• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

şehit Erin Yerine Siz Ne Koyacaksiniz???!!!

  • Konu Sahibi Konu Sahibi nargisos
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
N

nargisos

Ziyaretçi
  • Konu Sahibi Konu Sahibi nargisos
  • #1

Bir operasyondan dönerken, kullandığı araçla kaza yapıp ölen erin çaresiz annesi, hem de yılın annesi ödülüne sahip bir anne, oğluna mı yansın, kazanın kendisine çıkarılan faturasına mı?

Er Erdem Kayaklı, 2000 yılında Bingöl’de askerlik yaparken şehit oluyor. Askeri aracı kullanırken kaza yaparak hem kendi ölümüne hem de çarptığı aracın sürücüsünün ölümüne neden oluyor. Adli Tıp Kurumu, kaza esnasında freni patlayan askeri aracın, eski ve bakımsız olduğu için kusurlu olduğunu rapor ediyor.

Buna rağmen;
Milli Savunma Bakanlığı tarafından, şehit erin annesinden, faiziyle birlikte tahsil edilmek üzere 16 bin YTL’lik dava açılıyor. Çünkü şehit er, kaza yaparak devlet malına zarar vermiştir. Ayrıca karşıdan gelirken kazaya dahil olan araca da MSB bir bedel ödemiştir. Bütün bu zararların tahsil edileceği adres şehit annesi Nurşen Kayaklı olarak belirleniyor.

Bu arada MSB’nın, dolayısıyla Devletin unuttuğu bir şey var. Hem de çok önemli bir şey: Kazanın maddi boyutunu giderme çabasında olan Devlet, manevi boyutunu nasıl giderecek acaba? Bir şehit annesinden para tahsil etmeye çalışırken, o şehit evladın yerine ne koyacak acaba? Kaldı ki yerine konulması mümkün olmayan bir durum var ortada. O annenin acısına ortak olmak yerine katmerlendiren bir Devlet var burada.

Devlet malına zarar ziyan gözetim altına alınacaksa eğer; bu takip, görev başında ölen, Türk bayrağına sarılarak, düğün dernekle gittiği vatan görevinde şehit düşenlerin üzerinden değil, gerçekten Devleti su-istimal edenler üzerinden yapılmalıdır!

Bugün kamudaki araç sayısına bakmak lazım. Bu araçlarla özel işlerinde cirit atanlara bakmak lazım. AKP, Hükümet olduğu sıralarda umut vermişti; lojmanlar ve kamudaki araçların minimuma indirileceği veya tamamen kaldırılacağı konusunda. Ne oldu?

Gel zaman, git zaman, kamudaki araçlar, daha iyi hizmet vermesi için sıfır km:ye çevrildi. Sayıları azaldı mı, çoğaldı mı, bilinemedi.

Lojmanlardan yararlanabilene aynen devam denildi.

Üstüne üstlük, TOKİ aracılığıyla başlatılan konut atağında, ne kadar şeffaf olunduğu ise önemli bir soru?

Devletin menfaati, ne bir şehit erin üzerinden, ne de bir şehit annesinin üzüntüsünden fayda sağlamakla olmaz. Asıl olan, “Devlet malı deniz, yemeyen domuz” zihniyetlerinin dikkate alınmasıdır.

Bir şehit annesinden tazminat talebi, Devletteki savurganlığın önüne geçmeyi vaat eden ama geçemeyen AKP hükümetinin yüz karasıdır. O şehitler ise bu vatanın yüz akıdır.

Bu tazminat davası bir şehit annesine değil tüm şehitlerin annesine hakaret sayılacak türdendir. Çünkü Devletin, şehit evlatlarına ne kadar sahip çıktığının göstergesi olmuştur bu davranış. Vatana evlatlar doğurup büyüten, sınırı beklesin diye asker eyleyen, sonra da evladının acısını yüreğine gömen annelere kötü bir ödül olmuştur bu dava.

Ayrıca bu anne, Devlete, “oğluma bakımsız ve eski bir araç vererek ölümüne neden oldunuz” türünden bir dava açsa haklı değil miydi?

Şehit annesi olmak…Şehit acısı taşımak…Bir anne için acıların, ama gururla taşıdığı acıların en büyüğüdür. Paylaşıldığı ve kıymeti bilindiği sürece kutsallığı artacak türden bir acıdır.
 
Back