- 21 Eylül 2006
- 1.453
- 28
Hamilelikler arasındaki sürenin kısa olması ikinci hamileliği olumsuz yönde etkileyebilir. İki hamilelik arasındaki sürenin kısa olması durumunda en önemli endişe kaynağı annenin besin depolarının ikinci bebeğin en iyi şekilde gelişimini sağlayacak ölçüde tazelenmemiş olma olasılığıdır.
Ancak bir fetusun gelişimini birçok unsur etkiler. Bu nedenle hamilelikler arasındaki sürenin bebeğin doğum kilosu üzerindeki kesin etkisini belirlemek zordur. Buna karşın iki hamilelik arasındaki sürenin dokuz ay veya daha az olması durumunda düşük tartılı doğum ve erken doğum olasılıklarının yükseldiğini ortaya koyan araştırmalar mevcuttur.
İlk doğumun sezaryen doğum olması durumunda rahimdeki yara izi de bir başka endişe kaynağını oluşturmaktadır. Risk çok düşük olmakla birlikte, ikinci hamileliğin doğumdan sonraki 18 ay içerisinde gerçekleşmesi durumunda yaranın açılma olasılığı söz konusu olmaktadır.
Çiftler aile planlaması yaparken bir çok unsuru göz önünde bulundururlar, ancak yukarıda belirtilen nedenlerle hamilelikler arasında en az 18 ay ara verilmesi en doğru yaklaşım olacaktır.
Ancak bir fetusun gelişimini birçok unsur etkiler. Bu nedenle hamilelikler arasındaki sürenin bebeğin doğum kilosu üzerindeki kesin etkisini belirlemek zordur. Buna karşın iki hamilelik arasındaki sürenin dokuz ay veya daha az olması durumunda düşük tartılı doğum ve erken doğum olasılıklarının yükseldiğini ortaya koyan araştırmalar mevcuttur.
İlk doğumun sezaryen doğum olması durumunda rahimdeki yara izi de bir başka endişe kaynağını oluşturmaktadır. Risk çok düşük olmakla birlikte, ikinci hamileliğin doğumdan sonraki 18 ay içerisinde gerçekleşmesi durumunda yaranın açılma olasılığı söz konusu olmaktadır.
Çiftler aile planlaması yaparken bir çok unsuru göz önünde bulundururlar, ancak yukarıda belirtilen nedenlerle hamilelikler arasında en az 18 ay ara verilmesi en doğru yaklaşım olacaktır.