- 11 Ağustos 2011
- 5.846
- 3.394
Ayşe Arman ın Kadın Federasyonları Derneği Başkanı ile yaptığı röpartaj
25 Kasım neden önemli?
-Çünkü tüm dünyada kadınlara uygulanan baskılara, zulme karşı evrensel bir anma,
bir hatırlama. “Kadın sus! Susmazsan...” diye devam eden ve farklı yöntemlerin
uygulanabileceği bir şiddet skalasıyla mücadele etmemiz gerektiğini tescil eden bir
tarih. 25 Kasım, kadın hareketine zalimin tavrını hatırlatıyor!
Siz, Kadın Federasyonları Derneği Başkanı olarak sürekli sahadasınız. Gözlemleriniz
çok değerli. Yıllar içinde bu ülkede kadınların kazanımları ne kadar geriye düştü?
-Bu soruya, ben direkt “1900’lerin başlarına kadar geriledi” diyorum. Bazıları, “Amma
yaptın Canan!” diyor. Hayır, öyle! Biz hep alandayız. Bu nedenle, değişimin yakın
tanıklarıyız. Pek çok il, ilçe, köy geziyoruz. Baskı, eğitimden uzaklaşma, erken yaşta
evlilik, cinsel taciz ve tecavüzde gerçekten büyük artış var. Bir önceki gidişinize göre
bile farkı hissedebiliyorsunuz. Daha içine kapanan bir toplum olduk...
Bir başka meselemiz de “Tahrik ve iyi hal indirimi”. Sebeplerini sıralar mısınız?
-Aklıma gelenleri hemen sıralayalım: “Tecavüz sırasında bağırdığını duyan olmamış,
bağırsaydı!” Özgecan cinayeti sonrası Bakan Ayşenur İslam, “Çığlık atmayı öğretin
çocuklarınıza!” demişti. “12 yaşında ama rızası dahlinde olmuştur!” Oysa BM, 18 yaşa
kadar herkesi çocuk olarak tanımlar. “Çok sık banyo yapıyordu, şüphelendim beni
aldatmasından!”, “Benden izinsiz çarşıya gitmişti!”, “Zaten bakire değildi!”, “Tecavüz
yarım kaldığı için...”, “Kırmızı mont, elbise tahrik etmiş!”, “Saygın duruşu var! Takım
elbisesi, duruşma boyunca efendiliğini yansıtmış!” “Kırmızı ruj sürmüştü...”, “Tayt
giymişti...”, “Saçlarını dalgalandırıp cilve yaparak tahrik etmişti...”
Artık bunlar şaka gibi!
-Ama işte bu ülkenin gerçeği bu! Gülünç olan, bu yukarıda sayılan nedenlerden
dolayı faillerin ceza indirimi alması. “Kırmızı ruj sürmüştü, tahrik olmuştum!”
cümlesinde indirime sebep olacak mantığı çözemiyorum ben. Sanırım kadın
olmamdan! Bir önceki TBMM şiddet komisyonunda da bu konu gündeme gelmişti.
Ben de karşımdaki sayın vekile, “Kravatınız beni tahrik ediyor!” dedim, “Nasıl yani?”
gibi bir bakış fırlattı. Takım elbise, kravat, kadınlar için geçerli olmayan ama
erkeklere indirim sağlayan bir can simidi...
Peki tahrik ve iyi hal indirimlerinin kaldırılması konusunda herkes hem fikir mi?
-Yok hayır, farklı görüşler var. Bir, “Toptan kaldırılsın diyenler!” var, bir de bizim gibi,
“Elden geçirilip düzenlensin!” diyenler. Biz, “Cezalarımız yeterli ama elden geçirilip
kamu vicdanını yaralayan konumdan çıkarılsın!” diyoruz.
Bu yıl hukuk indiriminde moda renk ne, tarz ne?
-Kırmızı çünkü tahrikte çok başarılı! Tarz ise takım elbise ve kravat! Briyantinli saç
ve boyalı ayakkabı ise yakıyor, gelsin indirimlerin âlâsı!
ACİL YARDIM HATTI
Biz Acil Yardım Hattı işletiyoruz. Hürriyet gazetesinden devraldık. Telefonu 0 212
696 56 56. Buraya, taciz, tecavüz ve mobbing için ciddi müracaatlar geliyor. Artık
insanlar saklamıyor ve hukuki yardım için arıyor.
Erkeğe var... Nevin’e yok...
Tecavüze uğrayan kadın çocuğunu doğursun mu doğurmasın mı tartışması yaşadık...
Nevin’in başına gelen rezalet neydi?
-Nevin, silah zoruyla birçok kez tecavüze uğradı, Nurettin Gider tarafından. Bu
tecavüzler sonucu hamile kaldı. Eşi, şehir dışında yaşıyordu, 2 çocuğu vardı.
Hamileliğini sonlandırmak için hastaneye gittiğinde, “koca şerhi” istendi. Kürtaj
yapılmadı. Toplumun ahlak anlayışı Nevin’i yargıladı. 29 Ağustos 2012’de baskılara
dayanamadı, tecavüzcüsünü öldürüp, kestiği başını, bir çuvalla köy kahvesinin önüne
attı. Aslında o, kirletilen namusunu temizledi!
Ama haksız tahrik indirimini ve iyi hal indirimini alamadı!
-Tam tersine müebbet hapis aldı! Tecavüz sonucu hamile kaldığı çocuğun kürtajı da
gerçekleşmedi. Birçok üst akıl, “Kadınlar, tecavüz çocuklarını doğursunlar, devlet
bakar!” dedi.
DEVLETİN AYIBI
Siz, Nevin’in tecavüz çocuğunu doğurmasına ne diyorsunuz?
- Ne diyeceğim? Öncelikle toplumun ayıbı! Tecavüze sessiz kalan köy, hamilelikte
baskı uyguladı. Bu, olacak şey mi? Nevin kürtaja gitti, hastane de yapmayınca,
dayanamadı öldürdü adamı. Toplumdan sonra devlet, en büyük ayıbı yaptı. Kararı,
kadıncağıza bırakmadı, kürtajı engelledi. Ve tecavüz mağduru anne, ömür boyu
yüzüne baktıkça hatırlayacağı, acıyla kucaklayacağı evladını doğurmak zorunda kaldı.
Bundan daha felaket, daha korkunç, daha acı bir şey olabilir mi?
Peki bu kadın niye müebbet aldı?
-İşte onu biz de anlamıyoruz! Kendisine tecavüz edeni, ağır tahrik altında öldürmüş.
Ama planlayıp öldürmüş gibi ceza aldı.
Erkekler çoğu vakada, haksız tahrik ve iyi hal indirimi alırken Nevin niye alamadı?
-Onu mahkemeye sormak lazım. Neden hem tecavüze uğraması haklı tahrik
sayılmıyor...
Nevin Yıldırım kimdir ;
Isparta’nın Yalvaç ilçesinde 2012 yılında kendisine silah zoruyla tecavüz eden Nurettin Gider'i öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan Nevin Yıldırım'a müebbet hapis cezası verildi.
http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/ayse-arman_12/cok-sik-banyo-yapiyordu-suphelendim_40018404
25 Kasım neden önemli?
-Çünkü tüm dünyada kadınlara uygulanan baskılara, zulme karşı evrensel bir anma,
bir hatırlama. “Kadın sus! Susmazsan...” diye devam eden ve farklı yöntemlerin
uygulanabileceği bir şiddet skalasıyla mücadele etmemiz gerektiğini tescil eden bir
tarih. 25 Kasım, kadın hareketine zalimin tavrını hatırlatıyor!
Siz, Kadın Federasyonları Derneği Başkanı olarak sürekli sahadasınız. Gözlemleriniz
çok değerli. Yıllar içinde bu ülkede kadınların kazanımları ne kadar geriye düştü?
-Bu soruya, ben direkt “1900’lerin başlarına kadar geriledi” diyorum. Bazıları, “Amma
yaptın Canan!” diyor. Hayır, öyle! Biz hep alandayız. Bu nedenle, değişimin yakın
tanıklarıyız. Pek çok il, ilçe, köy geziyoruz. Baskı, eğitimden uzaklaşma, erken yaşta
evlilik, cinsel taciz ve tecavüzde gerçekten büyük artış var. Bir önceki gidişinize göre
bile farkı hissedebiliyorsunuz. Daha içine kapanan bir toplum olduk...
Bir başka meselemiz de “Tahrik ve iyi hal indirimi”. Sebeplerini sıralar mısınız?
-Aklıma gelenleri hemen sıralayalım: “Tecavüz sırasında bağırdığını duyan olmamış,
bağırsaydı!” Özgecan cinayeti sonrası Bakan Ayşenur İslam, “Çığlık atmayı öğretin
çocuklarınıza!” demişti. “12 yaşında ama rızası dahlinde olmuştur!” Oysa BM, 18 yaşa
kadar herkesi çocuk olarak tanımlar. “Çok sık banyo yapıyordu, şüphelendim beni
aldatmasından!”, “Benden izinsiz çarşıya gitmişti!”, “Zaten bakire değildi!”, “Tecavüz
yarım kaldığı için...”, “Kırmızı mont, elbise tahrik etmiş!”, “Saygın duruşu var! Takım
elbisesi, duruşma boyunca efendiliğini yansıtmış!” “Kırmızı ruj sürmüştü...”, “Tayt
giymişti...”, “Saçlarını dalgalandırıp cilve yaparak tahrik etmişti...”
Artık bunlar şaka gibi!
-Ama işte bu ülkenin gerçeği bu! Gülünç olan, bu yukarıda sayılan nedenlerden
dolayı faillerin ceza indirimi alması. “Kırmızı ruj sürmüştü, tahrik olmuştum!”
cümlesinde indirime sebep olacak mantığı çözemiyorum ben. Sanırım kadın
olmamdan! Bir önceki TBMM şiddet komisyonunda da bu konu gündeme gelmişti.
Ben de karşımdaki sayın vekile, “Kravatınız beni tahrik ediyor!” dedim, “Nasıl yani?”
gibi bir bakış fırlattı. Takım elbise, kravat, kadınlar için geçerli olmayan ama
erkeklere indirim sağlayan bir can simidi...
Peki tahrik ve iyi hal indirimlerinin kaldırılması konusunda herkes hem fikir mi?
-Yok hayır, farklı görüşler var. Bir, “Toptan kaldırılsın diyenler!” var, bir de bizim gibi,
“Elden geçirilip düzenlensin!” diyenler. Biz, “Cezalarımız yeterli ama elden geçirilip
kamu vicdanını yaralayan konumdan çıkarılsın!” diyoruz.
Bu yıl hukuk indiriminde moda renk ne, tarz ne?
-Kırmızı çünkü tahrikte çok başarılı! Tarz ise takım elbise ve kravat! Briyantinli saç
ve boyalı ayakkabı ise yakıyor, gelsin indirimlerin âlâsı!
ACİL YARDIM HATTI
Biz Acil Yardım Hattı işletiyoruz. Hürriyet gazetesinden devraldık. Telefonu 0 212
696 56 56. Buraya, taciz, tecavüz ve mobbing için ciddi müracaatlar geliyor. Artık
insanlar saklamıyor ve hukuki yardım için arıyor.
Erkeğe var... Nevin’e yok...
Tecavüze uğrayan kadın çocuğunu doğursun mu doğurmasın mı tartışması yaşadık...
Nevin’in başına gelen rezalet neydi?
-Nevin, silah zoruyla birçok kez tecavüze uğradı, Nurettin Gider tarafından. Bu
tecavüzler sonucu hamile kaldı. Eşi, şehir dışında yaşıyordu, 2 çocuğu vardı.
Hamileliğini sonlandırmak için hastaneye gittiğinde, “koca şerhi” istendi. Kürtaj
yapılmadı. Toplumun ahlak anlayışı Nevin’i yargıladı. 29 Ağustos 2012’de baskılara
dayanamadı, tecavüzcüsünü öldürüp, kestiği başını, bir çuvalla köy kahvesinin önüne
attı. Aslında o, kirletilen namusunu temizledi!
Ama haksız tahrik indirimini ve iyi hal indirimini alamadı!
-Tam tersine müebbet hapis aldı! Tecavüz sonucu hamile kaldığı çocuğun kürtajı da
gerçekleşmedi. Birçok üst akıl, “Kadınlar, tecavüz çocuklarını doğursunlar, devlet
bakar!” dedi.
DEVLETİN AYIBI
Siz, Nevin’in tecavüz çocuğunu doğurmasına ne diyorsunuz?
- Ne diyeceğim? Öncelikle toplumun ayıbı! Tecavüze sessiz kalan köy, hamilelikte
baskı uyguladı. Bu, olacak şey mi? Nevin kürtaja gitti, hastane de yapmayınca,
dayanamadı öldürdü adamı. Toplumdan sonra devlet, en büyük ayıbı yaptı. Kararı,
kadıncağıza bırakmadı, kürtajı engelledi. Ve tecavüz mağduru anne, ömür boyu
yüzüne baktıkça hatırlayacağı, acıyla kucaklayacağı evladını doğurmak zorunda kaldı.
Bundan daha felaket, daha korkunç, daha acı bir şey olabilir mi?
Peki bu kadın niye müebbet aldı?
-İşte onu biz de anlamıyoruz! Kendisine tecavüz edeni, ağır tahrik altında öldürmüş.
Ama planlayıp öldürmüş gibi ceza aldı.
Erkekler çoğu vakada, haksız tahrik ve iyi hal indirimi alırken Nevin niye alamadı?
-Onu mahkemeye sormak lazım. Neden hem tecavüze uğraması haklı tahrik
sayılmıyor...
Nevin Yıldırım kimdir ;
Isparta’nın Yalvaç ilçesinde 2012 yılında kendisine silah zoruyla tecavüz eden Nurettin Gider'i öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan Nevin Yıldırım'a müebbet hapis cezası verildi.
http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/ayse-arman_12/cok-sik-banyo-yapiyordu-suphelendim_40018404