esrazey Aktif Üye Kayıtlı Üye 5 Haziran 2009 410 3 96 İstanbul 22 Aralık 2009 Konu Sahibi Konu Sahibi esrazey #1 Öksürmeli miydi vapur dumanlarından şarkılardan çıkmış martılar? .. Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı? .. Köşe başındaki esmer kadın şaşkın; bir çiçek alamayacak kadar” vakitsizliklere! Kırda salınan gelincikler şaşkın… Ve hatta kiraz çiçekleri de şaşkın. Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı? ..Çiçeği koparılmayan… Yare sunulmayan kiraz ağaçlarında artık “tek sapta iki kiraz” olmuyor! Vermesi gereken meyveleri vermiyor dallar! Gelincikler usanıyor beklemekten ve soruyorlar hep birlikte; Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?.. Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı yahut yaşanan böyleliklerin adı “sevda” olmalı mıydı?.. Hem sevdalı hem yalnız nasıl oluyor insan? Hem sevdalı hem ürkek hem sevdalı hem karanlıklara tutsak?.. Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?.. Bir priz ve fiş varsa.. Bunlar buluşmuşlarsa… Ve ortalık hâlâ aydınlanmıyorsa; bu nasıl sevda?.. Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?.. Çiçekler yapraksız… Kelebekler kanatsız… Gündüzler güneşsiz… Gözler yıldızsız!.. Dudaklar şiirsiz… Kağıtlar mektupsuz Ocaklar ateşsiz!.. Gerçekten… Sormalı ama sormuyor sevdalılar; “Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?..” Eğer sevdalar böyle yaşanacaksa yaşanmakta olan böyleliklerin adı “sevda” olmalı mıydı? Muammer ERKUL
Öksürmeli miydi vapur dumanlarından şarkılardan çıkmış martılar? .. Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı? .. Köşe başındaki esmer kadın şaşkın; bir çiçek alamayacak kadar” vakitsizliklere! Kırda salınan gelincikler şaşkın… Ve hatta kiraz çiçekleri de şaşkın. Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı? ..Çiçeği koparılmayan… Yare sunulmayan kiraz ağaçlarında artık “tek sapta iki kiraz” olmuyor! Vermesi gereken meyveleri vermiyor dallar! Gelincikler usanıyor beklemekten ve soruyorlar hep birlikte; Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?.. Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı yahut yaşanan böyleliklerin adı “sevda” olmalı mıydı?.. Hem sevdalı hem yalnız nasıl oluyor insan? Hem sevdalı hem ürkek hem sevdalı hem karanlıklara tutsak?.. Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?.. Bir priz ve fiş varsa.. Bunlar buluşmuşlarsa… Ve ortalık hâlâ aydınlanmıyorsa; bu nasıl sevda?.. Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?.. Çiçekler yapraksız… Kelebekler kanatsız… Gündüzler güneşsiz… Gözler yıldızsız!.. Dudaklar şiirsiz… Kağıtlar mektupsuz Ocaklar ateşsiz!.. Gerçekten… Sormalı ama sormuyor sevdalılar; “Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?..” Eğer sevdalar böyle yaşanacaksa yaşanmakta olan böyleliklerin adı “sevda” olmalı mıydı? Muammer ERKUL