• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sabır ...

Ultraviyole

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
27 Temmuz 2010
601
6
46
Diğer
Belirli bir uyanışı yaşayan veya yola giren insanlar, bilgeliğe ulaşmadan, bilge olarak kabul edilmeden önce, evrensel yasa gereği, belirli denemelere, sınavlara sokulurlar. Bunlar çok özel, çok ince sınavlardır. Çünkü bilgeliğe doğru adım atıldıkça her şey incelir.

İnsanın da ince olması gerekir; düşüncede, akılda, mantıkta, duyguda, sezgide, gerçekte ve hayalde, yani her şeyde. Ve insan bunu gerçekleştirmek zorundadır. Onun için insanlardan büyük bir olgu istenir. Bu da SABIR‘dır.

Sabrı tarif etmeden önce, her birimiz, kendi içimize dönelim ve sabrın nasıl bir kavram olduğunu düşünelim!. Sabır deyince ne anlıyoruz?. Sabır, pasif bir bekleyiş midir, yoksa aktif bir olay mıdır?

Sabır; tembelce bir bekleyiş veya boş oturuş değildir. Tersine, geçirilmesi gereken süreçte, devamlı iç mücadele isteyen, duyguları, düşünceleri ve hareketleri devamlı kontrol etmeyi gerektiren, aktif bir durumdur. Sabrın içinde kendine hakimiyet vardır. Dolayısıyla karşılaşacağınız herhangi bir olaya karşı göstereceğimiz sabır, sizi birçok yanlıştan ve zarardan korur.

Sabrın karşıtı olan sabırsızlıkta ise, acele etmek ve olayın sonucuna bir an önce varmak isteği yatar. Kendini kontrol etmeyip egosu doğrultusunda hareket eden böyle bir kişi, birçok yanlışa neden olabilir. Çünkü evrensel yasalara göre, bir şeyin, belirli bir zaman içinde oluşması için, bir zamana ihtiyacı vardır. Bir çocuğun doğması için nasıl dokuz ay geçmesi gerekiyorsa veya bir meyvenin olgunlaşması için belirli bir zamana ihtiyacı olduğu gibi. O yüzden olayların sonucuna, sabretmeyerek bir an önce erken varmak isteyenler, aslında o olayın olmasını geciktirenlerdir. Her olaya karşı gösterilecek sabır, size bu olayı irdelemek için gerekli olan zaman dilimini kazandıracaktır.

O zaman sabrı şöyle tarif edebiliriz: Karşılaştığımız her olayda eyleme geçmeden önce gerekli olan bu zaman dilimini, sükünetle, teslimiyetle, içsel çalışma yaparak en iyi şekilde değerlendirmektir, sabır.

Ham bir meyve yersek ağzımızın tadı kaçar, olgun bir meyve yersek, ağzımız tadla dolar. Her zaman olgun meyve yemek için sabrı öğrenmek zorundayız.

Sabır, her insanın öğrenmesi gereken bir kudrettir aslında.




(Erol Yurderi)
 
Sabir dogru ama ayni zamanda cokta yipratici bir surec bence...guzel bir yaziymis,tesekkurler....
 
Son düzenleme:
ßen yeni üye olduğum için sitede gezinirken ancak görebildim bu konuyu. Hakikaten içten içe bana çok yardımcı oldu çünkü tamda sabır etmem gereken bir durumdayım. ßazen aceleci tavrım olabiliyor kendimi durdurmaya çalışıyorum. Hatta bu yazıyı okumadan önce tamda belki büyük bir yanlış yapacaktım nitekimde okuduktan sonra vazgeçtim teşekkürler paylaşım için.
 
sabr rabbimin emrettiği fakat bizim çoğu zaman unuttuğumuz olgu, kendisinin acı meyvesinin çok tatlı olduğu duygu... afet veya felaket ilk geldiği anda gösterilen gerçek sabır olurmuş. rabbim hepimize ilk anda gösterilen sabırlardan versin .... ama en çok ve acil olarak da bana...:61:
 
ultraviolet'cigim cok tesekkur ediyorum bu kisisel gelisime gereken noktalarda bize haberdar ettigin icin..

Kisisel olarak bende sabirliyim, ve gerekildigi gibi kullaniyormusum zamanimi..
 
Not aldım bu paylaşımı.. Çok güzelmiş..
Teşekkürler:54:
 
Son düzenleme:
Binlerce tesekkürler ultraviyole.:71:
Bu yazi bana ilac gibi geldi.
 
Back