- 12 Temmuz 2006
- 35.016
- 30.372
- 60
Bebeğin ilk 4 haftasında yenidoğanla ilgili hekim grubunun yaptığı değerlendirmelerin yansıra rutin değerlendirmelerde fizyoterapi değerlendirmesi de yer almalıdır. Amaç olası özürlerin erken saptanmasının yanı sıra bebeğin gelişiminin izlenmesi ve ailelere bebeğin fiziksel gelişimi hakkında ileriye dönük bilgi vermektir.”
Bebeklerin bir ekiple değerlendirmesi son derece önemlidir. Ekipte pediatri uzmanı, pediatrik nörolog, ortopedist, fizyoterapist, çocuk gelişim uzmanı, hemşire ve ilgili diğer sağlık elemanları yer almalıdır.
Yukarıda da bahsettiğim gibi son adet tarihinden sonra, 37 haftadan önce doğan bebekler prematüre bebek olarak tanımlanmaktadır. 26 haftadan erken doğan bebeklerin yaşama şansı daha az olmasına rağmen son dönemlerde geliştirilmiş olan tıbbi olanaklarla ( monitörle izleme, endotrakeal intübasyon ve respiratörle solunuma yardım, total parenteral beslenme gibi) bu şans artmıştır. Ülkemizde de bu tür servisler mevcuttur. Bebeklerin gelişiminde doğum ağırlığının da önemli bir yeri vardır.
Doğum ağırlığı 2500 gramın altında olan bebekler düşük doğum ağırlıklı, 1500 gramın altındakiler çok düşük doğum ağırlıklı, 1000 gramın altındaki bebekler ise ileri derecede düşük doğum ağırlıklı olarak kabul edilmektedir. Gelişmiş ülkelerde yapılan araştırmalarda 2500 gramın altındaki yenidoğanların yaklaşık %70’ini preterm yenidoğanlar oluşturur. Ülkemizdeki çalışmalarda da buna benzer sonuçlar elde edilmiştir.
Prematüre bebeklerde, özellikle riskli diye adlandırılan doğum yaşı ve/veya doğum ağırlığı düşük olan bebeklerde daha çok olmak üzere tüm bebeklerde kalp ve dolanım sistemine bağlı sorunlar, zor doğum sırasında oluşan asfiksi, bebeğin solunum yollarına sıvı aspirasyonu, anoksi ( oksijensiz kalma), bebeğin geç ağlaması, morarma, kan uyuşmazlığı, sarılık, akciğer problemleri, enfeksiyon, merkezi sinir sisteminin etkilenmesine bağlı olarak bazı nörolojik problemler meydana gelebilmektedir. Öncelikli olarak bu bebeklerin pediatrik nörolog tarafından görülmesi gerekir. Takiben pediatrik fizyoterapist tarafından yapılan değerlendirme de görülebilecek problemlerin erken saptanması ve dolayısıyla erken rehabilitasyonun başlamasına olanak verir ve kalıcı bozuklukların önlenmesi sağlanmış olur.
Yenidoğan bebek doğumu izleyen dakika, saat ve günlerde vücudunun hemen tüm sistemlerini içeren biyokimyasal ve fizyolojik değişiklikler ile dış ortama uyum yapmak zorunluluğundadır.
Fizyoterapi değerlendirmesi şunları kapsar; Öykü alınması
Anne öyküsü
Annenin yaşı
Boyu
Gebelikten önceki tartısı
Gebelik süresince tartı artışı
Hastalıkları
Aldığı ilaçlar
Geçirdiği enfeksiyonlar
Kötü alışkanlıkları
Doğum öyküsü
Doğumun yapıldığı yer
Prezantasyon şekli (baş ya da makat)
Travayın (doğum eyleminin) süresi
Su kesesinin açılmasından doğuma kadar geçen süre
Amniyotik sıvı durumu (rengi, miktarı gibi)
Göbek kordonunun durumu
Plasentanın özellikleri
Acil girişim veya özel bakım gerektiren bir durum olup olmadığının belirlenmesi
Majör veya minör bir anotomik anomali varlığının saptanması
Daha sonraki değerlendirmelere esas oluşturacak bulguların kaydedilmesiİlk değerlendirmede yenidoğanın genel durumu değerlendirilir.
Cildin rengi ve postür gözlenmelidir.
Yenidoğan normalde intrauterin yatış pozisyonunu devam ettirir ve fleksiyon postüründedir.
Ayrıntılı değerlendirmede;
Kranial sinirler,
Refleksler,
Postür ve kas tonusu,
Ekstremite deformitelerinin olup olmadığı,
Anne karnındaki pozisyona bağlı gelişebilecek deformiteler ( özellikle boyunda görülebilecek tortikollis, el ve ayak eklemlerinin harekeliliği ve pozisyonu, omurga )
Motor gelişim özellikle baş kontrolü,
Emme ve beslenme durumu,
Duyu ve algılama testleri yapılır.
Gebelik döneminde, doğum sırasında ve sonrasında meydana gelebilecek problemlerde, değerlendirme oluşan tabloya göre ayrıntılandırılır.
Genetik hastalıklara bağlı görülebilecek bozukluklar,
Kol ve bacak kemiklerindeki kırıklar,
Sinir zedelenmeleri ( Brakiyal pleksüs, omurilik zedelenmesi ) ayrıca değerlendirilmelidir.
Değerlendirmelerden sonra herhangi bir nörolojik problemi bulunmayan bebeklerin ailelerine,
Beslenme ve taşıma sırasındaki pozisyonlar,
Yatış sırasındaki doğru pozisyonlama,
Bebeğin motor gelişiminin dönemleri, ögretilmelidir.
( Bu bilgi ailelerin bazı hareketleri erken yaptırarak eklem deformitelerine neden olmalarını önler. )
Sık görülen,
Bebeğin erken oturtulması, bastırılması, yürütülmeye çalışılması,
Tekrarlayıcı hareketlerin yapılması (devamlı zıplatma yada zıpzıp kullanılması),
Uygun olmayan yürüteçlerin kullanılması ,
Uygun olmayan aykkabıların kullanılması,
Bebeğin devamlı kucakta tutulması, yüzükoyun pozisyona hiç getirmeme yada devamlı aynı pozisyonda tutma, önlenmelidir.
Ailelere bebeğin normal gelişimi anlatılmalıdır. Özellikle prematüre bebeklere ailelerin düzeltilmiş yaşına göre davranmaları istenmelidir.
Bunun yanında ailelerin bazı bozuklukların erken tespitine yardımcı olmak amacıyla,
1 aylık bebekte;
Sürekli ağlama
Emme bozukluğu
Israrlı ve sürekli kusma
Çevresinden gelen uyarılara cevap vermeme
Havale (Konvülzyon)
2 aylık bebekte
(yukarıdakilere ek olarak);
Bulunması gereken reflekslerin kaybı
Kaslarda aşırı sertlik ya da gevşeklik
3 aylık bebekte;
Gözde kayma, titreme
Bebeğin sırtüstü, baş ve topuklar üzerinde yay gibi sert bir şekilde durması
Bebeğin gülmemesi, annenin yüzüne bakmaması
4 aylık bebekte;
Baş kontrolünün olmaması
Gözde odaklaşmanın sağlanamaması
Elin ya da ellerin baş parmak içte kalacak şekilde yumruk halinde tutulması
Kaybolması gereken reflekslerin devam etmesi
8 aylık bebekte;
Dönme ve oturma aktivitelerinin olmaması
El-göz koordinasyonunun yokluğu
Tekme atarken iki bacağın da itilmesi
Bebeğin bacaklarını uzatarak oturduğu pozisyonda vücudunun öne eğilmesi, bacakların birbiri üzerine binmesi
10 aylık bebekte;
Emeklemenin olmaması ya da her iki ayağın birden çekilerek, sıçrar tarzda emekleme
Ayağa kalkmada zorluk
İsmi ile çağrılınca tepki vermemesi
Ağızdan salya akması
Verilen yiyeceği ağzına almaması ya da ağzına götürememesi
1 yaşındaki bebekte;
Tutunarak yürüyememesi
Parmak ucuna basarak yürüme
belirtileri gözlendiği durumlarda derhal doktora başvurmaları söylenmelidir.
Bebek yürüyene kadar, en fazla 3 aylık aralarla rutin fizyoterapist kontrolü sağlanmalıdır.
Herhangi bir bozukluk durmunda fizyoterapi yaklaşımı tamamen değişmektedir.
Teşhisden sonra, olabilecek en kısa zamanda rehabilitasyona başlanmalıdır
Bebeklerin bir ekiple değerlendirmesi son derece önemlidir. Ekipte pediatri uzmanı, pediatrik nörolog, ortopedist, fizyoterapist, çocuk gelişim uzmanı, hemşire ve ilgili diğer sağlık elemanları yer almalıdır.
Yukarıda da bahsettiğim gibi son adet tarihinden sonra, 37 haftadan önce doğan bebekler prematüre bebek olarak tanımlanmaktadır. 26 haftadan erken doğan bebeklerin yaşama şansı daha az olmasına rağmen son dönemlerde geliştirilmiş olan tıbbi olanaklarla ( monitörle izleme, endotrakeal intübasyon ve respiratörle solunuma yardım, total parenteral beslenme gibi) bu şans artmıştır. Ülkemizde de bu tür servisler mevcuttur. Bebeklerin gelişiminde doğum ağırlığının da önemli bir yeri vardır.
Doğum ağırlığı 2500 gramın altında olan bebekler düşük doğum ağırlıklı, 1500 gramın altındakiler çok düşük doğum ağırlıklı, 1000 gramın altındaki bebekler ise ileri derecede düşük doğum ağırlıklı olarak kabul edilmektedir. Gelişmiş ülkelerde yapılan araştırmalarda 2500 gramın altındaki yenidoğanların yaklaşık %70’ini preterm yenidoğanlar oluşturur. Ülkemizdeki çalışmalarda da buna benzer sonuçlar elde edilmiştir.
Prematüre bebeklerde, özellikle riskli diye adlandırılan doğum yaşı ve/veya doğum ağırlığı düşük olan bebeklerde daha çok olmak üzere tüm bebeklerde kalp ve dolanım sistemine bağlı sorunlar, zor doğum sırasında oluşan asfiksi, bebeğin solunum yollarına sıvı aspirasyonu, anoksi ( oksijensiz kalma), bebeğin geç ağlaması, morarma, kan uyuşmazlığı, sarılık, akciğer problemleri, enfeksiyon, merkezi sinir sisteminin etkilenmesine bağlı olarak bazı nörolojik problemler meydana gelebilmektedir. Öncelikli olarak bu bebeklerin pediatrik nörolog tarafından görülmesi gerekir. Takiben pediatrik fizyoterapist tarafından yapılan değerlendirme de görülebilecek problemlerin erken saptanması ve dolayısıyla erken rehabilitasyonun başlamasına olanak verir ve kalıcı bozuklukların önlenmesi sağlanmış olur.
Yenidoğan bebek doğumu izleyen dakika, saat ve günlerde vücudunun hemen tüm sistemlerini içeren biyokimyasal ve fizyolojik değişiklikler ile dış ortama uyum yapmak zorunluluğundadır.
Fizyoterapi değerlendirmesi şunları kapsar; Öykü alınması
Anne öyküsü
Annenin yaşı
Boyu
Gebelikten önceki tartısı
Gebelik süresince tartı artışı
Hastalıkları
Aldığı ilaçlar
Geçirdiği enfeksiyonlar
Kötü alışkanlıkları
Doğum öyküsü
Doğumun yapıldığı yer
Prezantasyon şekli (baş ya da makat)
Travayın (doğum eyleminin) süresi
Su kesesinin açılmasından doğuma kadar geçen süre
Amniyotik sıvı durumu (rengi, miktarı gibi)
Göbek kordonunun durumu
Plasentanın özellikleri
Acil girişim veya özel bakım gerektiren bir durum olup olmadığının belirlenmesi
Majör veya minör bir anotomik anomali varlığının saptanması
Daha sonraki değerlendirmelere esas oluşturacak bulguların kaydedilmesiİlk değerlendirmede yenidoğanın genel durumu değerlendirilir.
Cildin rengi ve postür gözlenmelidir.
Yenidoğan normalde intrauterin yatış pozisyonunu devam ettirir ve fleksiyon postüründedir.
Ayrıntılı değerlendirmede;
Kranial sinirler,
Refleksler,
Postür ve kas tonusu,
Ekstremite deformitelerinin olup olmadığı,
Anne karnındaki pozisyona bağlı gelişebilecek deformiteler ( özellikle boyunda görülebilecek tortikollis, el ve ayak eklemlerinin harekeliliği ve pozisyonu, omurga )
Motor gelişim özellikle baş kontrolü,
Emme ve beslenme durumu,
Duyu ve algılama testleri yapılır.
Gebelik döneminde, doğum sırasında ve sonrasında meydana gelebilecek problemlerde, değerlendirme oluşan tabloya göre ayrıntılandırılır.
Genetik hastalıklara bağlı görülebilecek bozukluklar,
Kol ve bacak kemiklerindeki kırıklar,
Sinir zedelenmeleri ( Brakiyal pleksüs, omurilik zedelenmesi ) ayrıca değerlendirilmelidir.
Değerlendirmelerden sonra herhangi bir nörolojik problemi bulunmayan bebeklerin ailelerine,
Beslenme ve taşıma sırasındaki pozisyonlar,
Yatış sırasındaki doğru pozisyonlama,
Bebeğin motor gelişiminin dönemleri, ögretilmelidir.
( Bu bilgi ailelerin bazı hareketleri erken yaptırarak eklem deformitelerine neden olmalarını önler. )
Sık görülen,
Bebeğin erken oturtulması, bastırılması, yürütülmeye çalışılması,
Tekrarlayıcı hareketlerin yapılması (devamlı zıplatma yada zıpzıp kullanılması),
Uygun olmayan yürüteçlerin kullanılması ,
Uygun olmayan aykkabıların kullanılması,
Bebeğin devamlı kucakta tutulması, yüzükoyun pozisyona hiç getirmeme yada devamlı aynı pozisyonda tutma, önlenmelidir.
Ailelere bebeğin normal gelişimi anlatılmalıdır. Özellikle prematüre bebeklere ailelerin düzeltilmiş yaşına göre davranmaları istenmelidir.
Bunun yanında ailelerin bazı bozuklukların erken tespitine yardımcı olmak amacıyla,
1 aylık bebekte;
Sürekli ağlama
Emme bozukluğu
Israrlı ve sürekli kusma
Çevresinden gelen uyarılara cevap vermeme
Havale (Konvülzyon)
2 aylık bebekte
(yukarıdakilere ek olarak);
Bulunması gereken reflekslerin kaybı
Kaslarda aşırı sertlik ya da gevşeklik
3 aylık bebekte;
Gözde kayma, titreme
Bebeğin sırtüstü, baş ve topuklar üzerinde yay gibi sert bir şekilde durması
Bebeğin gülmemesi, annenin yüzüne bakmaması
4 aylık bebekte;
Baş kontrolünün olmaması
Gözde odaklaşmanın sağlanamaması
Elin ya da ellerin baş parmak içte kalacak şekilde yumruk halinde tutulması
Kaybolması gereken reflekslerin devam etmesi
8 aylık bebekte;
Dönme ve oturma aktivitelerinin olmaması
El-göz koordinasyonunun yokluğu
Tekme atarken iki bacağın da itilmesi
Bebeğin bacaklarını uzatarak oturduğu pozisyonda vücudunun öne eğilmesi, bacakların birbiri üzerine binmesi
10 aylık bebekte;
Emeklemenin olmaması ya da her iki ayağın birden çekilerek, sıçrar tarzda emekleme
Ayağa kalkmada zorluk
İsmi ile çağrılınca tepki vermemesi
Ağızdan salya akması
Verilen yiyeceği ağzına almaması ya da ağzına götürememesi
1 yaşındaki bebekte;
Tutunarak yürüyememesi
Parmak ucuna basarak yürüme
belirtileri gözlendiği durumlarda derhal doktora başvurmaları söylenmelidir.
Bebek yürüyene kadar, en fazla 3 aylık aralarla rutin fizyoterapist kontrolü sağlanmalıdır.
Herhangi bir bozukluk durmunda fizyoterapi yaklaşımı tamamen değişmektedir.
Teşhisden sonra, olabilecek en kısa zamanda rehabilitasyona başlanmalıdır