Osmanoğlu'ndan polemik yaratacak sözler.. 'Atatürk benim aileme saygı göstermemiş olabilir ama..

HanimKelesimiGetir

SüperAnneAnne
Pro Üye
20 Mart 2008
140.444
210.114
60
Çıkışlarıyla sık sık tartışma yaratan Sultan Abdülhamit'in 5. kuşak torunu Nilhan Osmanoğlu'nu bir lise öğrencisinin "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'le ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine şöyle dedi: Kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama saygı göstermek zorundadır. Dolayısıyla, Mustafa Kemal Atatürk benim aileme saygı göstermemiş olabilir ama ben ailemden aldığım adaptan ötürü kendisine saygı gösteriyorum" Öte yandan Osmanoğlu "Devletin çıkarlarının başladığı yerde basın özgürlüğü bitmiştir" diye konuştu.
58d4a3490f25441db8d428a2.jpg

PAYLAŞ
  • icon-print.svg
icon-comment.svg
Yorum yaz
  • icon-minus.svg
  • A
  • icon-plus.svg
Osmanlı Padişahı Sultan Abdülhamit’in 5. kuşak torunu Nilhan Osmanoğlu, Esenyurt Belediyesi’nin organize ettiği panelde konuştu. Öğlen saatlerinde düzenlenen ve Sultan Abdülhamit’in konu edildiği panelde izleyici olarak Esenyurt Anadolu Lisesi öğrencileri yer aldı. Konuşmasında Osmanlı dönemiyle günümüz Türkiye’sinin eğitim sistemini karşılaştıran Osmanoğlu’na, öğrenciler çeşitli sorular sordu.

"ECDADINI KÖTÜ BİLEN İNSANLARIN OLMASINA GERÇEKTEN ŞAŞIRMIYORUM"

Osmanlı’daki Enderun sisteminde ve halkın eğitiminde ilim ve fennin, din ve fennin bir arada olduğunu söyleyen Nilhan Osmanoğlu, "Maalesef bizim eğitim sistemimizde sadece ezberci bir eğitim sistemi söz konusu. Yani çocuklara bir kitap ve ezber dayatma gibi bir eğitim sistemi söz konusu. Gerçekten şu dönemde aksi düşüncede olan veya ecdadını reddeden veya kötü bilen insanların olmasına, gerçekten şaşırmıyorum. Çünkü kitapları açtığımda Kızıl Sultan, Kızıl Abdülhamit Han, Şer Simsarı Vahdettin gibi şeyler yazıyor ve bunun gibi birçok şey yazıyor. Bu bilgilerle büyümüş ve yetişmiş nesil doğal olarak böyle olacaktı. O yüzden buna çok şaşırmamak gerekiyor" diye konuştu.

"TELEVİZYON DİZİLERİNDEN TARİH ÖĞRENİLMEZ"

Öğrencilere ’televizyon dizilerinden tarih öğrenilmez’ uyarısında da bulunan Osmanoğlu, "Biliyorsunuz okunmayı çok seven bir toplum değiliz ama inşallah bol bol okuruz. Bu nesilden hepimiz çok çok umutluyuz. Lakin diziler gerçekten bazı şeyleri eksik veya yanlış verebiliyor. Belirli şartlarda çekiliyor çünkü ama şu şekilde bakmak lazım, ’bu diziyi kapattığımda ben ecdadından gurur duyuyor muyum’ o şekilde görmek lazım diye düşünüyorum." dedi.

"DEVLETİN ÇIKARLARININ BAŞLADIĞI YERDE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ BİTMİŞTİR"

Osmanoğlu, Bir öğrencinin "Sultan Abdülhamit Han döneminde baskıcı bir dönem ön plandaydı. Neden böyle bir baskı yapma gereği duymuş?" şeklindeki sorusuna, "O şekilde lanse edildi; diktatör, aynı bugün olduğu gibi. Bir kere özgürlüğün tanımını iyi biliyor olmak lazım. Ne kadar özgürsünüz, basın ne kadar özgür? Yani şimdi şunu iyi anlıyor olmak gerekiyor, o dönemde de eli kalem tutanlar, hep Sultan Abdülhamit Han’ın okuttuğu insanlar onu taşlamıştır zaten. Bu dönemde de olduğu gibi. Aslında aydın dediğimiz kesim hep onları, hükümeti sonuçta kötüleyenler. Şunu anlamak gerekiyor. Ne derecede özgürsünüz başkasının özgürlüğünün başladığı yerde siz özgür değilsiniz. Dolayısıyla toplumun bazı gelenek görenekleri örf adetleri, bu çerçevede özgürsünüz. Devletin çıkarlarının başladığı yerde basın özgürlüğü bitmiştir. Sultan Abdülhamit Han da bu politikayı izlemiştir. Dolayısıyla bundan dolayı eğer diktatör deniliyorsa o şekilde lanse ediliyorsa bugün de o şekilde bahsediliyorsa doğru bir politikadır izlediği" diye yanıt verdi.

"ÖZGÜRLÜKLER VE MEDENİYETLERİN ÜLKESİNDE YAŞIYORUZ"

Nilhan Osmanoğlu, başka bir öğrencinin ’sansür ve baskı’ ile ilgili sorusuna ise, "Biraz önce söylediğim gibi biz eleştiriyle hakaretin arasındaki çizgiyi bilmiyoruz. Söylediğim gibi biz hepimiz küçük birer siyasetçi, hepimiz küçük birer alim, hepimiz en iyi bileniz. Bu ülkede maalesef kaybettiğimiz değerlerin bir tanesi de bu. Tevazu sahibi değiliz . Başkasını incitmemenin ne kadar önemli olduğunu bilmiyoruz. Dolayısıyla, hep incinen biz oluyoruz. Biraz önce de söylediğim gibi devletin çıkarının başladığı yerde basının özgürlüğü bitmiştir. Bu devlet içindir. Bu eleştirmeyecekler anlamına gelmiyor. Bakın bu ülkede ’diktatörlük var’ diyorlar ama ben bir kitapçıya girdiğimde; Can Dündar’ın da kitabını görüyorum, komünist birinin de kitabını görüyorum. Birçok düşüncede olan kitap görüyorum, yanımda Cumhurbaşkanımızın kitabını yazan birini de onun şahsını yazan birini de görüyorum. Dolayısıyla bu şekilde bunu görünce nasıl ’diktatör’ deniliyor, buna şaşırıyorum. Asıl özgürlükler ve medeniyetlerin ülkesinde yaşıyoruz. Gerçekten biz hep batıyı bu şekilde bilirdik medeniyetler ülkesi; işte insan haklarının gözetirler, vesaire… Şu anda bütün maskeleri düştü." şeklinde yanıtladı.

"MUSTAFA KEMAL ATATÜRK BENİM AİLEME SAYGI GÖSTERMEMİŞ OLABİLİR AMA..."

Başka bir öğrencinin, "Bir Osmanlı Hanedan üyesi olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, Osmanlı Hanedanı adına cevap veremeyeceğini fakat şahsi düşüncesini söyleyeceğini belirterek cevap veren Osmanoğlu, "Ben her zaman söylüyorum. Tarihimi her zaman ailem olarak görüyorum. İyisiyle, kötüsüyle, hatasıyla, yanlışıyla ailem olarak görüyorum. Düşünün ki, ailenizde bir hata olmuş. Bir Paşa yüzünden veya nasıl söyleyeyim, Osmanlı döneminde devşirmelere laf söylerler. Neticede Mimar Sinan da, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa da çok sağlam devşirmelerdir. Sonrasında gelen Paşalar yüzünden ihanete uğramışlar. Yani bu Paşalar da bizim paşalarımızdı. Dolayısıyla ben iyisiyle kötüsüyle, sahip çıkma taraftarıyım. Seviyor muyum, sevmiyor muyum? Bu beni ilgilendirir. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama herkes herkese saygı göstermek zorunda. Yani buna zorunda olduğunuzu hiçbir zaman unutmayın. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama saygı göstermek zorundadır. Dolayısıyla, Mustafa Kemal Atatürk benim aileme saygı göstermemiş olabilir ama ben ailemden aldığım adaptan ötürü kendisine saygı gösteriyorum." ifadelerini kullnadı.

"BİR İSLAM HALİFESİNİN O DÖNEMDE ÇIKARILAN KARİKATÜRLERİNİ BİLİYORSUNUZ"

Bir öğrencinin, Sultan Abdülhamit döneminde gerçekleşen yasaklarla ilgili sorduğu soruya yanıt olarak, Osmanlı devletinin Monarşiyle yönetildiği hatırlatmasında bulunan Osmanoğlu, "Hükümdarlık sistemiyle yönetiliyorsunuz ve en önemli gücünüz de Halifelik. Bütün Müslümanları tek çatı altında topladığınız değerleriniz, Halifelik. Dolayısıyla, bir İslam halifesinin o dönemde çıkarılan karikatürlerini biliyorsunuz. Hatta o dönemde değil yakın dönemde de bir video gördüm. Bu Hayır’cıların böyle bir protestoya girdiklerini, Sultanahmet hanın maskelerini takıp, koca burunla dolaştıkları videoları bugün de görüyorsunuzdur. Dolayısıyla, bir İslam halifesine böyle bir hakaretin yapılmasına, tabii ki izin vermeyecek. Kendine değil bir İslam Halifesine… Eğer buna izin verirse geçmişteki halifelere de bu sirayet edecektir. Niye bunu halifeliğe yakıştırsın ki? Bu şahsı ile alakalı bir durum değil. Aslında devletin, halifeliğin, İslam’ın bekası ve duruşu için vermiş olduğu bir karar olarak düşünmek lazım" ifadelerini kullandı.

http://www.hurriyet.com.tr/nilhan-osmanoglundan-polemik-yaratacak-sozler-40405239
 
Hükümdarlık sistemiyle yönetiliyorsunuz ve en önemli gücünüz de Halifelik.

İşte bu cümle her şeyin özeti. "Hükümdar" insanlar başka birinin hukmedecegi varlıklar mıdır ? İnsan olanın fıtratında bu mu vardır ?Müslümana ancak Allah hükmeder. Kendisine saygısı olan zaten bu hükümdarlık sistemine ozenmez. Ayrıca Atatürk ne yapmış acaba saygı göstermemiş ? Ne yapaydi buyrun parcaladiniz yetmedi, satın sivayin memleketi mı diyeydi?
Ya bir de şu iltizam sisteminin getirdikleri sebebiyle zengin olanlar ve vergiyi veremeyecek düzeyde olan gariban halkın nasıl iltizam memurları tarafından öldürüldüğünü anlatsalar çok iyi olacak.
 
Mustafa Kemal Atatürk varolan monarşi sistemini reddedip, cumhuriyeti yani parlementer sistemi tercih etmişti.
Batıya ayak uydurmayı tercih etti.En doğrusunu da yaptı.
O vakit Sultan Vahdettin Han ile anlaşıp İngiltere'ye gitmesini sağladı.
Çiftbaşlılık mı olacaktı ne olacaktı yani?
Bu mümkün müydü?
Cepheden cepheye koşmuşsun ,yeni bir sistem kurmaya çalışıyorsun,elbette hakimiyeti elinde tutacaksın.
Bir tarafta Kürt isyancıları,bir tarafta Ermeni isyancıları,bir tarafta şeriatçıların isyanları.
Kolay mı bunlarla mücadele etmek?
Saygısızlık etmişmiş.
Kimse kusura bakmasın.
Ülkede kalsalardı ortalık daha da çok karışacaktı.
Buna hiç bir ülke kurucusu müsaade etmezdi.
 
Bu Osmanlı hanedanına mensup hatun kendileri yurtdisinda saltanat hayati yasarken Türkiye'yi daha da karanlığa gömmek icin evetci furyasina katilmiş. Bu siyasal İslamcı tayfanın özendigi insanlar bunlar . Erkegi kadını gayet modern bir hayat yasıyorlar. Buradakilere ise yok osmanli, yok ecdat, yok abdülhamit tantanası yapıyor. Bahsettiği özgürlük ve medeniyet ülkesinde gelsin kendi yaşasın. Cumhuriyet türkiyesinde artık hiçbir geçerliliği olmayan "sultan" ünvanını kullanarak ecdadını ticarete malzeme yapmaktan da vazgeçmeli bence.
 
Google a yalaka yazdım bu kadın çıktı. Bu aralar yala yala bitiremedi, ne çıkarı var acaba? Padişahlık gelince sultan olursun mu dediler de inandı acaba?

Yazdıklarına yorum bile yapmıyorum. Zira kayda değer tek lafı yok, boş teneke bile daha az gürültü yapar.
 
2017 yılında hala bunları konuşuyor olmak gerçekten geri olduğumuzun en büyük kanıtı.
normalde bu kadının söylediklerine gülüp geçmek icap ederken şuan manşet oluyor.
 
X