Özal'ın ölüm raporu açıklandı

bulca

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez.Mevlana

Pro Üye

28 Ocak 2009

33.808

55.293

1.123

• 13 Aralık 2012

• Konu Sahibi bulca
• #1

[h=2]8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölüm nedeniyle ilgili uzun zamandır beklenen rapor açıklandı.[/h]Ankara Cumhuriyet Başsavclığı, Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın naaşında yapılan incelemeye ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunda mevcut bilgi ve bulgular ile kesin ölüm sebebinin tespit edilemediğinin oy birliğiyle mütala edildiğinin bildirildiği kaydedildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavclığı, Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın naaşında yapılan incelemeye ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu ile ilgili yapılan açıklamada, ''Adli Tıp Kurumu raporunda ölümün hemen sonrasında gerekli otopsi işleminin ve ölü üzerinden derhal alınması gerekli kan, idrar ve doku örnekleri gibi materyallerin alınarak incelemelerinin yapılmamış olması nedeniyle kesin ölüm sebebinin saptanamadığının bildirilmiş olması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu raporu diğer bulgu ve deliller ışığında soruşturmaya devam edilerek, muktezaya bağlanacaktır'' denildi.
AA


Kaynak: Haber7

 

bulca

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez.Mevlana

Pro Üye

28 Ocak 2009

33.808

55.293

1.123

• 14 Aralık 2012

• Konu Sahibi bulca
• #2

SELİM KUVEL - 14 Aralık 2012MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Turgut Özal’ın şüpheli ölümüyle ilgili Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporda yer alan ‘zehir var ama zehirlenme yok’ açıklamasının herkesin kafasını karıştırdığını söyledi. Bahçeli, “O zaman, merhum, Hakk’ın rahmetine nasıl kavuşmuştur?” diye sordu.
MHP lideri Bahçeli, medya temsilcileri ile kahvaltıda buluştu, gündeme dair soruları cevapladı. Bir gazetecinin, BDP’li milletvekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması için MHP’nin duruşunu sorması üzerine Bahçeli, bu konuda başından bu yana MHP’nin çok net ifadeler kullandığının altını çizdi. Kürsü dokunulmazlıkları hariç dokunulmazlıkların kaldırılmasını savunduklarını ifade etti. Dokunulmazlık zırhı altında Türkiye’de ihanet ve bölücülük yapıldığını, bunun kabul edilemez olduğunu, onun için bu konuya öncelik verilmesi gerektiğini aktardı.
Devlet Bahçeli’ye, eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlendiği iddiaları ve Adli Tıp Kurumu’nun raporuna ilişkin görüşleri soruldu. Adli Tıp Kurumu’nun ‘zehir var, zehirlenme yok’ şeklindeki raporunun kafaları karmakarışık ettiğini söyledi. Bahçeli, “O zaman nasıl Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur? Adli Tıp’taki uzmanlar ‘ortak bir karar aldık’ diye ifade ediyorlar. Buradaki ortak karar raporun ne şekilde olduğundan ziyade Ankara Başsavcılığı’na gönderilmesi kararıdır. Savcı Bey ne yapacak, bu tartışma ne kadar sürecek, herkes onu merak ediyor. En kısa zamanda Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, ilgili kurumlarıyla birlikte ya işe baştan başlayarak araştırmalarını yenilemeli ya da Adli Tıp’ın ortaya koymuş olduğu raporun hangi kurumlar aracılığıyla değerlendirmesinin yapılarak geçerli olduğu konusu kamuoyuna açıklanmalıdır.” ifadelerini kullandı.
BAHÇELİ’DEN BAŞBAKAN’A ‘SABIR’ TAVSİYESİ
MHP lideri, başka bir soru üzerine yeni anayasa çalışmalarına değindi. Son dönemde hükümetin masadan kaçmak için bahane aradığını ileri sürdü: “TBMM’de temsil edilen siyasi kurumlar, Meclis Başkanlığı’nın başkanlığında bir hazırlık komisyonu, uzlaşma komisyonu kurmuşlar. Bugüne kadar da siyasi partilerin üstün gayretleriyle önemli gelişmeler de sağlanmıştır. Buna süre tanıyarak, bu süreyi geçerse bu iş olmaz demek, hele hele bu iktidar partisinden geliyorsa kamuoyunu, Türk milletini baştan sona aldatmak demek olmuştur. Bunu böyle söyleyeceğine süre koyup, bu süre içerisinde olmayacak diyeceğine, kalkıp masadan ben kalktım, masadan kalkınca da bu heyet dağılır diyerek millete gerçeği söylemesinde yarar vardır. Sayın Başbakan’ın 10 yıllık ustalık dönemine geldiği bir süreçte daha sabırlı olması gerekeceği kanaatindeyim.”

zaman

 

bulca

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez.Mevlana

Pro Üye

28 Ocak 2009

33.808

55.293

1.123

• 14 Aralık 2012

• Konu Sahibi bulca
• #3

EMRULLAH BAYRAK ANKARA, CİHAN - 14 Aralık 2012
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın şüpheli ölümünün ardından Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı rapor konusunda henüz kamu vicdanının bir yere oturmadığını söyledi.

Çelik, raporun vatandaşın kafasını karıştırdığı gibi kendi kafasını da karıştırdığını ifade ederken, “Kanında 4 çeşit zehir çıkmış. Bu, çevreden de alınabilirmiş. Hijyenik şartlarda yaşamayan herhangi bir gariban vatandaşta bu olabilir, ama Cumhurbaşkanı’ndan söz ediyoruz. DDT nereden gelip kanına giriyor anlayabilmiş değilim.” dedi.
TV8’de bir programa konuk olan Hüseyin Çelik, Özal’ın otopsi raporunun kafaları karıştırdığını kaydetti. Raporda, merhum Cumhurbaşkanı’nın kalp kriziyle vefat etmediğinin belirtildiğini dile getiren Çelik, ister oybirliği, ister oyçoğunluğuyla karar verilmiş olsun, meselenin henüz kamu vicdanında bir yere oturmuş olmadığını söyledi.
Sonuç alana kadar peşini bırakmayacağız
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Fatih Üniversitesi’nin düzenlediği söyleşide gündeme ilişkin soruları cevapladı. Adli Tıp Kurumu’nun tartışmalı Turgut Özal raporuyla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Soylu, “Özal’ın vefat ettiği dönemde koskoca bir ülkenin Cumhurbaşkanı ani bir ölüm yaşıyor ve bu ülke yaşanan ani ölümün peşinden gitmiyor. Önümüzdeki günlerde Özal’ın raporuyla ilgili çok net sonuçlar çıkacaktır. Dünyada hiçbir şey gizli kalmaz. Rapor sonuç verene kadar tekrar başa döneceğiz.” dedi.
AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli ise 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Özal’ın ölümüyle ilgili açıklamalarını eleştirdi. Demirel’in ısrarla Turgut Özal’ın ‘eceliyle öldüğünü’ söylediğine dikkat çeken Canikli, “Nasıl ‘zehirlenme veya başka şekilde vefat etmiş’ demek için elde delil olması gerekirse, ‘eceliyle öldü’ demek için de hem uzman olmak hem de elde delil olması gerekir. Israrlı şeklide Demirel kesin ifadeyle ‘eceliyle ölmüştür’ demiştir. Bu benim garibime gitmiştir ve dikkatimi çekmiştir.” dedi. Canikli, raporun kamuoyuna yansıdığı halinin doğru olması durumunda, yargıya yol gösterici bir sonucun ortaya çıkmadığını kaydetti. Bu konuda son kararı yargının vereceğini belirtti.

zaman