- 3 Temmuz 2010
- 11.071
- 11.544
- Konu Sahibi redvelvetcake
- #1
Iyi geceler kızlar. Son zamanlarda kendimi pek iyi hissetmiyorum, biraz ruh gibiyim ve uzun süredir düşünüyordum psikologa ya da psikiyatra gitmeye karar verdim. Tabii ki bunun tek nedeni kendimi son zamanlarda kötü hissetmem degil. Size durumu özet geçeyim.
Panik atak ana konusunu okudum ve ilk sayfalarda herkes annesini kaybettiğini anlatmıs. Herkesin bası sag olsun tekrardan. Benim bir kaybım olmadı bu süreçte ama annem kanser oldu ve su an hastalığı tekrarladı.
Ben 22 yasındayım. 15 yasında hipertiroid teşhisi konuldu ve aşırı kalp çarpıntısı yaşıyordum. Dideral kullanmaya başladım, Mg hatırlamıyorum ama tiroid icin sabah iki aksam iki, dideral de günde iki kere kullanıyordum. Sonra tiroid düzelmedi Ameliyat oldum. Dışarıdan hormon alıyorum her sey düzeldi, ancak bu çarpıntılar devam etti. Diderale devam ettim, sınav dönemlerimde özellikle cok lazım oluyordu.
Sağlık durumum bir yana, ben küçük yastan beri asırı düzenli ve titiz bir insanım. Yatmadan önce odamdaki her seyi simetrik hale getirir o sekilde uyurdum. Inanılmaz dakik ve planlı programlı yasardım ne giyecegim bile gün gün yazılı olurdu. Sonra çantamda sürekli gerekli olur diye ilaçlar, iğne iplik ne bileyim makas yapıştırıcı kağıt kalem toka oje yedek çorap yarabandı bilmem ne... Kardesim arkadaşına kalmaya giderdi ben içten ice delirirdim ya deprem olursa gece ölürse kurtulamazsa diye. Ama ben hayatımda hıc deprem yaşamadığım halde bır sure ınanılmaz bır deprem korkusu yasadım icimde. Geceleri ya deprem olur da ölürsek diye. Kafayı yemeye başladığımı hissettim.
Sonra 19 yasında bir ay yurtdışına gittim tek basıma. Ve inanır mısınız o bütün korkular sıkıntılar her sey bitti gitti uçtu sanki. Sürekli babamı bana şikayet eden kötüleyen annem yoktu, sürekli bağıran kavga eden babam yoktu. Allah'a şükür maddi durumumuz cok cok iyi ama annem sürekli babamı finansal konularda eleştirir bana şikayet eder sürekli para hesabı yapardı babamı suçlardı. Babam da ilgisiz, sevgisini asla göstermeyen, cok sinirli ve sürekli bağıran bir insandı. Ben 0-9 yaş döneminden sonra asla baba sevgisini hissetmedim ve ergenliğim boyunca bunun eksikliğini fazlasıyla yasadım.
Evdeki stresten uzakken her seyin düzeldiğini görünce türkiyeye döndüğümde cok zorluk çektim bu sefer de ailemle aram bozuldu. O sırada Hayatıma biri girdi. Bir ay kadar görüştük. Kendimi cok bağladım herhalde ona, yani neden öyle oldu anlamadım ama ilk defa birinden bu kadar etkilendiğimi hissettim. Hem mantıken hem de duygusal olarak %100 uygun biriydi benim icin. Kesinlikle evleneceğim insan budur dedim, ama her sey cok guzel giderken bu birden iliskisini kesti ve yok oldu. Terk etti bile diyemiyorum cunku hicbir sey söylemedi bile. Tam altı ay her gece ağladım. 10 kilo verdim. Hayatımın en kötü dönemini geçirdim.
Bu dönem de gecti bir sekilde cok şükür. Ben eskiden Allah'a inanan ancak dini olgunluğu olmayan bir insandım, zaten bulunduğum cevrede de böyle seyler pek hoş karsılanmazdı yani nasıl desem cok gereksiz gelirdi herkese. Bana da. Ben inanmıyorum öyle saçmalıklara derdim. Ancak Allah büyük o saçmalık dediğim şeylerle ağlaya ağlaya dua ettim. Cok zor toparlandım.. Derken annemle babam boşanmaya karar verdiler. O gece hayatımın en şiddetli kavgasına şahit oldum. Fiziksel bir şiddet yoktu ama nefretin ve öfkenin ne kadar güçlü olabileceğini gördüm. Ne zaman iyiyim desem hep bir sey oluyordu. Babam evden ayrıldı. O dönem yine takıntılarım basladı, ancak bu sefer insanlara karşı. Mert beni terk etti bıraktı gitti, babam da gitti. Ben kime güveneceğim artık?
Terk edildikten altı ay sonra biriyle tanıştım. Benden büyük yasca. Öncekiler de genelde büyüktü ama bununla daha ciddi başladık. Cok şükür bana cok destek oldu, sevgisini ilgisini hissettirdi. Ben hayatımda hiç kimseyi onu sevdigim kadar aklı basında olarak sevmedim. Cok şükür. Zaman zaman aramız kötü oluyor, yas farkı, aile, kültür farkı, onun gecmisi, çevresi ve yaptıgı is falan filan ortak bir gelecegimiz yok ama birbirimizin hayatında olmaktan mutluyuz ve bana iyi geliyor. Ve asla benden cinsel bir sey talep etmedi. Yanlış bir sey yapmadık. Iciniz rahat olsun.
Gel zaman git zaman bir iki ay kadar gecti annemlerin kavgası gürültüsü bosanması derken hop annemin kanser oldugunu öğrendik. O süreçte hicbir arkadasıma anlatmadım annemi, kimsenin bana acımasını üzülmesini istemedim. Belki de biraz icime attım hiç olmamış gibi davrandım, ama bir gün fark ettim ki okula gidiyorum ve hayalet gibiyim yanlış derse giriyorum sürekli ağlıyorum. Allah göstermesin bir daha cok zor zamanlar gecirdim.
Annemin tedavisi sırasında bir gun erkek arkadaşımla kavga ettik. Ben cok ciddiye almamıştım bu durumu ama sabah bir uyandım beni instagramdan silmiş. İkinci kere yasadım sanki o eski olayı sok geçirdim. Ağlama Krizine girdim nefes alamadım. Bayıldım, kollarım bacaklarım kilitlendi felç geçiriyorum sanki. Serum sakinlestirici vs kendime geldim. Bir iki hafta sonra erkek arkadaşımla aramız düzeltdi ama her soğuk davrandığında beni terk edecek gidecek diye ağlama krizlerine giriyordum, hala da öyleyim. Sürekli bayılmaya basladım, kalbim sıkışıyordu ölüyorum sanıyordum.
Annemler en sonunda doktora götürdüler. Kardiyolog. Holter testi yapıldı defalarca. Kalp kapakçıklarımda çökme varmış, kacak varmıs. Aritmi varmıs, tasikardi varmıs. Beloc verdi sabah 50 aksam 50 mg alıyorum. Bir iki ay iyi geldi basta ama tekrar basladı carpıntılarım. Ve son bir süredir yine ben sürekli ağlama modundayım cok duygusalım. Annem bilmiyor bu arada iliskimi, bir gün ipadimi acık unutmusum kendi ipadi sanıp açınca görmüş. Ben seni tanıyamadım sana ne olmus dedi (benim anonim bir instagram hesabım vardı, oradan ask özlem vs resimler sözler paylaşıyordum ya da dualar falan). O gün ic dünyama tecavüz edilmiş gibi hissettim. Cunku ben asla anlatmam öyle seyleri ne inancımı ne askımı ne üzüntümü.
Öyle yani.. Cok uzun oldu kusura bakmayın. Panik atak mıyım neyim bilmiyorum ama bütün belirtileri yasıyorum. Yıllardır. Hatta son zamanlarda kalabalık alanlara girince daha da artıyor carpıntılarım. Kapalı alanlara zor giriyorum. Boşluğa mı düşüyorum, depresyona mı giriyorum bilmiyorum. Ama iyi degilim...
Panik atak ana konusunu okudum ve ilk sayfalarda herkes annesini kaybettiğini anlatmıs. Herkesin bası sag olsun tekrardan. Benim bir kaybım olmadı bu süreçte ama annem kanser oldu ve su an hastalığı tekrarladı.
Ben 22 yasındayım. 15 yasında hipertiroid teşhisi konuldu ve aşırı kalp çarpıntısı yaşıyordum. Dideral kullanmaya başladım, Mg hatırlamıyorum ama tiroid icin sabah iki aksam iki, dideral de günde iki kere kullanıyordum. Sonra tiroid düzelmedi Ameliyat oldum. Dışarıdan hormon alıyorum her sey düzeldi, ancak bu çarpıntılar devam etti. Diderale devam ettim, sınav dönemlerimde özellikle cok lazım oluyordu.
Sağlık durumum bir yana, ben küçük yastan beri asırı düzenli ve titiz bir insanım. Yatmadan önce odamdaki her seyi simetrik hale getirir o sekilde uyurdum. Inanılmaz dakik ve planlı programlı yasardım ne giyecegim bile gün gün yazılı olurdu. Sonra çantamda sürekli gerekli olur diye ilaçlar, iğne iplik ne bileyim makas yapıştırıcı kağıt kalem toka oje yedek çorap yarabandı bilmem ne... Kardesim arkadaşına kalmaya giderdi ben içten ice delirirdim ya deprem olursa gece ölürse kurtulamazsa diye. Ama ben hayatımda hıc deprem yaşamadığım halde bır sure ınanılmaz bır deprem korkusu yasadım icimde. Geceleri ya deprem olur da ölürsek diye. Kafayı yemeye başladığımı hissettim.
Sonra 19 yasında bir ay yurtdışına gittim tek basıma. Ve inanır mısınız o bütün korkular sıkıntılar her sey bitti gitti uçtu sanki. Sürekli babamı bana şikayet eden kötüleyen annem yoktu, sürekli bağıran kavga eden babam yoktu. Allah'a şükür maddi durumumuz cok cok iyi ama annem sürekli babamı finansal konularda eleştirir bana şikayet eder sürekli para hesabı yapardı babamı suçlardı. Babam da ilgisiz, sevgisini asla göstermeyen, cok sinirli ve sürekli bağıran bir insandı. Ben 0-9 yaş döneminden sonra asla baba sevgisini hissetmedim ve ergenliğim boyunca bunun eksikliğini fazlasıyla yasadım.
Evdeki stresten uzakken her seyin düzeldiğini görünce türkiyeye döndüğümde cok zorluk çektim bu sefer de ailemle aram bozuldu. O sırada Hayatıma biri girdi. Bir ay kadar görüştük. Kendimi cok bağladım herhalde ona, yani neden öyle oldu anlamadım ama ilk defa birinden bu kadar etkilendiğimi hissettim. Hem mantıken hem de duygusal olarak %100 uygun biriydi benim icin. Kesinlikle evleneceğim insan budur dedim, ama her sey cok guzel giderken bu birden iliskisini kesti ve yok oldu. Terk etti bile diyemiyorum cunku hicbir sey söylemedi bile. Tam altı ay her gece ağladım. 10 kilo verdim. Hayatımın en kötü dönemini geçirdim.
Bu dönem de gecti bir sekilde cok şükür. Ben eskiden Allah'a inanan ancak dini olgunluğu olmayan bir insandım, zaten bulunduğum cevrede de böyle seyler pek hoş karsılanmazdı yani nasıl desem cok gereksiz gelirdi herkese. Bana da. Ben inanmıyorum öyle saçmalıklara derdim. Ancak Allah büyük o saçmalık dediğim şeylerle ağlaya ağlaya dua ettim. Cok zor toparlandım.. Derken annemle babam boşanmaya karar verdiler. O gece hayatımın en şiddetli kavgasına şahit oldum. Fiziksel bir şiddet yoktu ama nefretin ve öfkenin ne kadar güçlü olabileceğini gördüm. Ne zaman iyiyim desem hep bir sey oluyordu. Babam evden ayrıldı. O dönem yine takıntılarım basladı, ancak bu sefer insanlara karşı. Mert beni terk etti bıraktı gitti, babam da gitti. Ben kime güveneceğim artık?
Terk edildikten altı ay sonra biriyle tanıştım. Benden büyük yasca. Öncekiler de genelde büyüktü ama bununla daha ciddi başladık. Cok şükür bana cok destek oldu, sevgisini ilgisini hissettirdi. Ben hayatımda hiç kimseyi onu sevdigim kadar aklı basında olarak sevmedim. Cok şükür. Zaman zaman aramız kötü oluyor, yas farkı, aile, kültür farkı, onun gecmisi, çevresi ve yaptıgı is falan filan ortak bir gelecegimiz yok ama birbirimizin hayatında olmaktan mutluyuz ve bana iyi geliyor. Ve asla benden cinsel bir sey talep etmedi. Yanlış bir sey yapmadık. Iciniz rahat olsun.
Gel zaman git zaman bir iki ay kadar gecti annemlerin kavgası gürültüsü bosanması derken hop annemin kanser oldugunu öğrendik. O süreçte hicbir arkadasıma anlatmadım annemi, kimsenin bana acımasını üzülmesini istemedim. Belki de biraz icime attım hiç olmamış gibi davrandım, ama bir gün fark ettim ki okula gidiyorum ve hayalet gibiyim yanlış derse giriyorum sürekli ağlıyorum. Allah göstermesin bir daha cok zor zamanlar gecirdim.
Annemin tedavisi sırasında bir gun erkek arkadaşımla kavga ettik. Ben cok ciddiye almamıştım bu durumu ama sabah bir uyandım beni instagramdan silmiş. İkinci kere yasadım sanki o eski olayı sok geçirdim. Ağlama Krizine girdim nefes alamadım. Bayıldım, kollarım bacaklarım kilitlendi felç geçiriyorum sanki. Serum sakinlestirici vs kendime geldim. Bir iki hafta sonra erkek arkadaşımla aramız düzeltdi ama her soğuk davrandığında beni terk edecek gidecek diye ağlama krizlerine giriyordum, hala da öyleyim. Sürekli bayılmaya basladım, kalbim sıkışıyordu ölüyorum sanıyordum.
Annemler en sonunda doktora götürdüler. Kardiyolog. Holter testi yapıldı defalarca. Kalp kapakçıklarımda çökme varmış, kacak varmıs. Aritmi varmıs, tasikardi varmıs. Beloc verdi sabah 50 aksam 50 mg alıyorum. Bir iki ay iyi geldi basta ama tekrar basladı carpıntılarım. Ve son bir süredir yine ben sürekli ağlama modundayım cok duygusalım. Annem bilmiyor bu arada iliskimi, bir gün ipadimi acık unutmusum kendi ipadi sanıp açınca görmüş. Ben seni tanıyamadım sana ne olmus dedi (benim anonim bir instagram hesabım vardı, oradan ask özlem vs resimler sözler paylaşıyordum ya da dualar falan). O gün ic dünyama tecavüz edilmiş gibi hissettim. Cunku ben asla anlatmam öyle seyleri ne inancımı ne askımı ne üzüntümü.
Öyle yani.. Cok uzun oldu kusura bakmayın. Panik atak mıyım neyim bilmiyorum ama bütün belirtileri yasıyorum. Yıllardır. Hatta son zamanlarda kalabalık alanlara girince daha da artıyor carpıntılarım. Kapalı alanlara zor giriyorum. Boşluğa mı düşüyorum, depresyona mı giriyorum bilmiyorum. Ama iyi degilim...
Son düzenleme: