Evet yaşamayan ağlama artık geçmişi unut önüne bak diyor. Benim evime halk sağlığından iki hemşire geldi, ölü doğum olduğu için ev ziyareti yapmaları gerekiyormuş. Çok ağladım ben kadınların yanında, o kadınlardan bi tanesi de "ağla ablacım ben senin acını biliyorum ben de bebek kaybettim" dedi. Kadının ilk gebeliğiymiş, bundan 25 yıl önce. Erkek bebek down sendromlu doğmuş, kalbinde delik varmış. Çok uğraşmışlar, ameliyatlar hastaneler..9 aylıkken vefat etmiş bebeği, oğlun olursa yüzde doksan yine aynı olcak demişler. Genetik bi şey sanırım. O zaman tüp bebek genetik test filan yaygın değil tabi, tamamen şansa bırakacak. 6-7 yıl sonra anca cesaret edebilmiş hamile kalmaya, hep dua ettim diyo kız olsun erkek olmasın diye. Sonradan iki kızı olmuş işte, şimdi biri üniversitede öğrenciymiş. Allah bağışlasın, allah acılarını göstermesin. Üstünden 25 yıl geçmiş ama kadın anlatırken yine gözleri doldu, beraber ağladık. Biz seçilmiş anneleriz buna inanıyoruz tabi ama yaramız çok derin. Bebeklerimiz melek oldu, en güzel yerdeler şu an ama özlemek de ağlamak da üzülmek de bizim hakkımız. Annelik hakkımız var bi kere, canımızdan can kankmızdan kan verdik. İçimizde kalbimizde sevgimizle büyüttük. Unutmak mümkün olur mu hiç? Yine de hayat devam ediyor ve kendimizi toparlayıp kardeşleri için hazırlanıcaz. İnşaallah kardeşlerini büyütücez, onlarda yaşayamadıklarımızı kardeşleriyle yaşıycaz. Rabbim bizi bebeklerimize layık sabırlı şefkatli annelerden eylesin, yarım kalan hayallerimiz gerçek olsun inşaallah.