Rusya: Türkiye'nin Esad şartını esefle karşılıyoruz

AngryPenguin

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
8 Haziran 2012
5.378
1.437
248
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye'yi hedef alan açıklamalar yaptı.

Rus NTV televizyonunun haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Suriye’ye kara harekâtına Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrilmesi şartıyla katılınabileceği açıklamalarına Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan karşılık geldi.

Hürriyet'ten Nerdun Hacıoğlu'nun haberine göre, Lavrov, “Terörle mücadeleyi paravan olarak kullanarak Suriye’de rejimi değiştirme niyetleri Rusya açısından kabul edilemez. Bu yöndeki açıklamaları esefle karşılıyoruz” dedi.

ANKARA 'DAN TAHRAN'A CEVAP

Öte yandan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, İran Dışışleri Bakanlığı Sözcüsü Merziye Afham'ın, "TBMM'de kabul edilen tezkere bağlamında Türkiye 'nin bölgedeki olaylar karşısında sorumlu davranmaya çağırıldığına" dair açıklaması hakkındaki bir soru üzerine, şu açıklamada bulundu:

"Gelişmeleri izleyen tüm çevrelerce bilindiği üzere Türkiye, Suriye'de yaklaşık dört yıldır yaşanan ihtilaf karşısında ilkeli ve sorumlu bir tutum izlemekte ve gelişmelere büyük bir hassasiyetle yaklaşmaktadır.
Türkiye, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da aynı titizlikle hareket etmeye ve ulusal güvenliğine yönelik tehditler karşısında gerekli gördüğü önlemleri uluslararası hukuk temelinde almaya devam edecek olup, bu husustaki sorumluluklarının hatırlatılmasına ihtiyaç duymamaktadır."
http://www.radikal.com.tr/dunya/rusya_turkiyenin_esad_sartini_esefle_karsiliyoruz-1217834


 
Şimdi biz bu teskerenin Esad için çıkartıldığını çok iyi biliyoruz da,bu şartı gerçekten koşmuşlar mı?
Niyetlerini direk söyleyebilmişler yani
 
Şimdi biz bu teskerenin Esad için çıkartıldığını çok iyi biliyoruz da,bu şartı gerçekten koşmuşlar mı?
Niyetlerini direk söyleyebilmişler yani

Davutoğlu:Esad hedef alınırsa Suriye'ye asker göndeririz

Başbakan Ahmet Davutoğlu uluslararası güçlerin Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad rejimine karşı adım atması halinde Silahlı Kuvvetlerin Suriye'de Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) yönelik mücadeleye katılabileceğini söyledi

"IŞİD'in bu kadar güçlü hale gelmesinin en önemli nedeni Esad rejimidir" diyen Davutoğlu, koalisyon güçlerinin Esad'a karşı harekete geçmemesi halinde IŞİD'in yenilgiye uğratılmasının da mümkün olmadığını ifade etti.

CNN'den Christian Amanpour'a özel bir röportaj veren Davutoğlu,"IŞİD'den sonra ne olacağına dair net bir strateji ortaya konursa üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Artık sınırın öte tarafında insanları Türkiye'ye doğru iten bir rejimin olmasını istemiyoruz. Suriye'de diğer terör örgütlerinin güçlenmesini de istemiyoruz" diye konuştu.

Sınırın Türkiye tarafında her türlü insani yardım görevini üstlenmeye hazır olduklarını söyleyen Davutoğlu, "İkincil olarak, askeri ve stratejik anlamda görev üstlenebiliriz. Eğer Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit eden bir gelişme olursa gerekli tüm tedbirleri alırız" dedi.

Koalisyon güçlerinin kapsamlı bir strateji çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, "Suriye'yi sadece IŞİD'den önce ve IŞİD'den sonra diyerek düşünemeyiz. Bugün IŞİD giderse yerini yeni bir radikal örgüt alabilir. Sadece cezalandırmaya yönelik ve kamuoyunu tatmin etmek için harekete geçemeyiz. Gelecekte oluşabilecek terör tehditlerini de ortadan kaldırmak için daha kapsamlı bir bakış açısıyla hareket etmemiz gerekiyor" diye devam etti.

Uçuşa yasaklı bölge

Türkiye'nin Suriye sınırında uçuşa yasak bölge oluşturulması talebini yineleyen Davutoğlu, "Güvenli bölgelerin oluşturulması gerekiyor. Aksi takdirde tüm yükler Türkiye'nin ve diğer komşu ülkelerin omuzlarına binmeye devam edecek" dedi.

Davutoğlu Kobani konusunda ise, "Kobani halkı için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Onları Kürt, Türkmen ya da Arap olarak değil kardeşlerimiz olarak görüyoruz. Eğer Kobani'de askeri müdahaleye ihtiyaç varsa Suriye'nin tamamında bir müdahalenin gerektiğini söylüyoruz" dedi.

"Asıl sorun Esad rejimi"

Suriye ve Irak'ta yaşananlardan Beşar Esad'ı sorumlu tutan Davutoğlu, "Kimyasal silahların kullanılması kırmızı çizgidir dedik. Kullandı. Peki biz ne yaptık? Hiçbir şey. İnsanları açlıktan ölüme terk etti. Kimse sesini çıkarmadı" dedi.

Esad rejiminin işlediği bu suçlara müdahale edilmemesinin sonucunda bugün Suriye ve Irak'ta radikal örgütlerin güç kazandığını savunan Davutoğlu, "IŞİD gibi örgütler insanlara 'dünya sizi korumaz, sadece ben koruyabilirim' diyor. İşte IŞİD'in güçlenmesinin asıl nedeni budur" dedi.
http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2014/10/141007_davutoglu_cnn_roportaj
 
Şimdi biz bu teskerenin Esad için çıkartıldığını çok iyi biliyoruz da,bu şartı gerçekten koşmuşlar mı?
Niyetlerini direk söyleyebilmişler yani

Kendi çocukları, kardeşleri gitmeyecek ya savaşa bizim kocalarımız, kardeşlerimiz, oğullarımız hem Esad'la hem de Işidle savaşır !
 
Kendi çocukları, kardeşleri gitmeyecek ya savaşa bizim kocalarımız, kardeşlerimiz, oğullarımız hem Esad'la hem de Işidle savaşır !
esad asla düşmez. 3 senedir kılları kıpırdamadı şimdi mi olacak. başbakanda , cumhurbaşkanı da çok iyi biliyor bunu.
2 günlük ışıde hemen müdahale. esat yok....
 
esad asla düşmez. 3 senedir kılları kıpırdamadı şimdi mi olacak. başbakanda , cumhurbaşkanı da çok iyi biliyor bunu.
2 günlük ışıde hemen müdahale. esat yok....

Ahmet Davutoğlu öngörüsüzlüğünü zaten 2012 de Esad'a 2 ay ömür biçerek oldukça açık bir şekilde belli etmişti.
 
IŞİD'in Kuzey Irak'ta beş bin kadar genç kızı ve kadını kaçırdığı belirtiliyor. Gazeteci Martin Durm Musul'da IŞİD militanlarınca kaçırılan ve 23 gün alıkonulan beş genç kızla konuştu.
Sitene Ekle

[xtable]
{tbody}
{tr}
{td} {/td}
{/tr}
{/tbody}
[/xtable]
Genç kızlar adeta kendilerine yapılanların utancı içindeler. Başları öne eğik, peçeleri yüzlerine dolanmış, parmaklarını kenetlemişler. Birer ceset gibi görünüyorlar. Kızlar, Sincar dağlarınının eteklerindeki Korşo köyünden. En küçüğü Ceylan 10 yaşında. En büyüğü Zehra ise 20. IŞİD'in elinde üç hafta kalmışlar.

Zehra yaşadıklarını şu sözlerle dile getiriyor:

“Ağustos başında cihatçılar köyümüzü bastı. Müslüman olmamız için iki gün süre tanıdılar. Aksi halde ölümle tehdit ettiler. Ama halk Müslüman olmak istemedi. Bunun üzerine bizi okulda topladılar. Erkekleri ve kadınları ayırdılar. Gruplara böldüler. Son grupta babam vardı. Onu bir daha göremedik."


‘73 KEZ SOYKIRIMA MARUZ KALDIK, AMA BU HEPSİNDEN BETER’
Şu ana kadar 400 bin Ezidi Kuzey Irak'taki köylerinden ve kentlerinden kaçmak zorunda kaldı. Yüzlercesi katledildi. Beş bin kadar kadın Musul'a kaçırıldı. Bu rakam Batılı diplomatlar ve yardım kuruluşları tarafından da zikrediliyor. IŞİD Ezidilere karşı acımasız bir insan avı başlattı. Erkekleri öldürüp Zehra ve dört kardeşi gibi kızları kaçırdı. Kaçmayı başaranlar, çölleri aşıp özerk Kürt bölgesindeki Laleş Vadisi'ne ulaşabildi. Vadideki Laleş Tapınağı Ezidi inancının merkezi. Kaçmayı başaranların birçoğu buradaki mabede sığındı.

Laleş'te bulunan Ezidi inanç önderi Baba Şeyh, "Halkımız 73 kez soykırıma maruz kaldı. Ama bu yaşadıklarımız hepsinden beter" diyor.

Ortaya çıkışı Hıristiyanlıktan da eski olan Ezidilik, Radikal dincilerin baskılarını her zaman üzerinde hissetti. Haklarında şeytana taptıkları söylendi. Dini motifleri olan Tavuz Melek'in aslında İblis olduğu ileri sürüldü. Mitler ve kutsallar bakımından son derece zengin olan Ezidi inancı, bir çeşit dinsizlik olarak algılandı ve yansıtıldı.


O GECEYİ ANLATTI

Zehra, kaçırıldıkları günü, "İlk gece belki iki saat anca uyuyabildik. Gece 04.00'te bizi Musul'a götürmek için yeniden geldiler. Biri en küçük kardeşime örtüsünü çıkarmasını söyledi. Annem öfkelendi ve ‘Bunu kızımdan niçin istiyorsun’ dedi. Söylediğini yapmazsa kardeşimi öldüreceğini söyledi. Annem ağlamaya başladı. Bunun üzerine onu döverek sürükleyip götürdü" diye anlatıyor.

Zehra 65 yaşlı kadının, 165 genç kızın ve 400 kadar erkeğin kaçırılmasına tanık olduğunu belirterek, "Erkeklere ne olduğunu bilmiyoruz. Bir keresinde dışarıdan silah sesleri işittik. Bir IŞİD militanına bu seslerin anlamını sordum. Tanımadıkları bir otomobile ateş açtıklarını söyledi. Ama sonra bize erkekleri kurşuna dizdiklerini söylediler" diyor.


MUSUL'DA 'KADIN PAZARI'
O günün sabahı kadınlar gruplar halinde alınıp, Musul'a götürülmüş. Irak'ın ikinci büyük kenti Musul hazirandan bu yana IŞİD'in elinde bulunuyor. Birçok görgü tanığı kent merkezinde kadınların satıldığı bir pazarın olduğunu aktarıyor. Bölgede bulunan insan hakları gözlemcisi Suzan Aref bu iddiayı, "Burada bir de ofis açılmış. Bu ofiste kadınların fotoğraflarına bakmak ve fiyatlarını öğrenmek mümkün. Hıristiyan kadınlar Ezidilerden daha pahalıya satılıyor. Bunları IŞİD'den kaçan kadınlardan öğreniyoruz. Genelde kadınlar kaçırıldıktan hemen sonra tecavüze uğruyor. Cihatçılar önce kendi aralarında paylaşıyorlar. Bıktıkları zaman da Musul'da satıp, yeni kızları getirtiyorlar" sözleriyle doğruluyor.

Kaçırılan 5 bin kadından sadece 43'ü geri dönebildi. Hangi yollardan döndükleri ise meçhul. Felluce ve Musul'daki Sünni aşiret liderlerinin, para karşılığında aracı olduğu söyleniyor. Muhtemelen Zehra ve kardeşleri de para karşılığı serbest kalanlardan. Onlar bu konuda konuşmuyorlar. En büyük korkuları geleneksel Ezidi inançlarının onları kirletilmiş kadınlar olarak damgalayıp dışlaması. Bu yüzden başları eğik, elleri kenetli oturup bekliyorlar.

(Deutsche Welle)
böyle olmayacağımızın garantisi yok....
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…