Belki ellerine kan bulaşmaz;
belki gözlerini yumar, kulaklarını tıkarsın;
çığlıklar parçalanır duvarlarında...
Kafanı çevirirsin yardim nidalarına ya da elvedalara...
Hiçbir şey değişsin istemezsin; yolunu tutmuş,
yükünü almışsındır; paylaşmayı bilmezsin....
Kimsenin yerine koyamazsın kendini; ne anlamaya,
ne anlamlandırmaya çalışmazsın bir şeyleri...
Sevgiden, aşktan, dostluktan dem vurup, ortak olmazsın sorunlarıma...
Her adım atışında çekersin kendini geri; “konuş!” derim, susarsın...
Ya düşüncelerin yoktur kendine ait,
ya korkarsın düşündüklerini söylemekten...
Gerçekten var mısın, ihtiyacım olduğunda ortalıkta görünmezken...
Nasıl inanırım sana; haklıya “haklı”, haksıza “haksız” diyemezken...
Sessizlikte boğulurken sesim;
ancak fısıldayarak söyleyebiliyorum:
“sessizlik cinayettir!”