- 18 Mart 2013
- 3.767
- 12.151
-
- Konu Sahibi En buyuk kk
- #21
Nasıl olduğunu biliyorum çünkü benim eşim de aynı durumdaydı. Aylarca doğru dürüst uyuyamadı. Benden önce intiharı bile düşünmüş o derece bunalıma girmiş. Çalışıyordum o da çok çalışıyordu kapadık borçları. Tek çözüm yolu borçlardan kurtulması. Benim eşim de haftasonları ilk zamanlar çalışıyordu, akşamları ek iş yapıyordu baktım olacak gibi değil, desteğim olmazsa sen bunlardan kurtulamazsın dedim elimi dağın altına soktum. Ya bitirecektim ya bunu yapacaktım. Sen çalışmıyorsun da, işlerinin yolunda gitmesi için dua etmekten başka çaren yok. Farklı işleri araştırıp ona yön vermeye çalışabilirsin bir de. Senin güçlü durmanla düzelecek bir şey değil yani.
Hukuk fakültesi mezunu musunuz?
Hah canım benim ben de avukatım :)) biz avukatların nedir bu çektiği anlamadımEvet, bu zamana kadar avukatlık ruhsatımı alamamıştım, (ruhsat başvurusunu geciktirmiştim). Avukatlığı sevmedim, ondan bir sene boyunca çeviri yaparken BM'nin sınavlarına girdim, sivil toplum kuruluşlarına müracaat ettim, üniversitelere başvurdum ama bir sonuç elde edemedim. Şimdi ruhsatımı aldım avukatların yanına başvurmaya başladım ama insan hakları alanından kopmak istemiyorum, AİHM başvuruları yapan, bu konuda deneyimli avukatlarla çalışmak istiyorum. Daha bir geri dönüş alamadım ama bakalım.
Hah canım benim ben de avukatım :)) biz avukatların nedir bu çektiği anlamadımalırsın alırsın acele etme uzmanlık gerektiren konularda ince eleyip sık dokuyorlar. Şu an taşınmaz davalarına yoğunlaştım ben de, toprak hukuku ile cebelleşip duruyorum. İlgi alanım olmayan bir konuydu ve 2 senedir yoğunlaşmış durumdayım ve çok zevk alıyorum. Boşanmaymış, ceza davasıymış hepsini yavaş yavaş bırakıyorum. Hatta diyorum keşke deniz ticareti ile ilgilensem bir yandan. Hangi alanı istiyorsan ve seviyorsan onun peşinden git. Aman sakın para kazanacağım diye başka bürolara yönelme körelirsin.
Ayrıca senin hayallerin ile sevgilinin geleceği paralel gitmiyor farkında mısın ? Küçük bir şehirde ne kadar insan haklarına yönelik davalara bakabilirsin? Ankara'da yaşıyorken 4 tane AİHM davasına baktım (Avukat yanında çalışıyordum), 6 senedir tek dava gelmedi bu yönde.
Sevgilinin borçlarından önce onunla yaşayacağın hayatın seni ne kadar mutlu edeceğini bilmen gerekli. Küçük yerleri biliyorsun..
Şimdi bana adil yargılanma hakkı yönünde bir şikayet yap desen yapamam. Kavramı biliyorum ama dayanakları, emsal kararları, hatta kanun maddesi vs hiçbiri hafızamda yok. Araştırmam, sıfırdan başlamam gerekli. 6 sene önceki ben ile şimdi ki ben arasında dağlar kadar fark var.Aynen dediğiniz gibi, ağırlıklı olarak AİHM davasına bakan avukat neredeyse hiç yokmuş. Birkaç isme danıştım, hepsi ağız birliği etmişçesine "pek bilmiyoruz biz yapıyoruz ama başka bu alanda çalışan avukat tanımıyoruz" diyorlar. Aslında etrafımdaki herkes bir büroya girip çalışmayı bir sene ertelediğim için çok kızıyor ama aynen sizin dediğiniz sebepten istemiyordum ben örneğin ticaret veya özel hukuk alanında çalışan bir yere girmek: köreleceğimden, asla insan haklarına dönemeyeceğimden korkuyorum. Avukatlık dışındaki seçenekler de çok ksııtlıymış: üniversitelerde bu kürsülerde hiç kadro açılmıyor, BM, Avrupa Konseyi 110 tane sınavdan geçiriyor ve yerler çok sınırlı, sivil toplumda varsa yoksa gönüllülük. Ne berbat bir alan sevmişim diyorum bazen.
Hayallerimiz çok farklı evet, eskiden "sen nerede olursan ben oraya gelirim" diyordu, ama artık onu diyemiyor
Tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim :)
Bence de en güzel çözüm bu. Çok söyledim bu çözümü ama buna verdiği cevap: "Girdiğim herhangi bir işin 2000 TL'lik maaşı beni kurtarmaz, seyyar satıcılıkla daha iyi kazanıyorum." Bu pek doğru mu bilmiyorum anlayamıyorum. Borçların bir kısmı annesi adına çekilmiş krediler yani annesi onun için kredi çekmiş onları ödemek, annesinin emekli maaşına da bir nevi ipotek koyduğu için şu an annesinin, kardeşinin ve yeğeninin yaşadığı evi kendisi geçindirmek zorunda. Yaşadığı şehirde dükkanını restorana dönüştürürse ayda 7000-8000 TL kazanacağını iddia ediyor ama restorana çevirmek için 15000 TL değerinde yeni bir kredi çekmem lazım diyor. Onu çekebilsem burda restoran açarım iyi kazanırım 2-3 senede borçlarımı öderim diyor planı bu.
ben onsuz olamam o da bensiz olamaz cümlenize yorum yapıcam . olursunuz . kimse aile dışında vazgeçilmez değil . ayrılın demek için yazmadım .
tabi bence de maddiyat Ayrılma sebebi değil. inşallah bir an önce biter sorunlarınız . bu kadar borç yapabilmiş olması düşündürücü ama . borcun tüm sebebini biliyor musunuz ? emin misiniz bundan .Anladım, doğru söylüyorsunuz. Onu çok sevdiğimi, ayrılmak istemediğimi anlatmak için o kadar abartılı ifadeler kullandım. Elbette olurum onsuz, o da bensiz olur ama çok seviyorum, ayrılma fikrini düşününce kötü oluyorum. Bir de sadece ekonomik şartlar yüzünden sevdiğim birinden ayrılma fikri bana çok kötü geliyor. Bundan dolayı öyle demiştim.
tabi bence de maddiyat Ayrılma sebebi değil. inşallah bir an önce biter sorunlarınız . bu kadar borç yapabilmiş olması düşündürücü ama . borcun tüm sebebini biliyor musunuz ? emin misiniz bundan .
bırakmak senin için alternatif olsun.sen işsiz o maddi sıkıntı içinde evlenirsen aileni bırakıp neler olacağını forumdan yaşayanlardan rahatlıkla görebilirsinMerhaba arkadaşlar,
Ben 27 yaşındayım sevgilim 32. Ben iş arayışındayım henüz bulamadım ama maddi problemim yok ailemin durumu iyi. Sevgilimin yaklaşık bir ev parası kadar borcu var. Üniversite mezunu ama gündüzleri borca batmış dükkanını işletirken geceleri saat 4'e kadar seyyar yemek işi yapıyor ve zaman zaman inşaatlarda çalışıyor.
Ayrı şehirlerde yaşıyoruz. Onun şehrinde benim iş bulma şansım yüzde 0. Yani istediğim, eğitim gördüğüm alanda bir iş bulma şansım. Benim çok fazla kariyer hırsım var bu arada, 7 yaşından beri böyleydi. Hep çok çalışkan, çok hırslıydım.
Sevgilimi, onunla geçirdiğim günleri çok ama çok özlüyorum. Zaman zaman onun yanına gidiyorum ama eskisi gibi değil. Ne zaman arasam mutsuz, ne zaman arasam umutsuz, bomboş geliyor sesi. Benim ailevi bir konuda ciddi çok büyük bir sıkıntım var buraya yazmak istemediğim bir konu. Bunun dışında ev arkadaşımla kavga ettik ve yolları ayırmak üzereyiz. Başvurduğum işlerden cevap alamıyorum. Ama bu sorunlarımı anlatacak, paylaşacak kimsem de yok. Sevgilim bu sorunları dinleyecek halde değil.
Arkadaşım desen hiç arkadaşım kalmadı. 85 kilo oldum yiye yiye 60 kiloluk bir kızdım eskiden (2 yıl önce). Ve bilgisayar başından kalkmıyorum. Sanki omuzlarımda dünyanın yükü var.
Ailem suçlu olarak onu görüyor. Bırak o sana gelecek sunamaz diyor. Bırakmak benim için bir alternatif değil. Çok yoruldum ama onu seviyorum. Onsuz olamam o da bensiz olamaz.
Güçlü olmanın yollarını arıyorum.
27 yasindasin daha yeni is ariyosun kariyer hirsin var, gec kalmamis misin
Bir de ona uzun süre şu şekilde kızgınlığım vardı: ben masterdan sonra Avrupa'da kalıp ücretsiz stajlara başvurmak istiyordum AB kurumlarında vb uluslararası örgütlerde veya doktora yapmak istiyordum orda ama istemedi, "yaşarsan yurtdışında yalnız yaşarsın, Türkiye'de de var aynı işler, sen beğenmiyorsun" dedi, yani "gidersen ayrılırız" resti çekti ve ben geldim burda iş bulamadım. O zamanlar durumu bu kadar kötü değildi. Sonra onun için İstanbul'dan Ankara'ya gittim, aynı şehir değil ama daha yakın, hem ailemden ayrı yaşarsam daha sık görüşürüz diye. Kira parası, yaşama parası, bunlar eklendi, hepsini çevirmenlik yaparak kazanmaya çalıştım. Ailem haliyle "bu çocuk kızımızın önüne taş koyuyor" diyor, onlara kalsa ben Avrupa Konseyi'nde staj yapacak, sonra Londra'da doktora yapıp profesör olup en sonunda AİHM yargıcı olacaktım.Benim de içten içe istediğim bunun gibi şeylerdi, yani uluslararası hukukla uğraşmak. Onu şu an yoluma taş olarak görmüyorum, ben istedim ben geldim. Ama ailemin önyargısına sebep olan şey bu.
En büyük hatanız bu olmuş, Türkiye'de de aynı işler nerede var pardon? Üstelik kendi durumuna bakmadan size rest çekecek cürete sahipmiş. Normalde ailelerin karışmasına karşıyımdır ama onlar sizin zaten kendi istediğinizi itiraf ettiğiniz hayalleri size layık görmüşler ve sizin bu yoldan dönmenizin tek sebebi gerçekten sevgiliniz.Bir de ona uzun süre şu şekilde kızgınlığım vardı: ben masterdan sonra Avrupa'da kalıp ücretsiz stajlara başvurmak istiyordum AB kurumlarında vb uluslararası örgütlerde veya doktora yapmak istiyordum orda ama istemedi, "yaşarsan yurtdışında yalnız yaşarsın, Türkiye'de de var aynı işler, sen beğenmiyorsun" dedi, yani "gidersen ayrılırız" resti çekti ve ben geldim burda iş bulamadım. O zamanlar durumu bu kadar kötü değildi. Sonra onun için İstanbul'dan Ankara'ya gittim, aynı şehir değil ama daha yakın, hem ailemden ayrı yaşarsam daha sık görüşürüz diye. Kira parası, yaşama parası, bunlar eklendi, hepsini çevirmenlik yaparak kazanmaya çalıştım. Ailem haliyle "bu çocuk kızımızın önüne taş koyuyor" diyor, onlara kalsa ben Avrupa Konseyi'nde staj yapacak, sonra Londra'da doktora yapıp profesör olup en sonunda AİHM yargıcı olacaktım.Benim de içten içe istediğim bunun gibi şeylerdi, yani uluslararası hukukla uğraşmak. Onu şu an yoluma taş olarak görmüyorum, ben istedim ben geldim. Ama ailemin önyargısına sebep olan şey bu.
O sana gelecek sunamaz dedikleri adam gece gündüz çalışan borcuna sadık bir adam... Boşverip yan gelip yatmıyor borcunu başkasının üstüne yıkmıyor ya da kaçmıyor... Asıl böyle bir adamla evlenilir... Ne seni ne de çocuğunu aç bırakmaz...Merhaba arkadaşlar,
Ben 27 yaşındayım sevgilim 32. Ben iş arayışındayım henüz bulamadım ama maddi problemim yok ailemin durumu iyi. Sevgilimin yaklaşık bir ev parası kadar borcu var. Üniversite mezunu ama gündüzleri borca batmış dükkanını işletirken geceleri saat 4'e kadar seyyar yemek işi yapıyor ve zaman zaman inşaatlarda çalışıyor.
Ayrı şehirlerde yaşıyoruz. Onun şehrinde benim iş bulma şansım yüzde 0. Yani istediğim, eğitim gördüğüm alanda bir iş bulma şansım. Benim çok fazla kariyer hırsım var bu arada, 7 yaşından beri böyleydi. Hep çok çalışkan, çok hırslıydım.
Sevgilimi, onunla geçirdiğim günleri çok ama çok özlüyorum. Zaman zaman onun yanına gidiyorum ama eskisi gibi değil. Ne zaman arasam mutsuz, ne zaman arasam umutsuz, bomboş geliyor sesi. Benim ailevi bir konuda ciddi çok büyük bir sıkıntım var buraya yazmak istemediğim bir konu. Bunun dışında ev arkadaşımla kavga ettik ve yolları ayırmak üzereyiz. Başvurduğum işlerden cevap alamıyorum. Ama bu sorunlarımı anlatacak, paylaşacak kimsem de yok. Sevgilim bu sorunları dinleyecek halde değil.
Arkadaşım desen hiç arkadaşım kalmadı. 85 kilo oldum yiye yiye 60 kiloluk bir kızdım eskiden (2 yıl önce). Ve bilgisayar başından kalkmıyorum. Sanki omuzlarımda dünyanın yükü var.
Ailem suçlu olarak onu görüyor. Bırak o sana gelecek sunamaz diyor. Bırakmak benim için bir alternatif değil. Çok yoruldum ama onu seviyorum. Onsuz olamam o da bensiz olamaz.
Güçlü olmanın yollarını arıyorum.
. Sizi aşk ile hayalleriniz arasında seçim yapmaya zorlayan aşk sizin hayrınıza mı acaba? Umarım kendiniz için en doğru kararı verirsiniz.
Hadi ya ciddi misin ben dunya finans dunyasindan ibaret saniyodum bayagi aydinlattin :))))) kariyer hirsin varsa sadece akademik kariyer yapmazsin sadece akademik kariyer yapiyosan sadece akademik kariyerin vardir. bi yandan calisir bi yandan master doktora yaparsin yok sadece akademik kariyer yapiyosan senin yolun baska olmali 30 yasinda sektor tecrubesi olmadan piyasada aranan eleman olmazsin turkiye sartlarinda bu boyle ki kizcagiz da is bulamiyomus zaten. Soylediklerim niye zoruna gitti anlamadim ama akil vermeye calisip asagilamadan once soyledigin seyleri bi tart mahcup olma boyle olur muBen de doktora seviyesindeyim, ilk ciddi isime 27 yasinda girdim. Yaptigim isten de gayet memnunum, yuksek lisans seviyesinde egitimli insanlarin yapabilecegi bir is, zaten oldugum yerde guzel islerin hepsinde yuksek lisans onkosulu var.
Yuksek lisans mezunu insanlarin ciddi islerde tutunmalari 30lari bulabiliyor gordugum kadariyla. Akademik personel zaten kadrolu isi 35lerde 40larda buluyor ancak.
Yani dunya bankalardan ve bankaciliktan olusmuyor, bunu soylemek istedim.
Konu sahibesi size gelince, bu adamin mutsuzlugunu umutsuzlugunu , depresyonunu nereye kadar tasiyabileceksiniz? Madem avukatsiniz, egitiminiz de guzel, yapmak istediginiz isin oldugu yere gideceksiniz. Bu is nerden baksam patlar gibi geldi bana, insallah yanilan ben olurum.
Buyuk sehirde olman sart, soyledigin alanda calismak istiyorsan. Kucuk sehirde ne is yapacaksin? Adamin senin is bulacagin yere tasinma durumu olabilir mi?