Her şeyi kendi içinde görmek ve kendini her şeyde görmenin adıymış sevgi…
Sonsuzlukmuş, bencil olmamakmış…
Kayıtsız, şartsız ona güvenmekmiş bir de… Nedensizce ve delicesine özlemekmiş, onun yokluğunda… İliklerine kadar duymak, tırnaklarına kadar hissetmekmiş sevgi…
Hayatın anlamı diyorlar ona; yalnız insanların değil, tüm canlıların yaşama sebebiymiş… Öyle bir etkisi varmış ki sevginin, “sen ordan bir ‘canım’ dersin, benim kalbim kaburgalarımın altına sığmaz burada” sözünü hissettirebiliyormuş…
Kalp mi insana “sev” diyen, yoksa yalnızlık mı körükleyen?.. Sahi nedir sevmek, bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?..
Şems-i Tebrizi, “Sevmeyene karınca yük, sevene filler karınca / Dağı bile taşır insan aşık olunca, inanınca” diyor…
Küçük İskender’e göre ise, birini gerçekten sevdin mi; yaşı, ne kadar uzakta olduğu, boyu, kilosu sadece lanet birer sayıymış…
Özdemir Erdoğan şarkısında, “Sevgi anlaşmak değildir, nedensiz de sevilir / Bazen küçük bir an için ömür bile verilir” diye anlatıyor sevgiyi…
Halil Cibran, “Sevgi bir şey istemez, tamamlanmaktan başka” diyor…
Mevlana, “Sevgi karanlık bir tünelde yakılan mum ışığı gibidir; size yolunuzu gösterir ama uzakta ne olduğunu söylemez” diyor.
Fuzuli’ye sormuşlar, “Sevmek mi daha güzeldir, sevilmek mi?” diye; “Sevmek” demiş.. “Çünkü, sevildiğinden hiçbir zaman emin olamazsın”…
Nazım Hikmet, “Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim. Ne güzel de darma duman ediyorsun beni” diyor dizelerinde…
Dostoyevski der ki: “Sevmek, güzel birinde aşkı aramak değil; o kişide bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında kendini bulmaktır.”
Sevgisiz olmaz elbet… Ne kadarına yetiyorsa yüreğin, o kadar sevmelisin. Onurlu olmalı gelişler. Bir kadının ana oluşu, bir erkeğin adam oluşu gibi asil ve olgun… Omuzların dik, alnın açık tüm kalbinle gelmelisin. Ne kadarına yetiyorsa yüreğin, yettiği kadar sevmelisin. Aklını başından alacak kadar değil, aklı başında olacak kadar sevmelisin.
Senden çok onun ihtiyacı olan bir şeyi ona vermişsen, bu bir hediyedir. Ondan çok senin ihtiyacın olan bir şeyi ona vermişsen, işte bu sevgidir.
Tıpkı Cengiz Aytmatov’un ünlü eseri Selvi Boylum Al Yazmalım’ın unutulmaz repliğindeki gibi, sevgi ne demekti?.. Sevgi iyilikti, dostluktu…
SEVGİ EMEKTİ.....