herkese mesajları için çok çok çok teşekkür ederim. özellikle elfois, bütün yazdıklarını son derece ilgiyle okudum, evet cümlesi cümlesine haklısın. benim mantığım da bu ilişkinin bitmesinden yana ama duygularıma söz geçiremiyorum. artık öyle çıkmazdayım ki.
master olayına gelince, aslında onu tam olarak ben engellemedim. ben sevgilime sakın beni düşünerek karar alma, kendin için doğru neyse onu yap dedim. ama o sıralar annesi arayıp arayıp bak kırmızı da ankara'da, yurt dışına gideceğine odtü'de yap gene masterını, kırmızının yanından ayrılma, onu çok seviyorsun madem dedi. hem benim de gözümün önünde olursun, ben senden ayrı kalmaya dayanamam dedi. annesinin de isteği, oğlunun ankara'da kalması yönündeydi. fakat ne zaman ki annesiyle benim aram açıldı, o zaman istanbul'a dön ne işin var vs vs konuşmaya başladı.
benim hakkımda her türlü şeyi düşünmekte elbette ki serbest. isterse beraber yaşadığımızı düşünsün. ama söz konusu olan durum, bu kadar ağır hakaretler. benim, ikimiz de öğrenciyken sevgilime yardım ettiğim para miktarı öğrenci halimle 1000 liranın üzerinde. ve hala para yemekten bahsetmesi, artık beni çıldırtıyor. anlamıyor hiç. çok pişmanım onunla zamanında samimi olduğum için, bi ara babamın borçları olduğundan bahsetmiştim, şimdi bunu kullanıyor, onların borcu var, nası kızlarını eve çıkartıcaklar diye. anlamadığı nokta, gelir düzeyi yüksek bi aile için borçlar çok çok çok büyük bir problem oluşturmuyor. hani, kendi gelir düzeyine göre düşünüyor anladığım kadarıyla.
dün oturdum, bak ben çok yoruldum dedim sevgilime, artık tükendim, kafam çok karışık dedim. o da karışık olmakta son derece haklısın, sana asla annemi savunamam dedi. erkek arkadaşıma, bi kızı olsaydı ve benim konumumda olsaydı, o'nun sevgilisinin annesine rağmen o çocukla ciddi düşünmesine izin verir miydin, kızını verir miydin dedim, düşündü düşündü düşündü. tek verdiği cevap "bilmiyorum" oldu. anlayın halimizi...
iş meselesine gelince, daha önce de söylediğim gibi, erkek arkadaşım rica etti benden ailemin yardımı dokunur belki diye, yani biz durduk yere aman tuncay ankara'da kalsın, hemen iş ayarlayalım durumlarına geçmedik. nitekim hala cevap bekleniyor o işten. henüz belirlenmiş kesin bir şey yok. ha olursa maaşı, 1.5 2 kat artıcak. şu anda 2000 lira alıyor. ve onun kariyeri için çok iyi olucak gerçekten...
az önce telefonlar konuştuk, gene bu konular açıldı, artık ne yapıcağımı bilemiyorum diyor, konuşmasam mesafe koysam bu sefer seni tehdit etmeye başlıyor, konuşsam daha beter oluyor. çok zor durumdayım ben de dedi. senin yerinde olmak istemezdim dedim. o da inan ki ben de olmak istemezdim dedi, utandığını söyledi. utanılmıycak gibi mi kızlar, siz söyleyin.. öte yandan da daha öyle sıkı fıkı ilişkileri olmamasına rağmen o kadar iyi ki annemle arası falan, gözlerinden anlaşılıyor aradığı sıcaklığı bulduğu. çok seviyor.
oturduk beraber buradaki bütün yazıları okuduk, haklılar, diyicek bişiyim yok diyor, sigara üzerine sigara yakıyor.hayır ben çok sevdiğimi ve sevildiğimi biliyorum. ben terk edersem, ailesiyle sorunlarının bitmeyeceğini biliyorum. yeni bi kızı getirse ailesine, o annesi gene sorun yaratıcak, zira derdi para, elinden gelse oğluyla evlenicek, tuncay da kabul ediyor, hayatımda birisinin olmasına dayanamıyor resmen diyor. ve onun için hiç bir çözümü yok, bunu düşünmek de beni kahrediyor. o kadar iyi biri, bu kadar güzel bi adam, ama şu hale bakın.
sinirlerim çok bozuk artık. şimdi size soruyorum. sevgilim de sormamı istedi. annesine nasıl bir tavır alması uygun olur? konuşmasın mı, para mı göndermesin hatasını anlayana kadar, ne yapsın? zaman ver biraz dedi, aklına bi yöntem gelirse nolur söyle dedi. ben de zaman vermeye çalışıyorum.