Perihan Mağden

13 Nisan 2007
15.555
36.072
1.123

Perihan Mağden



1960 İstanbul doğumludur. Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirdi. Köşe yazıları yazmaya başlamadan önce 3 yıl Asya'da dolaştı. Hindistan, Japonya ve ABD'de bulundu, çeşitli işlerde çalıştı.

1997-2005 yılları arasında Radikal gazetesinde çalıştı. 2005 sonbaharında Yeni Aktüel dergisinde köşe yazıları yazmaya başladı. 2007 Şubat ayından itibaren yine Radikal'de köşeyazıları yazmaya başlamıştır. İki Genç Kızın Romanı adlı kitabı Kutluğ Ataman tarafından İki Genç Kız adıyla filme çekilmiştir

Radikal gazetesinde köşe yazarlığı da yapan yazar, `Ergenkonkafa, darbesevici köşe yazarları ile aynı işi yapmaktan utanç duyuyorum` diyerek 2 Kasım 2008 tarihinden itibaren köşe yazısı yazmayı bıraktığına dair bilgiler yayınlanmasına karşın hâlâ yazmaya devam etmektedir.

2008 yılında Mağden'in ilk romanı olan Haberci Çocuk Cinayetleri, Hollanda ve Rusya`da yayınlandı. Hollanda`da Hamide Doğan tarafından Flamancaya çevrilen Haberci Çocuk Cinayetleri adlı kitap, Athenaeum-Polak& Van Gennep tarafından basıldı. Rusya`da ise Mağden, kitabın yayınlanmasıyla birlikte Moskova`daki Gayatri Yayınevi`nin ilk Türk yazarı oldu.


Kitapları:
Haberci Çocuk Cinayetleri (Kısa roman) (1991)
Refakatçi (Roman) (1994)
Mutfak Kazaları (Şiir) (1995)
Pazartesi Yazıları ya da Hiç Bunları Kendine Dert Etmeye Değer mi? (1997)
Kapı Açık Arkanı Dön ve Çık!/Habaset Yazıları (1998)
Radikal Yazıları ya da Fakat Ne Yazık ki Sokak Boştu (1999)
Herkes Seni Söylüyor Sahi Mutsuz musun? (2001)
Dünya İşleri (2001)
İki Genç Kızın Romanı (2002)
Topladım Dağılan Kalbimin Herrr Köşesini (2003)
Korkma Bu Akşam Gelip Çalmam Kapını (2004)
Best of Perihan Mağden (2005)
Aktüel Yazıları ya da Hangimiz Uğramadık ki Haksızlıklara? (2006)
Politik Yazılar (2006)
Biz Kimden Kaçıyorduk Anne? (Haziran,2007)
Son Yazılar (Aralık 2008)




-alıntı-
 
Perihan Mağden in hiçbir kitabını okumadım

ama köşe yazılarını takip ediyorum.

postmodernizm karşıtlarını direkt sığlıkla suçlaması pek hoşuma gitmese de,siyasi olarak antimilitarizmle harmanladığı düşünceleri ile vicdani redciliği siyasi fenomenlikten çıkardığı bir gerçek.

ama iyi bir sosyal gözlemci olduğunu düşünmüyorum bazı yazılarını haklı bulurken bazı yazılarında empati kurma yeteneğinin olmadığını düşünüyorum.

ama okuması zevkli 1 (!):)) yazar bana göre herşeye rağmen:)
 
Son düzenleme:

Ben de okumadım hiçbir kitabını Mağden'in.. Keyif aldığım için değil de, merak duygumu gıdıkladığı için birkaç köşe yazısını okudum.. Birkaç dedim, çünkü düzenli takipçisi değilim..

Şu an düşünüyorum da.. rahatsız olduğum bir tavrı var açıkçası..

Rahatsızlığımın ilk basamağında, oynamaktan büyük haz aldığına emin olduğum "dili kurgulama oyunu" var..

İtinayla bozulmuş, Türkçe olmaktan çıkarılıp Mağdenleştirilmiş dille yazılmış yazılar, beni okuduğuma konsantre olmaktan alıkoyuyor ne yazık ki.. Sanırım, bu benim kişisel bir özrüm olmalı..

İkinci basamakta da, radikal olan her düşünceye, her -izme karşı, temkinli yaklaşıyor olmam var.. (Buna fanatikliği de, milliyetçiliği de ekleyebilirim hatta)Aslında dogmatik tavırlara da kökten karşıyım ama bu ayrı bir şey.. Benim için önemli olan; savunulan fikirleri, ortaya koyma şekli aslında.. Özetle "benim gibi düşünmeyen ölsün" tutumunun odağa alınmasını tehlikeli bıuluyorum. Odağa alınan fikir, hangi yönde olursa olsun.. Tamamen desteklediğim "vicdani red" fikrinde bile..

Mağden, fikirlerini o kadar sert, öfkeli ve hatta çoğunda alaylı bir biçimde ortaya koyuyor ki, üst üste bir kaç yazısını okuyunca insan; karşısındakinin doğuştan muhalif olduğunu düşünmeden edemiyor.. Hani sanki içten geldiği değil de, sırf karşı durmak adına yazılan cümleler gibi..

Belki bu bir yazı politikasıdır bilemem.. Demem o ki; "Ne çıkarsa ben karşısında duracağım. Hedefim bu olacak." fikrini özümserse insan, kolay malzeme bulabilir.. yerimseniben

 

işte o pek ince olmayan alaycılığı yüzünden ağır ceza mahkemelerinden beri gelemiyor:roflol:

değiştiğininin emarelerinden biri olan 'kanaat önder' lerinden birinin Türkiye ye gelmesini istemesi hele hele o lider(!) in Nazım Hikmet in sürgününe benzer bir sürgünde ölmemesi gerektiğini söylemesi... tam kanıt niteliğinde bir yazısı vardı fwd, edip yollayayım mı?:roflol:

şaka bir yana tespitinize katılıyorum değişmiş yani hem de bayağı.belki de hep böyleydi kanaat önderinin de postmodern görüşü benimsediği iddia ediliyodu bi ara:uhm:
 
Son düzenleme:
Ben kendisini sadece İki Genç Kızın Romanı isimli kitabı dolayısıyla tanıyorum. Fena kitap değildi aslında. O kadar davalar oldu tantanalar koptu bi kere de merak edip bi yazısını okumuşluğum ne oluyor diye araştırmışlığım yok. Filmi de izlemedim. Niye ben de bilmiyorum ama merak etmemiştim hiç. Ama burada bu yazılanları görünce bi anda merak ettim şimdi. Fetullah Gülen ve Nazım Hikmet aynı cümlede çok acaip geldi bana =)
 
aktuel dergisindeki yazilarini takip ederdim.
kalemi yer yer cok sert.. sanirim bu yuzden de basi cok dertte.
aykiri biri gibi ama bazen de cok icten.. cok guzel ifadeleri var.
okumaktan keyif aldigim yazarlardan.
 
Aktüel dergisinden ve Radikal'deki eski yazılarından tanıyorum kendisini, üç dört romanını okumuşluğum da var bu dil katili hanımefendinin. gamyoncuiremsu Bazen hiddetle eleştirdiği şeylerin tam içinde bulunsa da kimi görüşlerini beğeniyorum. Radikal'de yazmaya geri döner umarım.
 
iki genç kızı okumuştum lisedeyken,kitabın yazım dili çok çok kötüydü:1no2: görüşleri, yazılarının içeriği hakkında yorum yapabilmem için önce uslubunu benim için bi zahmet değişirmesi gerekiyor zira bu uslupla okuyamam, okusamda anlayamam...
 
2000 falandı radikal'de kendisini fark ettiğimde...tabii gençtik (hatta çocuk!), heyecanlıydık dahası yeni ve farklı olan herşeye açık ve açtık:))) özellikle ironi gücü ve öfkesi sonra kadın duruşu çok hoştu ve radikal'i sadece onun için alıyordum diyebilirim ama ya ben çok değiştim ya o...muazzam bir ortadokslaşma, öfke nöbetleri, politik atak/krizleri, hezeyanları...artık ne objektif olduğunu ne onu o yapan duyarlılığını sağlıklı bir zeminde koruduğunu ne de politik kavrayışının vasatın üstü olduğunu düşünüyorum.
tüm kitaplarını okudum;romanlarından tutun köşe yazılarının derlendiği şeçkilere kadar...
kötü romancı, etkileyici bir denemeci derim ben
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…