• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sen gençliğimin katilisin

realist

Nirvana
Kayıtlı Üye
3 Aralık 2006
3.073
132
688
63
50%27s%20housewife.jpg





SEN GENÇLİĞİMİN KATİLİSİN
ÇOK GEÇ ANLADIM...


Böyle çalıyordu radyoda şarkı.
Alıp götürdü kadını geçmişin derinliklerine....
Uyandı yıllar yılı süren uykusundan..
Ardına baktı......
Birkaç çocuk ve heba edilmiş bir hayat.
Kandırmıştı kendisini,çevresini,onu seven sevmeyen herkesi..
Bir duvar örmüştü etrafına...
Ve herkes gördüğü kadarını biliyordu onunla alakalı..
Şimdi düşse yollara,derdini haykırsa......
Kim inanırdı ki.....
Bu kaderi yazık ki kendisi seçmişti..
En büyük hatayı en başta yapıp "evinin kadını ol" diyen eşine
"OLUR" demişti...
Böyle başladı onun gençliğinin öyküsü...
Önce ekonomik özgürlüğü alındı elinden....
Sonra eşe bağımlı hale getirildi...
Ve daha sonra da yavaş yavaş hiç oluşunu anlamaya başladı ama tutunacak dalı kalmamıştı.
Sonrasında şiddet katıldı yaşamına..
Üstelik henüz hamile iken..
Hiç mutlu günü olmadı mı?
Olmaz mı....
Yalnızca o analık duygusunu tattığı ilk anlarda.
Belki de bazı özel zamanlarda..
Sonrasındaysa yine hayat aynı şekilde devam etti.......
İlk dayağı mı?
Sudan sebeptendi ...
Adamın güç gösterisi..
Yemeği beğenmemişti..
Önemli olan ilk oluşuydu.
Kadının hatası ise "bir daha yapmaz" mantığı idi...




(devam edecek)
 
Yıllar içerisinde yitip gittiğini anlamak çok zor olmadı..
Çabaladıkça batıyordu sanki...
Bir atak yapmalıydı,bir sıçrayış..
Güvenmeliydi kendine ....
Yaptı da ....
Bir gün sorgusuz sualsiz,haber bile vermeden çekti kapıyı gitti..
Gitti arkada üç çocuk bırakarak...
Götürse olmazdı,kendinin gidecek yeri yoktu..
Bıraktı ama yüreği kan ağladı..
Biliyordu ki o adam çocuklarına"anneniz sizi terk edip gitti" diyecekti..
Biliyordu ki her çocuğun anne deyişinde bağrına taş basacaktı...
Biliyordu ki çocukları onu asla affetmeyeceklerdi...
Tüm bu duygularla birlikte kötü anılarını gömerek koyuldu yola..
Azar azar biriktirdiği parası ne kadar yeterdi bilinmez ama uzaklarda çok uzaklarda yaşayan yaşlı yalnız teyzesinin yanına sığınmaya karar vermişti...
Biletini aldı...
Otobüsün kalkmasına henüz yarım saat vardı..
Ne olur ne olmaz diyerek ürkek ürkek otobüsün kalkmasını beklemeye başladı..
Tedirginliği her halinden belliydi.
Dayak, aşağılanma kadının canına tak etmişti..
O yarım saat içinde çocuklarını düşünmemeye çalıştı..
Çünkü her düşündüğünde ayakları geri geri gitmeye başlıyordu.
Nasılsa teyzesinin yanına sığınınca kendini toparlar,bir işe girer sonra da çocuklarını yanına alırdı..
Aynı Türk filmlerindeki gibi...
Yaşamda bazı gerçekler hiç değişmiyor ve aynen yaşanabiliyordu......

Diğer tarafta adam işinden eve geldiği zaman evde birolağanüstü durum olduğunu anlamıştı..
Çünkü yıllar yılı ona kapıyı o hor gördüğü,dövdüğü,değer vermediği hizmetçisi yerine koyduğu karısı açmıştı.
Oysa şimdi kızı açmış ve annesini sormuştu ona...
Onun da haberi yoktu ki....
Birbirleriyle yaptıkları konuşmadan annelerinin başına birşey geldiğini düşünüp karakola haber vermeye karar verdiler..
Bu arada kadının özgürlük mü,kaçış mı ,ıstırap mı adının ne olduğu belli olmayan yolculuğu başlamıştı...
Yanına kendisinden oldukça genç bir kız oturtmuşlardı..
Yol boyunca susmadı..
Hep sordu hep sordu..
Kadın evden kaçtım diyemezdi....
Bir akraba ziyareti dedi kısaca....
Yola çıkalı neredeyse beş saat olmuşken çocuklarının kenisini merak edebileceği ve üzüleceğini düşündü birden...
Nasıl ulaşmalıydı ki.....
Kendilerni arasa yalvarmalarına dayanamazdı..
Sonunda eltisini arayıp ona anlatmaya karar verdi.
Ne de olsa yıllardır her derdini dinlemişti...


 
"İlk molada ararım" diye düşünürken geçmiş gözünün önünden akıp geçiyordu.
O geçmişte kaybolduğunu hissediyor ama yine de kendini alakoyamıyordu.
Neden döverdi bir erkek...
Olsa olsa acizliğindendi.Aciz olan dayak yiyen miydi savunmasızca,yoksa buzdağının görünmeyen yüzü gibi dayak atan mıydı?
Olsa olsa atandı...
Aklının,duygularının yetmediği yerde öfkesini kontrol etmeyi beceremeyenler, bu yola başvuruyordu.
Hem fiziksel olarak, hem de yaşamdaki konumundan dolayı zayıf olanı tepelemek ne kadar erkekliğe yakışırdı ki....Ya da bunu yapana erkek denilebilirmiydi?
Bırakın erkek demeyi insan olabilir miydi?
Savunmasız bir kadına güç gösterisi...Çok aşağılık bir davranış şekliydi..
Bunları düşünürken mola yerine geldiğini fark etti..
Bir ankesörlü telefon bulup numaraları çevirdi...
Karşısına çıkan kadına sadece ,"kendisini merak etmemelerini kendi isteği ile evden ayrıldığını ve bir gün mutlaka çok güçlü olark gelip çocuklarını alacağını" o geride bıraktığı adama söylemesini istedi...
Telefonun ucundaki kadının yanıtını beklemeden ahizeyi yerine yerleştirdi.
Artık içi biraz olsun rahattı.
Gelecek hakkında en küçük bir endişesi yoktu.
Güçlüydü,mutlu da olacaktı......
Çocukları mı?
Mutlaka babası onlara iyi bir baba olacaktı...
Biliyordu onları severdi.İşte bu yüzden içi rahattı.
Kızı annesini anlıyordu.15 yaşındaydı ama yaşanan her tartışmaya mutlaka çocuklar da şahit oluyordu.
Çocuklardan saklamadan fütursuzca bir geçimsizlik....
 
Son düzenleme:
bende tebrik ederim. ben arada bakıyorum devamını yazdınızmı diye. devam edin bence
 
Back