- 12 Temmuz 2006
- 643
- 9
- 48
Sevgililer günü!... Buyurun, mendilleriniz…
Yalnız olanlar en çok iç geçirirler, ağlarlar…
Hasetlenirler, ellerinde hediyeleri, kollarında sevgilileri olanlara diye bilinir ya genelde…
Öyledir de…Onlar hazırlamışlardır mendillerini zaten kaç gün önceden…
Ne hayaller kurularak, o günü yılın en önemli günü varsayarak, her bir sözün aşk içereceğini umarak ve de en önemlisi hediyenin aşklarının gücü değerince olacağı beklentisi içinde olarak buluşmalar var ya…
Ahh… Ahh….
Her bir sevgili için bir ayrı hayal kırıklığı barındırır bünyesinde!...
Ufacık bir yanlış anlama, ufacık bir aşk dışı sohbet, hele ki hediye de ucuz ise, her ne kadar hediye semboliktir diye ifade etse de…
Offf… Offff…
Büyür de büyür!...
Bu günde olacak şey miydi bu!
“Sevseydi zaten, tek taş pırlanta alırdı!”
“Bak, bilmem kimin sevgilisi, şu çirkin kıza, çarpık bacaklı kıza bilmem kaç kıratlığını almış…”
“Off yaa, ala ala bu ayıcığı almış, evlenme teklifi bekliyordum ben oysa… Salak!”
“Hediyemi beğenmedi mi ne, ne o suratında yapmacık bir gülüş? Rüküş!... Oysa en büyük hediyeyim zaten ben ona!
Püfff… Püfff….
Buyurun, mendilleriniz arkadaşlar…
Bu furyadan tonla para kazananlara da en büyük alkışlar!...
Sevgililer gününüz kutlu olsun efendim…
Haa, bu arada, bu alışkanlık başladığından bu yana, sevgili annem sektirmeden arar beni ve kardeşimi “bu gün sevgililer günü, seni seviyorum kızım” der…
Elli küsür yaşındadır, ki sağlıklı, mutlu daha nice yaşlar dilerim, ne güzel anlamış işin özünü!...
“Seni seviyorum Anne!..... Şimdiden kutlarım sevgililer gününü…
Yalnız olanlar en çok iç geçirirler, ağlarlar…
Hasetlenirler, ellerinde hediyeleri, kollarında sevgilileri olanlara diye bilinir ya genelde…
Öyledir de…Onlar hazırlamışlardır mendillerini zaten kaç gün önceden…
Ne hayaller kurularak, o günü yılın en önemli günü varsayarak, her bir sözün aşk içereceğini umarak ve de en önemlisi hediyenin aşklarının gücü değerince olacağı beklentisi içinde olarak buluşmalar var ya…
Ahh… Ahh….
Her bir sevgili için bir ayrı hayal kırıklığı barındırır bünyesinde!...
Ufacık bir yanlış anlama, ufacık bir aşk dışı sohbet, hele ki hediye de ucuz ise, her ne kadar hediye semboliktir diye ifade etse de…
Offf… Offff…
Büyür de büyür!...
Bu günde olacak şey miydi bu!
“Sevseydi zaten, tek taş pırlanta alırdı!”
“Bak, bilmem kimin sevgilisi, şu çirkin kıza, çarpık bacaklı kıza bilmem kaç kıratlığını almış…”
“Off yaa, ala ala bu ayıcığı almış, evlenme teklifi bekliyordum ben oysa… Salak!”
“Hediyemi beğenmedi mi ne, ne o suratında yapmacık bir gülüş? Rüküş!... Oysa en büyük hediyeyim zaten ben ona!
Püfff… Püfff….
Buyurun, mendilleriniz arkadaşlar…
Bu furyadan tonla para kazananlara da en büyük alkışlar!...
Sevgililer gününüz kutlu olsun efendim…
Haa, bu arada, bu alışkanlık başladığından bu yana, sevgili annem sektirmeden arar beni ve kardeşimi “bu gün sevgililer günü, seni seviyorum kızım” der…
Elli küsür yaşındadır, ki sağlıklı, mutlu daha nice yaşlar dilerim, ne güzel anlamış işin özünü!...
“Seni seviyorum Anne!..... Şimdiden kutlarım sevgililer gününü…