- 5 Mayıs 2009
- 894
- 147
Pardon şu tuzluğu uzatır mısınız tadı tuzu kalmadı hayatımın!
Pardon çokyoksulum isminizi bağışlar mısınız!
Pardon şu narin varlığınızı şu ezilmiş ayağımın üstünden kaldırır mısınız?
Pardon şu sahipsiz güfteye giydirir misiniz şarkılarınızdan birini!
Pardon yana çekilir misiniz hafızamı toplayacağım!
Pardon biraz kendinize geldiyseniz ben de size gelebilir miyim?
Pardon gözlerinizi dikip durduğunuz o yer hayatımın boydan boya sökülmesine neden oluyor!
Pardon bu soru işareti sizin sorunuzdan düştü sanırım!
Pardon ben alt katta oturuyorum ayak seslerinizi getirdim!
Pardon bende hiç kalmamış sizde varsa birkaç dolaylı tümleç verebilir misiniz?
Pardon şu sıcak tebessümünüzü çerçeveletmemin bir sakıncası var mı acaba?
Pardon burada bu kadar oturacağınızı bilsem size gölge olsun diye bir ağaç dikerdim ön-ceden!
Pardon siz ne zaman konuşmaya başlasanız ben kendi kulaklarımın farkına varıyorum!
Pardon bu uzak limanı bu küçük şişenin içine nasıl soktunuz?
Pardon şu ışıltılı gözlerinizi bir daha kapatmayın .. dünya karanlıkta kalıyor!
Pardon isminizin bu yalın halini seviyorum bir ek almasanız iyi olur!
Pardon sizinle geçen eylül bir romanın 254. sayfasında karşılaşmıştık hatırladınız mı?
Pardon sanırım şu arkadaşa dublaj yaptırmayı unutmuşsunuz . biraz önce dili tutuldu!
Pardon nefes alacaksanız lütfen beklemeyin. ben daha sonra da alırım!
Pardon aklımdaki bu şifrenin neyi açtığını siz hatırlıyor olabilir misiniz?
Pardon ben saraydan geliyorum dün gece ayakkabınızın tekini düşürmüşsünüz!
Pardon tabağınızdaki günbatımının hepsini yemeyi düşünüyor musunuz?
Pardon çokyoksulum isminizi bağışlar mısınız!
Pardon şu narin varlığınızı şu ezilmiş ayağımın üstünden kaldırır mısınız?
Pardon şu sahipsiz güfteye giydirir misiniz şarkılarınızdan birini!
Pardon yana çekilir misiniz hafızamı toplayacağım!
Pardon biraz kendinize geldiyseniz ben de size gelebilir miyim?
Pardon gözlerinizi dikip durduğunuz o yer hayatımın boydan boya sökülmesine neden oluyor!
Pardon bu soru işareti sizin sorunuzdan düştü sanırım!
Pardon ben alt katta oturuyorum ayak seslerinizi getirdim!
Pardon bende hiç kalmamış sizde varsa birkaç dolaylı tümleç verebilir misiniz?
Pardon şu sıcak tebessümünüzü çerçeveletmemin bir sakıncası var mı acaba?
Pardon burada bu kadar oturacağınızı bilsem size gölge olsun diye bir ağaç dikerdim ön-ceden!
Pardon siz ne zaman konuşmaya başlasanız ben kendi kulaklarımın farkına varıyorum!
Pardon bu uzak limanı bu küçük şişenin içine nasıl soktunuz?
Pardon şu ışıltılı gözlerinizi bir daha kapatmayın .. dünya karanlıkta kalıyor!
Pardon isminizin bu yalın halini seviyorum bir ek almasanız iyi olur!
Pardon sizinle geçen eylül bir romanın 254. sayfasında karşılaşmıştık hatırladınız mı?
Pardon sanırım şu arkadaşa dublaj yaptırmayı unutmuşsunuz . biraz önce dili tutuldu!
Pardon nefes alacaksanız lütfen beklemeyin. ben daha sonra da alırım!
Pardon aklımdaki bu şifrenin neyi açtığını siz hatırlıyor olabilir misiniz?
Pardon ben saraydan geliyorum dün gece ayakkabınızın tekini düşürmüşsünüz!
Pardon tabağınızdaki günbatımının hepsini yemeyi düşünüyor musunuz?