Polis Zaman Gazetesi muhabiri Emre Şencan'a tekme tokat saldırdı
Gezi Parkı olaylarının yıldönümünde sivil olduğu halde ‘polis’ kimliğinin arkasına sığınan birkaç kendini bilmez, görevini yapan gazeteciyi herkesin gözü önünde dövdü.
Gezi olaylarının yıl dönümünde Taksim'de olağanüstü önlem alan polis, Zaman Gazetesi muhabiriEmre Şencan'a tekme tokat saldırdı. Saldırgan polis memuru saldırıyı görüntüleyen haber ajanslarının kayıtlarına da el koymaya çalıştı. Hastaneden darp raporu alan Şencan, kendisine saldıranlar hakkında şikayetçi oldu.
Kamil MAMAN- BUGÜN GAZETESİ
Gezi eylemlerinin ikinci yıl dönümü nedeniyle İstanbul Taksim’de yaşananları izlemek için Gezi Parkı’na giden Zaman Gazetesi
muhabiri Emre Şencan adeta linç edildi. Fotoğraf çektiği için bir polis amiri tarafından yere yatırılarak tekme tokat dövüldü.
Gezi olayları nedeniyle dün olağanüstü önlemler alındı. Metro seferleri iptal edilirken, Gezi Parkı’na girişlere izin verilmedi. Sabah saatlerinde parka gelen vatandaşlar polis tarafından çıkarıldı. Çok sayıda basın mensubu da yaşananları görüntülemek için çekim yapıyordu. Bu sırada sivil bir polis amiri ZamanGazetesi muhabiri Emre Şencan'ın yanına gelerek “Neden çekiyorsun” diye sordu. Şencan gazeteci olduğunu söylemesine rağmen polisin saldırısına uğradı.
HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYIN
YERE YATIRIP TEKMELEDİ
Sivil giyimli polisler Şencan'ın etrafını çevirdi. Zaman muhabirinin ısrarla kimliğini göstermesine rağmen hakaretlerini sürdüren polis, bu kez Şencan'ı yere yatırarak tekmelemeye başladı. Saldırgan amirin sık sık ‘kelepçeleyin’ dediği duyuldu. İçeriği anlaşılamayan diyalog sırasında polislerden biri Şencan'ın çenesine sert bir tokat vurdu. Polis, diğer gazeteciler gibi gaz maskesi taşımasını suç gibi gösterip Şencan'ı yere yatırıp gözaltına almak istedi.
AMERİKA'YA MI SÖYLEYECEKSİN
Gazeteci Şencan, kendini yumruklayan polisin ismini sordu. O polis de "Amerika'ya mı söyleyeceksin, Fethullah Gülen'e mi söylettireceksin" diye çıkıştı. Gazeteciler ve etrafındaki polis arkadaşları müdahale edince saldırgan polis amiri, Şencan'ı serbest bıraktı.
Şişli Etfal Hastanesi'nden darp raporu alan Şencan, Çağlayan'daki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek kendisini darp edenlerden şikâyetçi oldu.
ÜRKÜTÜCÜ VE DÜŞÜNDÜRÜCÜ
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç: Taksim'de gazetecilerin çalışmalarını engellemeye yönelik, güvenlik güçlerinin sert tavrı kabul edilemez.
Fotoğraf çekip, gözlem yapan, Gezi olaylarını ve bu olaylarda yaşamını yitirenleri anma amaçlı toplantıları izlemeye çalışan gazetecilerin darp edilmelerini, hakarete uğramalarını kabul etmek olanaksızdır. Demokrasi açısından ürkütücü ve düşündürücüdür.
GAZETECİLİK SUÇ DEĞİL
Medya Etik Konseyi Başkanı Halit Esendir: Basın hürriyetinin ayaklar altına alındığının bir göstergesi maalesef yine acı bir biçimde yaşanmıştır. Polis tarafından yapılan uygulama kabul edilemez.
Gazetecilik faaliyeti bu anlamda suç değildir. Yasalar ve Anayasa tarafından gazeteciye verilmiş bir haktır. Kamuoyunu bilgilendirme amacıyla görev yapan meslektaşımıza yapılan davranışı kınıyor ve sorumluların derhal cezalandırmasını talep ediyoruz.
NEFRET SUÇU İŞLENİYOR
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay: Şiddetle kınıyorum. Bir yandan Gezi’yi bahane edip gazetecileri susturacaksın, bir yandan silah dolu TIR’larla ilgili suçüstü yakalanacaksın, bunların acısını da gazeteci arkadaşlarımızdan çıkaracaksın. Meslektaşlarımız görev yapamaz hale getiriliyor. Bu bir nefret suçudur.
İŞLEM YAPILMALI
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti: Gazetecilerin halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için çalışan gazetecileri engellemeye dönük yeni bir polis şiddeti uygulanmıştır. Gazetecileri hedef göstererek, şiddet uygulayarak halkın gerçekleri öğrenmesine engel olma çabaları bir sonuç vermeyecektir. İstanbul Valiliğini ve Emniyet Müdürlüğü'nü meslektaşımıza yönelik şiddetin sorumlularını bulunması ve haklarında işlem yapılması için göreve çağırıyoruz.
CEZASIZ KALMASIN
Türkiye Gazeteciler Sendikası: Gezi Parkın’da Zaman Gazetesi Muhabiri Emre Şencan'a saldıran polisler hakkında işlem yapılsın. Gazetecilik suç değildir. Gezi eylemlerinde 150 medya çalışanı polis şiddetine maruz kaldı. Soruşturmalar kapatıldı. Cezasızlığa son.
KAYITLARA EL KOYMAYA ÇALIŞTI
Saldırgan polis amiri Zaman muhabirine yaptığı saldırının ardından diğer basın mensuplarını da ablukaya aldı. Çirkin saldırıyı çeken gazetecileri köşeye sıkıştıran saldırgan polis amiri “Polisi sıkıntıya sokan görüntü çektiyseniz bize vereceksiniz. Kameralarına el koyarız” şeklinde tehdit etti. Ancak gazeteciler direnerek görüntüleri vermedi.
HAYALARIMI TEKMELEDİ
Çirkin saldırıyı ve yaşadığı olayı anlatan Şencan, polise gazeteci olduğunu söylemesine rağmen dövmeye başladığını belirtti. Şencan “Zorla yere yatırdılar, hayalarıma 3-4 kez tekme attılar. Zaman muhabirliği kartımı çıkarıp gösterince iyice çıldırıp, telefonumu ve saatimi alıp gözaltına almak için beni bir kenara çektiler. Daha sonra küfretmeye devam ettiler. Birkaç ağır küfür daha ettikten sonra bıraktı beni” dedi.
GEZİDE ÖLENLER ANILDI
Gezi Parkı olaylarının 2’nci yıl dönümünde, olaylar sırasında ölenler, polisin Gezi Parkı'na girişe izin vermemesi nedeniyle, İstiklal Caddesi’nde anıldı. Törene CHP’li Sezgin Tanrıkulu ve Umut Oran’ın yanı sıra , olaylarda ölen Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan katıldı.
GÜNAY: AKP'LİLER DE AĞAÇ KIYIMINA KARŞIYDI
AK Parti’den istifa eden Kültür ve Turizm eski Bakanı Bağımsız Ertuğrul Günay, 2013’te Gezi olayları sırasında yaşananlara ilişkin Twitter hesabı üzerinden paylaşımlarda bulundu. Günay, 2012'de kışlanın AVM ve kısmen kültür, eğlence merkezi amacıyla yeniden yapılmasına karşı çıktığına işaret ederek, şöyle yazdı: “Koruma Kurulu'nda projeyi reddetti. Konu, Başbakan tarafından Bakanlar Kurulu'na getirildi. Ret kararını savundum. Ay sonunda Bakanlık'tan ayrılmak zorunda kaldım. Konu Bakanlar Kurulu'na yeniden gitti; bu kez kabul edildi. Böylece ağaç kıyımına kalkıldı. Beyoğlu'nda son yeşilin kıyımına başta birçok AKP'li de karşıydı. Ancak Erdoğan'ın tavrı onları geriletti, karşı çıkan birkaç kişi kaldık.”
http://www.bugun.com.tr/gundem/gazetecilige-linc-haberi/1670121
Gezi Parkı olaylarının yıldönümünde sivil olduğu halde ‘polis’ kimliğinin arkasına sığınan birkaç kendini bilmez, görevini yapan gazeteciyi herkesin gözü önünde dövdü.
Gezi olaylarının yıl dönümünde Taksim'de olağanüstü önlem alan polis, Zaman Gazetesi muhabiriEmre Şencan'a tekme tokat saldırdı. Saldırgan polis memuru saldırıyı görüntüleyen haber ajanslarının kayıtlarına da el koymaya çalıştı. Hastaneden darp raporu alan Şencan, kendisine saldıranlar hakkında şikayetçi oldu.
Kamil MAMAN- BUGÜN GAZETESİ
Gezi eylemlerinin ikinci yıl dönümü nedeniyle İstanbul Taksim’de yaşananları izlemek için Gezi Parkı’na giden Zaman Gazetesi
muhabiri Emre Şencan adeta linç edildi. Fotoğraf çektiği için bir polis amiri tarafından yere yatırılarak tekme tokat dövüldü.
Gezi olayları nedeniyle dün olağanüstü önlemler alındı. Metro seferleri iptal edilirken, Gezi Parkı’na girişlere izin verilmedi. Sabah saatlerinde parka gelen vatandaşlar polis tarafından çıkarıldı. Çok sayıda basın mensubu da yaşananları görüntülemek için çekim yapıyordu. Bu sırada sivil bir polis amiri ZamanGazetesi muhabiri Emre Şencan'ın yanına gelerek “Neden çekiyorsun” diye sordu. Şencan gazeteci olduğunu söylemesine rağmen polisin saldırısına uğradı.
HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYIN
YERE YATIRIP TEKMELEDİ
Sivil giyimli polisler Şencan'ın etrafını çevirdi. Zaman muhabirinin ısrarla kimliğini göstermesine rağmen hakaretlerini sürdüren polis, bu kez Şencan'ı yere yatırarak tekmelemeye başladı. Saldırgan amirin sık sık ‘kelepçeleyin’ dediği duyuldu. İçeriği anlaşılamayan diyalog sırasında polislerden biri Şencan'ın çenesine sert bir tokat vurdu. Polis, diğer gazeteciler gibi gaz maskesi taşımasını suç gibi gösterip Şencan'ı yere yatırıp gözaltına almak istedi.
AMERİKA'YA MI SÖYLEYECEKSİN
Gazeteci Şencan, kendini yumruklayan polisin ismini sordu. O polis de "Amerika'ya mı söyleyeceksin, Fethullah Gülen'e mi söylettireceksin" diye çıkıştı. Gazeteciler ve etrafındaki polis arkadaşları müdahale edince saldırgan polis amiri, Şencan'ı serbest bıraktı.
Şişli Etfal Hastanesi'nden darp raporu alan Şencan, Çağlayan'daki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek kendisini darp edenlerden şikâyetçi oldu.
ÜRKÜTÜCÜ VE DÜŞÜNDÜRÜCÜ
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç: Taksim'de gazetecilerin çalışmalarını engellemeye yönelik, güvenlik güçlerinin sert tavrı kabul edilemez.
Fotoğraf çekip, gözlem yapan, Gezi olaylarını ve bu olaylarda yaşamını yitirenleri anma amaçlı toplantıları izlemeye çalışan gazetecilerin darp edilmelerini, hakarete uğramalarını kabul etmek olanaksızdır. Demokrasi açısından ürkütücü ve düşündürücüdür.
GAZETECİLİK SUÇ DEĞİL
Medya Etik Konseyi Başkanı Halit Esendir: Basın hürriyetinin ayaklar altına alındığının bir göstergesi maalesef yine acı bir biçimde yaşanmıştır. Polis tarafından yapılan uygulama kabul edilemez.
Gazetecilik faaliyeti bu anlamda suç değildir. Yasalar ve Anayasa tarafından gazeteciye verilmiş bir haktır. Kamuoyunu bilgilendirme amacıyla görev yapan meslektaşımıza yapılan davranışı kınıyor ve sorumluların derhal cezalandırmasını talep ediyoruz.
NEFRET SUÇU İŞLENİYOR
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay: Şiddetle kınıyorum. Bir yandan Gezi’yi bahane edip gazetecileri susturacaksın, bir yandan silah dolu TIR’larla ilgili suçüstü yakalanacaksın, bunların acısını da gazeteci arkadaşlarımızdan çıkaracaksın. Meslektaşlarımız görev yapamaz hale getiriliyor. Bu bir nefret suçudur.
İŞLEM YAPILMALI
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti: Gazetecilerin halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için çalışan gazetecileri engellemeye dönük yeni bir polis şiddeti uygulanmıştır. Gazetecileri hedef göstererek, şiddet uygulayarak halkın gerçekleri öğrenmesine engel olma çabaları bir sonuç vermeyecektir. İstanbul Valiliğini ve Emniyet Müdürlüğü'nü meslektaşımıza yönelik şiddetin sorumlularını bulunması ve haklarında işlem yapılması için göreve çağırıyoruz.
CEZASIZ KALMASIN
Türkiye Gazeteciler Sendikası: Gezi Parkın’da Zaman Gazetesi Muhabiri Emre Şencan'a saldıran polisler hakkında işlem yapılsın. Gazetecilik suç değildir. Gezi eylemlerinde 150 medya çalışanı polis şiddetine maruz kaldı. Soruşturmalar kapatıldı. Cezasızlığa son.
KAYITLARA EL KOYMAYA ÇALIŞTI
Saldırgan polis amiri Zaman muhabirine yaptığı saldırının ardından diğer basın mensuplarını da ablukaya aldı. Çirkin saldırıyı çeken gazetecileri köşeye sıkıştıran saldırgan polis amiri “Polisi sıkıntıya sokan görüntü çektiyseniz bize vereceksiniz. Kameralarına el koyarız” şeklinde tehdit etti. Ancak gazeteciler direnerek görüntüleri vermedi.
HAYALARIMI TEKMELEDİ
Çirkin saldırıyı ve yaşadığı olayı anlatan Şencan, polise gazeteci olduğunu söylemesine rağmen dövmeye başladığını belirtti. Şencan “Zorla yere yatırdılar, hayalarıma 3-4 kez tekme attılar. Zaman muhabirliği kartımı çıkarıp gösterince iyice çıldırıp, telefonumu ve saatimi alıp gözaltına almak için beni bir kenara çektiler. Daha sonra küfretmeye devam ettiler. Birkaç ağır küfür daha ettikten sonra bıraktı beni” dedi.
GEZİDE ÖLENLER ANILDI
Gezi Parkı olaylarının 2’nci yıl dönümünde, olaylar sırasında ölenler, polisin Gezi Parkı'na girişe izin vermemesi nedeniyle, İstiklal Caddesi’nde anıldı. Törene CHP’li Sezgin Tanrıkulu ve Umut Oran’ın yanı sıra , olaylarda ölen Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan katıldı.
GÜNAY: AKP'LİLER DE AĞAÇ KIYIMINA KARŞIYDI
AK Parti’den istifa eden Kültür ve Turizm eski Bakanı Bağımsız Ertuğrul Günay, 2013’te Gezi olayları sırasında yaşananlara ilişkin Twitter hesabı üzerinden paylaşımlarda bulundu. Günay, 2012'de kışlanın AVM ve kısmen kültür, eğlence merkezi amacıyla yeniden yapılmasına karşı çıktığına işaret ederek, şöyle yazdı: “Koruma Kurulu'nda projeyi reddetti. Konu, Başbakan tarafından Bakanlar Kurulu'na getirildi. Ret kararını savundum. Ay sonunda Bakanlık'tan ayrılmak zorunda kaldım. Konu Bakanlar Kurulu'na yeniden gitti; bu kez kabul edildi. Böylece ağaç kıyımına kalkıldı. Beyoğlu'nda son yeşilin kıyımına başta birçok AKP'li de karşıydı. Ancak Erdoğan'ın tavrı onları geriletti, karşı çıkan birkaç kişi kaldık.”
http://www.bugun.com.tr/gundem/gazetecilige-linc-haberi/1670121
Son düzenleme: