E
EU1
Ziyaretçi
-
- Konu Sahibi EU1
- #1
Polonya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Bronislaw Geremek'in,
Polonya'nın Kuzey Atlantik Paktı'na girişinin birinci yıldönümü vesilesiyle
yazdığı çeşitli makalerden bazı bölümler
Polonya'nın Kuzey Atlantik Paktı'na girişinin birinci yıldönümü vesilesiyle
yazdığı çeşitli makalerden bazı bölümler
...Bundan bir buçuk yıl kadar önce, Amerika'nın Independence kentinde, Polonya'nın NATO'ya giriş belgesinin altına atmış olduğum imza, Polonya tarihinde yeni bir dönemin açılması anlamına geliyordu. İçeriği, milyonlarca Polonyalının hayallerine uygun şekilde, son iki yüz yıldır tarihimizin sayfalarında baskın çıkan döneminkine taban tabana zıt olacak bir dönem.
....Zira, ülkemizin 1999 yılından önce uzun yıllar boyunca mahrum kaldığı güvenliği sağlayarak, faaliyetinin ahlaki ve siyasi temelleri ile askeri gücü ve etkisinin birbirlerini karşılıklı olarak güçlendirdiği bir paktın üyesi olmuştuk. İşte, dünyanın en etkili savunma paktına girmiştik.
...NATO'ya girerken belirli sorumluluklar da üstlendik. Bunların sayısı çok ve yalnızca silahlı kuvvetlerimizin teknik açıdan ve kurumsal olarak dönüşümünü değil, ama ayrıca 51 yıl önce Kuzey Atlantik Paktı maddelerinin temelleri üzerinde kabul edildiği değerlere de sadık kalmayı kapsamaktadır.
...Polonya'nın NATO üyesi olmasının, önümüze, Pakt ile bütünleşmemizin dolaylı koşulunu oluşturan, yeni bir takım ödevleri de koyduğunu hatırlamak gereklidir. Bunu söylerken, uluslararası kamuoyunda ve Orta Avrupa Bölgesi'nde Polonya'nın kendisine bir konum inşa etmesinin gerekliliğini kastetmekteyim. Zira, Kuzey Atlantik Paktı üyeliğinin elde edilmesi, Polonya'nın güvenliği ve dış siyaseti bağlamında jeopolitik durum değerlendirmesinin tamamen aksi yönde yeniden değerlendirilmesi gerekliliği anlamına gelmekteydi. Dış siyasetimizle güvenlik siyasetimizi, devletin güvenliğini ve uluslararası platformda konumunu güçlendirebilecek hale gelebilmeleri için, yeni koşul ve gerekliliklere uygun hale getirmek mecburiyetindeydik. Diğer taraftan da, Polonya Cumhuriyeti'nin 4 Ocak 2000 tarihli Güvenlik Stratejisi'nin" ... dünyada ve Avrupa'da demokrasi değerlerine, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve dayanışmaya dayanan, adil, kesintisiz barış düzenine verilen sürekli desteğin arttırılması..." şeklindeki ifadesi de amaçlarından biri olan Polonya güvenliği ve dış siyasetinin hayata geçirilmesine yarayacak bir enstrüman olarak, NATO platformundan nasıl yararlanmamız gerektiğini de öğrenmek mecburiyetindeydik ve bunu öğrenmeyi de sürdürmekteyiz.
...NATO üyeliğimizin ilk senesinde, üstümüze aldığımız sorumlulukları yerine getirebilecek durumda olduğumuzu kanıtladığımıza inanmaktayım. Kosova kriziyle ve Yugoslavya bölgesinde askeri müdahalenin başlatılması gibi zor bir karar almak gerekliliğiyle yüz yüze kalındığında, Polonya hiçbir tereddüde kapılmaksızın Pakt'ın bu konudaki girişimlerini desteklemiştir. Savaş fırtınalarıyla altüst olmuş bölgeye barışın yeniden getirilmesi yönünde uluslararası örgütlerin gösterdikleri çabalara da, gerek KFOR çerçevesinde barış gücü göndererek, gerekse de insani yardım suretiyle somut bir katkı sağladık.
...NATO'nun çok sayıda karar ve danışma kurullarına faal bir biçimde iştirak ettiğimiz bu süreçte, görüntümüzü de Pakt'ın güvenilir bir üyesi olarak güçlendirmekteyiz. Yalnızca ülkemizi doğrudan ilgilendiren kararlarda değil, ama NATO'nun tüm siyasetinin ortak şekillendirilmesinde de somut bir etki sahibi olmayı hedeflemekteyiz.
...Pakt'ın Doğu Avrupa devletlerine ilişkin siyasetinin biçimlendirilmesinde Polonya'nın istisnai bir rolü olduğu görüşündeyiz. Bu yüzden, NATO-Rusya arasındaki sağduyulu ilişkilerinin korunması için gösterilen özenden de bağımsız şekilde, partner devletlerle işbirliğinin geliştirilmesine, Ukrayna ile stratejik partnerliğin inşasına ve gelecekte NATO üyesi olmayı talep eden devletlerin bu konudaki eğilimlerine destek olmaya büyük önem vermekteyiz.
...Avrupa güvenliği ve savunma siyaseti konusunda partnerlerimiz, AB üyeleri arasında devam eden tartışmaları da, bu siyasetin, bütün Pakt'ın savunma becerisini zayıflatmayıp, kurumlarının güçlenmesi konusuna hassasiyet göstererek, ilgi alanımıza dahil ediyoruz.
...Polonya, iç uyum programlarını tutarlılıkla hayata geçirmektedir; silahlı kuvvetlerini modernleştirmekte, askeri kadrosunun bilgisini arttırmaktadır. Kanunlarımızdaki eksiklikleri gideriyor, gizli bilgi akışının önünü kesiyoruz.
...Bu süreçte daha yolun çok başlarında olduğumuzun da, elbette bilincindeyiz. Ordunun modernizasyonu ve yeniden yapılandırılması, ülke dahilindeki değerlendirme ve karar mekanizmalarının iyileştirilmesi, insanların düşünce yapılarının değiştirilmesi, Pakt'ın işleyişinin tüm boyutlarıyla öğrenilmesi uzun vadeli ve maliyeti yüksek bir süreçtir. Yakın bir gelecekte Avrupa Birliği'ne, Polonya'nın halen beklediği, dahil oluşun, bu süreci mutlaka hızlandıracağı ve süreci iktisadi manada güçlendireceği umudunda olduğumu da belirtmek isterim.