• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sabrım çok sınandı

Bunu da konuştum. Dedim derdiniz nedir ? Çünkü diğer arkadaşlara da huzursuz bir ortam oluyor ve ben bunu yönetmek zorundayım. Derdiniz ne çözelim dedim. Daha güleç olabilirsin dediler. Daha güleç olmadığım için onlar gibi her konuda kahkaha atıp saçma sapan muhabbetlere dahil olmadığım için işimden edilmeye çalışılmış oldum yani :)
Akşama kadar diğer insanların fiziksel özellikleri hakkında kaç kez tuvalete gittikleri hakkında özel hayatları hakkında dedikodu yapıyorlar. Ben buna katılmadım. Bana göre değil. Ben iş yerinde dedikodu yapmam başka insanların hayatlarını irdelemem. Veya başkalarının özel hayatını gelip herkese açmam. Bu bir karakter meselesi. Ama içlerinden biri uslanmadı. Güzel laftan sözden anlamadı. Ben hep bir sorun olursa konuşalım çözelim çözemez isek bir üst yönetime gidelim dedim ama fayda etmedi.
Bunların mutlaka bir başı vardır o başı tak dile eleyeceksiniz gözdağı vereceksiniz bunu da bahane bularak değil gerçek sebebi söyleyerek
 
Selamlar herkese
Diyelim ki bir ekibe amir olarak başladınız ve sizi asla kabullenemediler. Arkanızdan sürekli dedikodunuz yapıldı, yönetime yazılı ifadelerle şikayet edildiniz ve yönetim sizi bu arkadaşları işten çıkarıp çıkarmama konusunda özgür bıraktı. Ama siz vicdanen uygun görmediniz ve o günün koşulları ile şirketin menfaatlerini düşündüğünüz için çıkarmadınız
Ama üzerinden 6 ay geçmesine rağmen hala dedikodunuzun yapıldığını ve amir olarak tanınmadığınızı duydunuz. Bu durumda ne yaparsınız ?
Amir durumunda olan kişilerin insanların dedikodularına kulak asmamalari gerektigini, bulundukları konumun iş anlamında hakkını vermeleri gerektiği inancındayım. İş olarak sizinle problem yaşıyorlardı çalışmıyor geç geliyor bile bile sizi amir yerine koymuyor makaminiza saygı duymuyorsa gönderin kalanlara da ibret olsun. Hatta aynı anda bir kacini gönderin.
 
Buna benzer konuşmayı şikayet sonrasında yaptım. Ama içlerinden biri uslanmıyor. Suyu sürekli bulandırıyor. Yüzüme konuşma cesareti de yok. Ekipten başka bir üye ( şikayet etmemiş olan biri ) ile görüştüğümde o x kişisinden artık çok sıkıldık. Siz varken kimse başkasının hakkında dedikodu yapamıyor siz yokken ofisten kim çıksa aleyhinde konuşuluyor. Sosyal açıdan çok zayıf o yüzden sürekli başkalarının hakkında dedikodu yapıyor biz de artık mesafeliyiz o kişiye karşı dedi.
Hatta ofiste şöyle bir konuşma geçmiş. Benim hakkımda o benim müdürüm değil demiş ve ekipten diğerleri seversin veya sevmezsin ama yönetim o kişiyi müdür yaptı müdürüm değil diyemezsin demiş ve araları bu nedenle biraz açılmış.
Belli bir kültür seviyesi olan insanlar değil. Bir problemi olduğunda gelip sizinle açıkça konuşma cesaretleri de yok. Hep arkadan dolaşıyorlar.
Oturup iki kelimelik bir sohbet edemezsiniz. Dedikodu yapmaktan başka bir dünyaları yok

Uslanmayanı çağırırım, konuşurum , kapı önüne koyarım. Kapı önüne koyma sebebini İKya bildiririm, tazminatını veririm temizce def ederim. Diğer çalışanlara da açıkça suyu bulandıran , ahlakdışı davranışları yüzünden kovaladığımı söylerim. Herkes ayağını denk alır diye düşünüyorum hala daha kaşınan olursa yapacak bir şey yok maalesef bazı insanlar akıllanmıyor :110:
 
Yavaş yavaş yeni ekip toplarım eski ekibi el altından Lav ederim benim böyle yapmisligim var fakat arkadan konuşmalar işi aksatmiyorsa suratsız çok çalıştırıyor vs deniyorsa ben bunu hiç takmam.Çünkü yüzüme söyleyemezler ve zaten birbirlerinide cekistirir onlar.Ne söylüyorlar bilememde kişisel konuşmalar yoksa tipimi tavrımı elestirebilirler tın yani .İş düzgün yürüsün ben başarılı olayım budur.Tabiki ekipce birseyi başarmak iyidir ama orasi bir eğitim kurumu değilse bu önemsiz herkes işini yapacak.Siz yaptiracaksiniz bunun vicdani falan yok sorumluluğu var ..
 
Selamlar herkese
Diyelim ki bir ekibe amir olarak başladınız ve sizi asla kabullenemediler. Arkanızdan sürekli dedikodunuz yapıldı, yönetime yazılı ifadelerle şikayet edildiniz ve yönetim sizi bu arkadaşları işten çıkarıp çıkarmama konusunda özgür bıraktı. Ama siz vicdanen uygun görmediniz ve o günün koşulları ile şirketin menfaatlerini düşündüğünüz için çıkarmadınız
Ama üzerinden 6 ay geçmesine rağmen hala dedikodunuzun yapıldığını ve amir olarak tanınmadığınızı duydunuz. Bu durumda ne yaparsınız ?
Böyle şeylerde yapılacak durum belli oraya dedikodu yapmaya değil çalışmaya geldiklerini hatirlatip ekip değişmeye gideceğimi kendilerine yazılı ve sözlü bildirirdim.
 
Donanımımı, teknik bilgimi ve yönetim becerimi bilmeden böyle peşin hükümlü olmanız gülümsetti. Siz olursanız siz istifa edersiniz :) Evet bu kadar kişi rahatsız ise haklılık payları olabilir. Ben hatasız biriyim demiyorum ama oturup konuşulabilecek meseleleri çözmek için mücadele etmeden arkamdan konuşarak, dedikodumu yaparak ve yüzüme gülerek hemen akabinde şikayet etmek pek etik değerlere sığmıyor gibi.
Ofisten çıkanın dedikodusunun yapılmasına müsade etmediğim için, rahatça sweet bonanza oynayamadıkları için, birilerinin ona emir vermesini (her zaman rica ederim.) sindiremedikler için şikayet edildim hanımefendi. Onlar sadece beni değil başlarında kimse olmasın istiyorlar. Kendilerinden biri yerine ben olduğum için istemiyorlar.
Kimsenin hakkına girmemek için oldukça hassas davranan biriyim. Ama ben amirleriyim yeri geldiğinde de bir kaşımın kalkması zorlarına gitmemeli.
Ayrıca ben de zerre sevmiyorum ama sevip sevmemek değil mesele. Biz oraya birbirimizi çok sevmek için gitmiyoruz. Ama hepimiz birbirimize asgari düzeyde saygı duymalıyız.
Sweet bonanza skdnjfjf

Bence ilk mesajdaki arkadaşların dediği gibi posta koyma zamanı gelmiş. Bundan sonra da acımayın kimseye (mantıklı ise tabii)

Bu arada amirlerin dedikodusu hep yapılır bence ileri gitmediği sürece kulak arkası edilmeli ama dilekçe verip şikayet etmek no anam no. Şikayetlerin eften püften olduğunu düşünerek yazıyorum bunları tabii.
 
Bence iş hayatinda duygusallıga bu kadar yer yok. Yani şöyle soyleyeyim sürekli vicdan yapmak doğru değil . Sonuçta sizin bir yetkiniz var ve arkanizdan sürekli dedikodu yapanlar varsa bunların başını çeken kisiyi çıkarmak benim yapacağım en öncelikli iş olur . İkinci olarakta açık açık duyduklarimi söyler arkadan konuşmak yerine toplantıda çözüm bulacağımız konuları konuşuruz derim . Kaldı ki sürekli öz eleştiri yapmakta doğru değil bazı insanlar sırf ego tatmin etmek için yapıyor. Herkes problemlerini olacak çözümleri söylesin ama sizi bir yere koydularsa son karar sizin bazen de kesin olmak lazim .
 
amirlik beceriniz olsa bence 6 ayda bir yol alirdiniz, bu kadar da laçkalaşmazdiniz. isi bilmek ayri yönetim kabiliyeti ayri bir sey.
iyi bir amir olmak yeri gelir biraz otoriteyi de yaninda barındırır. sizde o yok..haliyle de sizden olmamis iste.
bir de yok o dedikodu yapiyor , yok bu tuvalete gidenleri not aliyor, su benim dedikodumi yapiyor falan.
bunlara nasil hakimsiniz? sizin yüzünüze yapmadiklarina göre biri mi gelip yetistiriyor arkanizdan dedikodu yapılıyor diye? boyle bakinca sizden cok da farkli durmuyorlar.bir de "ben de hic birini sevmiyorum" demissiniz. bir amirin kurmamasi gereken bir cumle. neden aranda bir sevgi bagi olsun ki calisanlarinla? bana sacma geliyor bunun cetelesini tutmak ayseyi seviyorum ama fatmayi sevmiyorum falan. amir dediginin kisisel sevgi umrunda bile olmamali ki tarafsiz olabilsin.
bence sizin yurumeniz gereken cook yolunuz var
 
Buna benzer konuşmayı şikayet sonrasında yaptım. Ama içlerinden biri uslanmıyor. Suyu sürekli bulandırıyor. Yüzüme konuşma cesareti de yok. Ekipten başka bir üye ( şikayet etmemiş olan biri ) ile görüştüğümde o x kişisinden artık çok sıkıldık. Siz varken kimse başkasının hakkında dedikodu yapamıyor siz yokken ofisten kim çıksa aleyhinde konuşuluyor. Sosyal açıdan çok zayıf o yüzden sürekli başkalarının hakkında dedikodu yapıyor biz de artık mesafeliyiz o kişiye karşı dedi.
Hatta ofiste şöyle bir konuşma geçmiş. Benim hakkımda o benim müdürüm değil demiş ve ekipten diğerleri seversin veya sevmezsin ama yönetim o kişiyi müdür yaptı müdürüm değil diyemezsin demiş ve araları bu nedenle biraz açılmış.
Belli bir kültür seviyesi olan insanlar değil. Bir problemi olduğunda gelip sizinle açıkça konuşma cesaretleri de yok. Hep arkadan dolaşıyorlar.
Oturup iki kelimelik bir sohbet edemezsiniz. Dedikodu yapmaktan başka bir dünyaları yok
Yalnız bu söylediklerinizin hepsi de dedikoduya giriyor haberiniz olsun. Siz de size bunu yetiştiren kişi ile dedikodu yapıyorsunuz. Bir de ben bu sinsirellaya daha da guvenmezdim bana bunu diyorsa bilirim ki karşı tarafa da kesin laf taşıyordur.
 
amirlik beceriniz olsa bence 6 ayda bir yol alirdiniz, bu kadar da laçkalaşmazdiniz. isi bilmek ayri yönetim kabiliyeti ayri bir sey.
iyi bir amir olmak yeri gelir biraz otoriteyi de yaninda barındırır. sizde o yok..haliyle de sizden olmamis iste.
bir de yok o dedikodu yapiyor , yok bu tuvalete gidenleri not aliyor, su benim dedikodumi yapiyor falan.
bunlara nasil hakimsiniz? sizin yüzünüze yapmadiklarina göre biri mi gelip yetistiriyor arkanizdan dedikodu yapılıyor diye? boyle bakinca sizden cok da farkli durmuyorlar.bir de "ben de hic birini sevmiyorum" demissiniz. bir amirin kurmamasi gereken bir cumle. neden aranda bir sevgi bagi olsun ki calisanlarinla? bana sacma geliyor bunun cetelesini tutmak ayseyi seviyorum ama fatmayi sevmiyorum falan. amir dediginin kisisel sevgi umrunda bile olmamali ki tarafsiz olabilsin.
bence sizin yurumeniz gereken cook yolunuz var
Selamlar.
Ben kimse ile dedikodu yapmıyorum. Bunları başta ben odada varken yapıyorlardı bu şikayet olayından sonra ciddi bir konuşma gerçekleştirdim. Şimdi benim yanımda yapılamıyor. Ama öğreniyorum ki ofisten çıktığım anda dedikodu yapılıyor ve hatta birimden kim giderse onun dedikodusu yapılıyor.
Ben kimsenin arkasından konuşup iş çevirmem. Bir başkasının dedikodusunu yapmam.
Bana bunu gelip söyleyen kişi başka bir şey konuşulurken arada size böyle söylendiği için biz o kişi ile mesafeliyiz dedi. Yani ben o kişiye de güvenmiyorum. Onunla arası bozulduğu için gelip laf arasına sıkıştırdı bunu. Ben de bu tutumdan emin olmak için bu taraflardan biriyle çekerek konuştum çünkü hatalı bir karar vermek istemiyorum.
Bu arada 6 ayda bu şikayet edenlerden yalnızca biri düzelmedi. Diğerleri bazı durumları kabullendiler. Ekstra personel aldık. Yalnızca biri uslanmadı. Uslanmadığını da yeni öğrendim.
Şu konuda haklısınız. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil ve bunu yansıtmamalı. Profesyonellik orada başlar. İşte ben de diyorum ki bu arkadaş sevmediğini ve bu nedenle müdürü olmadığımı topluluk içinde beyan ediyor. Bunu başkalarını gaza getirme ortalığı alevlendirme niyetiyle yapıyor. Ben de diyorum ki ben de zerre sevmiyorum ama günün sonunda bunu ona veya ortama yansıtmıyorum. Ki yıl sonu performans değerlendirmelerinde bunu objektif olarak yansıttım. Ben Ayşe’yi sevmiyorum Mehmeti sevmiyorum demiyorum zaten işyerimde. Burda duygularımı paylaşıyorum. Yoksa şirkette elbette objektif ve tarafsız davranıyorum. Ama taştan değilim bir hissim var ve bunu burda paylaşmam abes değil dye düşünüyorum.
 
Yalnız bu söylediklerinizin hepsi de dedikoduya giriyor haberiniz olsun. Siz de size bunu yetiştiren kişi ile dedikodu yapıyorsunuz. Bir de ben bu sinsirellaya daha da guvenmezdim bana bunu diyorsa bilirim ki karşı tarafa da kesin laf taşıyordur.
Böyle bir durum yaşanmış doğru mu diye taraflardan birine sordum ve devamında doğru olduğunu ve o kişiden çok rahatsız olduğunu dile getirdi. Amiri olarak kenara çekip konuştum. Çünkü emin olmak zorundaydım.
Benimle durumu ilk paylaşan kişiye doğru davranmıyor dedim yalnızca.
Şimdi burada iki durum var:
Ben bu müdür olarak görmüyorum cümlesini gözardı edersem bu kişi bu ortalığı kızıştırma işine devam edecekti.
Diğeri ise taraflardan birine sormasaydım belki de yanlış bir bilgi ile hareket edecektim. Size göre dedikodu yapmış oldum ama diğer türlü de olayın üzerini kapatacaktım.
Bu problemli kişi gelip benimle sorununu paylaşacak birisi değil zaten. Ancak arkadan dedikodu yapacak bir insan. Ben bu zamana dek hakkında hep iyi düşünmeye çalıştım düzeltmeye çalıştım ama ıslah olmuyor belli ki.
O kişi ile ben müdürüm konuşması yapıp yüzgöz olmakta istemiyorum çünkü bunların hepsi konuşuldu. Bu kişi düzelmiyor ve kalan insanların benimle ilgili durumlarından faydalanıyor. Yoksa beni sevmesin içten içe görmesin amiri olarak. Hiç problem değil. Ama bunu dillendiriyorsa ekip için tehlikeli bir durum
 
Selamlar.
Ben kimse ile dedikodu yapmıyorum. Bunları başta ben odada varken yapıyorlardı bu şikayet olayından sonra ciddi bir konuşma gerçekleştirdim. Şimdi benim yanımda yapılamıyor. Ama öğreniyorum ki ofisten çıktığım anda dedikodu yapılıyor ve hatta birimden kim giderse onun dedikodusu yapılıyor.
Ben kimsenin arkasından konuşup iş çevirmem. Bir başkasının dedikodusunu yapmam.
Bana bunu gelip söyleyen kişi başka bir şey konuşulurken arada size böyle söylendiği için biz o kişi ile mesafeliyiz dedi. Yani ben o kişiye de güvenmiyorum. Onunla arası bozulduğu için gelip laf arasına sıkıştırdı bunu. Ben de bu tutumdan emin olmak için bu taraflardan biriyle çekerek konuştum çünkü hatalı bir karar vermek istemiyorum.
Bu arada 6 ayda bu şikayet edenlerden yalnızca biri düzelmedi. Diğerleri bazı durumları kabullendiler. Ekstra personel aldık. Yalnızca biri uslanmadı. Uslanmadığını da yeni öğrendim.
Şu konuda haklısınız. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil ve bunu yansıtmamalı. Profesyonellik orada başlar. İşte ben de diyorum ki bu arkadaş sevmediğini ve bu nedenle müdürü olmadığımı topluluk içinde beyan ediyor. Bunu başkalarını gaza getirme ortalığı alevlendirme niyetiyle yapıyor. Ben de diyorum ki ben de zerre sevmiyorum ama günün sonunda bunu ona veya ortama yansıtmıyorum. Ki yıl sonu performans değerlendirmelerinde bunu objektif olarak yansıttım. Ben Ayşe’yi sevmiyorum Mehmeti sevmiyorum demiyorum zaten işyerimde. Burda duygularımı paylaşıyorum. Yoksa şirkette elbette objektif ve tarafsız davranıyorum. Ama taştan değilim bir hissim var ve bunu burda paylaşmam abes değil dye düşünüyorum.
iste diyorsun ya "ogreniyroum dedikodu yapiyorlar , ben ciktiktan sonra dedikodu yapıyorlar" falan..kimden ogreniyorsun? sana bu laflari tasiyan kim? eger odaya gizli ses kayit cihazi yerlestirmiyorsan demek ki biri sana bunu aktariyor? asla dedikodu yapmam demissin. birinin yanina gelip rahatca :sen ciktiktan sonra senin hakkinda soyle boyle dediler" cümlesi de bir dedikodudur. seninle dedikodu yapan bu kisi kim?
cok yanlis davraniyorsun bence. birak kim kimin dedikodusunu yaparsa yapsin. hangi ofiste patronun amirin dedikodusu dönmüyor, onlar kotulenmiyor? mümkün degil ki böyle bir şey. ben devlet dairesinden kurumsala, patron aile sirketine cok fazla yerde calistim hep bir amir yakinmasi olurdu. bu normal bir sey. kapat kulagini, işler aksamiyorsa umursama. Kimsenin de seni doldurmasina izin verme.
senin bir agirligin olmali. kapini kapat calarak girsinler. kimse sana laf tasimaya cesaret edemesin. is ver, yapmiyorlarsa gerekeni yap.
bir de soyle demissin "bu arkadaş sevmediğini ve bu nedenle müdürü olmadığımı topluluk içinde beyan ediyor. Bunu başkalarını gaza getirme ortalığı alevlendirme niyetiyle yapıyor"
eee, peki sen ne yaptin? odana gidip ağladın mi bu olaylar olurken?
yaptigin her neyse demek ki etkili olmamis ki aylar gecmis hala devam etmis.
bir amir olarak bu olay hakkında kisiden ve sahitlerden yazili tutanak alip insan kaynaklariyla paylasmaliydin. insan kaynakları yoksa aldigin yazili ifadeden birkac gun sonra sekretere onu odana cagirmasini söyleyip "4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. Maddesi uyarinca iş akdini haklı sebeple feshedebilir maddesi durumunda ikinci bir yazili uyarida isten ayrilacagini" bilgilendiren resmi bir yazinin altina imza atip ona verebilir, tazminat hakkini kaybedeceğini iyice anlamasini saglayanilirdin. hem merakla dedikodu kazani kaynayan herkes elinde kagitla cikinca okurlardi o yaziyi, korkarlardi. hem de kadinin tekrar etmeye mabadi yemezdi, velev ki tekrar etti, hicbir vicdani sorun yasamadan isten cikartirdin, digerlerinin de gözü korkardi.
yani iyi bir amir böyle yapmalıydi. Peki sen ne yaptin?
 
Amir durumunda olan kişilerin insanların dedikodularına kulak asmamalari gerektigini, bulundukları konumun iş anlamında hakkını vermeleri gerektiği inancındayım. İş olarak sizinle problem yaşıyorlardı çalışmıyor geç geliyor bile bile sizi amir yerine koymuyor makaminiza saygı duymuyorsa gönderin kalanlara da ibret olsun. Hatta aynı anda bir kacini gönderin.
Benimle ilgili dedikodu yapmak eğlendiriyorsa yapsınlar benim için hiç önemli değil. Ama amir olarak tanımıyorum diye bir çıkış yapılıyor ise işte orada bir tehlike var demektir. Ben biliyorum ki o kişi bunu çevresinden güç bulmak için yapıyor ki daha önce yaptılar. Yoksa giyimim kuşamım tipim hakkında dedikodu yapsınlar. Zerre önemli değil. Bu yönetmek isteyeceğim bir kriz değil çünkü. Ama amir olarak görmeyelim diye bir çaba varsa orda onu bastırmak lazım o zararsız bir dedikodu olmaktan çıkıyor.
 
Buna benzer konuşmayı şikayet sonrasında yaptım. Ama içlerinden biri uslanmıyor. Suyu sürekli bulandırıyor. Yüzüme konuşma cesareti de yok. Ekipten başka bir üye ( şikayet etmemiş olan biri ) ile görüştüğümde o x kişisinden artık çok sıkıldık. Siz varken kimse başkasının hakkında dedikodu yapamıyor siz yokken ofisten kim çıksa aleyhinde konuşuluyor. Sosyal açıdan çok zayıf o yüzden sürekli başkalarının hakkında dedikodu yapıyor biz de artık mesafeliyiz o kişiye karşı dedi.
Hatta ofiste şöyle bir konuşma geçmiş. Benim hakkımda o benim müdürüm değil demiş ve ekipten diğerleri seversin veya sevmezsin ama yönetim o kişiyi müdür yaptı müdürüm değil diyemezsin demiş ve araları bu nedenle biraz açılmış.
Belli bir kültür seviyesi olan insanlar değil. Bir problemi olduğunda gelip sizinle açıkça konuşma cesaretleri de yok. Hep arkadan dolaşıyorlar.
Oturup iki kelimelik bir sohbet edemezsiniz. Dedikodu yapmaktan başka bir dünyaları yok
Suyu bulandıranı işten çıkartırım.
 
iste diyorsun ya "ogreniyroum dedikodu yapiyorlar , ben ciktiktan sonra dedikodu yapıyorlar" falan..kimden ogreniyorsun? sana bu laflari tasiyan kim? eger odaya gizli ses kayit cihazi yerlestirmiyorsan demek ki biri sana bunu aktariyor? asla dedikodu yapmam demissin. birinin yanina gelip rahatca :sen ciktiktan sonra senin hakkinda soyle boyle dediler" cümlesi de bir dedikodudur. seninle dedikodu yapan bu kisi kim?
cok yanlis davraniyorsun bence. birak kim kimin dedikodusunu yaparsa yapsin. hangi ofiste patronun amirin dedikodusu dönmüyor, onlar kotulenmiyor? mümkün degil ki böyle bir şey. ben devlet dairesinden kurumsala, patron aile sirketine cok fazla yerde calistim hep bir amir yakinmasi olurdu. bu normal bir sey. kapat kulagini, işler aksamiyorsa umursama. Kimsenin de seni doldurmasina izin verme.
senin bir agirligin olmali. kapini kapat calarak girsinler. kimse sana laf tasimaya cesaret edemesin. is ver, yapmiyorlarsa gerekeni yap.
bir de soyle demissin "bu arkadaş sevmediğini ve bu nedenle müdürü olmadığımı topluluk içinde beyan ediyor. Bunu başkalarını gaza getirme ortalığı alevlendirme niyetiyle yapıyor"
eee, peki sen ne yaptin? odana gidip ağladın mi bu olaylar olurken?
yaptigin her neyse demek ki etkili olmamis ki aylar gecmis hala devam etmis.
bir amir olarak bu olay hakkında yazili tutanak alip insan kaynaklariyla paylasmaliydin. insan kaynakları yoksa aldigin yazili ifadeden birkac gun sonra sekretere onu odana cagirmasini söyleyip "4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. Maddesi uyarinca iş akdini haklı sebeple feshedebilir maddesi durumunda ikinci bir yazili uyarida isten ayrilacagini" bilgilendiren resmi bir yazinin altina imza atip ona verebilir, tazminat hakkini kaybedeceğini iyice anlamasini saglayanilirdin. hem merakla dedikodu kazani kaynayan herkes elinde kagitla cikinca okurlardi o yaziyi, korkarlardi. hem de kadinin tekrar etmeye mabadi yemezdi, velev ki tekrar etti, hicbir vicdani sorun yasamadan isten cikartirdin, digerlerinin de gözü korkardi.
yani iyi bir amir böyle yapmalıydi. Peki sen ne yaptin?
Ben bu konuşmayı zaten Cuma öğleden sonra öğrendim. Öğrendikten sonra da sağlıklı düşünebilmek için fevri hareket etmeyi değil haftasonu düşünmeyi tercih ettim. Buraya da fikir alışverişinde bulunmak için konu açtım. Bu arkadaşlardan bu işin tarafı olan bir arkadaşı da kenara çekerek böyle bir problem var mı diye sordum. Dinleme cihazım yok maalesef. Kimseyle dedikodu amaçlı bir konuşma da gerçekleştirmedim. Ama bu konuşmadan emin olmam gerekiyordu. Ayrıca açık ofiste çalışıyoruz. Bu zamana dek kimse laf taşımadı.
 
Ben bu konuşmayı zaten Cuma öğleden sonra öğrendim. Öğrendikten sonra da sağlıklı düşünebilmek için fevri hareket etmeyi değil haftasonu düşünmeyi tercih ettim. Buraya da fikir alışverişinde bulunmak için konu açtım. Bu arkadaşlardan bu işin tarafı olan bir arkadaşı da kenara çekerek böyle bir problem var mı diye sordum. Dinleme cihazım yok maalesef. Kimseyle dedikodu amaçlı bir konuşma da gerçekleştirmedim. Ama bu konuşmadan emin olmam gerekiyordu. Ayrıca açık ofiste çalışıyoruz. Bu zamana dek kimse laf taşımadı.
kimse laf tasimadiysa sen olmadigin zamanlarda arkandan dedikodu yapıldığını nereden biliyorsun?
bu konuşma yaninda olmadıysa cuma ogleden sonra gelip de sana aktaran kisinin yaptigi laf tasima degil mi?
bu olay cuma yasandi cok guzel. pazartesi varsa ik ile görüş, yapılacakları daniş. yoksa internetten, is kanunundan, chatgptden bakin ne yapılacağını öğren. pazartesi yanina cagir ilk bu kisiden sonra sana laf yetistiren kisiden, o kadindan sonra gelen ikinci betadan ve normal birinden sahit olarak yazili savunma al. daha sonra ona ilk yazili uyarisini ver. tekrari olursa tazminatsiz cikacagini da net bir sekilde söyle . eger yalan ifade yazanlar varsa onlar hakkinda da islem yap onlara da yazili tutanak ver sahitlerin tamami boyle soylemisken is arkadasini koruma amacli yalan soyledigi icin.
iti ite kırdır :)
 
Sürekli bu şekilde sorun yaşıyorsanız kendinizdede değiştirmeniz gereken şeyler var demektir. Yetkili bir kişiyi “amir olarak görmeme, kabul etmeme” gibi bir durum olamaz. Sevmesede saygı duyup işine devam etmek zorundadır. Her yöneticinin (meslek değişsede fark etmez her alanda var) arkasındna konuşmalar işini beğenmemeler olur, illa birileri her zaman o iş öyle yapılmaz şöyle yapılır diye parazitlik yapacaktır. Bunlar iş hayatında hep olabilecek şeyler. Sizde otorite sorunu var, otoritenizi kabul ettirseydiniz buna cesaret edemezlerdi heleki elinizde işten çıkartma kartı varken. Size bunları aktaran sürekli laf taşıyan insana dikkat edin. Amir olarak size güler yüzlü olun bile diyemezler normalde. Bunun dili bu şekilde olmaz. Siz hem size böyle yakın konuşsunlar hem arkadaş olalım hem beni saysınlar diyorsanız amirlik kumaşınız yok demektir.
 
Biz ne dersek diyelim siz dedikodu yapmadığınızı iddia edeceksiniz, size göre dedikodu yapıyorum demişsiniz ya bize göre ona göre diye bir şey yok dedikodunun tanımı belli "Başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere yapılan konuşma; kov (I), gıybet, kılükal, laf" TDK da bu şekilde geçiyor ve kimin arkasından ne amaçla konuşulduğunu bir önemi yok. İş yeri ile ilgili ise de yazılı bir şekilde dilekçe yazabilirdi o eleman da.
Bir de sürekli bir savunma halindesiniz bence iyi bir amir kendisini sorgular da. Biz size saldırmıyoruz yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yanlış anlasiliyorsak da buraya da yazmayın sormayın da. Hatta özür dilerim dilimi de değiştireyim biz kendimizi iyi ifade edemiyorsak da kusura bakmayın.
 
Ben yorumlardan anladığım kadarıyla siz dahil çalışan herkes max 6 aydır olan kişiler. Açıkçası nasıl bir kurum ki bu 6 ayda içeriden yeni başlayan kişiler arasından bir amir atıyor? Sizi yargilamak için söylemiyorum ama bu durum ister istemez diğerleri açısından bir memnuniyetsizliğe yol açabilir. İster istemez konuşmalar olabilir. He siz gerçekten mükemmel bir performans gostermis olabilirsiniz. Sonuc olarak siz amir secilmissiniz. Sonraki süreçte yönetimi iyi sağlamanız gerekiyor. Direkt olarak profesyonel olun.
 
Back
X