- 7 Haziran 2010
- 1.403
- 2.734
-
- Konu Sahibi Keyfinbilir
- #1
Bilindiği üzere Androgenetik Alopesi(Erkek tipi Saç dökülmesi) modern toplumda erkeklerin yüzde 85'ini etkileyen bir sorun olarak karşımıza çıkıyor..
Androgenetik Alopesi sorunu yaşayan erkeklerde, ergenlikten sonra serumda dolaşım miktarı artan Testosteron ve DHT gibi androjenik hormonlar, saç derisindeki androjen reseptörlerine bağlanarak, saç folikülünün protein ve keratin sentezini bloke ediyor..Saçlar önce cansızlaşıyor..Sonra inceliyor..Daha sonra minyatürleşip kısalıyor ve saç derisi görünür hale geliyor..En sonunda kişi tamamen kel kalıyor..Bu süreç uzun yıllar sürebileceği gibi birkaç ay içinde de tamamlanabiliyor..Bazı kişilerde sadece tepe bölgeleri etkilenirken, bazı kişilerde sadece ön saçlar etkileniyor..Bazı kişilerde ise tüm kafa derisi etkileniyor..Tamamen kellik yada dazlaklık meydana geliyor..Bazı kişilerde androgenetik alopesi ergenlikten sonra başlarken, bazı kişilerde 30 yaşından sonra başlıyor..Bazı kişilerde ise 50'sinden sonra meydana geliyor..Ama bir şekilde erkeklerin yüzde 85'i kadınların ise yüzde 35'i bu sorundan bariz bir biçimde etkileniyor..
Peki bu durum neden kaynaklanıyor ?
Bebeklikten itibaren unlu, şekerli gıdalar tüketmekten ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmekten kaynaklanıyor..
Bu gıdalar nasıl etki ediyor saça ?
Bu gıdalar insülin miktarını arttırarak etki ediyor saç foliküllerine dolaylı olarak..
İnsülin nasıl bu etkiyi meydana getiriyor ?
*** İnsülin'in hem kendisi hemde insülin artışı ile prodüksüyonu artan IGF-1 ve IGF-2 hormonları androjen reseptör yapımını uyararak vücudda alakalı yada alakasız birçok bölgede androjen reseptör sayısını arttırıyor..Dolayısı ile saç derisi de androjen reseptörleri ile kaplanıyorki aslında bu hiç olmaması gereken durum..
*** İnsülin ayrıca testosteron ve DHT gibi hormonların da dolaşımdaki miktarını gereksiz yere çok arttırıyor..
*** Bunun yanında insülin bir büyüme hormonu(growth hormon) antagonistidir..İnsülin artışı, büyüme hormonlarının dolaşımdaki miktarını azaltıyor..Büyüme hormonları, saç folikülünün yaşamı için hayati öneme sahip olan hormondur..Öyleki doğuştan büyüme hormon sentez bozukluğu olan insanlarda alopecia totalis adı verilen ve tüm saçları etkileyen kellik durumu sıkça meydana gelmektedir..
*** Ayrıca insülin artışıyla beraber skalpte bulunan yağ bezleri sayısı da gereksiz yere artmaktadır. Mevcut yağ bezeleri de genişleyip sebum prodüksiyonunu maksimuma çıkarmaktadır. Sebumda yüksek yoğunlukta androjen hormon bulunmaktadır. Yani sebum artışı da androgenetik alopesi sürecini hızlandırmaktadır.
Peki bunun çözümü nedir ?
Diyettten unlu,şekerli gıdaları çıkarmak ve karbonhidratı ise sadece sebzelerden ve glisemik indeksi düşük meyvalardan almaktır..Ama bu bebeklikten itibaren uygulanmalıdır.
Peki yetişkinlikte bu yöntem uygulanırsa sonuç alınır mı ?
Androgenetik Alopesi bebeklikten itibaren beslenme biçimi ve yaşam şekli ile başlar. Fakat sonradan alınan önlemler süreci yavaşlatır..Yani saç dökülmesinin hızı azalır ama bir kere saç foliküllerinde androjen reseptörleri oluştuğu için yavaş da olsa saçlar dökülür..Artık bu kaçınılmazdır.
Peki neden saç dökülmesi herkeste farklı seyrediyor ve bazı insanlarda hiç dökülmüyor ?
Çünkü herkesin genetik eğilimi farklı..Burada genetik direkt bir rol oynamıyor..AR genleri üzerinden indirekt rol oynuyor..AR genleri, androjen reseptörlerinin nerede oluşacağını,sayısını,sensitvesini belirliyor ve düzenliyor..Ama bu genin ne oranda aktive olacağı, bebeklikten itibaren sizin yaşam tarzınıza bağlıdır..Yani genetiğin rolü çok kısıtlıdır..
Yani saç dökülmesi tamamen genetik değil midir ?
Öyle yansıtılıyor ama kesinlikle öyle değildir..Genetiğin rolü çok çok kısıtlıdır.Esas belirleyici faktör yaşam şeklidir.Bu durumun en net kanıtı Japon erkeklerinin durumudur. Japonya'da Okinawa adasında yaşayan erkekler, adada yaşarken unsuz, şekersiz, sebze ve balık ağırlıklı beslenirken bu erkeklerde Androgenetik Alopesi görülmezken; ABD ve Avrupa'ya göç edip buradaki yüksek şekerli, unlu ve karbonhidrat ağırlıklı bir diyete geçen Japon erkeklerinde ise kellik ciddi oranda görülmektedir..Yani Japon bir babanın ABD'de doğan oğlu kel kalırken, anakıtada yaşayan ve doğal beslenen babasında kellik görülmemektedir. Kellik tamamen bebeklikten itibaren beslenme ve yaşam şekli ile alakalıdır.
Saç dökülmesinin tedavisi var mı ?
Saç dökülmesini önleyici ve saç çıkarıcı ilaçlar var. Ama bu ilaçlar hem ciddi yanetki potansiyeline sahipler hemde ömürboyu kullanılmaları gerektiğinden hiç pratik ve kalıcı bir çözüm sunamıyor. Mesela saç dökülmesini önleyen finasterid etken maddeli Propecia'nın anti-androjen etkileri istenmeyen birçok cinsel yanetkiye, kısırlığa ve demansa yol açmaktadır. Çünkü bu ilaç, saç derisindeki androjen reseptörlerini hedef almaz, doğrudan dolaşımdaki androjen hormonu hedef alır..Dolaşımdaki androjen hormon DHT'dir ve testosteron'un aktif versiyonudur. Bu hormonu azaltırsanız, testosteron birçok dokuda etkili olamaz. Sperm sayısında azalma, libidoda düşüş, ejakülasyon bozuklukları, demans ve alzheimer gibi hastalıkların oluşum riskinde artış gözlemlenir.
Bir diğer ilaç ise minoxidildir ve tamamen topikal olarak kullanılmaktadır. Ama etkinlik mekanizması farklıdır.Ayrıca sürekli kafa derisine sürülmesi gerektiğinden ömürboyu kullanılması pek mümkün görünmemektedir.
Sporcularda saç dökülmesinin az görünmesinin nedeni de bu mudur ?
Kesinlikle budur. Genç yaşlardan itibaren spor yapan kişilerde, normal popülasyona oranla androgenetik alopesi sorunu çok daha az görülmektedir.Çünkü bilinçli şekilde yapılan spor, hem insülin direncini kırmakta hemde dolaşımdaki insülin miktarını azaltmaktadır. Dolaşımdaki insülin miktarı azalınca hem androjen hormon seviyesi düşmekte hemde reseptör etkinliği azalmaktadır.Bu durumda saç dökülmesi süreci tamamen yavaşlamaktadır.Tabii burada atletizm, yüzme gibi sporlardan bahsediyoruz. Vücut Geliştirme'den değil.
Dr.Kenneth Washenik / M PHD Hair Foundation
Herkes için Sağlık Kitabı---23.Sayfa--2001
açlık insülininiz 5 in üzerindeyse metabolik sendromunuz var demektir.
Androgenetik Alopesi sorunu yaşayan erkeklerde, ergenlikten sonra serumda dolaşım miktarı artan Testosteron ve DHT gibi androjenik hormonlar, saç derisindeki androjen reseptörlerine bağlanarak, saç folikülünün protein ve keratin sentezini bloke ediyor..Saçlar önce cansızlaşıyor..Sonra inceliyor..Daha sonra minyatürleşip kısalıyor ve saç derisi görünür hale geliyor..En sonunda kişi tamamen kel kalıyor..Bu süreç uzun yıllar sürebileceği gibi birkaç ay içinde de tamamlanabiliyor..Bazı kişilerde sadece tepe bölgeleri etkilenirken, bazı kişilerde sadece ön saçlar etkileniyor..Bazı kişilerde ise tüm kafa derisi etkileniyor..Tamamen kellik yada dazlaklık meydana geliyor..Bazı kişilerde androgenetik alopesi ergenlikten sonra başlarken, bazı kişilerde 30 yaşından sonra başlıyor..Bazı kişilerde ise 50'sinden sonra meydana geliyor..Ama bir şekilde erkeklerin yüzde 85'i kadınların ise yüzde 35'i bu sorundan bariz bir biçimde etkileniyor..
Peki bu durum neden kaynaklanıyor ?
Bebeklikten itibaren unlu, şekerli gıdalar tüketmekten ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmekten kaynaklanıyor..
Bu gıdalar nasıl etki ediyor saça ?
Bu gıdalar insülin miktarını arttırarak etki ediyor saç foliküllerine dolaylı olarak..
İnsülin nasıl bu etkiyi meydana getiriyor ?
*** İnsülin'in hem kendisi hemde insülin artışı ile prodüksüyonu artan IGF-1 ve IGF-2 hormonları androjen reseptör yapımını uyararak vücudda alakalı yada alakasız birçok bölgede androjen reseptör sayısını arttırıyor..Dolayısı ile saç derisi de androjen reseptörleri ile kaplanıyorki aslında bu hiç olmaması gereken durum..
*** İnsülin ayrıca testosteron ve DHT gibi hormonların da dolaşımdaki miktarını gereksiz yere çok arttırıyor..
*** Bunun yanında insülin bir büyüme hormonu(growth hormon) antagonistidir..İnsülin artışı, büyüme hormonlarının dolaşımdaki miktarını azaltıyor..Büyüme hormonları, saç folikülünün yaşamı için hayati öneme sahip olan hormondur..Öyleki doğuştan büyüme hormon sentez bozukluğu olan insanlarda alopecia totalis adı verilen ve tüm saçları etkileyen kellik durumu sıkça meydana gelmektedir..
*** Ayrıca insülin artışıyla beraber skalpte bulunan yağ bezleri sayısı da gereksiz yere artmaktadır. Mevcut yağ bezeleri de genişleyip sebum prodüksiyonunu maksimuma çıkarmaktadır. Sebumda yüksek yoğunlukta androjen hormon bulunmaktadır. Yani sebum artışı da androgenetik alopesi sürecini hızlandırmaktadır.
Peki bunun çözümü nedir ?
Diyettten unlu,şekerli gıdaları çıkarmak ve karbonhidratı ise sadece sebzelerden ve glisemik indeksi düşük meyvalardan almaktır..Ama bu bebeklikten itibaren uygulanmalıdır.
Peki yetişkinlikte bu yöntem uygulanırsa sonuç alınır mı ?
Androgenetik Alopesi bebeklikten itibaren beslenme biçimi ve yaşam şekli ile başlar. Fakat sonradan alınan önlemler süreci yavaşlatır..Yani saç dökülmesinin hızı azalır ama bir kere saç foliküllerinde androjen reseptörleri oluştuğu için yavaş da olsa saçlar dökülür..Artık bu kaçınılmazdır.
Peki neden saç dökülmesi herkeste farklı seyrediyor ve bazı insanlarda hiç dökülmüyor ?
Çünkü herkesin genetik eğilimi farklı..Burada genetik direkt bir rol oynamıyor..AR genleri üzerinden indirekt rol oynuyor..AR genleri, androjen reseptörlerinin nerede oluşacağını,sayısını,sensitvesini belirliyor ve düzenliyor..Ama bu genin ne oranda aktive olacağı, bebeklikten itibaren sizin yaşam tarzınıza bağlıdır..Yani genetiğin rolü çok kısıtlıdır..
Yani saç dökülmesi tamamen genetik değil midir ?
Öyle yansıtılıyor ama kesinlikle öyle değildir..Genetiğin rolü çok çok kısıtlıdır.Esas belirleyici faktör yaşam şeklidir.Bu durumun en net kanıtı Japon erkeklerinin durumudur. Japonya'da Okinawa adasında yaşayan erkekler, adada yaşarken unsuz, şekersiz, sebze ve balık ağırlıklı beslenirken bu erkeklerde Androgenetik Alopesi görülmezken; ABD ve Avrupa'ya göç edip buradaki yüksek şekerli, unlu ve karbonhidrat ağırlıklı bir diyete geçen Japon erkeklerinde ise kellik ciddi oranda görülmektedir..Yani Japon bir babanın ABD'de doğan oğlu kel kalırken, anakıtada yaşayan ve doğal beslenen babasında kellik görülmemektedir. Kellik tamamen bebeklikten itibaren beslenme ve yaşam şekli ile alakalıdır.
Saç dökülmesinin tedavisi var mı ?
Saç dökülmesini önleyici ve saç çıkarıcı ilaçlar var. Ama bu ilaçlar hem ciddi yanetki potansiyeline sahipler hemde ömürboyu kullanılmaları gerektiğinden hiç pratik ve kalıcı bir çözüm sunamıyor. Mesela saç dökülmesini önleyen finasterid etken maddeli Propecia'nın anti-androjen etkileri istenmeyen birçok cinsel yanetkiye, kısırlığa ve demansa yol açmaktadır. Çünkü bu ilaç, saç derisindeki androjen reseptörlerini hedef almaz, doğrudan dolaşımdaki androjen hormonu hedef alır..Dolaşımdaki androjen hormon DHT'dir ve testosteron'un aktif versiyonudur. Bu hormonu azaltırsanız, testosteron birçok dokuda etkili olamaz. Sperm sayısında azalma, libidoda düşüş, ejakülasyon bozuklukları, demans ve alzheimer gibi hastalıkların oluşum riskinde artış gözlemlenir.
Bir diğer ilaç ise minoxidildir ve tamamen topikal olarak kullanılmaktadır. Ama etkinlik mekanizması farklıdır.Ayrıca sürekli kafa derisine sürülmesi gerektiğinden ömürboyu kullanılması pek mümkün görünmemektedir.
Sporcularda saç dökülmesinin az görünmesinin nedeni de bu mudur ?
Kesinlikle budur. Genç yaşlardan itibaren spor yapan kişilerde, normal popülasyona oranla androgenetik alopesi sorunu çok daha az görülmektedir.Çünkü bilinçli şekilde yapılan spor, hem insülin direncini kırmakta hemde dolaşımdaki insülin miktarını azaltmaktadır. Dolaşımdaki insülin miktarı azalınca hem androjen hormon seviyesi düşmekte hemde reseptör etkinliği azalmaktadır.Bu durumda saç dökülmesi süreci tamamen yavaşlamaktadır.Tabii burada atletizm, yüzme gibi sporlardan bahsediyoruz. Vücut Geliştirme'den değil.
Dr.Kenneth Washenik / M PHD Hair Foundation
Herkes için Sağlık Kitabı---23.Sayfa--2001
açlık insülininiz 5 in üzerindeyse metabolik sendromunuz var demektir.