Çok teşekkür ederim. :) Ben bu konuda, sanırım "hastalıklı" denecek kadar takıntılıyım biraz. :)
o msj yolladigin hesabi dondur bari de ismjn gorunmesinEvet o mesajı attığıma sonradan ben de pişman oldum ama zaten görmedi mesajı, bu saatten sonra da görmez herhalde artık. Ki işime gelir bu :) Benim ineceğim duraktan önce inmiyor olsa onunla inerdim otobüsten ama o konuda da şans benimle değil
17Herkese yeniden merhaba, daha önce şu konuda ( http://www.kadinlarkulubu.com/forum/index.php?threads/lutfen-bir-fikir-verin.814478/ ) arkadaşım adına fikir istemiştim büyük ablalarımdan, şimdi de kendim için istiyorum :)
17 yaşındayız diye dertten saymamazlık etmeyin bunları lütfen :)
Şimdii, ben ne çok güzel ne de fiziği düzgün zayıf bir kız değilim. Hiç olamadım da zaten. Hatta bu konuda psikolojim özellikle lisenin başlarında öyle bozuktu ki anca anca kendime çok çok azıcık güvenim var diyebilirim(13 kilo verdiğimn halde)
Kendimi birazcık güzel görüyorsam o da okuduğum kitaplar sayesindedir diyebilirim. Otobüste, evde, boş bulduğum her vakitte okumaya çalışıyorum. Çok seviyorum.
Konuya gelecek olursak, her saba aynı saatte otobüse biniyorum. Ve otobüste bir çocuk (kendisi benim yaşımda) çok dikkatimi çekiyor. Bunun sebebi sürekli kitap okuyor olması ya da test çözmesi. Yani nasıl desem, o kadar aklı başında ve temiz biri gibi görünüyor ki. Hele benim bulunduğum yer o kadar uç tiplerin yaşadığı bir yer ki, hal böyle olunca bu çocuk güneş gibi parlıyor resmen :)
Geçen seneden beri hep aynı otobüsteydik, o zaman bu kadar dikkat etmiyordum ama artık her sabah onu görebilmek için otobüs saatimi değiştirdim resmen.
İyi biri olduğunu hissediyorsunuz içinizde.
Ben ki her otobüs yolculuğumda mutlaka kitap okur ders çalışırdım ama resmen sabahları ona bakmaktan ne bir şey okuyabiliyorum ne de okuduğumdan bir şey anlıyorum.
Sürekli bakmak da istemiyorum, yanlış anlaşılmamak için ama elimde değil. Onda beni ona çeken çok kuvvvetli bir şey var. Onunla arkadaş olmak, sohbet etmek ve yanında olmak istiyorum.İsmini dahi, bilmiyordum. Arkadaşlarım sayesinde zar zor bulduk. Hatta sınıfımdan çok sevdiğim bir kızın ilkokul arkadaşı çıktı. Bugüne kadar kime sorduysak, hakkında hep olumlu şeyler duydum. Saygısından tut, efendiliğine, iyi kalbine kadar. Zaten ben otobüste onu izlediğim için az çok biliyordum. Yaşlı birini taa durakta gördüğü an toparlanmaya başlar oturması için, otobüste tanıdık birini gördüğü zaman mutlaka onunla konuşur, selam verir hal hatır sorar. Bugüne kadar kızlarla hiç işi olmamış. (gerçi koca adam değil sonuçta ama insan 7'sinde neyse 70'inde de odur...)
Facebook'tan buldum kendisini önce. Hem kendi isteğimle, arkadaşlarımın gazıyla ve bir anlık deli cesaretiyle ona mesaj attım arkadaş eklemeden. mesajım da aynen şuydu:
"En sevdiğin kitabın en sevdiğin cümlesi hangisi? yoksa sen kitapları çizmeye kıyamayanlardan mısın?"
Bir hafta kadar bekledim ve mesajı görmedi. Meğer arkadaş eklemeden önce atılan mesajlar için bildirim gitmiyormuş. Tabi ben de yine bir cesaret bu sefer istek yolladım hala duruyor. Sanırım internetle pek arası yok. zaten telefonunu bile cebinde değil çantasında taşıyor, arada bir oyun oynuyor sonra hemen kapatıyor ve bir kitap açıyor. Otobüste gördüğüm kadarıyla tabii ki :)
Ne yapacağımı bilmiyorum. Ama onunla dost ya da daha başka hiç fark etmez, bir arada olmayı o kadar çok istiyorum ki. Oturalım, kitaplardan ve hayattan konuşalım diyorum. Ama sonra kendimi düşünüyorum, güzel değilim, zayıf değilim. (Kendisi de benim yanımda epey yapılı kalıyor gerçi) Erkeklerin hoşlarına giden hiçbir şey yok bende. Sırf kitap okuyorum diye beni sevecek hali de yok.
Bazen otobüste yanı boş oluyor, otursam, kitaplardan sohbet açsam diyorum ama o zaman da yanlış anlaşılmaktan, basit biri gibi görünmekten korkuyorum. Bir de kızlarla pek haşır neşir olmadığı için terslenmekten de korkuyorum.
Ne yapayım ki ben?
Amca her şeyi bozmuş farkında olmadan
Bence yine aynı şekilde bir fırsat bekleyin, er geç yine oturursunuz. Ayakta kalırsanız da onun yakınlarında olmaya gayret edip soru sorabilirsiniz yine. Kaybedecek bir şey yok sonuçta, ve kazanılacak şeyler de olabilir. Olmazsa da çok dert etmeyin. Ben de eskiden öyle bol kitap okuyan, çok efendi, sakin görünen bir çocuğa aşık olup 2 yıl peşinden koşmuştum. Dikkatini çekmek için çok uğraştım ama hiç o şekilde ilgilenmedi benimle. Sonradan öğrendim, çocuk gaymiş meğerse. Yani bazı şeyler olmuyorsa olmuyordur, başka sebepler de olabilir. Çok zorlayıp vakit kaybetmemek gerek :)
Çok tatlı bir dert ya, kıskandım :) Lise yıllarım geldi aklıma, bu heyecanlar bu yaşlarda güzel oluyor, kıymetini bil. Yukarı dda arkadaşlar çok güzel fikirler vermişler. Ben biraz umut vermek istedim, yazıyı okuyunca bir yakınım aklıma geldi. Çok yakın bir lise arkadaşımın ablası bu şekilde evlendi. İşe giderken kullandığı otobüste her sabah karşılaşıyorlar, bir zaman sonra tanışıp sohbet başlıyor. Önce arkadaşlık ileri de de daha ciddi bir beraberlik. Kısmet işte :)
ah ne sirin bir hikaye : ) yasiniz biraz genc aslinda ama neyse, ask yas dinlemez haha..
Sabirla bekleyip seni farketmesini yeterince uzun surdurmussun. Face'tende eklemissin. Bir sure beklemeni tavsiye ederim, mesela bir sure koy. Iki hafta daha gormez ve cevaplamazsa arkadaslik istegini, otobuste oturuver yanina ve konusuver.
Ben senin yaptigina benzer birsey yapmistim gunlerden bir gun haha, simdi hatirladim hikayeni okuyunca. Uc sene filan oldu olmadi.Her sabah ve aksam o karayagiz Turk delikanlisini otobuste gorup duruyordum. Bakip duruyordu, ama bende hava binbesyuz adama yuz vermiyorumki gelip konussun. Oglen arasi bir erkekle disarida bulustuk, dondurma yemeye goturdu beni. Dondurma yerken kiminle karsilasayim, o! Ay en kotusude ikisi tanisik cikmasinmi! Cok utanmistim benim karayagizdan. Sorun benim dondurma yemeye ciktigim cocukla aramda biseyin olma ihtimalinin olmamasi, o cocuk istiyordu ama ben istemiyordum. Emin olayim dusuncemden diyede donduruma yemeye goturmesini kabul ettim. Naapsam ne etsem. Dondurma yedigimle gorusmeyi kestim. Diger karayagizdanda umidimi kestim otobus saatlerimi degistirdim.
Taa ki bir gun otobuste kalabaliktan ayakta gitmek zorunda kalincaya dek, dipdibe ayaktaydik. Elinde otobus karti, ismini okuyuverdim. Facebooktanda mesaj attim, derken tanistik. Dondurma yedigimle aramizdaki munasebeti sordu, acik acik soyledim. Gel gelelim yine hazin son, 3 defa gorustuk gorusmedik, onuda postaladim. Asik olamiyordum o donem biturlu haha..hey gidi gunler..
Yani tatlim isin ozu su ki; daha bircok otobuste trende okulda disarda sagda ve solda birilerini goreceksin, hoslanacaksin filan falan. Uzulmeyede uzmeyede hazirlikli ol cunku onunde onca yil varki daha..
Bir ara bunu ben de çok düşündüm, belki de cinsel eğilimi başkadır diye.Ama sonuçta ben illa sevgili olalım demiyorum ki, zaten bu tarz şeyler için henüz erken, bunun farkındayım. Ama onun gibi bir dostum, hoşsohbet edebileceğim bir arkadaşım olsun isterdim. Zaten olacağı varsa zaman geçtikçe olacağına varır her şey :)
17
17 yaşimdaydım ..dershanede kafasini kaldirip bana bakmisti öyle aşık olmüştum ki öyle vakur efendi agir basli ve cok yakısikliydiama gözleri hisli bakıyordu felfecir okumuyordu...100 yıl brklesem bana karsi bi adim bile atmazdi ama ben eger apayri iki ilcede oturmamaiza ragmen onun dolmusuna binip yanina oturup selam demeseydim ..belkide şimdi can kocam bitanecik oglişcanın babası olmayacaktı
Herseyden once kader tabiki
Evet kesinlikle çok doğru düşünüyorsunuz ve bu yaşınıza göre çok olgunca.
Kitap okuyan zeki kızlar bir başka oluyor.
okumaya gücüm yetmedi çok yazmıssın:))
Bu kızlar bir başka mı olur bilmem ama erkeklere çook güzel kızlar lazım sanki, kafalarının içi boş olsa bile olur onlar için, güzellik olsun da :)
Bu kızlar bir başka mı olur bilmem ama erkeklere çook güzel kızlar lazım sanki, kafalarının içi boş olsa bile olur onlar için, güzellik olsun da :)
Herkese yeniden merhaba, daha önce şu konuda ( http://www.kadinlarkulubu.com/forum/index.php?threads/lutfen-bir-fikir-verin.814478/ ) arkadaşım adına fikir istemiştim büyük ablalarımdan, şimdi de kendim için istiyorum :)
17 yaşındayız diye dertten saymamazlık etmeyin bunları lütfen :)
Şimdii, ben ne çok güzel ne de fiziği düzgün zayıf bir kız değilim. Hiç olamadım da zaten. Hatta bu konuda psikolojim özellikle lisenin başlarında öyle bozuktu ki anca anca kendime çok çok azıcık güvenim var diyebilirim(13 kilo verdiğimn halde)
Kendimi birazcık güzel görüyorsam o da okuduğum kitaplar sayesindedir diyebilirim. Otobüste, evde, boş bulduğum her vakitte okumaya çalışıyorum. Çok seviyorum.
Konuya gelecek olursak, her saba aynı saatte otobüse biniyorum. Ve otobüste bir çocuk (kendisi benim yaşımda) çok dikkatimi çekiyor. Bunun sebebi sürekli kitap okuyor olması ya da test çözmesi. Yani nasıl desem, o kadar aklı başında ve temiz biri gibi görünüyor ki. Hele benim bulunduğum yer o kadar uç tiplerin yaşadığı bir yer ki, hal böyle olunca bu çocuk güneş gibi parlıyor resmen :)
Geçen seneden beri hep aynı otobüsteydik, o zaman bu kadar dikkat etmiyordum ama artık her sabah onu görebilmek için otobüs saatimi değiştirdim resmen.
İyi biri olduğunu hissediyorsunuz içinizde.
Ben ki her otobüs yolculuğumda mutlaka kitap okur ders çalışırdım ama resmen sabahları ona bakmaktan ne bir şey okuyabiliyorum ne de okuduğumdan bir şey anlıyorum.
Sürekli bakmak da istemiyorum, yanlış anlaşılmamak için ama elimde değil. Onda beni ona çeken çok kuvvvetli bir şey var. Onunla arkadaş olmak, sohbet etmek ve yanında olmak istiyorum.İsmini dahi, bilmiyordum. Arkadaşlarım sayesinde zar zor bulduk. Hatta sınıfımdan çok sevdiğim bir kızın ilkokul arkadaşı çıktı. Bugüne kadar kime sorduysak, hakkında hep olumlu şeyler duydum. Saygısından tut, efendiliğine, iyi kalbine kadar. Zaten ben otobüste onu izlediğim için az çok biliyordum. Yaşlı birini taa durakta gördüğü an toparlanmaya başlar oturması için, otobüste tanıdık birini gördüğü zaman mutlaka onunla konuşur, selam verir hal hatır sorar. Bugüne kadar kızlarla hiç işi olmamış. (gerçi koca adam değil sonuçta ama insan 7'sinde neyse 70'inde de odur...)
Facebook'tan buldum kendisini önce. Hem kendi isteğimle, arkadaşlarımın gazıyla ve bir anlık deli cesaretiyle ona mesaj attım arkadaş eklemeden. mesajım da aynen şuydu:
"En sevdiğin kitabın en sevdiğin cümlesi hangisi? yoksa sen kitapları çizmeye kıyamayanlardan mısın?"
Bir hafta kadar bekledim ve mesajı görmedi. Meğer arkadaş eklemeden önce atılan mesajlar için bildirim gitmiyormuş. Tabi ben de yine bir cesaret bu sefer istek yolladım hala duruyor. Sanırım internetle pek arası yok. zaten telefonunu bile cebinde değil çantasında taşıyor, arada bir oyun oynuyor sonra hemen kapatıyor ve bir kitap açıyor. Otobüste gördüğüm kadarıyla tabii ki :)
Ne yapacağımı bilmiyorum. Ama onunla dost ya da daha başka hiç fark etmez, bir arada olmayı o kadar çok istiyorum ki. Oturalım, kitaplardan ve hayattan konuşalım diyorum. Ama sonra kendimi düşünüyorum, güzel değilim, zayıf değilim. (Kendisi de benim yanımda epey yapılı kalıyor gerçi) Erkeklerin hoşlarına giden hiçbir şey yok bende. Sırf kitap okuyorum diye beni sevecek hali de yok.
Bazen otobüste yanı boş oluyor, otursam, kitaplardan sohbet açsam diyorum ama o zaman da yanlış anlaşılmaktan, basit biri gibi görünmekten korkuyorum. Bir de kızlarla pek haşır neşir olmadığı için terslenmekten de korkuyorum.
Ne yapayım ki ben?