Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun son durumu!

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.837
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun son durumu!



0 0 0
Türkiye'nin Einstein'ı olarak adlandırılan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu yoğun bakıma kaldırılmıştı. Üzücü haberi Sinanoğlu'nun eşi Dilek Sinanoğlu duyurmuştu. Sinanoğlu yaşamını solunum cihazına bağlı olarak sürdürüyor.

Dilek Sinanoğlu, Oktay Sinanoğlu'nun hesabından eşinin sağlık durumuyla ilgili son bilgileri paylaştı.

Sinanoğlu, şu bilgileri paylaştı: "Birkaç gündür gözünü yarım aralıyarak bize bakıyordu. Bugün akşam üzeri gözünü tamamen açtı. Eminim sizlerin duaları sayesinde. Sayın Dışişleri Bakanı ilk telefon ettiklerinde bize ne yapabileceklerini ambulas uçak olabileceğini söylemişlerdi. Her gün aradılar, takip ediyorlar. Miami ve NevYork konsolosluklarıyla sürekli görüşüyoruz sağolsunlar seferber oldular. Geçen hafta doktorlar ümitsiz konuşmuşlardı. Sonra sizden gelen binlerce mektupta sorulan soruları doktorlara sorduğumda cevap alamadık her şekilde. Oğullarıyla birlikte iyice ısrar ettik. Beyinde hasar var, fakat beyin ölümü yok. Bize renkli bir MR gösterip açıklama yapamıyorlar. Şimdi burada ailece herkes tekrar oturup konuştuk. Ambulas uçak olursa Türkiye'ye gidelim orada Gazi Yaşargil hocayı aramışlar. Ne olacaksa Türkiye'de olsun, ölecek ise herkes ziyaret eder öyle ölür. Yaşarsa gene Allah'ın izniyle Türkiye'de olsun. Biz hazırız gelmeye her an. Bu insan sadece benim değil, millete ait biri fiş çekme sorumluluğu alamam. Binlerce mektup isyan ediyor. Herkes kendince biorezonans,akupuntur her şeyi tavsiye ediyor. Türkiye'de sevenleri hesap sorulmalı diye sorumlulardan diye isyan ediyor. herkes sevinsin eğer gelebilirsek."
http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/prof-dr-oktay-sinanoglu-nun-son-durumu-h56503.html
 
OKTAY SİNANOĞLU KİMDİR?

Babasının (Nüzhet Haşim Sinanoğlu) Türkiye Başkonsolosluğunda görev yapmakta olduğu Bari'de doğdu. 1939 yılında İtalya'da II. Dünya Savaşı'nın başlamasının ardından ailesiyle Türkiye'ye döndü.

Oktay Sinanoğlu, sonradan TED Koleji olan Ankara Yenişehir Lisesi'ne 1953 yılında burslu öğrenci olarak girdi ve okulu birincilikle bitirdi. Okulun bursuyla Kimya Mühendisliği okumak üzere ABD'ye gitti. 1956′da ABD Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kimya Mühendisliği'ni birincilikle bitirdi.

957′de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nü sekiz ayda bitirerek yüksek kimya mühendisi oldu. "Alfred Sloan" ödülünü aldı. 1959′da Kaliforniya Üniversitesi Berkeley'de kuramsal kimya doktorasını tamamladı. 1960′ta Yale Üniversitesi'nde öğretim üyesi (asistan profesör) oldu.

1960-1961 yıllarında atom ve moleküllerin çok-elektronlu kuramı ile "Doçent" oldu. 1963′te 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandırarak 28 yaşında "tam profesör" unvanını aldı. 20. yüzyılda Yale Üniversitesi'nde bu sanı kazanan en genç öğretim üyesidir.

1962 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi mütevelli heyeti yalnız Oktay Sinanoğlu'na mahsus olmak üzere kendisine Danışman Profesör ünvanını verdi. Yale Üniversitesi'nde ikinci bir kürsüye daha profesör olarak atandı. 1973′de Almanya'nın en yüksek "Aleksander von Humboldt Bilim Ödülü"nü ilk kazanan kişi oldu. 1975′de Japonya'nın "Uluslararası Seçkin Bilimci Ödülü"nü kazandı; yine 1975 yılında özel kanunla Oktay Sinanoğlu'na ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Profesörü ünvanı verildi. 1976′da Japonya'ya Türkiye Cumhuriyeti Özel Elçisi olarak gönderildi. Kendisi Türk-Japon kültür, bilim ve eğitim ilişkilerinin temellerini atmıştır. Amerikan Bilim ve Sanat Akademisinin ilk ve tek Türk üyesidir. Meksika hükümeti tarafından yüksek Bilim Ödülü "Elena Moshinsky" ile ödüllendirildi.

Dünyada yeni kurulmaya başlayan moleküler biyoloji dalının ilk profesörlerinden biri oldu. DNA sarmalının çözelti içinde o biçimde nasıl durduğuna açıklama getirdi. Dünyanın pek çok yerinde buluşları ve kuramları ile ilgili konferanslar verdi.

1980′li yıllarda çalışmalarını kimya biliminin basit bir şekilde öğretilmesine yönelik bir kuramsal çerçeve üzerinde yoğunlaştırdı. Ancak 1988′de yayımlanan çalışmaları akademik dünyada ilgi görmedi. 1993′te Yale Üniversitesi'ndeki profesörlük görevlerinden erken sayılabilecek bir yaşta emekliye ayrıldı. Aynı yıl Türkiye'ye dönerek Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü'nde profesörlüğe atandı. 2002 yılında bu görevden de emekliye ayrıldı.

Türkiye'de bulunduğu dönemde çalışmalarını daha çok Türk ulusal kimliği ve Türk diliyle ilgili milliyetçi görüşlerini yaymaya adadı. Eğitim dilinin resmi dil olması gerektiğini ve yabancı dilin takviyeli olarak öğretilmesinin gerektiğini savunmaktadır. Matematiksel yapısından dolayı Türkçe'nin en iyi bilim dili olduğunu söylemektedir.

Yaşamı boyunca Kuantum Mekaniği'ne birçok katkıda bulunmuş bir bilim adamıdır. P.A.M. Dirac'in de üzerinde uğraştığı ancak çözümleyemediği bir problemi, "Kuantum mekaniği"nde, Hilbert uzayının topolojisi ve içerdiği yüksek simetrileri çözdü[4]. Böylece Kimya bilimini bu topolojik inceleme ile sağlam bir temele oturttu.

Ünlü sanatçı Esin Afşar'ın ağabeyidir.

Oktay Sinanoğlu'nun tüm akademik çalışmaları içinde en önemli 5 kuramı şöyledir:
- Many Electron Theory of Atoms and Molecules (1961) – Atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı
- Solvophobic Theory (1964) – Çözgeniter kuramı
- Network Theory (1974) – Kimyasal tepkime mekanizmaları kuramı
- Microthermodynamics (1981) – Mikrotermodinamik
- Valency Interaction Formula Theory (1983) – Değerlik kabuğu etkileşim kuramı.
http://www.sabah.com.tr/kultur_sanat/2015/04/12/oktay-sinanoglu-yogun-bakima-kaldirildi
 
Kendisinin ülkemizde herhangi bir uyduruk şarkıcı kadar tanınmayışı ne acı. Saçma sapan bir ünlünün tırnağının ucu kırılsa haber olurken bu denli büyük bir bilim insanının yaşam mücadelesinin manşetlerde yer almaması niye bu halde olduğumuzun göstergesi aslında.
 
türklüğünden ve türkçeden de ödün vermemiş, kariyerini yurtdışında yapmasına rağmen, çok önemli bir değer bizim için ama ne kadar değer verildiği şüpheli
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…