retmenim seimde grevli misin?

megilara

onelife,onesoul,onelove..
Kayıtlı Üye
28 Ocak 2008
3.377
26
Seçimler yaklaşıyor ve hazırlıkları da sürüyor. Bu sırada olan yine öğretmenlere oldu. Tam da tatilin ve sıcakların ortasında böyle bir görevi ancak onlar yapabilirdi. Tamamına yakını bu seçimde görevli ve neredeyse hiç itiraz şansları, hatta hakları bile yok. Mazereti olanlar ise, heyet raporu ile kanıtlamak zorundalar. Tabii raporu yetiştirebilirlerse...
Nedense öğretmenler böyle günlerde en sorumlu kimseler oluveriyor. Önce yetkili amirlerden "Arkadaşlar, böyle önemli bir yurt görevini başarılı şekilde ancak ve muhakkak en iyi biçimde öğretmenler yapabilir. Çünkü;bu tür görevlerde en güvenilir kesim öğretmenleridir" biçiminde duygu yüklü bir açıklama gelir. Arkasından da yarı tehditvari bir tavırla;"Kimse mazeret belirtmesin. Mazeret geçerli değildir. Ancak, heyet raporu ile görevinizi devredebilirsiniz." açıklaması... Buyrun burdan...
Aradan birisi çıkar. "Bu sıcaklarda bu iş çekilmez. Bari parası iyi olsun.." der, diğeri atılır. "Ne kadar ücret alacağız!.." diye. Ama kimseden "çıt" çıkmaz. Nedense ne kadar olduğunu kimse bilmez. Ve nedense, hiç tatmin edici de olmaz.
Hadi ...Bunların hepsi hepsi bir tarafa diyelim. Yoksa bu görev verilmiştir. Mutlaka da yapılacaktır. Havanın sıcak yada soğuk olması hç farketmiyor.
Önceki seçimlerde verilen ücretler de işin hakkı değildi. Bu seçimde de aynı olacak. Hadi o da önemli değil. Öğretmenleri en çok düşündüren olay çok daha farklıdır.
Şöyle ki..
Sabah, "bismillah" göreve başlarsınız. Gelen-giden, sırasını arayan, bulan-bulamayan, çarşaf çarşaf listeler, formlar, sıcak..insan kokusu.. havasızlık.. bir bardak soğuk su eksikliği.. muammada unutulan yemek saati..sigara, ter kokusu...sandık açılması.. oy sayılması..itirazlar vs.vs.vs...
Bütün herşey tamamlanır.Sandklar herkesin gözü önünde açılır-kapanır. Oylar sayılır. Oylar torbalarına, sonuçları pusulalara yerleştirilir. İşte asıl sıkıntı bundan sonra başlar.
Sandık görevlileri, işleri bitince bir anda dağılıverirler. Sandık başkanı öğretmen de sorumluluğu gereği, oy çuvalları ile başbaşa kalır. Bir kaç kişi olduklarında da karga tulumba bir minübüse yada taksiye tıkıştırılır, polis gözetiminde "Seçim Kurulu"'nun yolunu tutarlar. İşte ne oluyorsa da ondan sonra olur.
Böylesine kutsal bir görevi, kutsal olan "öğretmenlik" mesleğinin kusal olan öğretmenleri, Seçim Kurulunda oy torbalarını ve diğer dökümanları vermek üzere sıraya girdikleri anda, her şey değişir. Kutsallıkları sona ermiş, sıradan insana dönüşüvermişlerdir. Hal-hatır, saygı aradan kayboluverir. Tabir caizse itilir-kakılır. Dar koridorlarda üst üste, aç-susuz saatlerce bekletilir.Hele arada bir de hatrlı tanıdıklar araya girerek, bazılarının torbalarını alenen teslim alırlar ve bu haksızlıklara da ses çıkaran, bağrışıp-çağrışan öğretmenler, bazen hırpalanır ya da sözlü tacizlere uğrarlar.
Yukarıda saydığım bütün olumsuzluklar her seçimde yaşanır.
Yok mudur bunun çaresi?..
Vardır elbette... Örneğin; Her okulda en az 14-15 sandık bulunmaktadır. O kadar da görevli.
Seçim kurulu, onca sandık görevlisini "Seçim Kurulu" binasına taşıyıp, onca zahmetli iş yapmak yerine, okula ya da bölgeye bir görevli gönderse ve oy torbalarını ve dökümleri yerinde teslim alsa..
İnanın ki hiç sıkıntı olmaz ve öğretmenlerin de yardımı ile daha az zamanda daha sağlıklı seçim sonuçları elde edilir. Böylece bu kutsal görevde, kutsal olan mesleğe gölge etmeden biter...
Bunları her seçimden sonra ilgililere söylememize rağmen, hiç dikkate alınmadı.
Dilerim bu yazım, sorumlu bir yetkilinin gözüne ilişir de, çözüm olarak değerlendirilir.
Saygılarımla.

alıntı
 
güzel bir yazı, her bir cümlesine katılmamak mümkün değil ancak istanbulda devretmek için heyet raporu istenmiyor bu krizde gönüllü çok kişi var, ve ben görevli değilim mutluyum huzurluyum yerimseniben
 
malesef devretmek için devralmak isteyen arkadaşım seçim kuruluna gitti ama yapamayız demişler
ben görevliyim yani
Allahtan sandık başkanı değilim
 
bu arada:
15 nolu kararın 1. Paragrafı son cümlesinde belirtilen ifadeye göre “bu ödemelerin herhangi bir vergiye tabi tutulmayacağı” hükmüne göre;

Kurs verilen sandık kurulu başkanı 188 TL, kursa katılmadıysa 141 TL, kursa katılan memur üyeye 126 TL, memur üye kursa katılmamışsa 84 TL, siyasi parti üyelerine ise 42 TL ücret verilecektir.
 
ben ist..dayım. ve bu nedenle seçimde görevli olmak için gönüllü oldum... memur üyeyim....bugünde eğitime gittim.....
 
biz ne edelim eşim sandık kurulu başkanı öncede böyle olmuştu ve gecenin bi vakti gelmişti, allah bilr bu sefer kaçta gelir eve yorgun argın,ayrıca müdür oldugu için pazarteside tatil degil.
 
Ben de İstanbul da kendi okulumda sandık başkanı olarak görevliyim.
İlk kez bu görevi aldım.. Önceleri karışık geldi ama şimdi anladım neyin nasıl yapılacağını

Allahın da izniyle atlatırım inşallah.
 
eşim sandık başkanı ve ben de o sandıkta memurum, iki gündür raporluyuz, hastayız,dün de iğne yapıldı
umarım yarına kadar iyileşiriz
tüm meslektaşlarıma şimdiden kolay gelsin, keşke görev almak isteğimiz sorulsaydı,
iki oğlumu sabah altıda bakıcıya bırakıp okula gideceğim
 
çok şükür görevli değilim. zor iş valla. kimbilir kaç saat sürer. hele istanbulda daha zor oluyordur. görevlilere Allah kolaylık versin.
 
ıstemediğiniz halde nasıl görev çıktı anlamadım? Biz o kadar istek gönderdik bizim okuldan tek bir öğretmen bile görevli değil... Müdür bile göreve alınmamış... Duyduğumuza göre seçenler hep kendi çevrelerindekileri görevli yapmışlar... Kendi köyümüzde görevli olamıyoruz şaştım kaldım valla... Aslında istemiyordum bir açıdan iyi oldu ama çıksaydı da giderdim... En azından günlük paramızı alırdık...
 
var yaaaaa
parası da batsın,görevi de
helak oldum dün
bir daha töbeeee
heyet raporuysa heyet raporu
 
neyse ki çok şükür kazasız belasız bu seçim de bitti
bir daha inşallah görevli olmam
büyük oğlum ben eve gidince gözlerinden inci gibi yaş döktü, o kadar saat hiç ayrı kalmamıştık
o öyle ağladıkça yüreğim sızladı

neyse umarım bir daha olmazzzz
 
X