- 28 Ekim 2012
- 18
- 0
Saç Sağlığı Uzmanı Burcu Çayözü’den konuyla ilgili etkili tüyolar aldık, sizinle paylaşmak istedik.
Saçın uzama evresi kişiye göre değişmekle birlikte saç ayda ortalama 0,5-1,5 santim boy atar. Erkeklerde saç uzama evresi daha hızlı iken kadınlarda yavaştır. Ancak kadının saçı, erkeğinkine göre daha uzun süre büyüme evresinde kalır. Bu nedenle saçı beline kadar uzayanlar, çoğunlukla kadınlardır. Herkesin saç telinin kalınlığı da farklıdır. Bunda cinsiyet, genetik ve ırksal faktörler etkilidir. İnce telli saça sahip olan bir kişinin saçı kalın telli olamaz veya saç uzama süresi 3 yıl olan bir kişi için bu süre 5-6 yıla çıkartılamaz.
Saç Sağlığı Uzmanı (trikolojist) Burcu Çayözü ‘saçı kalınlaştıran ve uzatan ürün’ sloganlarının gerçekle ilgisi olmadığını belirterek konuyu şöyle açıkladı: “Saçın uzama hızı-süresi, genetik ve yapısaldır. Saçı sadece omzuna kadar uzayan bir kişinin ürünlerle, özellikle şampuan gibi deri yüzeyinde kalan maddelerle, beline kadar uzatması mümkün değildir. Ayrıca doğal bakım kürü olarak adlandırılan ve çeşitli yağların, yumurtanın birleşimiyle oluşan ev tipi karışımlar da saçın köküne kadar nüfus etmediği için beslemez veya uzatmaz. Üstüne üstlük, bu ürünlerin temizlenmesi zor olduğu için, birkaç kez çok sıcak suyla şampuanlamak saçın asidik dengesinin bozulmasına yol açar. Saçın oluşumu ve gelişimi hem deride hem de deri altındaki bölümde gerçekleşir. Buraya kadar nüfuz edemeyen ürünler, saçın yapısında fark yaratamaz. Yanı sıra, geçmiş dönemde saçı daha çok uzadığı halde uzaması duran kişilerde, bunun nedeni, içsel ve dışsal faktörler olabilir. Yani ya saçın uzama evresi bazı içsel faktörlere bağlı olarak kısalmıştır ya da uygulanan kimyasal işlemlerden dolayı uçlar kırılıyor, dolayısıyla uzama gerçekleşemiyordur. Kırılma ve kopma sorununda bazen besin alımındaki eksiklikler de rol oynar.”
Saçınız içsel faktörler yüzünden mi uzamıyor? O halde genetik kayıplar, yaşlanma, kansızlık, hormonal düzensizlikler, menopoz sonrası dönem ve deri sorunlarından şüphelenmelisiniz. İçsel faktörün rol oynayıp oynamadığını öğrenmenin en iyi yolu, bir uzmana görünüp gerekli tahlilleri yaptırmak. Kolay kırılan saçlara gelince... Bunun iki nedeni var: En sık rastlananı; boya, perma, röfle, sık fön çektirmek gibi işlemler... Bu uygulamalar yüzünden direnci azalan saç kopar. İkinci neden ise yetersiz beslenme veya kansızlık... Şöyle ki; saç bir protein yapısıdır. Bu yüzden proteinden zengin beslenmek, yeterli oranda vitamin ve mineral içeren gıdalar tüketmek faydalıdır. Ayrıca kepek ve aşırı yağlanma gibi sorunlar yaşayan, yani genel sağlığını kaybetmiş deri de tıkanır, saçın yaşamsal fonksiyonları yavaşlar. Böylece yeterince beslenemeyen saçın uzama evresi ve dış kalitesi olumsuz etkilenir.
İnce tel kalınlaşmaz
Saçın dış kısmındaki sorunları ürünlerle bir noktaya kadar onarabilirsiniz. Uzman Burcu Çayözü “İnce saçı hiç bir ürünle kalınlaştıramaz ya da daha hızlı uzatamazsınız. Saçın dışı ölüdür. Teller, içerden kan yoluyla beslenir. Saçın sadece dışına etki eden ürünler, bu yüzden işe yaramaz” diyor. Ancak saç eskiden sağlıklıysa ve kolay uzayabiliyorsa uzman yardımıyla eski kalitesine dönmesi mümkün olabiliyor. Bu da ancak saçın çıkarken sağlıklı olmasını sağlamakla mümkün. Tüm teller, yenileriyle yer değiştirir. Önemli olan, yeni çıkanların sağlıklı ve güçlü yapısının korunması. Bunun için de sağlıklı bir beslenme şeklinin benimsenmesi, varolan sağlık problemlerinin (kansızlık, tiroid, hormonal düzensizlik gibi) tedavi edilmesi ve varsa genetik altyapılı bir kaybı önleyen ürünlerin kullanılması şart.
Doğru beslenmenin önemi
Saçının daha sağlıklı ve sağlam olmasını isteyenler, öncelikle protein açısından zengin ve dengeli beslenmeli. Ayrıca, kan değerlerinin iyi olmasına özen göstermeli. Burcu Çayözü’ne kulak verelim: “Demir ve kan değerlerinde B-12, biotin, folik asit, çinko eksikliği olmamalı. Dengeli bir beslenme; protein yönünden zengin kırmızı et, B vitamin grupları, özellikle biotin içeren tahıllı gıdalar, ciğer, yumurta, soya, mayalı yiyecekler, balık ve baklagilleri içermeli. Ayrıca saçı doğru sıklıkta ve kaliteli şampuanla yıkamak, derinin temiz ve sağlıklı olmasını sağladığı için önemli.
Derisinde aşırı yağlanma, kepek, egzama olan ve saç kaybı yaşayanların, daha derin temizlik sağlayan, hatta detoks yapan deri uygulamalarına yönelmeleri gerekir.” Çayözü şöyle devam ediyor: “Bunlara ek olarak, boya işlemlerini uzun aralıklarla yaptırın. Sık boyatmanız gerekiyorsa dip boyayı tercih edin. Dış kısma 3-4 ay aralıklarla tam boya uygulayabilirsiniz. Böylece saçınız kurumaz ve yıpranmaz. Sık uygulanan fön, maşa ve düzleştirici gibi sıcak işlemler yıpratır. Bu işlemleri azaltın, sıcağa dayanıklılık veren tonikleri kullanın. Bu tür kimyasal ve şekillendiricileri uyguluyorsanız krem ve bakım maskeleri kullanın. Bu sayede saçın dış yapısı güçlü kalır. Her yıkamada krem kullanmak, haftada bir-iki kere de krem yerine bakım maskesi uygulamak, nemi hapsettiği için gerekli.”
( 30.06.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır )
KAFAM KARIŞTI YARDIM EDİN LÜTFEN....ARKADAŞLAR
Saçın uzama evresi kişiye göre değişmekle birlikte saç ayda ortalama 0,5-1,5 santim boy atar. Erkeklerde saç uzama evresi daha hızlı iken kadınlarda yavaştır. Ancak kadının saçı, erkeğinkine göre daha uzun süre büyüme evresinde kalır. Bu nedenle saçı beline kadar uzayanlar, çoğunlukla kadınlardır. Herkesin saç telinin kalınlığı da farklıdır. Bunda cinsiyet, genetik ve ırksal faktörler etkilidir. İnce telli saça sahip olan bir kişinin saçı kalın telli olamaz veya saç uzama süresi 3 yıl olan bir kişi için bu süre 5-6 yıla çıkartılamaz.
Saç Sağlığı Uzmanı (trikolojist) Burcu Çayözü ‘saçı kalınlaştıran ve uzatan ürün’ sloganlarının gerçekle ilgisi olmadığını belirterek konuyu şöyle açıkladı: “Saçın uzama hızı-süresi, genetik ve yapısaldır. Saçı sadece omzuna kadar uzayan bir kişinin ürünlerle, özellikle şampuan gibi deri yüzeyinde kalan maddelerle, beline kadar uzatması mümkün değildir. Ayrıca doğal bakım kürü olarak adlandırılan ve çeşitli yağların, yumurtanın birleşimiyle oluşan ev tipi karışımlar da saçın köküne kadar nüfus etmediği için beslemez veya uzatmaz. Üstüne üstlük, bu ürünlerin temizlenmesi zor olduğu için, birkaç kez çok sıcak suyla şampuanlamak saçın asidik dengesinin bozulmasına yol açar. Saçın oluşumu ve gelişimi hem deride hem de deri altındaki bölümde gerçekleşir. Buraya kadar nüfuz edemeyen ürünler, saçın yapısında fark yaratamaz. Yanı sıra, geçmiş dönemde saçı daha çok uzadığı halde uzaması duran kişilerde, bunun nedeni, içsel ve dışsal faktörler olabilir. Yani ya saçın uzama evresi bazı içsel faktörlere bağlı olarak kısalmıştır ya da uygulanan kimyasal işlemlerden dolayı uçlar kırılıyor, dolayısıyla uzama gerçekleşemiyordur. Kırılma ve kopma sorununda bazen besin alımındaki eksiklikler de rol oynar.”
Saçınız içsel faktörler yüzünden mi uzamıyor? O halde genetik kayıplar, yaşlanma, kansızlık, hormonal düzensizlikler, menopoz sonrası dönem ve deri sorunlarından şüphelenmelisiniz. İçsel faktörün rol oynayıp oynamadığını öğrenmenin en iyi yolu, bir uzmana görünüp gerekli tahlilleri yaptırmak. Kolay kırılan saçlara gelince... Bunun iki nedeni var: En sık rastlananı; boya, perma, röfle, sık fön çektirmek gibi işlemler... Bu uygulamalar yüzünden direnci azalan saç kopar. İkinci neden ise yetersiz beslenme veya kansızlık... Şöyle ki; saç bir protein yapısıdır. Bu yüzden proteinden zengin beslenmek, yeterli oranda vitamin ve mineral içeren gıdalar tüketmek faydalıdır. Ayrıca kepek ve aşırı yağlanma gibi sorunlar yaşayan, yani genel sağlığını kaybetmiş deri de tıkanır, saçın yaşamsal fonksiyonları yavaşlar. Böylece yeterince beslenemeyen saçın uzama evresi ve dış kalitesi olumsuz etkilenir.
İnce tel kalınlaşmaz
Saçın dış kısmındaki sorunları ürünlerle bir noktaya kadar onarabilirsiniz. Uzman Burcu Çayözü “İnce saçı hiç bir ürünle kalınlaştıramaz ya da daha hızlı uzatamazsınız. Saçın dışı ölüdür. Teller, içerden kan yoluyla beslenir. Saçın sadece dışına etki eden ürünler, bu yüzden işe yaramaz” diyor. Ancak saç eskiden sağlıklıysa ve kolay uzayabiliyorsa uzman yardımıyla eski kalitesine dönmesi mümkün olabiliyor. Bu da ancak saçın çıkarken sağlıklı olmasını sağlamakla mümkün. Tüm teller, yenileriyle yer değiştirir. Önemli olan, yeni çıkanların sağlıklı ve güçlü yapısının korunması. Bunun için de sağlıklı bir beslenme şeklinin benimsenmesi, varolan sağlık problemlerinin (kansızlık, tiroid, hormonal düzensizlik gibi) tedavi edilmesi ve varsa genetik altyapılı bir kaybı önleyen ürünlerin kullanılması şart.
Doğru beslenmenin önemi
Saçının daha sağlıklı ve sağlam olmasını isteyenler, öncelikle protein açısından zengin ve dengeli beslenmeli. Ayrıca, kan değerlerinin iyi olmasına özen göstermeli. Burcu Çayözü’ne kulak verelim: “Demir ve kan değerlerinde B-12, biotin, folik asit, çinko eksikliği olmamalı. Dengeli bir beslenme; protein yönünden zengin kırmızı et, B vitamin grupları, özellikle biotin içeren tahıllı gıdalar, ciğer, yumurta, soya, mayalı yiyecekler, balık ve baklagilleri içermeli. Ayrıca saçı doğru sıklıkta ve kaliteli şampuanla yıkamak, derinin temiz ve sağlıklı olmasını sağladığı için önemli.
Derisinde aşırı yağlanma, kepek, egzama olan ve saç kaybı yaşayanların, daha derin temizlik sağlayan, hatta detoks yapan deri uygulamalarına yönelmeleri gerekir.” Çayözü şöyle devam ediyor: “Bunlara ek olarak, boya işlemlerini uzun aralıklarla yaptırın. Sık boyatmanız gerekiyorsa dip boyayı tercih edin. Dış kısma 3-4 ay aralıklarla tam boya uygulayabilirsiniz. Böylece saçınız kurumaz ve yıpranmaz. Sık uygulanan fön, maşa ve düzleştirici gibi sıcak işlemler yıpratır. Bu işlemleri azaltın, sıcağa dayanıklılık veren tonikleri kullanın. Bu tür kimyasal ve şekillendiricileri uyguluyorsanız krem ve bakım maskeleri kullanın. Bu sayede saçın dış yapısı güçlü kalır. Her yıkamada krem kullanmak, haftada bir-iki kere de krem yerine bakım maskesi uygulamak, nemi hapsettiği için gerekli.”
( 30.06.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır )
KAFAM KARIŞTI YARDIM EDİN LÜTFEN....ARKADAŞLAR