- 21 Eylül 2006
- 1.453
- 28
Halınızı İyi Süpürün
Dr. Said ŞAHİN
TOZLAR
Katı bir maddenin çok küçük parçacıklarına toz diyoruz. Bu küçüklüğü metrik olarak ifade edersek, toz; çapı 0.01 ile 150 mikrometre arasında olan katı parçacıklardır. Karanlık bir mekâna giren ışık hüzmesi altında havada asılı olarak fark edilebilenleri, çıplak gözle görülebilen tozların en küçükleridir. Duman da, küçük katı parçaların oluşturduğu bir tozdur. Tozlar her yerde, az veya çok, duyularla hissedilir veya hissedilmez olarak mevcuttur.
Tozun işe yarayanı, faydalısı olduğu gibi, istenmeyeni de vardır: Sürme tozu, ilaç tozu, mürekkep kurutma tozu, zımpara tozu, kuyumculukta kullanılan elmas tozu gibi faydalılar yanında, alerjik tozlar, polenler, kömür, kum, asbest ve çırçır tozu gibi hastalık yapan tozlar da vardır.
Bir de evlerimizde kadınların başının derdi olan tozlar vardır: Süpürdüğümüz, nemli bezle aldığımız ve mekanik cihazlarla uzaklaştırdığımız bu tozların içinde bulunan maddeler çeşitlidir: Bunların inorganik olanları; kurşun, silis vs. gibi maddeler iken, organik olanlarının çeşidi daha çoktur. Bilhassa canlı mikroorganizmalar ile bunların atık ve ölü artıkları, organik tozlar içinde önemli bir yer tutmaktadır.
Hasta veya hastalık taşıyıcısı insan hayvanlardan çeşitli yollarla dış ortama çıkan bakteri, virüs ve benzeri mikroorganizmalar; toz şeklinde veya tozlarla beraber ortamın nem, organik madde ve güneş ışığı muhtevasına göre canlılıklarını bir süre daha devam ettirirler. Tüberküloz, kızamık, zatürree, menenjit, kızamıkçık, su çiçeği ve grip virüsü gibi bazıları, teneffüs edilen hava ile alındığında hastalık yapıcıdır.
Ev tozlarında bulunan organik maddelerin önemli bir bölümünü de parazit canlılar ve bunların atıkları teşkil eder. Bu parazitlerin en yaygını, eklembacaklıların örümcekler sınıfının bir takımı olan keneler grubundan “toz keneleri”dir.
TOZ KENELERİ
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Keneler, serbest veya diğer canlılar üzerinde parazit olarak bulunan küçük canlılardır. Parazit olanlardan bitkiler ve hayvanlar üzerinde, onların vücut sıvılarıyla veya dokularıyla yaşayanlar olduğu gibi insanda yaşayanları da vardır. İnsanla ilgili olanları çoklukla halı, kilim, battaniye, yatak, şilte ve mobilya tozunda, eski eşyalarda, yer-döşeme tozunda, dar elbiseler içinde yaşarlar. Ancak uyuz biti olarak bilinen Sarcoptes scabiei türü, deri içine girerek şiddetli kaşıntı ile tüneller açar ve büyük eklem kıvrımlarında bulunurlar.
İnsan üzerinde parazit yaşamasalar bile sıklıkla bulundukları ortam, ev tozu olduğu için kalabalık bir grup ‘ev tozu keneleri’ olarak adlandırılır. Çok çeşitleri olan ev tozu keneleri, hangi ortamları severler? İnsan sağlığına nasıl tesir ederler? Ev tozu keneleriyle nasıl mücadele edilir, nasıl temizlenebilirler? Evler bu kenelerden tamamen temizlenebilir mi?.. gibi sorular insanları sürekli meşgul etmektedir.
Ev tozu kenelerinden özellikleri bilinenlerin bazıları şunlardır: Dermatophagoides pteronissinum, Dermatophagoides farinae, Blomia tropicalis, Cheyletus malaccensis, Chortoglyphus arcuatus, Pyroglyphus africanum, Orihatid’ler, Grallacheles bakeri, Tarsonemas sp., Suidasia sp., Euroglyphus maynei, Glycyphagus domesticus, Biattella germanica. Bunların dışında, tanımlanamayan daha birçok ev tozu kenesi vardır.
Kenelerden ev tozunda en çok rastlananları Dermatophagoides pteronissinum, Derınatophagoides farinae, Blomia tropicalis ve Euroglyphus maynei’ dir. Dermatophagoides pteronissinum ve D.farinae’nin hemen her evde bulunduğu tespit edilmiştir. Zaten kelime manasıyla Dermatophagoides (derma / deri, phagein / yemek) deri yiyen demektir, yani bu organizmalar bizim ve hayvanların deri döküntülerini yiyerek beslenirler.
Aynı ev tozunda, çoklukla birden fazla toz kenesi türü bulunmakla birlikte, bu türlerden sadece birisi hâkim durumda olmaktadır. Yani bir türün çoğalması diğerinin azalmasıyla sonuçlanır. Ancak, evde bulunan toz keneleri ve hâkim kene türü aynı bölgedeki evlerde bile farklılık gösterebilmektedir.
Ev tozundaki kenelerin yoğunluğuna gelince; ev tozunun gramı başına ortalama 500 kene düşmektedir. Ancak evlerin % 5 ‘inde bu yoğunluk gram başına 100 kenenin altındadır ve kabul edilebilir miktar da budur. Keneler, yeni bir eve iki hafta içinde yerleşebilmektedirler. Bazı araştırmacıların tespitleri ise, ev eskidikçe kenelerin arttığı şeklindedir.
Evde toz kenesi yoğunluğunun en fazla olduğu yerler, yeni olsun eski olsun, yatak odalarındaki yastık, minder ve yataklar ile döşeme tozlarıdır. Yine yatak odası halılarındaki toz kenesi nispeti, oturma odasındakilerden daha fazladır.
Kedi ve köpek bulunan evlerde kene yoğunluğu artmakta, dolayısıyla evcil hayvan bulunmayan evlerde daha az kene bulunmaktadır. Kedi bulunan evlerde daha fazla bulunan keneler, bu evlerdeki insanların elbiselerinde de bulunmakta ve bu insanların elbiseleri ile kedi bulunmayan evlere de taşınmaktadır. Hayvan tüylerinin bulunduğu yerlerde de keneler daha fazladır. Kedilerden kaynaklanan kene alerjenleri halılarda daha fazla iken, ev tozundan kaynaklanan kene alerjenleri yer (döşeme) tozunda daha fazla bulunmaktadır. Kedi kaynaklı alerjenler, elbette kedi bulunan evlerde çok daha fazladır.
Kenelerin yoğunluğu iklim, mevsim ve hava durumuna bağlı olarak değişmekte ve yoğunluktaki artış ve azalmalar düzensizlik göstermektedir. Çünkü ev içindeki küçük iklim değişiklikleri, kene yoğunluğuna çabuk tesir etmektedir. Ev tozu kenelerinin yoğunluğu mayıs-ekim aylarında daha fazladır ve temmuz ile eylül dolaylarında en yüksek yoğunluklara ulaşır. Bu artış ve azalmalar klima kullanımıyla da alakalıdır. D. pteronissinum daha sık ve hâkim bir alerjen olmakla birlikte, bütün dermatophagoid alerjileri hazirandan eylüle kadar belirgin bir artış göstermektedir.
Ev ortamının nemli ve havalandırmasının yetersiz olması halinde kenelerin yoğunluğu artmaktadır. Evdeki hava değişimi arttıkça, yani ev havalandırıldıkça keneler azalmaktadır. Kenelerin çoğu, nemli bölgelerdeki evlerde, evde su bulunmasa bile, yaygın olarak bulunur. Ancak, nispi nem oranı % 50’nin altına düştüğünde, keneler aktif olarak 11 günden fazla yaşayamaz ise de, protonimf (mini kurtçuk) şeklinde aylarca yaşayabilirler.
KENELERDEN KORUNMA
Kenelerle mücadelede, kapalı mekânları havalandırma, vakumlu temizleme, kuru temizleme, yıkama yapılmasının yanında, keneleri öldürücü kimyevi maddeler de (akarisitler) kullanılmaktadır.
Havalandırma, toz yoğunluğunu azaltarak ve ortamın nemini dengeleyerek tesirli olmaktadır. Sun’i havalandırma ile nemin azalması yönünde bir değişiklik sağlanabilirse, kenelerin ömrü de azaltılmış olur.
Akariisitle yapılan temizlikte, halı ve döşemelik eşyada akarisit kullanılmadan yapılan temizliğe göre, keneler daha fazla azalmaktadır. Ancak yatak, şilte, minderlerde akarisitli veya akarisitsiz temizlik ile mayt azalması aynı nispette olmakta ve % 20’yi geçmemektedir. Kimyevi akariisitler, ev tozu kenesi alerjenlerinde % 70’e varan azalmalar sağlayabilirse de tavsiye edilen kritik değerin altına inilmesinde tek başına yeterli değildin Kenelere karşı kullanılan bazı akarisitler; Acardust, Acarex, Acarosan (köpük ve toz şekillerinde), Actelic 50, Artilin 3A (alkol ve su bazlı), sıvı nitrojen, Paragerm AK, Tymasil’dir. Minder, yatak, ağır perde, yastık, döşeli mobilyalar ve ağaç yüzeylerde tesirli kene arıtmada ilk tercih Acarosan ve sıvı azottur. Diğerlerinin de tesirli olduğu bildirilmektedir. Ancak, kimyevi maddelerin insan için güvenliği tam olarak sağlanmış değildir.
Kenelerle ilgili olarak hastalara eğitim verilmesi, kenelerin kontrolü ile tek başına paralellik göstermez; ekonomik faktörler de tesirlidir. Astımlı fakir çocuklara kenesiz veya az kendi yastık ve yastık kılıfı sağlamanın ekonomik bir yönünün bulunması örneğinde olduğu gibi.
Sık temizlik, keneleri azaltır. Perkloretilen ile kum temizleme yapılan battaniyelerde, toz ve alerjenlerin % 70-98 oranında azaldığı, ancak, alerjenlerin denatüre olmadığı görülmüştür. Yani kenelerin azalması, yalnızca yıkamanın fiziki tesiriyle meydana gelmektedir.
Pamuklu malzeme kullanılan mobilyaların tozunda yerleşmiş kenelerin ev havasına karışmaması için hijyenik ev spreyleri geliştirilmiş ve alerjenlerin ev havasına karışmasını engelleyici bir tesir elde edilmiştir. Normal elektrikli süpürgelerden çok güçlü olan sulu ve pahalı, fakat süper güçlü süpürgeler, hem toz kenelerini yatak ve yastıktan söküp almakta, hem de havadaki tozları bile süzerek toplamaktadır.
Kısacası, kenelerin olmadığı bir evde yaşamak pratik olarak mümkün görülmemektedir. Ancak kene yoğunluğunu düşük seviyelerde tutmak mümkündür. Toz ve kene yoğunluğunu azaltmak, sağlığımız için yararlıdır ve alerjik hastalığı olanlar için hayatidir. Keneleri azaltma ve dengede tutmanın uygulanabilir en ucuz ve en kolay yolu, başka faydaları da bulunan havalandırma, yıkama ve vakumlu temizlemedir.
EV KENELERİ VE SAĞLIĞIMIZ
Toz keneleri ve atıkları, alerjiye sebep olan yapıları sebebiyle çeşitli hastalıklara yol açar veya bazı hastalıkların görülme hızını artırırlar. Polimerize GV tozu kenelerinin monomer ev tozu kenelerinden daha az alerjen olduğu bilinmektedir. Kenele¬rin, alerjik bünyeli kişilerde alerjik hastalıkların ortaya çıkmasında en önemli tetik mekanizması olduğuna inanılır ve özellikle yüksek risk taşıyan bebeklerin kenelerden korunması gerekmektedir.
Kenelerin sebep oldukları rahatsızlıkların başında astım gibi alerjik solunum yolu hastalıkları gelmektedir. Evin nemi ile solunum yolu şikayetleri ve kene alerjisi arasında bir münasebet vardır. Benzer şekilde, yatak odası döşemesindeki ve yatağı oluşturan maddelerdeki toz yoğunluğu ile, çocukların alerjiye bağlı solunum şikayetleri arasın¬da ilişki bulunmuştur.
Keneler, bebek ve çocuklarda kronik bronşit ve astıma yol açtıkları gibi, alerjik deri hasta¬lıkları ve burun iltihaplarına da sebep olmaktadırlar.
Toz alerjisi olanların evlerinde daha fazla toz bulunduğu tespit edilmiştir. Nitekim, alerjik deri hastalığı (atopik dermatit) olanların evlerinde sağlıklı kişilerin evlerine oranla 3-6 kat faz¬la kene tespit edilmiştir; yani yüksek miktarda keneye maruz kalmakla, atopik dermatit hasta¬lığı birlikte görülmekte ve bu münasebete evin nem durumunun bir tesiri olmamaktadır. Bir gra¬mında 500'den fazla kene bulunan yatak tozuna maruz kalanlarda atopik dermatit olma riski başlamakta, kene yoğunluğu 5.000/g toza ulaştığında atopik dermatit olma riski 25 kat art¬maktadır. Bu durum, atopik dermatitlilerin dökülen deri pullarının yağ kompozisyonundaki farklılık sebebiyle, keneler için da¬ha besleyici olmasına bağlanmaktadır.
Kene alerjenlerine olan hassasiyet eşiği giderek düşmektedir. Genel olarak 2 mg/g toz olarak kabul edilen hassasiyet eşiğinin altındaki maruziyetlerde bile astımlı çocuklarda kene duyarlılığı gelişebileceği gösterilmiştir.:1shok:
Dr. Said ŞAHİN
TOZLAR
Katı bir maddenin çok küçük parçacıklarına toz diyoruz. Bu küçüklüğü metrik olarak ifade edersek, toz; çapı 0.01 ile 150 mikrometre arasında olan katı parçacıklardır. Karanlık bir mekâna giren ışık hüzmesi altında havada asılı olarak fark edilebilenleri, çıplak gözle görülebilen tozların en küçükleridir. Duman da, küçük katı parçaların oluşturduğu bir tozdur. Tozlar her yerde, az veya çok, duyularla hissedilir veya hissedilmez olarak mevcuttur.
Tozun işe yarayanı, faydalısı olduğu gibi, istenmeyeni de vardır: Sürme tozu, ilaç tozu, mürekkep kurutma tozu, zımpara tozu, kuyumculukta kullanılan elmas tozu gibi faydalılar yanında, alerjik tozlar, polenler, kömür, kum, asbest ve çırçır tozu gibi hastalık yapan tozlar da vardır.
Bir de evlerimizde kadınların başının derdi olan tozlar vardır: Süpürdüğümüz, nemli bezle aldığımız ve mekanik cihazlarla uzaklaştırdığımız bu tozların içinde bulunan maddeler çeşitlidir: Bunların inorganik olanları; kurşun, silis vs. gibi maddeler iken, organik olanlarının çeşidi daha çoktur. Bilhassa canlı mikroorganizmalar ile bunların atık ve ölü artıkları, organik tozlar içinde önemli bir yer tutmaktadır.
Hasta veya hastalık taşıyıcısı insan hayvanlardan çeşitli yollarla dış ortama çıkan bakteri, virüs ve benzeri mikroorganizmalar; toz şeklinde veya tozlarla beraber ortamın nem, organik madde ve güneş ışığı muhtevasına göre canlılıklarını bir süre daha devam ettirirler. Tüberküloz, kızamık, zatürree, menenjit, kızamıkçık, su çiçeği ve grip virüsü gibi bazıları, teneffüs edilen hava ile alındığında hastalık yapıcıdır.
Ev tozlarında bulunan organik maddelerin önemli bir bölümünü de parazit canlılar ve bunların atıkları teşkil eder. Bu parazitlerin en yaygını, eklembacaklıların örümcekler sınıfının bir takımı olan keneler grubundan “toz keneleri”dir.
TOZ KENELERİ
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Keneler, serbest veya diğer canlılar üzerinde parazit olarak bulunan küçük canlılardır. Parazit olanlardan bitkiler ve hayvanlar üzerinde, onların vücut sıvılarıyla veya dokularıyla yaşayanlar olduğu gibi insanda yaşayanları da vardır. İnsanla ilgili olanları çoklukla halı, kilim, battaniye, yatak, şilte ve mobilya tozunda, eski eşyalarda, yer-döşeme tozunda, dar elbiseler içinde yaşarlar. Ancak uyuz biti olarak bilinen Sarcoptes scabiei türü, deri içine girerek şiddetli kaşıntı ile tüneller açar ve büyük eklem kıvrımlarında bulunurlar.
İnsan üzerinde parazit yaşamasalar bile sıklıkla bulundukları ortam, ev tozu olduğu için kalabalık bir grup ‘ev tozu keneleri’ olarak adlandırılır. Çok çeşitleri olan ev tozu keneleri, hangi ortamları severler? İnsan sağlığına nasıl tesir ederler? Ev tozu keneleriyle nasıl mücadele edilir, nasıl temizlenebilirler? Evler bu kenelerden tamamen temizlenebilir mi?.. gibi sorular insanları sürekli meşgul etmektedir.
Ev tozu kenelerinden özellikleri bilinenlerin bazıları şunlardır: Dermatophagoides pteronissinum, Dermatophagoides farinae, Blomia tropicalis, Cheyletus malaccensis, Chortoglyphus arcuatus, Pyroglyphus africanum, Orihatid’ler, Grallacheles bakeri, Tarsonemas sp., Suidasia sp., Euroglyphus maynei, Glycyphagus domesticus, Biattella germanica. Bunların dışında, tanımlanamayan daha birçok ev tozu kenesi vardır.
Kenelerden ev tozunda en çok rastlananları Dermatophagoides pteronissinum, Derınatophagoides farinae, Blomia tropicalis ve Euroglyphus maynei’ dir. Dermatophagoides pteronissinum ve D.farinae’nin hemen her evde bulunduğu tespit edilmiştir. Zaten kelime manasıyla Dermatophagoides (derma / deri, phagein / yemek) deri yiyen demektir, yani bu organizmalar bizim ve hayvanların deri döküntülerini yiyerek beslenirler.
Aynı ev tozunda, çoklukla birden fazla toz kenesi türü bulunmakla birlikte, bu türlerden sadece birisi hâkim durumda olmaktadır. Yani bir türün çoğalması diğerinin azalmasıyla sonuçlanır. Ancak, evde bulunan toz keneleri ve hâkim kene türü aynı bölgedeki evlerde bile farklılık gösterebilmektedir.
Ev tozundaki kenelerin yoğunluğuna gelince; ev tozunun gramı başına ortalama 500 kene düşmektedir. Ancak evlerin % 5 ‘inde bu yoğunluk gram başına 100 kenenin altındadır ve kabul edilebilir miktar da budur. Keneler, yeni bir eve iki hafta içinde yerleşebilmektedirler. Bazı araştırmacıların tespitleri ise, ev eskidikçe kenelerin arttığı şeklindedir.
Evde toz kenesi yoğunluğunun en fazla olduğu yerler, yeni olsun eski olsun, yatak odalarındaki yastık, minder ve yataklar ile döşeme tozlarıdır. Yine yatak odası halılarındaki toz kenesi nispeti, oturma odasındakilerden daha fazladır.
Kedi ve köpek bulunan evlerde kene yoğunluğu artmakta, dolayısıyla evcil hayvan bulunmayan evlerde daha az kene bulunmaktadır. Kedi bulunan evlerde daha fazla bulunan keneler, bu evlerdeki insanların elbiselerinde de bulunmakta ve bu insanların elbiseleri ile kedi bulunmayan evlere de taşınmaktadır. Hayvan tüylerinin bulunduğu yerlerde de keneler daha fazladır. Kedilerden kaynaklanan kene alerjenleri halılarda daha fazla iken, ev tozundan kaynaklanan kene alerjenleri yer (döşeme) tozunda daha fazla bulunmaktadır. Kedi kaynaklı alerjenler, elbette kedi bulunan evlerde çok daha fazladır.
Kenelerin yoğunluğu iklim, mevsim ve hava durumuna bağlı olarak değişmekte ve yoğunluktaki artış ve azalmalar düzensizlik göstermektedir. Çünkü ev içindeki küçük iklim değişiklikleri, kene yoğunluğuna çabuk tesir etmektedir. Ev tozu kenelerinin yoğunluğu mayıs-ekim aylarında daha fazladır ve temmuz ile eylül dolaylarında en yüksek yoğunluklara ulaşır. Bu artış ve azalmalar klima kullanımıyla da alakalıdır. D. pteronissinum daha sık ve hâkim bir alerjen olmakla birlikte, bütün dermatophagoid alerjileri hazirandan eylüle kadar belirgin bir artış göstermektedir.
Ev ortamının nemli ve havalandırmasının yetersiz olması halinde kenelerin yoğunluğu artmaktadır. Evdeki hava değişimi arttıkça, yani ev havalandırıldıkça keneler azalmaktadır. Kenelerin çoğu, nemli bölgelerdeki evlerde, evde su bulunmasa bile, yaygın olarak bulunur. Ancak, nispi nem oranı % 50’nin altına düştüğünde, keneler aktif olarak 11 günden fazla yaşayamaz ise de, protonimf (mini kurtçuk) şeklinde aylarca yaşayabilirler.
KENELERDEN KORUNMA
Kenelerle mücadelede, kapalı mekânları havalandırma, vakumlu temizleme, kuru temizleme, yıkama yapılmasının yanında, keneleri öldürücü kimyevi maddeler de (akarisitler) kullanılmaktadır.
Havalandırma, toz yoğunluğunu azaltarak ve ortamın nemini dengeleyerek tesirli olmaktadır. Sun’i havalandırma ile nemin azalması yönünde bir değişiklik sağlanabilirse, kenelerin ömrü de azaltılmış olur.
Akariisitle yapılan temizlikte, halı ve döşemelik eşyada akarisit kullanılmadan yapılan temizliğe göre, keneler daha fazla azalmaktadır. Ancak yatak, şilte, minderlerde akarisitli veya akarisitsiz temizlik ile mayt azalması aynı nispette olmakta ve % 20’yi geçmemektedir. Kimyevi akariisitler, ev tozu kenesi alerjenlerinde % 70’e varan azalmalar sağlayabilirse de tavsiye edilen kritik değerin altına inilmesinde tek başına yeterli değildin Kenelere karşı kullanılan bazı akarisitler; Acardust, Acarex, Acarosan (köpük ve toz şekillerinde), Actelic 50, Artilin 3A (alkol ve su bazlı), sıvı nitrojen, Paragerm AK, Tymasil’dir. Minder, yatak, ağır perde, yastık, döşeli mobilyalar ve ağaç yüzeylerde tesirli kene arıtmada ilk tercih Acarosan ve sıvı azottur. Diğerlerinin de tesirli olduğu bildirilmektedir. Ancak, kimyevi maddelerin insan için güvenliği tam olarak sağlanmış değildir.
Kenelerle ilgili olarak hastalara eğitim verilmesi, kenelerin kontrolü ile tek başına paralellik göstermez; ekonomik faktörler de tesirlidir. Astımlı fakir çocuklara kenesiz veya az kendi yastık ve yastık kılıfı sağlamanın ekonomik bir yönünün bulunması örneğinde olduğu gibi.
Sık temizlik, keneleri azaltır. Perkloretilen ile kum temizleme yapılan battaniyelerde, toz ve alerjenlerin % 70-98 oranında azaldığı, ancak, alerjenlerin denatüre olmadığı görülmüştür. Yani kenelerin azalması, yalnızca yıkamanın fiziki tesiriyle meydana gelmektedir.
Pamuklu malzeme kullanılan mobilyaların tozunda yerleşmiş kenelerin ev havasına karışmaması için hijyenik ev spreyleri geliştirilmiş ve alerjenlerin ev havasına karışmasını engelleyici bir tesir elde edilmiştir. Normal elektrikli süpürgelerden çok güçlü olan sulu ve pahalı, fakat süper güçlü süpürgeler, hem toz kenelerini yatak ve yastıktan söküp almakta, hem de havadaki tozları bile süzerek toplamaktadır.
Kısacası, kenelerin olmadığı bir evde yaşamak pratik olarak mümkün görülmemektedir. Ancak kene yoğunluğunu düşük seviyelerde tutmak mümkündür. Toz ve kene yoğunluğunu azaltmak, sağlığımız için yararlıdır ve alerjik hastalığı olanlar için hayatidir. Keneleri azaltma ve dengede tutmanın uygulanabilir en ucuz ve en kolay yolu, başka faydaları da bulunan havalandırma, yıkama ve vakumlu temizlemedir.
EV KENELERİ VE SAĞLIĞIMIZ
Toz keneleri ve atıkları, alerjiye sebep olan yapıları sebebiyle çeşitli hastalıklara yol açar veya bazı hastalıkların görülme hızını artırırlar. Polimerize GV tozu kenelerinin monomer ev tozu kenelerinden daha az alerjen olduğu bilinmektedir. Kenele¬rin, alerjik bünyeli kişilerde alerjik hastalıkların ortaya çıkmasında en önemli tetik mekanizması olduğuna inanılır ve özellikle yüksek risk taşıyan bebeklerin kenelerden korunması gerekmektedir.
Kenelerin sebep oldukları rahatsızlıkların başında astım gibi alerjik solunum yolu hastalıkları gelmektedir. Evin nemi ile solunum yolu şikayetleri ve kene alerjisi arasında bir münasebet vardır. Benzer şekilde, yatak odası döşemesindeki ve yatağı oluşturan maddelerdeki toz yoğunluğu ile, çocukların alerjiye bağlı solunum şikayetleri arasın¬da ilişki bulunmuştur.
Keneler, bebek ve çocuklarda kronik bronşit ve astıma yol açtıkları gibi, alerjik deri hasta¬lıkları ve burun iltihaplarına da sebep olmaktadırlar.
Toz alerjisi olanların evlerinde daha fazla toz bulunduğu tespit edilmiştir. Nitekim, alerjik deri hastalığı (atopik dermatit) olanların evlerinde sağlıklı kişilerin evlerine oranla 3-6 kat faz¬la kene tespit edilmiştir; yani yüksek miktarda keneye maruz kalmakla, atopik dermatit hasta¬lığı birlikte görülmekte ve bu münasebete evin nem durumunun bir tesiri olmamaktadır. Bir gra¬mında 500'den fazla kene bulunan yatak tozuna maruz kalanlarda atopik dermatit olma riski başlamakta, kene yoğunluğu 5.000/g toza ulaştığında atopik dermatit olma riski 25 kat art¬maktadır. Bu durum, atopik dermatitlilerin dökülen deri pullarının yağ kompozisyonundaki farklılık sebebiyle, keneler için da¬ha besleyici olmasına bağlanmaktadır.
Kene alerjenlerine olan hassasiyet eşiği giderek düşmektedir. Genel olarak 2 mg/g toz olarak kabul edilen hassasiyet eşiğinin altındaki maruziyetlerde bile astımlı çocuklarda kene duyarlılığı gelişebileceği gösterilmiştir.:1shok: