Sensiz Olmuyormuş Son Nefesim

duselal

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
26 Ocak 2008
201
0




bggghrqu0.jpg





Sensiz Olmuyormuş Son Nefesim-



Her zaman imkansizlari istedigimi biliyorum. Biliyorum da yine de
vazgecemiyorum. Once hangisinden baslasam bilmiyorum. Sensizligimden
mi,
yalnizligimdan mi, yoksa bugulu gozlerimden mi?

Hep kolay gibi gelirdi yalnizlik, tatmamistim ki! Hep kolay gibi
gelirdi
unutmak, AsIk olmamistim ki! Oysa sen SON NEFESIM. Oysa sen oyle
acimasiz
ogrettin ki bunlari... Oysa sen oyle yalniz biraktin ki...


Once gozlerin gecti gozlerimden cigliklarla dolu o yolda. Sonra ellerin
gitti ellerimden bir saniyelik kisa bir zamanda. Sonra... Sonrasi yok,
sen
gittin iste. Ilk o gun kanadimin kirikligini hissettim ve o durmadan
kanayan korkunc yarayi. Nerde yikamali, nasil kurtulmali?...


Bir zamanlar beni cok sIk arardin SON NEFESIM. Sesimi duyunca
rahatladigini soylerdin. Sonra... Sonra birden sustun yeminli gibi.
Telefonum calmaz oldu. Bataryasi artik on gunde anca bitiyor. Su koca
kalabaligin icinde oyle yalniz, oyle SENSIZIM ki; hicbir kelime
anlatmaya
yetmiyor. Odam sensiz sessiz. Odam sensiz soguk. Odama gunes vurmuyor.
Odama huzun hakim. Odama kasvet...


Iste!... Imkansiz mi, al iste... Beni sevmen imkansiz. Seni sevdigim
gibi
sevmen, deli gibi ozlemen imkansiz iste...


Sensiz olmuyormus SON NEFESIM. Sensiz olmuyormus bu hayat. Sensiz
olmuyormus bu nefes. Anladim, ama biraz gec kaldim. Onceleri dedim ya,
onceleri bicak saplanmiyordu sirtima. Onceleri serseri kursunlar
mayalamiyordu gecelerimi. Onceleri oyleydi... Ve birde sonralari var ne
yazik ki...


Gozlerimde dans eden, ha akti ha akacak derken yagmur gibi inen yaslar
var
artik. Gozlerimde sen, gozlerimde kan, gozlerimde hasret... Yagmur
ormanlarini aratmiyor gozlerim. Gece cakan simsekler misali, sagnak
yagmur
gibi gozlerim...


Ve sen SON NEFESIM. Ve sen yine yoksun...





(alıntı
 
Bu senin son gidişin olsun sevgili, bıraktığın son acı olsun. Ve ben senin yaşayamadığın son sevda olayım...

Bu son gidişin miydi anlayamadım sevgili..Hani hep giderdin ve gelirdin ya geriye, bu da onlardan biri miydi..? Uzun zaman oldu bu sefer, söylemek ve sormak zor geliyor ama bu senin son gidişin miydi sevgili...? Küçük bir oyun oynuyor gibiyiz sanki. Ben ebe olmuşum sen saklanan...Nerelere saklandın da bulamıyorum seni. “Ah işte ordasın” dediğim yerlerden hep başkaları çıkıyor, herkes hep bir ağızdan, dalga geçer gibi, “çanak çömlek patladı” diyor,bense garip bir umutsuzlukla geri dönüyorum ağacıma, kaldığım yerden seni aramaya başlamak için...

Bu son gidişin miydi, anlayamadım sevgili..Göremeyeceğimi sandığım zamanlarda birden karşıma çıkıyor, içimde yeni yangınlar bırakarak geri dönüyorsun. Kimlerin yanına dönüyorsun da uzun sürüyor sessizliklerin? Gittiğin yerlerde bana benzeyen ve tanıdık bir şeyler var mı bari.? Gülmeyi unuttuğun zamanlar, kimleri çağırıyorsun yanına..? Hüzünlerini kovan yürekli biri var mı yani..? Hani bir anda gelip de o puslu havayı dağıtan, seni içmeden sarhoş eden ve güldüren, hüzünlerini bulamayacağın yerlere saklayan biri..Sen dayanamazsın yalnızlığa. Dokunmak ve karışmak istersin. Yalnız kalmak sana acılarını hatırlatır..bir kadının teninde istemeyerek bıraktığın acıları. Yalnız kalmak sana çocukluğunun masum düşlerini hatırlatır..ağlamak istersin ama ağlayamazsın. Yalnız kalmak sana tutunamadığın sevgileri hatırlatır; çaresizliğini, yıkılmışlığını...arkanda bıraktığın, dokunmaya korktuğun özlemleri. Yalnız kalmak sana göre değil sevgili..Sen yalnızlığında kendinle karşılaşır ve ürkersin yüreğinin saatlerce sana karşıt konuşmalarından. Bu yüzden merak ediyorum ya, başkalarına da ‘hüzün kovan kuşum’ diye sesleniyor musun acaba..?

Bu son gidişin miydi, anlayamadım sevgili..Hani birden için çocuklar gibi şımarmak istediğinde, parmakların telefona gider, arar ve kusardın ya, dizginleyemediğin coşkunu ve manyaklığını..hani bir tek ben anlardım ya, senin bu ani çıkışlarını, serseriliğini ve türk dil kurumunda bulunmayan hafif meşrep kelimelerini ve cümlelerini..hani kimseyle böyle konuşulmaz deyip de, sınırlarını aşardık ya gereksiz kibarlığın ve nazlanmaların..Uzun zaman oldu içimizdeki bu deliliği ve bastırılmışlığı dışa vurmayalı. Bu yüzden merak ettim, bu senin son gidişin miydi sevgili, anlayamadım...

Söylenmemiş ve çoğaltılabilecek bütün sözleri kendi adına söyledin ve gittin..Umuduma, çılgınlığıma ve kadınlığımın senin yanındayken güzelleştiğine inanırken, yokluğunu mutlu edemeyeceğime inandın ve gittin..Sana karışıp, yüreğine akmama izin verip, beni göklere çıkartırken; bir anda yere indirdin, midemi bulandırdın ve ayrılığı sıkıştırdın parmaklarımın arasına, gittin..Ne kadar değerli ve farklı olduğumu anlatmakta zorluk çeken sen; yalnızlığımın en ıssız, en karanlık ve en savunmasız zamanlarında beni dinlemedin, gelmedin ve gittin..Sevmek bu kadar basit, bu kadar kolay ve taşınabilir bir eşya gibi hafif değil; çıkartıp da bir başka yere koyabileceğin. Bu yüzdendir ki sen beni hiç sevmedin sevgili. O “seni çok seviyorum” diye haykırdığın nadir zamanlarda bile, bunu söyleyen sen değil, senin geçmiş bir sonbahar’da bıraktığın, sana benzeyen ama sana çok yabancı olan sesindi. Bu yüzden sen beni gerçekten sevmedin sevgili. Kendini daha ne kadar kandırabilirsin bilmiyorum ama sen acı çekmeyi seviyorsun...bense balonlar patlatmayı, uçurtmalar uçurmayı ve yaşamayı seviyorum her şeye rağmen. Sen korkularını seviyorsun..bense, korkularımın üzerine gitmeyi, savaşmayı ve hatta gülmeyi kaybederken bile...Artık biliyorum, bu senin son gidişindi sevgili ve benim son bekleyişim, son vazgeçişim sevdandan...

Artık gelsen de ne işe yarar ki..? Ben; sana olan kırgınlığımı, yokluğunu, özlemini, umutsuzluğunu sevmeye başladım. Ben senin giderken bende unuttuğun ve zaman zaman öksüzlüğüne ağlayan sevdanı sevmeye başladım. Ben senin artık beni unutan, merak etmeyen ve değer vermeyen yüreğini sevmeye başladım. Şimdi hangi tende üşüyorsun da titrediğini hissediyorum kilometreler ötesinden? Ben senin başka mevsimleri tanımak isteyen o heyecanlı ama tutunamayan bakışlarını sevmeye başladım. Artık gelsen de ne işe yarar ki..? Parçaladığın sevgimi toparlayabilecek ve çiçekler toplayıp yollarıma serebilecek kadar güçlü değilsin sen. Sen, ben değilsin. Hiç olmadın ve olamazsın..O sakladığın yüreğine hiç almadın beni, hiç özlemedin, gözlerin hiç uzaklara dalmadı, belki de şerefime hiç kadeh kaldırmadın. Bu yüzden bu senin son gidişin olsun sevgili, ayrılığın hakkını ver. Böyle bir sevgiyi terk edebilecek kadar yürekli oldun, beni unutacak kadar da korkusuz ol. Özleme, yolunu yolumdan geçirme, sesime düşme, salaş meyhane masalarında konuşmalarımı arama, rakının yanında anma adımı..ayrılığın hakkını ver. Çünkü bunu sen istedin..

Bu senin son gidişin olsun sevgili, bıraktığın son acı olsun. Ve ben senin yaşayamadığın son sevda olayım..... (ALINTI)
 
X