07.02.2016 10:00
Televizyonların öğle kuşağındaki evlilik programlarının çığırından çıktığını belirten RTÜK Başkanı Prof. Dr. Yerlikaya, "Ağzımıza alamayacağımız şeyler söyleniyor. Bu konuda yayıncı arkadaşları uyarıyoruz. RTÜK'ün de ülkenin de milletimizin de hassasiyeti var" dedi.
Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) 15'inci yıl yönetim çalıştayı Antalya'nın turizm bölgesi Belek'teki IC Santai Otel'de başladı.
RTÜK Başkanı Prof. Dr. İlhan Yerlikaya, seçim dönemlerinde televizyon yayınlarına yönelik Yüksek Seçim Kurulu (YSK) denetimine ilişkin bir yasa tasarısının önümüzdeki günlerde meclis gündemine geleceğini açıkladı.
'Son seçimlerde değişik ve orantısız bir takım cezalar geldi'
Seçim dönemlerinde televizyonları düzenleme ve denetleme yetkisinin YSK'ya verildiğini belirten Prof. Dr. Yerlikaya, "Son seçimlerde çok değişik cezalar, orantısız bir takım cezalar geldi. Bu RTÜK'ün verdiği cezalar değildir. RTÜK sadece sekretarya görevi görmekte, dolayısıyla yetki YSK'dadır" dedi.
Söz konusu kanunun temelinde de eskimişlik olduğunu savunan Prof. Dr. Yerlikaya, yasanın ilgili maddesinin TRT'nin tek yayıncı olduğu dönemde konulduğuna dikkati çekti. RTÜK Başkanı Yerlikaya, şu değerlendirmelerde bulundu:
"TRT döneminde bütün partiler eşit olarak radyo ve televizyondan istifade etsinler diye konmuştu. Bütün partilerimiz de görüşlerini, fikirlerini halka aktarabilsin diye bu madde konmuştu. Aradan yıllar çıktı şu anda 1700 civarında radyo ve televizyon uydu, IP, karasal ortamda var. Oldukça fazla, çoğulcu bir ortam. Demokrasi açısından çok güzel ve iyi bir şeydir. Buradaki yasa da çok eskimiştir. Artık her partinin kendisinin ifade edebileceği, bir veya birden fazla radyo ve televizyon kanalı vardır. Bir anlamda Şapka Kanunu gibi kalmış gibi bir yasadır. O bakımdan bunun da değiştirilmesi gerektiği kanaatindeyim. Bunun için de biz gerekli görüşleri belirttik."
'Atlamamak için incelemeden yayına verilen haberler nedeniyle kötü sonuçlar oluşmakta'
RTÜK'ün 'çoğulcu medya, demokrasi ve çok seslilik' kavramları etrafında çeşitli eleştirilere konu olduğunu belirterek konuşmasına devam eden Prof. Dr. Yerlikaya, kurumun yayın yapıldıktan sonra müeyyide uyguladığı için sansürcü olarak değerlendirilemeyeceğini savundu. Ancak hangi ortam üzerinden yayın yaparsa yapsın tüm kuruluşları toplumsal sorumluluk bilinci içinde hareket etmeye çağıran Prof. Dr. Yerlikaya, son dönemde artan çatışmalı ortam karşısında bu noktaya daha da dikkat edilmesi gerektiğini savundu. RTÜK Başkanı, "Haber atlamamak için incelemeden yayına verilen haberler nedeniyle kötü sonuçlar oluşmaktadır. Biz de müeyyide uygulamak zorundayız. Bu konuda çok hassasız" dedi.
'Ağzımıza alamayacağımız şeyler söyleniyor'
Kurumun aynı hassasiyeti, ailenin, çocukların ve gençlerin korunması noktasında da gösterdiğini belirten Prof. Dr. Yerlikaya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yaptıkları görüşmeler neticesinde, dizi yapımcıları, yayıncılar, kanal temsilcileri ve haber koordinatörleriyle bir araya gelmeyi planladıklarını aktardı. Özellikle televizyonların öğle kuşağında yer alan 'evlilik programlarının' artık çığırından çıktığını savunan Prof. Dr. Yerlikaya, "Buralarda bizim ağzımıza alamayacağımız şeyler söyleniyor. Bu konuda yayıncı arkadaşları uyarıyoruz. RTÜK'ün de ülkenin de milletimizin de hassasiyeti var" dedi.