- 21 Kasım 2006
- 244
- 3
- 52
ÜÇ ÇUVAL
19.yüzyılda Almanya'nın Mülheim şehrindeki Ren Nehri'nin bir yakasında Almanlar, öbür yakasında da
Fransızlar oturuyordu. Fransızlar, her sene nehrin Almanlardaki kısmına geçip mahsulün
tümünü toplayıp götürüyorlardı.
O sıralar, birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses çıkaramıyorlardı tabi. Her
sene böyle olunca çareyi Osmanlı Sultanına durumu yazıp, imdat istemekte bulurlar.
Mektupta şöyle demektedir: "Fransızlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü elimizden alıyorlar.
Siz ki, dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun sultani, İslamiyet'in de halifesisiniz. Bizi bu
zulümden kurtarın. Asker gönderin.Ürünlerimizi bu sene olsun toplama imkanı sağlayın."
Çöküş faslına girildiği bir zamana denk gelen yardim isteğini inceleyen padişah asker göndermeyi
mümkün ve gerekli görmez; yalnızca asker elbisesi göndermeyi kafi bulur ve cevabını bir mektupla
beraber içi askeri elbise dolu üç çuval yollatır. Şaşkına dönen Almanlar, çuvalı alıp mektubu
okurlar: "Fransızlar korkak adamlardır. Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur.Yeniçerimizin
kıyafetini görmeleri kafidir. Çuval içindeki Osmanlı askerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin.
Mahsul zamanı, nehrin görülecek yerlerinde dolaştırın.
Karşıdan gören Fransızlar için bu kafidir." Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerinin kıyafetini
kapışırlar.Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kıyafetinde, nehir kıyısında dolaşmaya
başlarlar. Ertesi gün, karşıdan gelen haber, Almanların sevinç çığlıkları atmalarına sebep olur:
"Osmanlılardan imdat geldiğini düşünen Fransızlar, korkudan köylerini de terk ederek iç kısımlara
doğru kaçmaktalar. Mahsulünüzü rahatça toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermiştir."
Bu olay, Mülheim' lıların gönüllerinde taht kurmuştur. Giydikleri yeniçeri kıyafetlerini, daha sonra
Mülheim' a bağlı Karlsruhe Müzesine koyup ziyarete açarlar. Şehrin en yüksek binasına da Osmanlı
bayrağı asarlar. Ayrıca, halen olayın yıldönümünde de şehirde bir karnaval düzenleyip hadiseyi
temsilen kutlarlar. Bu olay Osmanlı'nın sadece bir yeniçeri kıyafetiyle Almanları Fransızların
elinden ve talanından nasıl kurtardığını gösteren maziden elmas bir tablo olarak kalmaktadır...
19.yüzyılda Almanya'nın Mülheim şehrindeki Ren Nehri'nin bir yakasında Almanlar, öbür yakasında da
Fransızlar oturuyordu. Fransızlar, her sene nehrin Almanlardaki kısmına geçip mahsulün
tümünü toplayıp götürüyorlardı.
O sıralar, birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses çıkaramıyorlardı tabi. Her
sene böyle olunca çareyi Osmanlı Sultanına durumu yazıp, imdat istemekte bulurlar.
Mektupta şöyle demektedir: "Fransızlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü elimizden alıyorlar.
Siz ki, dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun sultani, İslamiyet'in de halifesisiniz. Bizi bu
zulümden kurtarın. Asker gönderin.Ürünlerimizi bu sene olsun toplama imkanı sağlayın."
Çöküş faslına girildiği bir zamana denk gelen yardim isteğini inceleyen padişah asker göndermeyi
mümkün ve gerekli görmez; yalnızca asker elbisesi göndermeyi kafi bulur ve cevabını bir mektupla
beraber içi askeri elbise dolu üç çuval yollatır. Şaşkına dönen Almanlar, çuvalı alıp mektubu
okurlar: "Fransızlar korkak adamlardır. Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur.Yeniçerimizin
kıyafetini görmeleri kafidir. Çuval içindeki Osmanlı askerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin.
Mahsul zamanı, nehrin görülecek yerlerinde dolaştırın.
Karşıdan gören Fransızlar için bu kafidir." Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerinin kıyafetini
kapışırlar.Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kıyafetinde, nehir kıyısında dolaşmaya
başlarlar. Ertesi gün, karşıdan gelen haber, Almanların sevinç çığlıkları atmalarına sebep olur:
"Osmanlılardan imdat geldiğini düşünen Fransızlar, korkudan köylerini de terk ederek iç kısımlara
doğru kaçmaktalar. Mahsulünüzü rahatça toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermiştir."
Bu olay, Mülheim' lıların gönüllerinde taht kurmuştur. Giydikleri yeniçeri kıyafetlerini, daha sonra
Mülheim' a bağlı Karlsruhe Müzesine koyup ziyarete açarlar. Şehrin en yüksek binasına da Osmanlı
bayrağı asarlar. Ayrıca, halen olayın yıldönümünde de şehirde bir karnaval düzenleyip hadiseyi
temsilen kutlarlar. Bu olay Osmanlı'nın sadece bir yeniçeri kıyafetiyle Almanları Fransızların
elinden ve talanından nasıl kurtardığını gösteren maziden elmas bir tablo olarak kalmaktadır...