Ruhuma ince ince işlenen hatıralardan
Zaman ile yıkanarak arınmayı denerdim.
Yaralar vakti gelince kabuk bağlar,
Soranlara ise hep gülerdim.
Gitmek gibi gelirdim hep,
Nefret gibi severdim.
Iş acı sözlere geldiğinde ise,
Dayanamaz düşerdim.
Bir "Dur" çektim kendime,
Bir sakinleş dedim.
Yolu yol değil gibi idi,
Korkar gibi olup, beklemekten ise dönerdim.
Üç ayaklı idi sandalyem.
Ve ben dengemi kaybetmeden,
Ayaklandım da gittim,
Hislerimi elletmeden.
Herşey yolunda gibi gider iken,
O yolun sonunda,
Işık mı gördüm sandım da,
Daldım karanlığa?..
[ÖEY]