- 12 Temmuz 2006
- 687
- 23
- 52
> >>Kocadere köyünde büyük bi sargı yeri kuruluyor. Kimi Urfalı , kimi
> >>Bosnalı , Kimi Adıyamanlı , Kimi Gürünlü, Kimi Halepli çok sayıda
> >>yaralı getiriliyor...
> >>
> >> Bunlardan biri Lapsekinin Beybaş Köyündendir ve yarası oldukça
> >>ağırdır.Zor nefes alıp vermektedir.Alçalıp yükselen göğsünü biraz
> >>daha tutabilmek için komutanının elbisesine yapışır.Nefes alıp
> >>vermesi oldukça zorlaşır ama tane tane kelimeler dökülür
> >>dudaklarından.
> >> "Ölme ihtimalim çok fazla... Ben bir pusula yazdım...Arkadaşıma
> >>ulaştırın..."
> >>
> >> Tekrar derin nefes alıp, defalarca yutkunur:
> >>
> >> "Ben...Ben köylüm Lapseki'li İbrahim Onbaşından 1 Mecit borç
>
> >>aldıydım...Kendisini göremedim.Belki ölürüm.Ölürsem söyleyin
> >>hakkını helal etsin"
> >>
> >> "Sen merak
> >> etme evladım" der Komutanı, kanıyla kırmızıya boyanmış alnını
> >>eliyle okşar.
> >>
> >> Ve az sonra komutanının kollarında şehit olur ve son sözüde
> >>"söyleyin hakkını helal etsin" olur...
> >>
> >> Aradan fazla zaman geçmez. Oraya sürekli yaralılar getiriliyor.
> >>Bunlardan çoğu daha sargı yerine ulaştırılmadan şehit düşüyor.
> >>Şehitlerin üzerinden çıkan eşyalar, künyeler komutana
> >>ulaştırılıyor.
> >>İşte yine bir künye ve yine bir pusula.Komutan göz yaşlarını
> >>silmeye daha fırsat bulamamıştır.Pusulayı açar, hıçkırarak okur
>ve
> >>olduğu yere yığılır kalır. Ellerini yüzüne kapatır, ne
> >>titremesine nede göz yaşlarına engel olamaz...
> >>
> >>
> >> >PUSULADAKİ NOT:
> >>
> >>
> >> "Ben Beybaş Köyünden arkadaşım Halil'e 1 mecit borç verdiydim.
> >>Kendisi beni göremedi.Biraz sonra taarruza kalkacağız.Belki ben
> >>dönemem.Arkadaşıma söyleyin ben hakkımı helal ettim."
> >>
> >> >Siz bu olayın neresindesiniz?
> >>
> >>
> >>
> >> Türklük davası güdüp de ecdadın ayaklarındaki toz olamayanların,
> >>vatan millet sevdasında! olup ülkeyi yiyip-bitirenlerin ve yetim
> >>hakkına bile göz dikip;
> >>
> >> haksızca hak iddia edenlere nedememiz gerekir arkadaşlar?
> >>Bosnalı , Kimi Adıyamanlı , Kimi Gürünlü, Kimi Halepli çok sayıda
> >>yaralı getiriliyor...
> >>
> >> Bunlardan biri Lapsekinin Beybaş Köyündendir ve yarası oldukça
> >>ağırdır.Zor nefes alıp vermektedir.Alçalıp yükselen göğsünü biraz
> >>daha tutabilmek için komutanının elbisesine yapışır.Nefes alıp
> >>vermesi oldukça zorlaşır ama tane tane kelimeler dökülür
> >>dudaklarından.
> >> "Ölme ihtimalim çok fazla... Ben bir pusula yazdım...Arkadaşıma
> >>ulaştırın..."
> >>
> >> Tekrar derin nefes alıp, defalarca yutkunur:
> >>
> >> "Ben...Ben köylüm Lapseki'li İbrahim Onbaşından 1 Mecit borç
>
> >>aldıydım...Kendisini göremedim.Belki ölürüm.Ölürsem söyleyin
> >>hakkını helal etsin"
> >>
> >> "Sen merak
> >> etme evladım" der Komutanı, kanıyla kırmızıya boyanmış alnını
> >>eliyle okşar.
> >>
> >> Ve az sonra komutanının kollarında şehit olur ve son sözüde
> >>"söyleyin hakkını helal etsin" olur...
> >>
> >> Aradan fazla zaman geçmez. Oraya sürekli yaralılar getiriliyor.
> >>Bunlardan çoğu daha sargı yerine ulaştırılmadan şehit düşüyor.
> >>Şehitlerin üzerinden çıkan eşyalar, künyeler komutana
> >>ulaştırılıyor.
> >>İşte yine bir künye ve yine bir pusula.Komutan göz yaşlarını
> >>silmeye daha fırsat bulamamıştır.Pusulayı açar, hıçkırarak okur
>ve
> >>olduğu yere yığılır kalır. Ellerini yüzüne kapatır, ne
> >>titremesine nede göz yaşlarına engel olamaz...
> >>
> >>
> >> >PUSULADAKİ NOT:
> >>
> >>
> >> "Ben Beybaş Köyünden arkadaşım Halil'e 1 mecit borç verdiydim.
> >>Kendisi beni göremedi.Biraz sonra taarruza kalkacağız.Belki ben
> >>dönemem.Arkadaşıma söyleyin ben hakkımı helal ettim."
> >>
> >> >Siz bu olayın neresindesiniz?
> >>
> >>
> >>
> >> Türklük davası güdüp de ecdadın ayaklarındaki toz olamayanların,
> >>vatan millet sevdasında! olup ülkeyi yiyip-bitirenlerin ve yetim
> >>hakkına bile göz dikip;
> >>
> >> haksızca hak iddia edenlere nedememiz gerekir arkadaşlar?