20 Şubat 2010 tarihinde haberdar oldum "huzurum"un varlığından... Bir bebek. Hayatımı baştan sona değiştirecek bir bebek. "annelik başka" sözlerine kulak asmıyordum bile. O kadar "kalabalıktı" ki hayatım; ne yapacağımı nasıl basedeceğimi düsünmekten kendimi alamıyordum. Ya bu sorumluluğu kaldıramazsam? Ya bu minik Can'a gerektiği gibi bakamazsam... Bir yandan da O'na cok ihtiyacım olduğunu hissediyordum. Huzurum olacaktı bundan emindim.
Hamileliğimin ilk dönemleri oldukca rahat gecmişti, son uc ayında ise aldığım kilolar, ayaklarımdaki şişlikler,bel ağrıları geceleri uyutmaz olmustu beni. Siteye girip sabaha kadar hamilelik,doğum, bebek bakımı hakkında bulduğum tüm yazıları okuyordum:) Özellikle doğum öykülerini... "Ben de yazacağım" diyordum... "Doğum sancısını ben de tarif edeceğim":) Ve şimdi vakit yazma vakti:)
7. ayın sonunda bebeğim kanala indiği icin erken doğum olasılığının cok yuksek olduğunu soylemişti doktorum. Her gece sitede doğum belirtilerini okuyor, "amniyon sıvısı nasıl gelir", "doğum sancılarını yalancı kasılmalardan nasıl ayırt ederim", "nisan gelmesi nedir" sorularının cevaplarını arıyordum. :) erken geleceğini dusunduğumuz bebeğim 40. haftasını doldurmustu ve hala gelmeye niyeti yoktu.
Son doktor kontrolumden bir gece onceydi. 26 Ekimde sabaha karsı yine bilgisayarın basında KK da geziniyordum. Lavaboya gittiğimde oldukca koyu sarı bir lekelenme farkettim. Bu akıntılarımın hic birine benzemiyordu. suyum geliyor olabilir miydi ? ama hayır siddetli bir akıntı değildi sadece sildiğimde goruyordum bu sarı lekeyi. Mekonyum? Bebeğim ilk dıskısını yapmıs olabilirdi. Aklıma nerden geldi bu bilmiyorum ama o an sadece bunu dusundum. Esimi uyandırıp panik yapmamasını ama sorun olabileceğini hazırlanmamız gerektiğini soyledim. Ablam ve annemle aynı binadaydık, esime onları aramasını soylerken ben de dua ederek hazırlanmaya basladım. Ve o an. Muthis bir patlama. Evet dedikleri gibi su gelmesini farkediyor insan:) Bacaklarımdan asağı sızmıyordu ortalık batmıstı resmen. Ve dusunduğum gibi seffaf bir su değildi, mekonyum karısıktı. Panik yapmamaya calıstım. korkuyordum hem de cok ama panik yapmak anlamsızdı. Bebeğim icin dua ediyordum sadece. Sokağa adımımızı attığımızda sabah ezanı okuyordu, gercek doğum sancılarım baslamıstı, cok korkuyordum evet ama sadece dua edebiliyordum. Gülümsüyordum esime ve yaslı anacığıma. Cunku onlarda korkuyordu biliyordum. Esimle sakalasıyordum arabada, anneme torununu benden cok sevmemesini tembihliyordum gülüyordum ama cok korkuyordum.
Hastaneden iceri girdiğimde bacaklarımdan sızan su yerleri ıslatmıstı yine. Sandalye getiren arkadasa ihtiyacım yok, ama doğumum basladı doktorumu arayın dedim. Nobetci doktorun odasına asinaydım, hamileliğim boyunca defaen gitmek zorunda kalmıstım sancılanıp.odasına pat diye dalıp" Suyum geldi Mekonyum karısık"dedim doktora. Muayene etmeye calısırken suyum tekrar patladı. "4 cm acılma var", "bebek basıyla baskı yapıyor" "doğum baslamıs ama acılma yeterli değil", "beklemeye zaman yok". cumleleri ard arda kuruyordu doktor. Bana mı? Ablama mı ? diğer ebe hemsirelere mi bilmiyorum. cunku herkes kosusturmaya baslamıstı. Bense hala yuksek sesle dua ediyordum. Ikınma hissi ise karsı koymakta zorlandığım bir seviyeye gelmişti. Sancılarımın arası dakika bile değildi. Bağırarak enerjimi harcayamazdım bunların hepsini buradan oğrenmiştim.
Ayağa kaldırdılar beni niye olduğunu hatırlamıyorum, bacaklarıma baktığımda kanamanın da basladığını gordum. Hersey karmasık bir hal almıstı,ama sabır işiydi doğum ve dua etmekten baska carem yoktu. Dayanılmaz bir acı değildi bu. Zordu evet ama dayanılmaz değildi. Ablama kanama basladı doktor nerde dedim. tekrar yatırdılar beni. Bebeğimin kalp atıslarını bulmaya calısıyordu ebelerden biri. Ama yoktu duyamıyordu. Tutmaya calıstığım gozyaslarımı artık tutamıyordum. Ağlıyordum ve yine sadece dua edebiliyordum. Sancılar umrumda değildi artık. ıkınmamamı soyluyorlardı doktor ve hemsireler. Kalp atısını duymaktan baska bir sey dilemiyordum ben o an. Ablamın elini tutup dua et bebeğime dedim ve doktorumu arayıp aramadıklarını sordum. Yolda olduğunu soylediklerinde biraz daha rahatladım. Ikınmama cabası tum kuvvetimi alıyordu ama bebeğim icindi hersey ve değerdi. Baska bir ebe geldi yanıma kalp atıslarını almaya calısıyordu. Ben sadece atmıyor değil mi ? yok değil mi diye sessizce soruyordum,annem kapının onundeydi ve duymamalıydı. Sabretmeliydim. ebenin bana bakıp " ben de hamileyim hadi dayanın ikinizde ne olur" deyip gozlerinin dolusunu asla unutmayacağım. o sırada cok cok asağılarda bir seyler hissettim, probu ellerimle oraya goturdum burda bebeğim burda burda diye bağırdım. kalp atıslarını duyuyordum artık, sancılar kimin umrunda... doktorum yoldaydı ve ne yapılması gerektiğini sonradan esimden oğrendiğime gore o belirliyordu. Telefon hic kapanmamıstı. tekrar muayene ettiklerinde beni acılmam 5 cm olmustu ama normal doğum mümkün değildi artık. Doktorum spinal sezeryan icin hazırlanmamı soylemişti nobetci doktora. etrafımdaki kosusturmaca bitmiyordu bense daha sakin bol sancılı ve dua halindeydim :)
ameliyat icin hazırdım artık, ama dayanabilecekmiydim emin değildim. bebeğin basını hissediordum ve sezeryana giriyordum. esimle ablama dua edin ve annemin tansiyonunu olcturun dedim. Gozleri dolu dolu guldu ikisi de. Ameliyathaneden iceri girdiğimde herkesin telaslı hali gozumu korkuttu. Ama yine de sesimi cıkarmıyordum. ameliyat masasına alınıp spinal icin oturttuklarında beni tekrar su bosalmıstı.Doktorumu arıyordu gozlerim. Esim de bundan o kadar emin ki doktorumu kapıda bekleyip gorur gormez acele edin ne olur o sizi gormeden rahatlamaz" demiş.
Anestezist spinal surecini anlatmaya basladığında ona hic biri onemli değil sizi algılayamıyorum su an yapın ne yapacaksanız dedim, gulumsedi ve sabretmemi ıkınmamamı soyledi. İğnenin vurulduğunu hissetmedim inanın. beni yatırdıklarında tekrar ayaklarıma doğru bir ısınma hissedip hissetmediğimi sordu anestezist evet ve sancılarım yok artık dedim. o esnada doktorumun "ben geldim iyi misin" sesiyle gulumsedim. Ona cok guveniyordum cunku. Bebeğimi kurtarın olur mu dedim. Ve sonrasında dua etmeye basladım. Bana sureci anlatan anestezistim onu dinlemediğimi farkedince, gunduz kusağı progrmlarından bahsederek beni guldurmeye calıstı.cunku ben onun soylediği herseye "bebeğim iyi oılsun da nasıl olursa olsun" seklinde bir cevap veriyordum:)
cocuk drları ameliyathanede yanımızda bekliyordu. Doktorum iyi olacak hersey diyordu ki....bir ses duydum... :)saat tam 08:15 te...
Bebeğim... Meleğim... Huzurum... ağlıyordu..
İyi mi diye sordum... Sukur diye bir cevap aldım:) Doktorlar ilk bakımını ve ciğerlerinde bir sorun olup olmadığını kontrol ettikten sonra anestezist en anlamlı cumlesini kurdu :) evet evet onu algıladım getirin de oğlunu koklasın.... nasıl optum o haliyle anlatamam size... tam anlamıyla... conkkkk diye bir ses cıktı dudaklarımdan bu hersete değerdi. Sukretmenin en cok yakıstığı anlardan biriydi. Ve Rabbim cok merhametliydi , ki onu bana bize bağıslamıstı...
sonrasında ameliyathanedeki panik havası yerini kahkahalara bıraktı ve olusumu odadan cıkardılar...
Simdi bir haftalık olduk biz... uc saati asırlar gibi yasasak da atlattık ve cok mutluyuz. Simdi yine buralarda nasıl gaz cıkarılır, hıckırınca ne yapılır diye bakınıp duruyorum:) Paylasmak cok onemliymiş arkadaslar bunu doğumumda cok iyi anladım.
dilerim Rabbim doğumunu bekleyen tum anne adaylarına, bebeklerini kucaklarına alan annelere ve bir can dileyenlere kolaylıklar sabır sağlığın eksik olmadığı mutluı gunler bahseder...
İyi ki varsınız teyzeleri. İyi ki yazmıssınız buralara bir kac satır.
Hamileliğimin ilk dönemleri oldukca rahat gecmişti, son uc ayında ise aldığım kilolar, ayaklarımdaki şişlikler,bel ağrıları geceleri uyutmaz olmustu beni. Siteye girip sabaha kadar hamilelik,doğum, bebek bakımı hakkında bulduğum tüm yazıları okuyordum:) Özellikle doğum öykülerini... "Ben de yazacağım" diyordum... "Doğum sancısını ben de tarif edeceğim":) Ve şimdi vakit yazma vakti:)
7. ayın sonunda bebeğim kanala indiği icin erken doğum olasılığının cok yuksek olduğunu soylemişti doktorum. Her gece sitede doğum belirtilerini okuyor, "amniyon sıvısı nasıl gelir", "doğum sancılarını yalancı kasılmalardan nasıl ayırt ederim", "nisan gelmesi nedir" sorularının cevaplarını arıyordum. :) erken geleceğini dusunduğumuz bebeğim 40. haftasını doldurmustu ve hala gelmeye niyeti yoktu.
Son doktor kontrolumden bir gece onceydi. 26 Ekimde sabaha karsı yine bilgisayarın basında KK da geziniyordum. Lavaboya gittiğimde oldukca koyu sarı bir lekelenme farkettim. Bu akıntılarımın hic birine benzemiyordu. suyum geliyor olabilir miydi ? ama hayır siddetli bir akıntı değildi sadece sildiğimde goruyordum bu sarı lekeyi. Mekonyum? Bebeğim ilk dıskısını yapmıs olabilirdi. Aklıma nerden geldi bu bilmiyorum ama o an sadece bunu dusundum. Esimi uyandırıp panik yapmamasını ama sorun olabileceğini hazırlanmamız gerektiğini soyledim. Ablam ve annemle aynı binadaydık, esime onları aramasını soylerken ben de dua ederek hazırlanmaya basladım. Ve o an. Muthis bir patlama. Evet dedikleri gibi su gelmesini farkediyor insan:) Bacaklarımdan asağı sızmıyordu ortalık batmıstı resmen. Ve dusunduğum gibi seffaf bir su değildi, mekonyum karısıktı. Panik yapmamaya calıstım. korkuyordum hem de cok ama panik yapmak anlamsızdı. Bebeğim icin dua ediyordum sadece. Sokağa adımımızı attığımızda sabah ezanı okuyordu, gercek doğum sancılarım baslamıstı, cok korkuyordum evet ama sadece dua edebiliyordum. Gülümsüyordum esime ve yaslı anacığıma. Cunku onlarda korkuyordu biliyordum. Esimle sakalasıyordum arabada, anneme torununu benden cok sevmemesini tembihliyordum gülüyordum ama cok korkuyordum.
Hastaneden iceri girdiğimde bacaklarımdan sızan su yerleri ıslatmıstı yine. Sandalye getiren arkadasa ihtiyacım yok, ama doğumum basladı doktorumu arayın dedim. Nobetci doktorun odasına asinaydım, hamileliğim boyunca defaen gitmek zorunda kalmıstım sancılanıp.odasına pat diye dalıp" Suyum geldi Mekonyum karısık"dedim doktora. Muayene etmeye calısırken suyum tekrar patladı. "4 cm acılma var", "bebek basıyla baskı yapıyor" "doğum baslamıs ama acılma yeterli değil", "beklemeye zaman yok". cumleleri ard arda kuruyordu doktor. Bana mı? Ablama mı ? diğer ebe hemsirelere mi bilmiyorum. cunku herkes kosusturmaya baslamıstı. Bense hala yuksek sesle dua ediyordum. Ikınma hissi ise karsı koymakta zorlandığım bir seviyeye gelmişti. Sancılarımın arası dakika bile değildi. Bağırarak enerjimi harcayamazdım bunların hepsini buradan oğrenmiştim.
Ayağa kaldırdılar beni niye olduğunu hatırlamıyorum, bacaklarıma baktığımda kanamanın da basladığını gordum. Hersey karmasık bir hal almıstı,ama sabır işiydi doğum ve dua etmekten baska carem yoktu. Dayanılmaz bir acı değildi bu. Zordu evet ama dayanılmaz değildi. Ablama kanama basladı doktor nerde dedim. tekrar yatırdılar beni. Bebeğimin kalp atıslarını bulmaya calısıyordu ebelerden biri. Ama yoktu duyamıyordu. Tutmaya calıstığım gozyaslarımı artık tutamıyordum. Ağlıyordum ve yine sadece dua edebiliyordum. Sancılar umrumda değildi artık. ıkınmamamı soyluyorlardı doktor ve hemsireler. Kalp atısını duymaktan baska bir sey dilemiyordum ben o an. Ablamın elini tutup dua et bebeğime dedim ve doktorumu arayıp aramadıklarını sordum. Yolda olduğunu soylediklerinde biraz daha rahatladım. Ikınmama cabası tum kuvvetimi alıyordu ama bebeğim icindi hersey ve değerdi. Baska bir ebe geldi yanıma kalp atıslarını almaya calısıyordu. Ben sadece atmıyor değil mi ? yok değil mi diye sessizce soruyordum,annem kapının onundeydi ve duymamalıydı. Sabretmeliydim. ebenin bana bakıp " ben de hamileyim hadi dayanın ikinizde ne olur" deyip gozlerinin dolusunu asla unutmayacağım. o sırada cok cok asağılarda bir seyler hissettim, probu ellerimle oraya goturdum burda bebeğim burda burda diye bağırdım. kalp atıslarını duyuyordum artık, sancılar kimin umrunda... doktorum yoldaydı ve ne yapılması gerektiğini sonradan esimden oğrendiğime gore o belirliyordu. Telefon hic kapanmamıstı. tekrar muayene ettiklerinde beni acılmam 5 cm olmustu ama normal doğum mümkün değildi artık. Doktorum spinal sezeryan icin hazırlanmamı soylemişti nobetci doktora. etrafımdaki kosusturmaca bitmiyordu bense daha sakin bol sancılı ve dua halindeydim :)
ameliyat icin hazırdım artık, ama dayanabilecekmiydim emin değildim. bebeğin basını hissediordum ve sezeryana giriyordum. esimle ablama dua edin ve annemin tansiyonunu olcturun dedim. Gozleri dolu dolu guldu ikisi de. Ameliyathaneden iceri girdiğimde herkesin telaslı hali gozumu korkuttu. Ama yine de sesimi cıkarmıyordum. ameliyat masasına alınıp spinal icin oturttuklarında beni tekrar su bosalmıstı.Doktorumu arıyordu gozlerim. Esim de bundan o kadar emin ki doktorumu kapıda bekleyip gorur gormez acele edin ne olur o sizi gormeden rahatlamaz" demiş.
Anestezist spinal surecini anlatmaya basladığında ona hic biri onemli değil sizi algılayamıyorum su an yapın ne yapacaksanız dedim, gulumsedi ve sabretmemi ıkınmamamı soyledi. İğnenin vurulduğunu hissetmedim inanın. beni yatırdıklarında tekrar ayaklarıma doğru bir ısınma hissedip hissetmediğimi sordu anestezist evet ve sancılarım yok artık dedim. o esnada doktorumun "ben geldim iyi misin" sesiyle gulumsedim. Ona cok guveniyordum cunku. Bebeğimi kurtarın olur mu dedim. Ve sonrasında dua etmeye basladım. Bana sureci anlatan anestezistim onu dinlemediğimi farkedince, gunduz kusağı progrmlarından bahsederek beni guldurmeye calıstı.cunku ben onun soylediği herseye "bebeğim iyi oılsun da nasıl olursa olsun" seklinde bir cevap veriyordum:)
cocuk drları ameliyathanede yanımızda bekliyordu. Doktorum iyi olacak hersey diyordu ki....bir ses duydum... :)saat tam 08:15 te...
Bebeğim... Meleğim... Huzurum... ağlıyordu..
İyi mi diye sordum... Sukur diye bir cevap aldım:) Doktorlar ilk bakımını ve ciğerlerinde bir sorun olup olmadığını kontrol ettikten sonra anestezist en anlamlı cumlesini kurdu :) evet evet onu algıladım getirin de oğlunu koklasın.... nasıl optum o haliyle anlatamam size... tam anlamıyla... conkkkk diye bir ses cıktı dudaklarımdan bu hersete değerdi. Sukretmenin en cok yakıstığı anlardan biriydi. Ve Rabbim cok merhametliydi , ki onu bana bize bağıslamıstı...
sonrasında ameliyathanedeki panik havası yerini kahkahalara bıraktı ve olusumu odadan cıkardılar...
Simdi bir haftalık olduk biz... uc saati asırlar gibi yasasak da atlattık ve cok mutluyuz. Simdi yine buralarda nasıl gaz cıkarılır, hıckırınca ne yapılır diye bakınıp duruyorum:) Paylasmak cok onemliymiş arkadaslar bunu doğumumda cok iyi anladım.
dilerim Rabbim doğumunu bekleyen tum anne adaylarına, bebeklerini kucaklarına alan annelere ve bir can dileyenlere kolaylıklar sabır sağlığın eksik olmadığı mutluı gunler bahseder...
İyi ki varsınız teyzeleri. İyi ki yazmıssınız buralara bir kac satır.