Roman Paragrafı Anlatılarının Gerçek Hayata Etkisinde, Hayatın Hangi Çizgisindesiniz?

Oliver Twist’in doğumunu ve dünyaya geliş koşullarını anlatır…

Pek çok nedenden dolayı adını veremeyeceğim, bir ad uydurmamın da gerekmediği bir şehrin resmi binaları arasında biri vardır ki, irili ufaklı birçok kentte benzerine rastlanır: yani, bir düşkünlerevi. İşte bu düşkünlerevinde: okuyucu için hiçbir önem arz etmediği için tekrarlamamın gereksiz olduğu bir tarihte, bu romana ad veren küçük fani, hayata merhaba dedi. Belediye doktoru tarafından bu acılar ve kederler dünyasına getirilmesinin ardından, çocuğun ömrü vefa edip de, bir adı olmasının kısmet olup olamayacağı uzunca zaman belli olmadı. Eğer ömrü olmasaydı bu hatırlar hiçbir zaman yazılamayabilirdi. Yazılsalar da, iki buçuk sayfa tutacağı için, tüm zamanlar dünya yazının en öz ve aslına sadık bir özyaşamöyküsü olmak gibi değer biçilmez bir üstünlük taşıyacaklardı, sanırız. Aslında, bir düşkünlerevinde dünyaya gelmek, insanoğlunun yaşayabileceği en iyi, en özenilesi şeydir, diye tutturmak gibi bir isteğim yok. Yalnız, bu koşullar altında Oliver Twist için bundan daha güzeli olamazdı demeyi elbette istiyorum. Doğrusu şu ki, nefes alma ödevini üstlenmesi için Oliver Twist’i ikna etmek epeyce zor olmuştu. Solunum… uğraştıran bir iş! N’eylersiniz ki zahmete girmeden varolabilmemiz için, gelenekler buna zorunlu kılıyor… Oliver bir zaman yün yatakta açık ağzıyla, nefes alma güçlüğü içinde yattı. Bu dünyayla diğeri arasında uyumsuz bir sarkaç halindeydi ve ibre açıkça öbür dünyayı gösteriyordu. Şimdi, bu kısacık dönem boyunca çevresi özenli ninelerle, endişeli teyzelerle, yardımcı halalarla, usta hastabakıcılarla ve son derece yetkin doktorlarla dolu olsaydı, şüphesiz, Oliver’in hemencecik öbür dünyayı boylamasının önüne geçilemezdi. Ama gelin görün ki, çocukcağızın, başında fazlaca bira içtiğinden kafası biraz dumanlı, ihtiyar fakir bir kadından ve bu tür işleri sözleşme gereği gören belediye doktoru hariç kimse bulunmadığından, Oliver ile doğa, meseleyi kendi-kendilerine çözümlediler. Sonuçta Oliver birazcık uğraştan sonra nefes alabildi, şöyle bir aksırdı ve birden, belediyenin omuzlarına yeni bir yükün daha eklendiğini düşkünlerevindekilere iletmeye koyuldu. Ses adı verilen o çok faydalı araçtan, üç dakikayı geçkin bir süre boyunca mahrum kalan yenidoğan bir oğlan çocuğundan da, neredeyse bu ölçüde bir haykırış umulabilirdi!

Oliver, ciğerlerinin kendiliğinden ve düzenlice çalışmakta olduğunun bu ilk kanıtını sunmaya koyulunca, demir somyanın üstüne gelişigüzel örtülüvermiş olan yorgan parçası hışırdadı; genç bir kadının solgun yüzü yastıktan güçsüzce kalktı ve zayıf bir ses, belli belirsiz:

“Çocuğumu göreyim de öleyim!” diye fısıldadı.

Doktor, yüzü ocaktaki ateşe dönük, ellerini ısıtıp ovuşturmaktaydı. Genç kadının sesini duyduğunda yerinden kalktı ve somyanın baş ucuna yürüyerek, bir belediye doktorundan beklenmeyecek kadar şefkatle:

“Hayır!”” dedi. “Ölümün sözünü etmek yok.”

(OLİVER TWİST – Charles DICKENS – Roman – Türkçesi:Celal ÖNER – ALKIM YAYINLARI – Sayfa:005-006, Paragraf:01,02,03-01,02,03,04 -/- 26 Şubat 2007 Pazartesi 0511)

Varoluşun Dayanılmaz Hafifliği Olduğu Kadar, Varoluşun Gerektirdiği Sorumluluklarda Var

Kendi varlığımızın anlam yüklü sorumluluklarıyla ahlâki değerlere büyük önem vermelidir;
Çünkü, ahlâki ölçülerde gösterebileceğimiz duyarlılıktır bizi yeni başarılara taşıyacak olan!
Şimdi, yalnızlıkların ürünü; kaleme alınmış kitap anlatılarıyla, insanlığımıza yönelebilmeli;
Çünkü, kitap anlatılarının içerisinde, hayatı ciddiyetle karşılayan sorumluluklarımız vardır!
(ASAR_KIZ -/- 26 Şubat 2007 Pazartesi 0502)

Günlüğüme yeniden notlar yazmadan önce tıka-basa dolu beynimde büyük bir temizlik yapmam gerekir. Tek tasamın kendimi yeniden keşfetmek olacağı uzun boş saatler, bir nezle (nebze), bir dinlence zamanı beklemekteyim.

(GÜNLÜK – Andrê GİDE – Roman – Türkçesi:Faruk ÇİL – MERCEK YAYINLARI – Sayfa:007, Paragraf:03 -/- 26 Şubat 2007 Pazartesi 06:26:21)

Bireysel Anlamda Kazanılan Ahlâki Değerlerimiz Anca Kendimize Hükmetmemizi Emreder

Şu fani dünyanın gerçeği; bir güneş gibi yalnızlığıma vurur ve ben yeni keşiflerle insanım;
Çünkü bilirim kendi varlığıma yönelmenin değerini ve önemseyiveririm ahlâki değerlerimi!
Şimdi başka insanları taşımış olduğu düşünce ile yargılamak yerine, insanı sevmek gerek;
Çünkü: sevdikçe mana ile yüzleşebilen ve saygı ile korudukça derin izler bırakacak olanız!
(ASAR_KIZ -/- 26 Şubat 2007 Pazartesi 0622)

En iyisi olayları günü-gününe yazmak. Onları daha belirgin kavrayabilmek için günlük tutmak. Pek önemsiz görünseler bile, en ince ayrıntıları, en küçük olayları bile atlamamak, ve özellikle iyi bir sınıflandırma yapmak. Bu masayı, yolu, insanları, pipo tütününü nasıl gördüğümü yazmalıyım, çünkü onunla başladı değişiklik. Bu değişmenin alanını ve niteliğini kesinlikle belirtmeliyim.

(BULANTI – Jean Paul SARTRE – Roman – Türkçesi:Erdoğan ALKAN – AMAÇ YAYINLARI – Sayfa:005, Paragraf:01 -/- 26 Şubat 2007 Pazartesi 0653)

Farklı Algılamaların Değişik Sonuçlarından Zararlı Çıkmamak Adına Çocuklaşabilmeliyizdir

Bireysel gelişimim sırasında, algılamalarımın verdiği farklılıklarda yanılgıya düşmemelidir;
Acele alınan kararlarla varlığımı tehlikeye atmamalı ve yalnızlığımı çocuklaştırabilmeliyim:
Dünyayı ilk algıladığımız çocukluk çağına geri dönebilmeli ve her şeyi öyle algılayabilmeli;
Çünkü, farklı algılamaların değişik sonuçlarından çocuklaşabildiğimiz ölçüde korunabiliriz!
(ASAR_KIZ -/- 26 Şubat 2007 Pazartesi 07:01:57)

Kişinin kendi-kendisiyle sık-sık konuşma alışkanlığına sahip olduğu bir dönem vardı ve iç dünyasıyla ilgili olayları belgelemek utanç verici değildi. Oysa bugün, günlük tutmak kişinin kendine yenilgisi olarak nitelendirilecek bir zayıflık ve küçümsenerek değerlendirilen bir zevk sayılıyor. (…/././…)

(BOŞLUKTA SALLANAN ADAM – Saul BELLOW – Roman – Türkçesi:Neşe OLCAYTU – CEM YAYINEVİ – Sayfa:005, Paragraf:01 -/- 26 Şubat 2007 Pazartesi 0728)

Günlük Tutmak Kişinin Özgür İradesidir ve Yalnızlıkların Manası Ahlâki Değerlerle Gizemli

Günlük tutma yöntemiyle; bireysel gelişimimi takip altına alabileceğim için çok şanslıyım;
Çünkü bir çok farkına varmayı tutmuş olduğum günlüğümün sayfalarında gözlemliyorum!
Her insan günlük tutabilmeli ve bireysel gelişimini, günlüğü ile gözlem altına alabilmelidir;
Kendini inceleyen ve karakter donanımını güzelleştiren insan elbette ki başarı yolundadır!
(ASAR_KIZ -/- 26 Şubat 2007 Pazartesi 0716)

canım takvıme bakıyordum baktımkı bugun dogumgununmus.mutlu ol.hersey gonlunce olsun.hep sevdıklerınle ol.herseyden onemlısı saglıklı ol canım.:çiçek: :çiçek: