Sevgilimin borçları ve umutsuzluğu

Hadi ya ciddi misin ben dunya finans dunyasindan ibaret saniyodum bayagi aydinlattin :))))) kariyer hirsin varsa sadece akademik kariyer yapmazsin sadece akademik kariyer yapiyosan sadece akademik kariyerin vardir. bi yandan calisir bi yandan master doktora yaparsin yok sadece akademik kariyer yapiyosan senin yolun baska olmali 30 yasinda sektor tecrubesi olmadan piyasada aranan eleman olmazsin turkiye sartlarinda bu boyle ki kizcagiz da is bulamiyomus zaten. Soylediklerim niye zoruna gitti anlamadim ama akil vermeye calisip asagilamadan once soyledigin seyleri bi tart mahcup olma boyle olur mu


Ne munasebet, benim sizi asagilamak gibi bir niyetim yoktu, sadece syledikleriniz her is alani icin gecerli degil bunu soylemeye calistim.

Bu kizin is bulamamasinin nedeni, istedigi alanda is bulamamasi, zira oyle bir alan Turkiye'de zaten yok, oyle davalar yok. Bosanma avkatligi yapmak istese mesela zaten gider yapar. Issiz olmamasinin sebebi, kendi akilsizligi, elinde masterdan sonra cok iyi imkanlar varken kendi kendi eliyle tepmis. Iyi egitimliysen firsat mutlaka ele geciyor yani, kendsi tepmis.


Ben 27 yasinda doktoradan mezun oldum, muhendisim, ilk isimi buldugumda da is deneyimim yoktu ama onemli de degildi ; cunku yuksek lisans seviyesinde isci arayan yerler , kafaya, cozum uretme kapasitesine ve temele bakiyor. Benim yaptigim is zaten lisans mezunu , 10 yillik da deneyimi olsa bu konuda egitim almamis birinin yapacagi bir is degil zaten. Benim oldugum yerde de yuksak lisans mezunu arayan isyerleri var, onlarin yaptigi isler baska turlu; lisans mezunu insanlarin yaptigi isler baska turlu. Elbette ki 27 yasinda yeni lisans mezunu birinin ayakta kalma sansi pek yok. Lakin ben akademik kariyer pesinde olmadigim halde 27ye kadar okudum, hic pisman degilim. Gayet guzel oldu , okumasaydim lisanstan sonra deneyim olsun diye calismaya baslasaydim oldugum yere asla gelemezdim. Yani soyledigim sey su ki, yuksak lisansli elemanlarin is piyasasi, dinamigi, yaptiklari isler baska; lisans mezunlarininki baska.
Sadece burda degil, Turkiye'ye de gelsem 0 tecrubeyle istedigim isi bulurum, zira nitelikliyim, ihtiyacin cok oldugu, yenilikci ama yetismis fazla kimsenin olmadigi alanda uzmanim. Bir seylerde uzman olmanin her zaman getirisi var, aranan pesinde kosulan eleman oluyorsunuz.

O yuzden fikriniz olmadigi konularda yorum yapip insanlari aydinlatmayin dedim. Finsansi bilemem, lakin muhendislikteki durum budur. Muhendislikte egitim ve yaraticilik cok cok degerli. Muhendislik alanindaki cok degerli dusuncelerinizi bilmiyorum tabi, onlari da bahsederseniz memnun oluruz.
 
Ne munasebet, benim sizi asagilamak gibi bir niyetim yoktu, sadece syledikleriniz her is alani icin gecerli degil bunu soylemeye calistim.

Bu kizin is bulamamasinin nedeni, istedigi alanda is bulamamasi, zira oyle bir alan Turkiye'de zaten yok, oyle davalar yok. Bosanma avkatligi yapmak istese mesela zaten gider yapar. Issiz olmamasinin sebebi, kendi akilsizligi, elinde masterdan sonra cok iyi imkanlar varken kendi kendi eliyle tepmis. Iyi egitimliysen firsat mutlaka ele geciyor yani, kendsi tepmis.


Ben 27 yasinda doktoradan mezun oldum, muhendisim, ilk isimi buldugumda da is deneyimim yoktu ama onemli de degildi ; cunku yuksek lisans seviyesinde isci arayan yerler , kafaya, cozum uretme kapasitesine ve temele bakiyor. Benim yaptigim is zaten lisans mezunu , 10 yillik da deneyimi olsa bu konuda egitim almamis birinin yapacagi bir is degil zaten. Benim oldugum yerde de yuksak lisans mezunu arayan isyerleri var, onlarin yaptigi isler baska turlu; lisans mezunu insanlarin yaptigi isler baska turlu. Elbette ki 27 yasinda yeni lisans mezunu birinin ayakta kalma sansi pek yok. Lakin ben akademik kariyer pesinde olmadigim halde 27ye kadar okudum, hic pisman degilim. Gayet guzel oldu , okumasaydim lisanstan sonra deneyim olsun diye calismaya baslasaydim oldugum yere asla gelemezdim. Yani soyledigim sey su ki, yuksak lisansli elemanlarin is piyasasi, dinamigi, yaptiklari isler baska; lisans mezunlarininki baska.
Sadece burda degil, Turkiye'ye de gelsem 0 tecrubeyle istedigim isi bulurum, zira nitelikliyim, ihtiyacin cok oldugu, yenilikci ama yetismis fazla kimsenin olmadigi alanda uzmanim. Bir seylerde uzman olmanin her zaman getirisi var, aranan pesinde kosulan eleman oluyorsunuz.

O yuzden fikriniz olmadigi konularda yorum yapip insanlari aydinlatmayin dedim. Finsansi bilemem, lakin muhendislikteki durum budur. Muhendislikte egitim ve yaraticilik cok cok degerli. Muhendislik alanindaki cok degerli dusuncelerinizi bilmiyorum tabi, onlari da bahsederseniz memnun oluruz.
Ben o soruyu sordugumda konu sahibinin alaniyla ilgili tek bilgi yoktu sorarak acmasini istedim zaten ki sonradan acilmis bunlar. Ben konu sahibine soruyorum ilgisiz hanim mesajima mesaj yaziyor bunu sevmiyorum. Bir de asagilama akil verme girdi mi ortaya bu cikiyor iste. Halbuki forum kurallarindaki gibi herkes konuya ve konu sahibine yonelik konussa bu munasebetsiz sohbetler donmez.

Elbette ki uzmanlik alani gerektiren islerde egitim devam eder o anda calismamaniz sadece akademiden devam da engel teskil etmez. Ben genel piyasa dinamikleri uzerine konustum, spesifik alanlar icin bir sey diyemem.
 
Iyi halt etmissin , aferin. Masterdan sonra madem is bulma imkanin vardi, sen bunu sumuklu bir herif icin nasil teptin???

Ayni isler Turkiye'de de var dunyanin ennnnnnn buyuk yalani, hani nerde????? Turkiye'de is bulmak ne kadar zor , bu herif bilmiyor mu?? Arti, bu egitimle burda bulacaginin 10 kat iyisini bulurdun, neyse.

Madem seni seviyor sana ve hayallerine tas koymak yerine seninle Avrupa'ya gelirdi. Is arkadasim bir hatunun kocasi, Moskova'daki isini yerini yurdunu birakti hatun icin, simdi ev erkegi oldu ve is ariyor. Orda gayet iyi bir iste calisiyormus, burda calisma izni olmadigi icin issiz. Soranlara bu kadini cok seviyorum, gelmemek gibi bir secenek yoktu diyor. Simdi sence sevgi bu mu, yoksa onune tas koyma vicdansizligi mi? Hiiiiiiiic kendini kandirma, bu herif battigi icin seni de dibe cekmek istemis, kendisi bataktayken senin cok daha iyi bir durumda olmani istememis. Bu herif icin hayallerinden daha fazla vazgecme derim.

En büyük hatanız bu olmuş, Türkiye'de de aynı işler nerede var pardon? Üstelik kendi durumuna bakmadan size rest çekecek cürete sahipmiş. Normalde ailelerin karışmasına karşıyımdır ama onlar sizin zaten kendi istediğinizi itiraf ettiğiniz hayalleri size layık görmüşler ve sizin bu yoldan dönmenizin tek sebebi gerçekten sevgiliniz.

Gelelim onun müthiş ticari zekasına. Bu zamanda kim kitap satarak veya basarak zengin olmuş? Kitaplara bayılırım, birileri basmaya devam etsin, ama yok borç harç, yok annen kredi çeksin, yok sen kredi çek, yok kredi kartından harca, nereye kadar? Bunun üstüne enişteye verilen para var ki, insan kafayı yer. O enişte şimdi sevgilinizin borçlarına yardım ediyor mu acaba? Bedelli askerlik için yine borca girmesi de hata olmuş. Zaten işi batırmış, ticari itibar mı kalmış? Bence o askerlik yapmak istemedi. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Şimdi bir de restoran hayali. Gıda sektörü en çok batan ticari işletmelerin başında geliyor. Öyle hemen büyük meblağlar kazan, iki yılda tüm borçları kapat, nerede o bolluk?

Anlıyorum, aşıksınız. Güzel bir mesleğiniz var. Hayalleriniz var. Bundan 3-5 sene sonra kendinizi Ankara'da icra dosyaları peşinde koşarken (kesinlikle küçük görmüyorum, ben icra dosyalarından kazanılan kuruşlarla büyüdüm) bulduğunuzda, o zamanki kocanız restoranı da batırmışken, borçlar bir değil iki evlik olmuşken bir anlığına bile olsa "ben Avrupa Konseyi'nde staj yapacak, sonra Londra'da doktora yapıp profesör olup en sonunda AİHM yargıcı olacaktım" diye aklınıza gelirse hem kendinize, hem de kocanıza çok kızarsınız. Sizi aşk ile hayalleriniz arasında seçim yapmaya zorlayan aşk sizin hayrınıza mı acaba? Umarım kendiniz için en doğru kararı verirsiniz.

Buna %100 katiliyorum, ask kendi egon icin baskasini manipule etmek degil.

Cidden asiksan, sevdiginin yuzunde mutlulugu gormek icin elinden geleni yaparsin. O mutlu olsun diye , isleri rast gitsin diye oturur dua edersin. Sevdigini mutlu gormek kadar guzeli yok cunku.

Ya hayallerin ya ben demek ask degil bence.

Benim derdim cidden borc degil burda, herifin bu kizi da dibe cekmek istemesi, desteklememesi, kosteklemesi. Erkeklerin aski bu kadar oluyor iste, kadinin daha iyi durumda olmasini istemiyorlar. Bu herif de bu kafada bence, madem ben kotu durumdayim , ya hatun onemli yerlere gelir, buyuk isler basarirsa?? Onun yerine dizini kirsin evde cocuk baksin kafasinda.

Bu dediklerinize katılıyorum, bir yanım bu yüzden ona kızgın, sizin dediğiniz gibi onu manipülatif buluyorum ki manipülatif olduğu başka yanları da var. (Daha önceki bir konumda, benim ta 21 yaşındaki sonradan arkadaş kaldığım eski sevgilimle Facebook arkadaşı olmamı yasaklayıp kendisinin benim çok kıskandığım bir kızla gece gündüz görüşmesini ve benim kafayı yememi anlatmıştım). Ve sırf bu manipülasyonu, bencilliği yüzünden ondan ayrılmayı çok düşündüm. Bütün ailem, bütün arkadaşlarım bana "Sen salaksın" dedi. Benim de derdim para veya borç değil, gerçekten şu an bile 1000-1500 TL ile Ankara'da yaşıyorum sıkıntısız, öğrenci hayatı anlayışıyla. Harcama konusunda değil savurgan, baya cimri biriyim. Ama bana yaptıklarını unutamıyorum.

Öte yandan iki buçuk sene boyunca bu kadar çok şey paylaştığım, bana bir yandan çok güzel şeyler yaşatıp söylemiş birini, aşkım geçmiş, kızgınlığım artmış dahi olsa (ki aşkım da geçmedi her mutsuz anımda onun yanına gidip sarılmak istiyorum hala) en zor anında terk etmek bana doğru gelmiyor. Şu an o kadar hayati sorunları var ki, benim istediğim yolu izleyememem onun sorunları yanında lüks kaçıyor gibi geliyor. Yani, ben gidip şirket birleşmesi ve devralmaları konusunda çalışsam da (icra, ticaret hukuku, borçlar hukuku... bütün bunlar çok önemli ve güzel alanlar ama ben okurken dahi sevmedim, sevemedim. İnsan hakları hukuku ise sanki sıkıcı hukuk fakültesinde kurtarılmış bir bölge gibiydi resmen benim için) sevmediğim alanda çalışmam, onun borçları ve fakirliği karşısında lüks bir sorun olacak. Onun yurtdışına gelmesi konusunda ise: baştan ona söylediğim buydu çünkü Türkiye'de yaşamak istemiyordum yani en azından bir süre, hayat boyu değil ama. Dedi ki "sen neredeysen ben ordayım. Her şekilde her yere gelirim." Ama sonra gelemedi. Borçları + dil bilmemesi sebebiyle. Yani o ihtimal git gide gerçekçiliğini kaybetti. Ben aslında yine istediğimi yapabilirdim ve beni bekle derdim ama işte o an yapamadım. Belki bundan sonra, dediğiniz gibi.

Ben de kızıyorum beceriksizliğine, öte yandan kendimi onun yerine koyuyorum ne yapardım, aynı hataları yapabilirdim. Benim annem babam sağ, sürekli ilgili, her attığım adımda destekçi, zengin değiller ama para derdi yok. Böyle bir ortamda yetişip de onu anlayamam çünkü onun baba küçükken vefat etmiş, anne ayrı alemde, kardeşler ayrı alemde, 16 yaşından beri hem çalışıp hem okumuş. Ondan diyorum ki bazen "ne yapabilirdi?". Yani yüzde 60 beceriksizlikse yüzde 40 şanssızlık gibi geliyor.

Şu an onunla hemen evlenmek istemiyorum borçlarını kapatmış bile olsa ama en azından aynı şehirde normal sevgili hayatı yaşamak istiyorum, bu şansı vermek istiyorum ilişkimize.

Cevaplarınız için çok teşekkür ederim :)
 
bence önce kendinizden başlayın 2 yılda 25 kilo almışsınız depresyona girmeyin siz kendinize vakit ayırın sosyalleşin o zaman bakış açınız değişecektir eşinizle yeni iş fikrleri arayın iş bulamamm demişsiniz istediğiniz gibi olmasa da iş bulabilirsinz ama çok aramanız lazım çok seviyorsanız sevgilinize çalışarak maddi anlamda destek olun derim

Evet şimdilik bunları yaparak depresyondan çıkmaya bakıyorum, yürüyüş, rejim, iş aramak... Teşekkürler :)
 
O sana gelecek sunamaz dedikleri adam gece gündüz çalışan borcuna sadık bir adam... Boşverip yan gelip yatmıyor borcunu başkasının üstüne yıkmıyor ya da kaçmıyor... Asıl böyle bir adamla evlenilir... Ne seni ne de çocuğunu aç bırakmaz...

Haklısınız, zaten bu çabası, gece gündüz çalışması sebebiyle onu suçlayamıyorum şu an.
 
Ne munasebet, benim sizi asagilamak gibi bir niyetim yoktu, sadece syledikleriniz her is alani icin gecerli degil bunu soylemeye calistim.

Bu kizin is bulamamasinin nedeni, istedigi alanda is bulamamasi, zira oyle bir alan Turkiye'de zaten yok, oyle davalar yok. Bosanma avkatligi yapmak istese mesela zaten gider yapar. Issiz olmamasinin sebebi, kendi akilsizligi, elinde masterdan sonra cok iyi imkanlar varken kendi kendi eliyle tepmis. Iyi egitimliysen firsat mutlaka ele geciyor yani, kendsi tepmis.


Ben 27 yasinda doktoradan mezun oldum, muhendisim, ilk isimi buldugumda da is deneyimim yoktu ama onemli de degildi ; cunku yuksek lisans seviyesinde isci arayan yerler , kafaya, cozum uretme kapasitesine ve temele bakiyor. Benim yaptigim is zaten lisans mezunu , 10 yillik da deneyimi olsa bu konuda egitim almamis birinin yapacagi bir is degil zaten. Benim oldugum yerde de yuksak lisans mezunu arayan isyerleri var, onlarin yaptigi isler baska turlu; lisans mezunu insanlarin yaptigi isler baska turlu. Elbette ki 27 yasinda yeni lisans mezunu birinin ayakta kalma sansi pek yok. Lakin ben akademik kariyer pesinde olmadigim halde 27ye kadar okudum, hic pisman degilim. Gayet guzel oldu , okumasaydim lisanstan sonra deneyim olsun diye calismaya baslasaydim oldugum yere asla gelemezdim. Yani soyledigim sey su ki, yuksak lisansli elemanlarin is piyasasi, dinamigi, yaptiklari isler baska; lisans mezunlarininki baska.
Sadece burda degil, Turkiye'ye de gelsem 0 tecrubeyle istedigim isi bulurum, zira nitelikliyim, ihtiyacin cok oldugu, yenilikci ama yetismis fazla kimsenin olmadigi alanda uzmanim. Bir seylerde uzman olmanin her zaman getirisi var, aranan pesinde kosulan eleman oluyorsunuz.

O yuzden fikriniz olmadigi konularda yorum yapip insanlari aydinlatmayin dedim. Finsansi bilemem, lakin muhendislikteki durum budur. Muhendislikte egitim ve yaraticilik cok cok degerli. Muhendislik alanindaki cok degerli dusuncelerinizi bilmiyorum tabi, onlari da bahsederseniz memnun oluruz.

Sevgilim de siyaset mezunu, o bana "Türkiye'de çok var iş senin için" dediğinde biraz da ondan güvendim. Burada aslında yok değil, mülteci hukuku ile ilgili çok dernek var ve BM var. Veya ne bileyim, iyi bilir, iyi takip edersen AB destekli bazı projeler oluyor insan hakları alanında, AB ilanda filan, ama daha bilmek gerekiyor. Yani aslında Türkiye hepten çok kısır değil, ben de buna güvenerek dönmüştüm ama işler ters gitti :KK43: O derneklerin hepsine başvurmadım, şu ana kadar yaptığım başvurular, mülakatlarda da beni almadılar, yani aslında biraz da deneyimsiz olduğum için diye düşünüyorum (bu anlamda Asude Hanım biraz haklı aslında). Depresyonumu yensem belki bu konuda daha yırtıcı olsam iş sahibi olabilirdim. Veya asistan. Ama hem kadrolar çok kısıtlı, hem ben özgüvensizlik ve depresyon sebebiyle çok atılgan olamadım.
 
Bence de en güzel çözüm bu. Çok söyledim bu çözümü ama buna verdiği cevap: "Girdiğim herhangi bir işin 2000 TL'lik maaşı beni kurtarmaz, seyyar satıcılıkla daha iyi kazanıyorum." Bu pek doğru mu bilmiyorum anlayamıyorum. Borçların bir kısmı annesi adına çekilmiş krediler yani annesi onun için kredi çekmiş onları ödemek, annesinin emekli maaşına da bir nevi ipotek koyduğu için şu an annesinin, kardeşinin ve yeğeninin yaşadığı evi kendisi geçindirmek zorunda. Yaşadığı şehirde dükkanını restorana dönüştürürse ayda 7000-8000 TL kazanacağını iddia ediyor ama restorana çevirmek için 15000 TL değerinde yeni bir kredi çekmem lazım diyor. Onu çekebilsem burda restoran açarım iyi kazanırım 2-3 senede borçlarımı öderim diyor planı bu.
Borc icinde hala kredi cekecegim diyor.sana mutsuzluk veren bir adam..
Bi insan borclari icin terkedilmez ama bu adam cok mantiksizm32 yasinda batirmis kendini.ve ailesine bakmakla yukumlu..herkes kendi kaderini kendi ciziyor bu adamla gidrsen kaderini cizersin
 
Anne olarak cevap yazayım;

Düşünüyorum da kızım olsaydın,
bunca feda edilen yıldan sonra ( arkadaşlarının eglendigi, gezip tozdugu zamanda sen uykusuz sabahlayıp ders çalışarak okula sınava gittiğinde )
Bir seyyar satıcının borçlarını kapatmaya çalışmak, yeniden yüzü gülsün diye senin agladığını görmek, başından belli tekrar tekrar düşüşlerinde kendinin de yetersiz kaldığını görmek ve her geçen gün bu adamla gençliğini heba ettiğini görmek yerine. ........
Her baktığımda eşiyle işiyle çocuklarıyla gözlerindeki ışıltıyı görmek isterim.....

Bu adamda gelecek yok güzelim...millet 2 çocuğunun babası, bilmem kaç yıllık kocasını unutuyor....hayat her şekilde devam edecek...
 
. Ve sırf bu manipülasyonu, bencilliği yüzünden ondan ayrılmayı çok düşündüm. Bütün ailem, bütün arkadaşlarım bana "Sen salaksın" dedi.

Gasolina, kizma ama ben de ailen ve arkadaslarina katiliyorum. Bence sen kendini ziyan etmissin, eline gecen cok super bir firsati bu herif icin tepmissin. Lakin su an asktan gozun kor ama gozlerin bir gun acilinca, haset, kibirli ve manipulatif bir herif icin kacirdigin firsatlara yanip kafani taslara vuracaksin gibime geliyor. Umarim yanilan taraf ben olurum.

Cidden bu heriften kibir akiyor. Madem parasi yok, neden parali askerlik yapmis? Is meselesinden batmasi bana para yonunden dokunmadi, ama karakteri hakkinda beni dusundurdu. Batmasinda kisiliginin de etkisi var gibi sankim.
 
Son düzenleme:
Bence de en güzel çözüm bu. Çok söyledim bu çözümü ama buna verdiği cevap: "Girdiğim herhangi bir işin 2000 TL'lik maaşı beni kurtarmaz, seyyar satıcılıkla daha iyi kazanıyorum." Bu pek doğru mu bilmiyorum anlayamıyorum. Borçların bir kısmı annesi adına çekilmiş krediler yani annesi onun için kredi çekmiş onları ödemek, annesinin emekli maaşına da bir nevi ipotek koyduğu için şu an annesinin, kardeşinin ve yeğeninin yaşadığı evi kendisi geçindirmek zorunda. Yaşadığı şehirde dükkanını restorana dönüştürürse ayda 7000-8000 TL kazanacağını iddia ediyor ama restorana çevirmek için 15000 TL değerinde yeni bir kredi çekmem lazım diyor. Onu çekebilsem burda restoran açarım iyi kazanırım 2-3 senede borçlarımı öderim diyor planı bu.
krediyi size cektırmesın sonra?
 
32 yaşında düzenini kuramamış toparlayamamış böyle batmış adamdan sana koca çıkmaz bi kere o hayali unut. İnsanlar para için terkedilmez borçlu diye vs ama bu adamın normal borç degil sorumsuzlugu ve düzensizliği. Sen hayatını düzene sok ve ilişkini gözden geçir derim.
 
4 ay önce ayrıldığım erkek arkadaşımında aynı sorunları vardı.bnm erkek arkadaşım 32 yasında daha önce bir evlilik yapmıştı ve ayrıldığı eşi de borçları yüzünden onu terk etmiş.bende o yüzden ayrıldım malesef hem ailemde istemedi borç batağından çıkamıyor kredi çekmişler eniştesinin evini hipotek ettirmişler falan 4 yıl daha kredi ödeyeceklermiş doğru dürüst işi de yok hatta borçlarını ödemek için istanbuldan sakaryaya tasındılar orda iş buldu, hakkında çok kötü şeyler söylediler dolandırıcı diyenler vardı o yüzden en fazla 1 ay dayanabildim ayrıldım iyi ki de ayrılmışım diyorum.benden ayrılır ayrılmaz baskasını bulmuş...
 
X