Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
Bu kadar benden uzak
Bu kadar mavi
Bu kadar geniş olduğuna şaşarak
Kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
Dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
Bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben... Bahtiyarım...
Yağmur var çok sevdiğim rüzgar da Bugün pazar daha uyanmadı komşular
Damların üzerinde kuşlar daha rahatlar
Radyolarda eski şarkılar
çalıyorlar bu saatlerde
Gönül penceresinden ansızın
bakıp geçenlere doğru
Yağmur da var çok sevdiğim rüzgar da
Daha uyanmadı komşular bugün pazar
Ve ben seni çok özledim
Dışarı çıkmak istiyor canım
Tek başına haytalık etmek
Islanmak pazar sabahında yağmurda
Boş caddelerde dolaşmak
Vitrinlere bakmak sinemaların afişlerine
Sokakların isimlerine
Telefon kulübelerinde uyuyan çocuklara
Bir merhaba demek sessizce
Sahilde martılara simit atmak
Otobüslerin ilk seferlerine binmek
Gitmek istiyor canım
hayatın gittiği yere
Islık çalıp şarkılar
uydurmak kendi kendine
Fırından taze ekmek alıp
buğusunu çekmek içine
Ve ben seni çok özledim
Tam böyle bir şey çiçeğe su yürümesi
Bebeğin ağlaması toprağın uyanması
Yağmurun yağması ateşin sıcağı
Bu pazar sabahı tam böyle bir şey
Bir sabahçı kahvesine uğramak
Bir bardak çay taze dem kokusu
Yani hayatın atardamarlarında dolaşmak
Bölmeden şehrin uykusunu..
Bir şiir yazmak pazar
bulmacasının boş karelerine
Tam böyle bir şey hesapsız
gölgesiz bedelsiz kimsesiz,
Bir şiir yazmak bir bardak çay içmek
Sokaklarda gezmek yağmurda ıslanmak
Ve ben seni çok özledim
Yağmur var çok sevdiğim rüzgar da
Bugün pazar daha uyanmadı komşular
Damların üzerinde kuşlar daha rahatlar
Radyolarda eski şarkılar
çalıyorlar bu saatlerde...
Gönül penceresinden ansızın
bakıp geçenlere doğru
Yağmur da var çok sevdiğim rüzgar da Bugün pazar ve ben seni çok özledim ....
-Yağmur yağıyor Olric, ıslanıyor etraf... Ağlasak kimse anlamaz değil mi?
-Anlamaz efendimiz...
-Anlasa ne olur?
-Utanırız efendim... -Sevmeyi göze alan utanır mıymış Olric...