- 28 Mart 2012
- 8.170
- 2.003
Gülben Ergen, 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz' dizisindeki yasak aşkı eleştirince yanıt başrol oyuncusu Oktay Kaynarca'dan geldi: 'Sizi rahatsız ettiğini düşündüğünüz yasak aşk, şarkılarınızda hiç işlenmemiş bir konu mu?'
Gülben Ergen, Twitter sayfasına 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz' dizisinin 'çok eşliliği'normalleştirdiğini yazdı.
Eşi Erhan Çelik ise "Çok eşliliği, gayrı meşru ilişkiyi, o ilişkiden çocuğu normalleştiren ve buna aile dizisi diyen eşkıya dünyaya hükümdar olsa ne olur!" mesajı ile Ergen'e destek verdi.
Dizinin oyuncusu Oktay Kaynarca da sosyal medyadan ünlü çifte yanıt verince "Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz" konusu gündem yarattı.
Yazarımız Öncel Öziçer bu konuya ilişkin 23. Ekim. 2015'te 'Beni Buna Alıştıramazsın' başlıklı bir yazı kaleme almış; dikkatleri günler öncesinden bu konuya çekmişti...
İşte o yazı...
"Hangisiydi hatırlamıyorum, magazin tartışılan programlardan birinde ATV'de yayınlanan Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz isimli bir diziden söz ediliyordu.
Dizide bir adam ve iki kadın varmış, iki kadın da kendi çapında çok haklıymış, ikisine de kızamıyormuşsun falanmış.
"İlişkide yanlış yok, çünkü iki kadın da haklı, izlerken ikisini de seviyorsun" gibi ifadeler kullanılıyordu.
Merak edip dizinin konusuna baktım.
Evet tam da tahmin ettiğim gibi çıktı.
Son yıllarda toplumun gözü önünde olan insanlardan bazıarının gözümüze soka soka yaşadığı çok eşlilik kavramının televizyonda vücut bulmuş haliydi bu dizi.
Adram karısını seviyor ve asla ayrılmayı düşünmüyor.
Ama sevgilisini de seviyor ve ondan da asla ayrılmak istemiyor.
İkisinden de çocuk yapıyor.
Kadınlar bu durumdan şikayet edip, adamı terk etmiyor.
Mesela al sana o televizyoncu Ilıcalı, al sana ne o inşaatçı şey...
Ve bazı mankenler, şarkıcılar... Televizyoncuyla inşaatçı, bu işi en ulu orta yaşayanlar oldukları için ilk akla gelen isimler.
Yıllardır sanki dünyanın en normay şeyi imiş gibi çok eşli hayatlarını gözümüze sokuyorlar.
'Kadınları' da her şey yolundaymış gibi "ben küçük karısıyım, ben büyük karısıyım" diye bırak utancı, gururla ortalıkta dolaşıp, doğuruyorlar.
Nefesim ve kalemim yettiğince ben bu ilkel duruma, medeni kanunda yeri olmayan medeniyetsizliğe, bu pespayeliğe, bu Arap kültüründen gelme ve giderek normalleştirilmeye çalışılan yeni Türkiye'nin yeni aile (!) yapısına isyan edeceğim.
Böyle aileler olmaz olsun.
Kadın olsun, erkek olsun "imam nikahı" bahanesi altında Araplar gibi, ya da Amişler gibi, Mormonlar gibi bol karılı, bol çocuklu yaşamı normalmiş gibi gözümüze sokanlara gücüm yettiğince tepkimi göstereceğim.
Kimse beni, böyle diziydi miziydi, popüler insanların seçimlerinin gözümüze sokulmasıydı, yumuşak geçişlerle kandıramayacak.
Çok eşlilik ilkelliktir.
Bize 'kaktırılmaya' çalışılan bu "yeni aile düzenini" sonuna kadar reddediyorum. Sonuna kadar!"
Gülben Ergen, Twitter sayfasına 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz' dizisinin 'çok eşliliği'normalleştirdiğini yazdı.
Eşi Erhan Çelik ise "Çok eşliliği, gayrı meşru ilişkiyi, o ilişkiden çocuğu normalleştiren ve buna aile dizisi diyen eşkıya dünyaya hükümdar olsa ne olur!" mesajı ile Ergen'e destek verdi.
Dizinin oyuncusu Oktay Kaynarca da sosyal medyadan ünlü çifte yanıt verince "Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz" konusu gündem yarattı.
Yazarımız Öncel Öziçer bu konuya ilişkin 23. Ekim. 2015'te 'Beni Buna Alıştıramazsın' başlıklı bir yazı kaleme almış; dikkatleri günler öncesinden bu konuya çekmişti...
İşte o yazı...
"Hangisiydi hatırlamıyorum, magazin tartışılan programlardan birinde ATV'de yayınlanan Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz isimli bir diziden söz ediliyordu.
Dizide bir adam ve iki kadın varmış, iki kadın da kendi çapında çok haklıymış, ikisine de kızamıyormuşsun falanmış.
"İlişkide yanlış yok, çünkü iki kadın da haklı, izlerken ikisini de seviyorsun" gibi ifadeler kullanılıyordu.
Merak edip dizinin konusuna baktım.
Evet tam da tahmin ettiğim gibi çıktı.
Son yıllarda toplumun gözü önünde olan insanlardan bazıarının gözümüze soka soka yaşadığı çok eşlilik kavramının televizyonda vücut bulmuş haliydi bu dizi.
Adram karısını seviyor ve asla ayrılmayı düşünmüyor.
Ama sevgilisini de seviyor ve ondan da asla ayrılmak istemiyor.
İkisinden de çocuk yapıyor.
Kadınlar bu durumdan şikayet edip, adamı terk etmiyor.
Mesela al sana o televizyoncu Ilıcalı, al sana ne o inşaatçı şey...
Ve bazı mankenler, şarkıcılar... Televizyoncuyla inşaatçı, bu işi en ulu orta yaşayanlar oldukları için ilk akla gelen isimler.
Yıllardır sanki dünyanın en normay şeyi imiş gibi çok eşli hayatlarını gözümüze sokuyorlar.
'Kadınları' da her şey yolundaymış gibi "ben küçük karısıyım, ben büyük karısıyım" diye bırak utancı, gururla ortalıkta dolaşıp, doğuruyorlar.
Nefesim ve kalemim yettiğince ben bu ilkel duruma, medeni kanunda yeri olmayan medeniyetsizliğe, bu pespayeliğe, bu Arap kültüründen gelme ve giderek normalleştirilmeye çalışılan yeni Türkiye'nin yeni aile (!) yapısına isyan edeceğim.
Böyle aileler olmaz olsun.
Kadın olsun, erkek olsun "imam nikahı" bahanesi altında Araplar gibi, ya da Amişler gibi, Mormonlar gibi bol karılı, bol çocuklu yaşamı normalmiş gibi gözümüze sokanlara gücüm yettiğince tepkimi göstereceğim.
Kimse beni, böyle diziydi miziydi, popüler insanların seçimlerinin gözümüze sokulmasıydı, yumuşak geçişlerle kandıramayacak.
Çok eşlilik ilkelliktir.
Bize 'kaktırılmaya' çalışılan bu "yeni aile düzenini" sonuna kadar reddediyorum. Sonuna kadar!"