- 23 Eylül 2014
- 3.882
- 4.026
-
- Konu Sahibi renklibirnick
- #1
Beyoğlu'nda bir apartman boşluğunda cesedi bulunan Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun ölümüne ilişkin Paksoy kardeşlerin beraatine karar veren mahkeme, gerekçeli kararını açıkladı
intiharetmiş olma ihtimalinin de düşünülmesi gerektiği belirtildi.
Beyoğlu’nda bir apartman boşluğunda cesedi bulunan Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun ölümüne ilişkin, Can ve Mahmut Emre Paksoy kardeşlerin beraatiyle sonuçlanan davada, mahkemegerekçeli kararını açıkladı. İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan 20 sayfalık gerekçeli kararda sanıkların cezalandırılması için yeteri delil elde edilemediği aktarıldı. Erköseoğlu’nun, olay gecesi babasının düğünü olduğu ancak bir arkadaşının nişanına giderek Sanık Can Paksoy ile tanıştığı anlatıldı.
"ERKÖSEOĞLU’NUN TEHDİT EDİLDİĞİNE DAİR BİR DELİL YOK"
Tanışmanın ardından Erköseoğlu ile Can Paksoy arasında oluşan samimiyetin alkolün etkisiyle arttığı anlatılan gerekçeli kararda ikilinin gecenin ilerleyen saatlerinde Emre Paksoy’un evine gittikleri kaydedildi. Kararda, ikilinin Emre’nin evine girmelerine kadar Erköseoğlu’nun zorlandığı ya da herhangi bir şekilde tehdit edildiğine dair bir delil olmadığının tespit edildiği belirtildi.
"ODADA YAŞANANLARA DAİR SANIK CAN’IN BEYANLARINDAN BAŞKA DELİL YOK"
Sanıkların yargılama aşamasında verdikleri ifadelere yer verilen gerekçeli kararda, "Emre Paksoy’un evine gelen ikilinin, çift kişilik yatağın bulunduğu odaya girdiği, bundan sonraki kısmının tek tanığı aynı zamanda sanık olan Can Paksoy olduğu ve odada neler yaşandığına dair sanık Can’ın beyanlarından başkaca delil olmadığı" aktarıldı.
"MAKTÜLE DİRENSEYDİ, TANIK HABİBE CİMŞİR DUYARDI"
Otopsi raporunda maktule Erköseoğlu’nun tek ölüm nedeninin düşme sebebi olabileceği ve maktülenin yere düştükten sonra öldüğünün belirtildiği kararda olayın yaşandığı binada yaşayan tanık Habibe Cimşir’in ifadelerine de değinildi. Tanık Habibe Cimşir’in, ‘sabaha karşı depremolduğunu sandığı bir ses duyduğu ve bundan başkaca bir ses duymadığı’ şeklindeki beyanları hatırlatılan gerekçeli kararda "Sanık iki kardeş ile maktüle arasında cinsellik nedeni ile bir sorun yaşansa, maktule dirense bunun sesli olması ve bu sesin aşağıda bulunan düşme sesi duyabilen tanık Habibe Cimşir tarafından duyulması gerekmektedir" denildi.
"MAKTÜLE TEK BAŞINA O PENCEREYE ÇIKABİLİR"
Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun atıldığı öne sürülen pencerenin yüksek olduğu ve buraya tek başına çıkamayacağı iddiaları hatırlatılan gerekçeli kararda söz konusu pencerenin yapılan keşifte 76 cm olarak ölçüldüğü ve maktüle Erköseoğlu’nun buraya çıkmasının pekala mümkün olduğu belirtildi.
"155 YERİNE BABASINI ARAMASI HAYATIN AKIŞINA UYGUN"
Gerekçeli kararda sanık Emre Paksoy’un genç kızı apartman boşluğunda görmesi üzerine 112 veya 155’i yerine babasını aramasının, katılanlar tarafından delilleri karartma çabası olarak yorumlandığı ancak bunun hayatın olağan akışına uygun olduğu şu ifadelerle aktarıldı:
"8 kat aşağıda yerde yatan maktüleyi gören Emre’nin maktülenin yaşadığına ihtimal vermediği için acil yardım çağırmak yerine önce babasını araması kasıtla ilgili değerlendirilmemiştir. Zira olay bitmiştir. Böyle bir olay ile karşılaşan sanığın kendisi ve kardeşi üzerinde oluşacak şüphekonusunda ne yapacağını düşünmesi hayatın olağan akışına uygundur."
"YAŞADIĞI HAYAT, İNTİHAR İHTİMALİ OLABİLİR"
Sanık Can Paksoy’un, maktülenin bir sözüne veya davranışına kızıp kardeşiyle birlikte kafasına birdarbe indirerek aşağı atma ihtimallerinin de otopsi raporuyla ortadan kalktığı anlatılan gerekçeli kararda Erköseoğlunun atlamış olma ihtimalinin değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
Gerekçeli kararda şu ifadelere yer verildi; "26 yaşına gelmesine rağmen ailesinin desteğine muhtaç olarak yaşayan, çağrıldığı halde babasının düğününe gitmeyen, daha önceden sadeceselamlaştığı bir erkek ile beraber alkol alarak duygusal yakınlık kurup gece 03.00’te evine giden, belli bir aşamada cinsellik yaşayan, erkek ev sahibesinin sızmasına veya uyuya kalmasına rağmen uyumayan mağdurenin ne yaptığını, ne düşündüğünü tespit etmek mümkün değildir. Maktülenin Can ile birlikte olmak için çıkardığı iç çamaşırını kendisinin giymesi ve hayatta yaşadığı olumsuzlukların etkisi ile atlamış olma ihtimalinin de varlığını bu davada düşünmek gerekmektedir"
Gerekçeli kararda, "Tüm deliller ışığında maktüle Sinem Erköseoğlu’nun, sanık Paksoy kardeşler tarafından kasten veya tedbirsizlik dikkatsizlik neticesinde ölümüne sebebiyet verildiği hususunda şüpheden uzak yeterli delil elde edilemediğinden, iki sanığında beraatine karar verilmiştir" denildi.
"ERGÜN ERKÖSEOĞLU’NUN AVUKATI BERAAT KARARINI TEMYİZ ETTİ "
Mahkemenin gerekçeli kararını açıklamasının ardından baba Ergun Erköseoğlu’nun avukatı tarafından beraat kararı temyiz edildi. Rezan Epözdemir tarafından verilen temyiz dilekçesinde sanıkların duruşmalarda sürekli çelişkili beyanlarda bulundukları öne sürüldü.
"İNTİHAR İHTİMALİ KABUL EDİLEMEZ"
Mahkemenin olayı intihar olarak değerlendirmesine de itiraz edilen dilekçede "Dosya kapsamına göre maktulenin intihar etmediği aşikar olup mahkemece buna rağmen intihar ihtimalini göz önüne alması kabul edilemez. Maktule istediği takdirde Amerika’ya dönebilecek maddi imkana ve orada yaşayabilecek sosyal birikime sahiptir. Mahkeme haklı ve makul taleplerimizin büyük çoğunluğunu hukuka aykırı olarak reddetmiştir. Mahkemenin verdiği kararın bozulmasını talep ederiz" ifadelerine yer verildi.
İHA
intiharetmiş olma ihtimalinin de düşünülmesi gerektiği belirtildi.
Beyoğlu’nda bir apartman boşluğunda cesedi bulunan Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun ölümüne ilişkin, Can ve Mahmut Emre Paksoy kardeşlerin beraatiyle sonuçlanan davada, mahkemegerekçeli kararını açıkladı. İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan 20 sayfalık gerekçeli kararda sanıkların cezalandırılması için yeteri delil elde edilemediği aktarıldı. Erköseoğlu’nun, olay gecesi babasının düğünü olduğu ancak bir arkadaşının nişanına giderek Sanık Can Paksoy ile tanıştığı anlatıldı.
"ERKÖSEOĞLU’NUN TEHDİT EDİLDİĞİNE DAİR BİR DELİL YOK"
Tanışmanın ardından Erköseoğlu ile Can Paksoy arasında oluşan samimiyetin alkolün etkisiyle arttığı anlatılan gerekçeli kararda ikilinin gecenin ilerleyen saatlerinde Emre Paksoy’un evine gittikleri kaydedildi. Kararda, ikilinin Emre’nin evine girmelerine kadar Erköseoğlu’nun zorlandığı ya da herhangi bir şekilde tehdit edildiğine dair bir delil olmadığının tespit edildiği belirtildi.
"ODADA YAŞANANLARA DAİR SANIK CAN’IN BEYANLARINDAN BAŞKA DELİL YOK"
Sanıkların yargılama aşamasında verdikleri ifadelere yer verilen gerekçeli kararda, "Emre Paksoy’un evine gelen ikilinin, çift kişilik yatağın bulunduğu odaya girdiği, bundan sonraki kısmının tek tanığı aynı zamanda sanık olan Can Paksoy olduğu ve odada neler yaşandığına dair sanık Can’ın beyanlarından başkaca delil olmadığı" aktarıldı.
"MAKTÜLE DİRENSEYDİ, TANIK HABİBE CİMŞİR DUYARDI"
Otopsi raporunda maktule Erköseoğlu’nun tek ölüm nedeninin düşme sebebi olabileceği ve maktülenin yere düştükten sonra öldüğünün belirtildiği kararda olayın yaşandığı binada yaşayan tanık Habibe Cimşir’in ifadelerine de değinildi. Tanık Habibe Cimşir’in, ‘sabaha karşı depremolduğunu sandığı bir ses duyduğu ve bundan başkaca bir ses duymadığı’ şeklindeki beyanları hatırlatılan gerekçeli kararda "Sanık iki kardeş ile maktüle arasında cinsellik nedeni ile bir sorun yaşansa, maktule dirense bunun sesli olması ve bu sesin aşağıda bulunan düşme sesi duyabilen tanık Habibe Cimşir tarafından duyulması gerekmektedir" denildi.
"MAKTÜLE TEK BAŞINA O PENCEREYE ÇIKABİLİR"
Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun atıldığı öne sürülen pencerenin yüksek olduğu ve buraya tek başına çıkamayacağı iddiaları hatırlatılan gerekçeli kararda söz konusu pencerenin yapılan keşifte 76 cm olarak ölçüldüğü ve maktüle Erköseoğlu’nun buraya çıkmasının pekala mümkün olduğu belirtildi.
"155 YERİNE BABASINI ARAMASI HAYATIN AKIŞINA UYGUN"
Gerekçeli kararda sanık Emre Paksoy’un genç kızı apartman boşluğunda görmesi üzerine 112 veya 155’i yerine babasını aramasının, katılanlar tarafından delilleri karartma çabası olarak yorumlandığı ancak bunun hayatın olağan akışına uygun olduğu şu ifadelerle aktarıldı:
"8 kat aşağıda yerde yatan maktüleyi gören Emre’nin maktülenin yaşadığına ihtimal vermediği için acil yardım çağırmak yerine önce babasını araması kasıtla ilgili değerlendirilmemiştir. Zira olay bitmiştir. Böyle bir olay ile karşılaşan sanığın kendisi ve kardeşi üzerinde oluşacak şüphekonusunda ne yapacağını düşünmesi hayatın olağan akışına uygundur."
"YAŞADIĞI HAYAT, İNTİHAR İHTİMALİ OLABİLİR"
Sanık Can Paksoy’un, maktülenin bir sözüne veya davranışına kızıp kardeşiyle birlikte kafasına birdarbe indirerek aşağı atma ihtimallerinin de otopsi raporuyla ortadan kalktığı anlatılan gerekçeli kararda Erköseoğlunun atlamış olma ihtimalinin değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
Gerekçeli kararda şu ifadelere yer verildi; "26 yaşına gelmesine rağmen ailesinin desteğine muhtaç olarak yaşayan, çağrıldığı halde babasının düğününe gitmeyen, daha önceden sadeceselamlaştığı bir erkek ile beraber alkol alarak duygusal yakınlık kurup gece 03.00’te evine giden, belli bir aşamada cinsellik yaşayan, erkek ev sahibesinin sızmasına veya uyuya kalmasına rağmen uyumayan mağdurenin ne yaptığını, ne düşündüğünü tespit etmek mümkün değildir. Maktülenin Can ile birlikte olmak için çıkardığı iç çamaşırını kendisinin giymesi ve hayatta yaşadığı olumsuzlukların etkisi ile atlamış olma ihtimalinin de varlığını bu davada düşünmek gerekmektedir"
Gerekçeli kararda, "Tüm deliller ışığında maktüle Sinem Erköseoğlu’nun, sanık Paksoy kardeşler tarafından kasten veya tedbirsizlik dikkatsizlik neticesinde ölümüne sebebiyet verildiği hususunda şüpheden uzak yeterli delil elde edilemediğinden, iki sanığında beraatine karar verilmiştir" denildi.
"ERGÜN ERKÖSEOĞLU’NUN AVUKATI BERAAT KARARINI TEMYİZ ETTİ "
Mahkemenin gerekçeli kararını açıklamasının ardından baba Ergun Erköseoğlu’nun avukatı tarafından beraat kararı temyiz edildi. Rezan Epözdemir tarafından verilen temyiz dilekçesinde sanıkların duruşmalarda sürekli çelişkili beyanlarda bulundukları öne sürüldü.
"İNTİHAR İHTİMALİ KABUL EDİLEMEZ"
Mahkemenin olayı intihar olarak değerlendirmesine de itiraz edilen dilekçede "Dosya kapsamına göre maktulenin intihar etmediği aşikar olup mahkemece buna rağmen intihar ihtimalini göz önüne alması kabul edilemez. Maktule istediği takdirde Amerika’ya dönebilecek maddi imkana ve orada yaşayabilecek sosyal birikime sahiptir. Mahkeme haklı ve makul taleplerimizin büyük çoğunluğunu hukuka aykırı olarak reddetmiştir. Mahkemenin verdiği kararın bozulmasını talep ederiz" ifadelerine yer verildi.
İHA