Osmanlı robotu...

17 Ağustos 2006
4.409
1.961
698
Hatay
OSMANLI ROBOTU


Yayın Tarihi 20 Haziran, 2009

Dünyayı şaşırtan Osmanlı robotu

Sultan 2. Abdülhamid’in Japonya’ya 1889 yılında robot hediye ettiği ortaya çıktı.
İnsan şeklinde tasarlanan ve ismi ‘Alamet’ olan robotun özelliği ise sema edip yarım metre yürüyebilmesi ve her saat başı ezan okuyabilmesi…
Osmanlı’nın son dönemine damgasını vuran Sultan 2. Abdülhamid Han’ın, günümüzde teknolojiye öncülük eden Japonya’ya 1889′da robot hediye ettiği anlaşıldı. İnsan şeklinde tasarlanan ve ismi ‘Alamet’ olan robotun özelliğinde ise yok yok. Araştırmacı-Yazar Oktan Keleş’in arşivinde yer alan Alamet’in orijinal fotoğrafları Yıldız Sarayı yangınında zarar görmüş. Ancak fotoğrafın kalan parçaları bile 120 yıl sonra ilk kez gündeme gelen bu ilginç olayı anlatmaya yetecek cinsten.
GONG YERİNE EZAN SESİ
Sultan Abdülhamid’in çağdaşı olan Japon İmparatoru Meji’nin yeğeni Prens Komatsu’nun, gemiyle İstanbul’a gelişi ve Sultan’a çeşitli hediyeler getirmesiyle başlıyor bu ilginç tarihi olay. Sarayda ağırlanan prensin ardından 1889′da İstanbul’a özel elçiler gönderen Japon İmparatoru, Sultan Abdülhamid’e Japonya’nın en büyük alameti olan, Büyük Krizantem Nişanı’nın da içinde bulunduğu çeşitli hediyelerle beraber bir mektup yollar. Japon İmparatoru mektubunda Abdülhamid Han’dan, İslâm dini, ilim ve teknolojik gelişmeler, vakıflar, hayır kurumları gibi konularda Japonca veya Fransızca bilgiler gönderilmesini rica eder.
Abdülhamid Han, saat mekaniğini çok iyi bilen ve aynı zamanda Yeni Kapı Mevlihânesi saat sanatkârı Musa Dede’den daha önce hiç yapılmamış, eşi benzeri olmayan, teknolojik bir saat yapmasını ister. Derviş Dede bir fikir ortaya atar ve “Bu saat Semâzen şeklinde olsun. Her saat başı kollarını açıp semâ etsin ve gong çalsın” der. Sultan Abdülhamid Han projeyi inceledikten sonra, gong yerine robotun her saat başı ezan okumasını ister. Oktan Keleş, robotun yapımından kısa bir süre önce icat edilen gramafon sayesinde ses kaydı alınabildiğini söyledi.
ALAMET ARADA KAYNADI
Ertuğrul Firkateyni’yle Japonya’ya gönderilen Alamet’in şimdiye kadar duyulmamasının belgelerdeki eşanlamlı ifadelerden kaynaklandığını belirten Keleş, “Tarihi kayıtlarda ‘Osmanlı nişanları, hediyelerle beraber Japon İmparatoru’na takdim edilmiştir” şeklinde geçiyor. Osmanlıca nişan kelimesiyle ve robotun ismi olan ‘Alametí kelimesinin eş anlamı olduğu için robot olan Alamet adeta araya kaynamış” diyor.
Sultan Abdülhamid Han asrın teknoloji harikası bu eseri, Ertuğrul Firkateyni vasıtasıyla yazılmış özel bir mektup, hediyeler ve nişanlar ile beraber Japon İmparatoru’na göndermişti. Firkateyn dönüş yolunda 450 mürettebatıyla birlikte batmıştı.
120 YIL ÖNCEKİ BULUŞ
Keleş yapılan robotun özelliklerini şu şekilde sıraladı: “Semâzen şeklinde, normal bir insan boyuna yakın, saatli bir robot. Kaideye oturtulmuş gövdesi; saat başı semâ ediyor, bu esnada kollarını açıyor, gümüş levhalardan yapılmış etekleri açılıyor ve aynı anda ezan okuyor. Tüm bunları yaparken yarım metre yürüyor, hem dönüyor ve ezan bitince de tekrar yarım metre geri giderek yerine dönüyor; kollarını ve eteklerini indiriyor. Robotun tamamı gümüş ve altın kaplamadan yapılmıştı. Robotun arka kısmında kurma yeri mevcuttu ve yedi günde bir kuruluyordu.”
DÜNYA BÜLTENİ

 
rahmetli veliyullah Abdülhamit çok büyük bir zattı.. osmanlı tarihi boyunca eğitime en çok önem veren padişahtı. böyle bir atılımın ondan gelmesi beni şaşırtmadı. aksine üzüldüm, bunu yeni öğrenebildiğimiz için.
 

Ne yazık ki ben de burada,senin paylaşımından öğrendim, Lereenim.Teşekkürler

Merakımı yenemeyip şöyle bir dolandım ve şu bilgileri buldum izninle paylaşmak istedim



İslam dünyasındaki icatların Osmanlı robotu ile sınırlı kalmadığı ortaya çıktı.

İslam dünyasındaki icatların Osmanlı Sultanı 2. Abdülhamid'in Japon İmparatoru Meji'nin yeğeni Prens Komatsu'a hediye ettiği insan şeklinde tasarlanan 'Alamet' adlı robotla sınırlı kalmadığı ortaya çıktı. 1153 yılında Cizre'de doğan ve tam adı Ebul İz Bin Rezzaz El Cezerî olan fizikçi, robot ve matriks ustası, fizik ve sibernetik alanlarında yoğunlaşarak halen kullanılmakta olan ve aşılmamış onlarca buluşa imza attı.

ROBOTU İLK O BULMUŞ



Dünya bilim tarihi açısından bugünkü sibernetik ve robot biliminde çalışmalar yapan ilk bilim adamı olan El Cezerî, mekanik hareketlerden mühendislikte faydalanmayı içeren "Kitab-ül Hiyel Hiyel", Türkçe anlamı "İlim ve Tekniğin Birleşmesiyle oluşan, Hayal Sanatı'nın Toplamı" olan bir eser ortaya çıkardı. Kitapta icatların nasıl kullanılacağına dair bilgiler yer alıyor.

50'den fazla makinenin mucidi olan El Cezerî genel olarak, robotlar, saatler, kan toplama kapları, su makineleri, şifreli kilitler, şifreli kasalar, termos ve otomatik çocuk oyuncakları gibi sibernetik ve hidrodenge makineleri icat etti. Fizikçi ve Mekanikçi El Cezerî'nin diğer bir eseri de Diyarbakır Ulu Camii'nin ünlü Güneş Saati'dir. El Cezerî, bugün sibernetiğin ve bilgisayarın ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilir.

Alıntı..İlahi.org
 
nedense atalarımızın yaptığı şeyler hep arada kaynamış.bu sanırım bizim sahip çıkmadığımızdan kaynaklanıyo.tarihimizi bilmiyoruz ki neye sahip çıkalım.o kadar okul okuduk ilk defa duyuyorum robot yaptığımızı.hemde robotlar diyarına hediye etmişiz.Allah bilir bizim robottan neler öğrenmişlerdir bizde duyunca şaşırıp kalıyoruz adamlar neler yapıyolar diye...cık cık cık.....
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…