- 25 Ağustos 2009
- 7.271
- 60
Cinsellik, evliliğin en önemli ayaklarından biri. “Seks olmadan evlilik olur mu?” sorusuna uzmanlar farklı yanıtlar verirken ‘sevişerek evlenen’ pek çok çift, birkaç yıl sonra ‘sevişememekten’ dolayı boşanabiliyor. Bakire sürdürülen evliliklerse azımsanamayacak düzeyde...
Evlilikteki cinsel yaşamda aradığını bulamayanların oranı da hiç az değil. Türk Androloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Önder Yaman’ın verdiği bilgiye göre, çiftlerin yaklaşık yüzde 20’si cinsel sorunlar nedeniyle boşanıyor.
Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son evlilik ve boşanma istatistikleri, 2010’un ilk çeyreğinde evlenme oranlarının azaldığını, boşanmaların ise arttığını gösteriyor. Hal böyleyken biten evliliklerde çok dillendirilmese de cinsel sorunların ne ölçüde rol oynadığını konunun uzmanlarıyla konuştuk. İlk gün, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Önder Yaman sorularımızı yanıtladı.
Boşanmalarda cinsel sorunların rolü nedir?
Son çalışmalarda çiftlerin yüzde 20’sinin cinsel sorunlar nedeniyle boşandığı, şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan birçok davanın kökeninin de cinsel sorunlara dayandığı ortaya çıkarıldı.
En sık yaşanan sorunlar hangileridir?
Bu cinsel sorunların başında serleşme bozukluğu, erken boşalma ve cinsel istek azlığı gelmektedir.
Bu sorunlar nasıl gelişir?
Erken boşalma ve penis sertleşme bozukluğu karşılıklı cinsel isteksizlik, huzursuzlukla sonuçlanır. Erkek kendini kusurlu hisseder, telaşlı ve öfkeli davranışlar sergilerken, bu durum kadın tarafından reddedilme olarak algılanır. Çiftler genellikle cinsel sorunlarını dile getirmekten ve yardım istemekten çekinirler. Bu durumun özel olduğunu ve üstesinden kendi başlarına gelmeleri gerektiğini düşünürler. Bu nedenlerle doktora başvuru oranları düşüktür.
Ne zaman tıbbi yardım almalı?
Erken boşalma ve penis sertleşme bozukluğunun erkekte yarattığı yetersizlik hissi ve huzursuzluk tıbbi yardım alma kararında başlıca faktörlerdir. Cinsel yönden aktif ve sağlıklı eşin tatmini erkeğin doktora başvurmasını hızlandıran en önemli belirleyicilerdendir. Yurt dışında yapılan anketlerde eşlerinde cinsel işlev bozukluğu olan kadınların yüzde 65’inin doktora başvurma taraftarı olduğu ancak bunların yalnızca yüzde 8 - 10’unun konu üzerinde etkili olduğu görülüyor.
Doktora başvuramama nedenleri ne?
Cinselliğin ve cinsel sorunların tabu olarak görülmesi, hastaların konuyu doktora açmaktan çekinmeleri, ayıplanma korkusu, özgüven azlığı şeklinde sıralanabilir.
Farklı şikayetlerle başvurup cinsel sorunlarını anlatanlar var mı?
Prostat şikayetleri, üriner sistem taş hastalığı gibi şikayetlerle üroloji polikliniğine başvuran hastalar yüzde 20-30 oranında cinsel fonksiyon bozukluklarından yakınır. Bu oran yaş ve eşlik eden hastalıklara bağlı olarak değişebiliyor. Yapılan bir çalışmada poliklinik muayenesinde cinsel fonksiyon bozukluğundan şikayet etmeyen hastaların yüzde 50’sinin doktor tarafından sorgulanınca bu tür sorunlarını dile getirdikleri görülmüştür.
Çocuk sahibi olmayı ne kadar etkiliyor?
Sık olmamakla beraber bu gibi sorunlarla karşılaşılabiliyoruz. Erkeğin ereksiyon bozukluğu nedeniyle cinsel ilişkiye giremediği veya erken boşalma nedeniyle menisini vajen içerisine başarıyla bırakamadığı durumlarda çocuk sahibi olmak zorlaşabilir. Bu hastalarda öncelikle bu bozuklukların düzeltilmesi ve arkasından doğal yolla çocuk olması beklenilir.
Evlilikler azaldı, boşanmalar arttı
Türkiye İstatistik Kurumu 2010’un ilk çeyreğinde evlenme oranlarının azaldığını, boşanmalarınsa arttığını gösteriyor. Bir önceki yıla göre evlenme sayında yüzde 9.9 düşüş var. Boşanmalardaki artışsa yüzde 4.8 olarak belirlendi. 2010’nun ocak, şubat, mart aylarında boşanan çift sayısı 30 bin 773’ken bir önceki yıl aynı dönemde 29 bin 372 çift boşanmıştı. Boşanma sayısında en fazla artış, yüzde 13.2 ile Marmara’nın doğusunda gözlendi. Boşanma sayısında en büyük düşüş, aynı zamanda evlenme sayısında artış gözlenen Batı Karadeniz oldu. TÜİK’in son verilerine göre boşanmaların yüzde 40.4’ü ilk beş yılda görülüyor. Boşanmaların yüzde 24.3’ü ise 16 yıl ve daha fazla süre evli olan çiftlerde görüldü.
alıntı
Evlilikteki cinsel yaşamda aradığını bulamayanların oranı da hiç az değil. Türk Androloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Önder Yaman’ın verdiği bilgiye göre, çiftlerin yaklaşık yüzde 20’si cinsel sorunlar nedeniyle boşanıyor.
Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son evlilik ve boşanma istatistikleri, 2010’un ilk çeyreğinde evlenme oranlarının azaldığını, boşanmaların ise arttığını gösteriyor. Hal böyleyken biten evliliklerde çok dillendirilmese de cinsel sorunların ne ölçüde rol oynadığını konunun uzmanlarıyla konuştuk. İlk gün, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Önder Yaman sorularımızı yanıtladı.
Boşanmalarda cinsel sorunların rolü nedir?
Son çalışmalarda çiftlerin yüzde 20’sinin cinsel sorunlar nedeniyle boşandığı, şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan birçok davanın kökeninin de cinsel sorunlara dayandığı ortaya çıkarıldı.
En sık yaşanan sorunlar hangileridir?
Bu cinsel sorunların başında serleşme bozukluğu, erken boşalma ve cinsel istek azlığı gelmektedir.
Bu sorunlar nasıl gelişir?
Erken boşalma ve penis sertleşme bozukluğu karşılıklı cinsel isteksizlik, huzursuzlukla sonuçlanır. Erkek kendini kusurlu hisseder, telaşlı ve öfkeli davranışlar sergilerken, bu durum kadın tarafından reddedilme olarak algılanır. Çiftler genellikle cinsel sorunlarını dile getirmekten ve yardım istemekten çekinirler. Bu durumun özel olduğunu ve üstesinden kendi başlarına gelmeleri gerektiğini düşünürler. Bu nedenlerle doktora başvuru oranları düşüktür.
Ne zaman tıbbi yardım almalı?
Erken boşalma ve penis sertleşme bozukluğunun erkekte yarattığı yetersizlik hissi ve huzursuzluk tıbbi yardım alma kararında başlıca faktörlerdir. Cinsel yönden aktif ve sağlıklı eşin tatmini erkeğin doktora başvurmasını hızlandıran en önemli belirleyicilerdendir. Yurt dışında yapılan anketlerde eşlerinde cinsel işlev bozukluğu olan kadınların yüzde 65’inin doktora başvurma taraftarı olduğu ancak bunların yalnızca yüzde 8 - 10’unun konu üzerinde etkili olduğu görülüyor.
Doktora başvuramama nedenleri ne?
Cinselliğin ve cinsel sorunların tabu olarak görülmesi, hastaların konuyu doktora açmaktan çekinmeleri, ayıplanma korkusu, özgüven azlığı şeklinde sıralanabilir.
Farklı şikayetlerle başvurup cinsel sorunlarını anlatanlar var mı?
Prostat şikayetleri, üriner sistem taş hastalığı gibi şikayetlerle üroloji polikliniğine başvuran hastalar yüzde 20-30 oranında cinsel fonksiyon bozukluklarından yakınır. Bu oran yaş ve eşlik eden hastalıklara bağlı olarak değişebiliyor. Yapılan bir çalışmada poliklinik muayenesinde cinsel fonksiyon bozukluğundan şikayet etmeyen hastaların yüzde 50’sinin doktor tarafından sorgulanınca bu tür sorunlarını dile getirdikleri görülmüştür.
Çocuk sahibi olmayı ne kadar etkiliyor?
Sık olmamakla beraber bu gibi sorunlarla karşılaşılabiliyoruz. Erkeğin ereksiyon bozukluğu nedeniyle cinsel ilişkiye giremediği veya erken boşalma nedeniyle menisini vajen içerisine başarıyla bırakamadığı durumlarda çocuk sahibi olmak zorlaşabilir. Bu hastalarda öncelikle bu bozuklukların düzeltilmesi ve arkasından doğal yolla çocuk olması beklenilir.
Evlilikler azaldı, boşanmalar arttı
Türkiye İstatistik Kurumu 2010’un ilk çeyreğinde evlenme oranlarının azaldığını, boşanmalarınsa arttığını gösteriyor. Bir önceki yıla göre evlenme sayında yüzde 9.9 düşüş var. Boşanmalardaki artışsa yüzde 4.8 olarak belirlendi. 2010’nun ocak, şubat, mart aylarında boşanan çift sayısı 30 bin 773’ken bir önceki yıl aynı dönemde 29 bin 372 çift boşanmıştı. Boşanma sayısında en fazla artış, yüzde 13.2 ile Marmara’nın doğusunda gözlendi. Boşanma sayısında en büyük düşüş, aynı zamanda evlenme sayısında artış gözlenen Batı Karadeniz oldu. TÜİK’in son verilerine göre boşanmaların yüzde 40.4’ü ilk beş yılda görülüyor. Boşanmaların yüzde 24.3’ü ise 16 yıl ve daha fazla süre evli olan çiftlerde görüldü.
alıntı