- 12 Temmuz 2006
- 2.066
- 66
SEVGİ HİSSETMEKTİR
Sevgi evrenseldir, sevgi hissetmektir, sevgi paylaşmaktır, sevgi var eder insanı, sevgiyle beslenir insan, sevgi anlatılmaz yaşanır. Sevgi yalnızca insanlara duyulan bir duygu olmayıp, canlı cansız tüm varlıklara duyulan duygudur.
Sevgiyi en iyi nasıl yaşayabiliriz…Önce kendimizi sevmeliyiz… doğrusuyla, yanlışıyla kendimizi tanımalı ve sevmeliyiz… Kendimizi sevmek bize başkalarını sevmeyi öğretir…Paylaşmanın bilincinde olarak, sevginin beslenmesini gelişmesini sağlayabiliriz. Böylelikle çevremizdeki güzellikleri keşfetmeye, insanların farketmediğimiz yönlerini algılamaya ve onları sevmeye başlarız. Sevgi yaşama anlam ve nitelik kazandırır, sevgi sayesinde mutlu olmayı başarır, iç bilincimizi geliştiririz. İnsan çevresiyle ne kadar dost olursa, o denli mutlu olur.
Günümüz insanı neyazık ki günlük işlerin karmaşası altında yoğrulurken sevgiyi zayıflık olarak algılayıp yaşamını sürdürmektedir. Genelde gerek iş hayatında insan ilişkilerinde sevgimizi saklayarak güçlü olacağımızı sanırız. Baba çocuğuna, yönetici elemanına, koca karısına v.b. sevgisini belli ederse karşı taraf şımarır, orada otorite azalır gibi kaygı duyulur. Halbuki böylesine güçlü bir duygunun varolduğu ortamlarda başarının yakalanacağı, verimin artacağı gözardı edilmiştir...
Sevginin karşıtı sevgisizliktir, nefret , intikam değildir. Eğer böyle duygulara kapılırsak, kalbimizde sevgi duygumuzu zedelemiş oluruz. Bize düşmanca davrananlara, karşıt bir duyguyla cevap verirsek, düşmanca davranandan bir farkımız kalmaz, uyararak durumun farkına varılmasını sağlayabiliriz.
Hepimiz günün birinde sevginin önemini kavrarız, işte o zaman mutluluğa bir adım atmış oluruz. Tüm insanların birbirlerini sevdiği bir dünya kurulabilse … Böyle bir dünyada yaşamak nasıl olurdu…
Sevgi birtakım koşullara bağlı olmamalıdır, eğer sevgi bir nedene bağlıysa uzun sürmeyecektir. Eğer canlı cansız tüm varlıkları, başlangıçta kendimizi sevmeyi başarmışsak, gerçek mutluluğu yakalarız… ve mutluluk herzaman yanı başımızda olacaktır. Sevgi yaşamımıza hakim olduğunda, başta sağlığımız, tüm güzelliklere ulaşırız, yaşamımız anlam kazanır, kendimizi, çevremizi mutlu ederiz… Gelin hep birlikte sevmeyi öğrenelim, önce kendimizi sonra çevremizdeki , doğayı sevelim, gerçek mutluluğu yakalayalım…
Sözlerimi Ömer Hayyam’ ın dizeleriyle bitirmek istiyorum.
Kapat kitabı!
Şöyle özgürce bak gökyüzüne, toprağa!
Şu geçen yoksulla paylaş varlığını!
Tüm suçluları bağışla
Üzme kimseyi.
Ve gülümse bir kenarda kimse görmeden!
(Ömer HAYYAM)
SEVGİYLE KALIN
Sevgi evrenseldir, sevgi hissetmektir, sevgi paylaşmaktır, sevgi var eder insanı, sevgiyle beslenir insan, sevgi anlatılmaz yaşanır. Sevgi yalnızca insanlara duyulan bir duygu olmayıp, canlı cansız tüm varlıklara duyulan duygudur.
Sevgiyi en iyi nasıl yaşayabiliriz…Önce kendimizi sevmeliyiz… doğrusuyla, yanlışıyla kendimizi tanımalı ve sevmeliyiz… Kendimizi sevmek bize başkalarını sevmeyi öğretir…Paylaşmanın bilincinde olarak, sevginin beslenmesini gelişmesini sağlayabiliriz. Böylelikle çevremizdeki güzellikleri keşfetmeye, insanların farketmediğimiz yönlerini algılamaya ve onları sevmeye başlarız. Sevgi yaşama anlam ve nitelik kazandırır, sevgi sayesinde mutlu olmayı başarır, iç bilincimizi geliştiririz. İnsan çevresiyle ne kadar dost olursa, o denli mutlu olur.
Günümüz insanı neyazık ki günlük işlerin karmaşası altında yoğrulurken sevgiyi zayıflık olarak algılayıp yaşamını sürdürmektedir. Genelde gerek iş hayatında insan ilişkilerinde sevgimizi saklayarak güçlü olacağımızı sanırız. Baba çocuğuna, yönetici elemanına, koca karısına v.b. sevgisini belli ederse karşı taraf şımarır, orada otorite azalır gibi kaygı duyulur. Halbuki böylesine güçlü bir duygunun varolduğu ortamlarda başarının yakalanacağı, verimin artacağı gözardı edilmiştir...
Sevginin karşıtı sevgisizliktir, nefret , intikam değildir. Eğer böyle duygulara kapılırsak, kalbimizde sevgi duygumuzu zedelemiş oluruz. Bize düşmanca davrananlara, karşıt bir duyguyla cevap verirsek, düşmanca davranandan bir farkımız kalmaz, uyararak durumun farkına varılmasını sağlayabiliriz.
Hepimiz günün birinde sevginin önemini kavrarız, işte o zaman mutluluğa bir adım atmış oluruz. Tüm insanların birbirlerini sevdiği bir dünya kurulabilse … Böyle bir dünyada yaşamak nasıl olurdu…
Sevgi birtakım koşullara bağlı olmamalıdır, eğer sevgi bir nedene bağlıysa uzun sürmeyecektir. Eğer canlı cansız tüm varlıkları, başlangıçta kendimizi sevmeyi başarmışsak, gerçek mutluluğu yakalarız… ve mutluluk herzaman yanı başımızda olacaktır. Sevgi yaşamımıza hakim olduğunda, başta sağlığımız, tüm güzelliklere ulaşırız, yaşamımız anlam kazanır, kendimizi, çevremizi mutlu ederiz… Gelin hep birlikte sevmeyi öğrenelim, önce kendimizi sonra çevremizdeki , doğayı sevelim, gerçek mutluluğu yakalayalım…
Sözlerimi Ömer Hayyam’ ın dizeleriyle bitirmek istiyorum.
Kapat kitabı!
Şöyle özgürce bak gökyüzüne, toprağa!
Şu geçen yoksulla paylaş varlığını!
Tüm suçluları bağışla
Üzme kimseyi.
Ve gülümse bir kenarda kimse görmeden!
(Ömer HAYYAM)
SEVGİYLE KALIN