- 12 Temmuz 2006
- 2.066
- 66
Sevgiliniz mi Babanız mı ?
Birlikte olduğunuz her yakışıklı sizi hayal kırıklığına uğratıyor, her ilişkiniz gözyaşlarıyla sona eriyor. İyi düşünün, yoksa birlikte olduğunuz erkekleri durmadan çok sevdiğiniz bir başka erkekle mi karşılaştırıyorsunuz?Eğer siz de babasına tapan kadınlardansanız, sözlerimize kulak verin: Sürekli kötü giden, sizi ve karşı tarafı durmadan yıpratan, yoran ve bitmeye mahkum aşklar yaşamanızın sebebi babanıza olan ölçüsüz sevginiz, bu sevgiyi kendi duygusal yaşamınıza yansıtış biçiminiz olabilir. Babama benzesin, yeter! Gözünüzü dünyaya
açtığınız andan itibaren ilk gördüğünüz erkek babanızdı ve yaşamınız boyunca onu "ideal erkek" olarak kabul ettiniz. Ama bu yaklaşımınız bir diğer açıdan da oldukça tehlikeli... Neden mi? Çünkü siz aslında nasıl bir erkekle birlikte olmak istediğinizi bilmiyorsunuz." Kafanızda birtakım kıstaslar belirlerken kendi karakterinizi, doğrularınızı ya da beğenilerinizi değil, babanızı ölçü alıyorsunuz. Eğer uzun vadeli ilişkilere girmek istiyorsanız, "Ben nasıl bir erkekle beraber olmak istiyorum?" diye düşünmelisiniz.
"Nasıl bir eş?"
Diyelim ki babanız dört dörtlük bir baba... Peki ama nasıl bir eş? Acaba anneniz mutlu mu, babanız ona da gereken ilgi ve yakınlığı gösteriyor mu? Belki de bir koca olarak son derece düşüncesiz. Belki eşine sevgisini gösteremeyen bir insan...
Ayrıca işin bir başka yönü daha var: Anneniz çok mutlu bir evlilik hayatı yaşıyor olabilir, ama unutmayın ki siz ondan çok farklı bir kişiliğe sahipsiniz. Dolayısıyla o, babanız gibi bir erkekle keyif sürerken siz ona benzeyen bir başka erkekle işkence dolu günler geçirebilirsiniz. Yani duygusal ilişkilerinize ve babanızın bu ilişkilerdeki etkisine bir değil birkaç farklı açıdan bakabilmeniz şart.
Sevgilinize baskı yapmayın
Şunu unutmayın ki, hiçbir erkek birlikte olduğu kadının babasıyla kıyaslanmaktan hoşlanmaz. Yolda giderken "Babam arabayı çok temkinli kullanır, sen maşallah uçuyorsun" demeniz bile onu kırabilir. Duygusal ilişkiler hassas dengeler üzerine kuruludur. Birlikte olduğunuz insanı babanızın kişilik özellikleriyle değil, kendi doğrularınızla değerlendirin, Onunla iyi anlaşıp anlaşamadığınızı, aşkınızın uzun ömürlü olup olamayacağım kestirmeye çalışın. Sezgilerinizi yeterince devreye sokar ve küçük sinyalleri dikkate almayı bilirseniz, daha mutlu ilişkilere imza atabilirsiniz. Babanıza gelince... O da daima kalbinizde hiçbir erkeğin erişemeyeceği, en özel köşesinde durmaya devam etsin.
Birlikte olduğunuz her yakışıklı sizi hayal kırıklığına uğratıyor, her ilişkiniz gözyaşlarıyla sona eriyor. İyi düşünün, yoksa birlikte olduğunuz erkekleri durmadan çok sevdiğiniz bir başka erkekle mi karşılaştırıyorsunuz?Eğer siz de babasına tapan kadınlardansanız, sözlerimize kulak verin: Sürekli kötü giden, sizi ve karşı tarafı durmadan yıpratan, yoran ve bitmeye mahkum aşklar yaşamanızın sebebi babanıza olan ölçüsüz sevginiz, bu sevgiyi kendi duygusal yaşamınıza yansıtış biçiminiz olabilir. Babama benzesin, yeter! Gözünüzü dünyaya
açtığınız andan itibaren ilk gördüğünüz erkek babanızdı ve yaşamınız boyunca onu "ideal erkek" olarak kabul ettiniz. Ama bu yaklaşımınız bir diğer açıdan da oldukça tehlikeli... Neden mi? Çünkü siz aslında nasıl bir erkekle birlikte olmak istediğinizi bilmiyorsunuz." Kafanızda birtakım kıstaslar belirlerken kendi karakterinizi, doğrularınızı ya da beğenilerinizi değil, babanızı ölçü alıyorsunuz. Eğer uzun vadeli ilişkilere girmek istiyorsanız, "Ben nasıl bir erkekle beraber olmak istiyorum?" diye düşünmelisiniz.
"Nasıl bir eş?"
Diyelim ki babanız dört dörtlük bir baba... Peki ama nasıl bir eş? Acaba anneniz mutlu mu, babanız ona da gereken ilgi ve yakınlığı gösteriyor mu? Belki de bir koca olarak son derece düşüncesiz. Belki eşine sevgisini gösteremeyen bir insan...
Ayrıca işin bir başka yönü daha var: Anneniz çok mutlu bir evlilik hayatı yaşıyor olabilir, ama unutmayın ki siz ondan çok farklı bir kişiliğe sahipsiniz. Dolayısıyla o, babanız gibi bir erkekle keyif sürerken siz ona benzeyen bir başka erkekle işkence dolu günler geçirebilirsiniz. Yani duygusal ilişkilerinize ve babanızın bu ilişkilerdeki etkisine bir değil birkaç farklı açıdan bakabilmeniz şart.
Sevgilinize baskı yapmayın
Şunu unutmayın ki, hiçbir erkek birlikte olduğu kadının babasıyla kıyaslanmaktan hoşlanmaz. Yolda giderken "Babam arabayı çok temkinli kullanır, sen maşallah uçuyorsun" demeniz bile onu kırabilir. Duygusal ilişkiler hassas dengeler üzerine kuruludur. Birlikte olduğunuz insanı babanızın kişilik özellikleriyle değil, kendi doğrularınızla değerlendirin, Onunla iyi anlaşıp anlaşamadığınızı, aşkınızın uzun ömürlü olup olamayacağım kestirmeye çalışın. Sezgilerinizi yeterince devreye sokar ve küçük sinyalleri dikkate almayı bilirseniz, daha mutlu ilişkilere imza atabilirsiniz. Babanıza gelince... O da daima kalbinizde hiçbir erkeğin erişemeyeceği, en özel köşesinde durmaya devam etsin.