- 20 Haziran 2007
- 4.250
- 27
- 45
Beyaz adam, yeni kıtada karşılaştığı yerlilerin dilini çözdüğünde bir şey dikkatini çekmiş.
Şarkıları, şiirleri, ağıtları hep su üzerineymiş.
Merak edip sormuş beyaz adam:
"Niye şiirleriniz hep sudan söz ediyor?"
"Buralarda en çok suyun yokluğunu çekiyoruz da ondan" deyip gülmüş yerli:
"Ya sizin şiirleriniz niye hep sevgiden söz ediyor?"
***
Cep telefonuma "bip-bip" yağan bayram mesajlarında hep sevgi, aşk, barış dilendiğini gördükçe bu öyküyü anımsıyorum.
Görülmedik bir nefret salgını memleketi kasıp kavurmuş ya da yüreklerimiz bir sevda kuraklığında çöl olmuş gibi...
Bu felaketin ardından, amatör şairler arasında yarışma yapılmış da, onlar da en çok öfkeden yılmışlıklarının, aşka susamışlıklarının şiirini yazmış sanki...
Türk mani sanatının, kitap çıkarma imkânı bulamamış gizli yetenekleri her bayram ortaya dökülüyor ve telefon ekranı boyutunda küçülttükleri hevesleriyle, illa sevdaya dair cep mesajları döktürüyor:
"Kalplere merhamet, yuvalara muhabbet" diliyor.
Merhametin, muhabbetin çokluğundan değil; yokluğundan...
***
Sevdasızlık salgını şuradan da belli ki, bir karamela kâğıdından ya da tavşancı amcanın niyet pusulasından kopya çekip "herkese gönder"diğiniz bir cep manisi, kapsama alanında ulaştığı mutsuz alıcılarca behemehal kaydedilip bu kez onların rehberindeki "herkese gönder"iliyor; sanal sanal çoğalıp dön dolaş tekrar size geliyor.
Geçen yüzyılda elinde curasıyla dere tepe gezinip yüreği yanıklara mani düzen halk âşıkları gibi...
Çocukken okudukça aşklarına özendiğimiz cep fotoromanları gibi...
Cep mesajları da cepten cebe dolaşıp bize yokluğunu hissettiğimiz, hasretini çektiğimiz sevda ve barış iklimini hatırlatıyor.
***
Susuzluk derdiyle ille suya ağıt yakan yerliler gibi, en çok yokluğunu çektiğiniz şeylerin, aşkın, barışın, huzurun şiirini yazıyor, elden ele, cepten cebe dağıtıyorsunuz.
***
Bir maildi sizinle paylaşmak istedim.Umarız aşk, sevgi, muhabbet dileklerimiz yerini bulur. Herkes umduğuna hayırlısıyla kavuşurŞeniz
Gönül dostlarıma sevgiler:1hug:
a.s.
Şarkıları, şiirleri, ağıtları hep su üzerineymiş.
Merak edip sormuş beyaz adam:
"Niye şiirleriniz hep sudan söz ediyor?"
"Buralarda en çok suyun yokluğunu çekiyoruz da ondan" deyip gülmüş yerli:
"Ya sizin şiirleriniz niye hep sevgiden söz ediyor?"
***
Cep telefonuma "bip-bip" yağan bayram mesajlarında hep sevgi, aşk, barış dilendiğini gördükçe bu öyküyü anımsıyorum.
Görülmedik bir nefret salgını memleketi kasıp kavurmuş ya da yüreklerimiz bir sevda kuraklığında çöl olmuş gibi...
Bu felaketin ardından, amatör şairler arasında yarışma yapılmış da, onlar da en çok öfkeden yılmışlıklarının, aşka susamışlıklarının şiirini yazmış sanki...
Türk mani sanatının, kitap çıkarma imkânı bulamamış gizli yetenekleri her bayram ortaya dökülüyor ve telefon ekranı boyutunda küçülttükleri hevesleriyle, illa sevdaya dair cep mesajları döktürüyor:
"Kalplere merhamet, yuvalara muhabbet" diliyor.
Merhametin, muhabbetin çokluğundan değil; yokluğundan...
***
Sevdasızlık salgını şuradan da belli ki, bir karamela kâğıdından ya da tavşancı amcanın niyet pusulasından kopya çekip "herkese gönder"diğiniz bir cep manisi, kapsama alanında ulaştığı mutsuz alıcılarca behemehal kaydedilip bu kez onların rehberindeki "herkese gönder"iliyor; sanal sanal çoğalıp dön dolaş tekrar size geliyor.
Geçen yüzyılda elinde curasıyla dere tepe gezinip yüreği yanıklara mani düzen halk âşıkları gibi...
Çocukken okudukça aşklarına özendiğimiz cep fotoromanları gibi...
Cep mesajları da cepten cebe dolaşıp bize yokluğunu hissettiğimiz, hasretini çektiğimiz sevda ve barış iklimini hatırlatıyor.
***
Susuzluk derdiyle ille suya ağıt yakan yerliler gibi, en çok yokluğunu çektiğiniz şeylerin, aşkın, barışın, huzurun şiirini yazıyor, elden ele, cepten cebe dağıtıyorsunuz.
***
Bir maildi sizinle paylaşmak istedim.Umarız aşk, sevgi, muhabbet dileklerimiz yerini bulur. Herkes umduğuna hayırlısıyla kavuşurŞeniz
Gönül dostlarıma sevgiler:1hug:
a.s.