Ömrümü kendime harcamak hedefim

Merhaba sonunda üstümdeki ölü toprağını attım. Bilemiyorum, retronun bu işte parmağı var mı ama fena halde depresif hissettiğim günler oldu. Kocaman bir tatlı kaçamağı ile yenmeyi başardım ama. Dün kendimi spora verdim salona gidip 2 saate yakın spor yaptım. Ah, beni kendime nasıl geri getirdi bir bilseniz. Bugün dizi izleyip, cilt bakımı yaptım. Cilt bakımım da öncelikle cildimi temizledim ve pirinç taneli peeling ile ölü deriyi biraz uyandırdım. Arkasından kırmızı peeling uyguladım. C Vitamini, glikolik asit ve nemlendirici ile sonlandırdım. Vücut losyonu ile bacaklarımı ve kollarımı nemlendirdim. Bebekler gibiyim şuan.
 
Selamlar konunuzu çok beğendim benzer duygular benim de üzerimde ölü toprağı var gibi. Bu arada siz ic mimar misiniz mutfak tasarimindan bahsetmissiniz :) ben endüstriyel tasarimciyim çok mutfak çizdim
 
Selamlar konunuzu çok beğendim benzer duygular benim de üzerimde ölü toprağı var gibi. Bu arada siz ic mimar misiniz mutfak tasarimindan bahsetmissiniz :) ben endüstriyel tasarimciyim çok mutfak çizdim
Bende endüstriyel tasarımcıyım çok memnun oldummmmm
 
Kızlar kendimin daha iyi bir versiyonunu oluşturmak için kendime 30 gün veriyorum. Şuan 3.gündeyim.
Day 1: Deliler gibi spor
Day 2: Dinlenme / kafa dinleme ( mental + fiziksel)
Day 3: Arkadaşlara zaman ayırma / sosyalleşme
 
Kızlar kendimin daha iyi bir versiyonunu oluşturmak için kendime 30 gün veriyorum. Şuan 3.gündeyim.
Day 1: Deliler gibi spor
Day 2: Dinlenme / kafa dinleme ( mental + fiziksel)
Day 3: Arkadaşlara zaman ayırma / sosyalleşme
Day 4: Belgesel serisine başladım
 
Kızlar kendimin daha iyi bir versiyonunu oluşturmak için kendime 30 gün veriyorum.

Day 1: Deliler gibi spor
Day 2: Dinlenme / kafa dinleme ( mental + fiziksel)
Day 3: Arkadaşlara zaman ayırma / sosyalleşme
Day 4: Belgesel serisine başladım
Day 5: Aileme zaman ayırdım. / doya doya gezip eğlendik
 
Kızlar kendimin daha iyi bir versiyonunu oluşturmak için kendime 30 gün veriyorum.

Day 1: Deliler gibi spor
Day 2: Dinlenme / kafa dinleme ( mental + fiziksel)
Day 3: Arkadaşlara zaman ayırma / sosyalleşme
Day 4: Belgesel serisine başladım
Day 5: Aileme zaman ayırdım. / doya doya gezip eğlendik
Day 6: Her şeye regl molası vermek zorunda kaldığım bir gün oldu.
 
Kızlar Disney'de yeni bir belgesel serisine başladım. Gökyüzünden Avrupa adlı bir seri. Her bölümde farklı bir ülkeden bahsediliyor. Çok keyifli ve ilham verici bir seri. İlk bölümünde Hollanda'dan bahsediliyordu. Ah, ufacık alanda geliştirdikleri teknolojiye hayran kaldım. İkinci bölümü İtalya 'ydı. İtalyadaki kış turizmi ve tarım tahmin ettiğimin çok çok daha fazlasıymış dedim. Zaten mimarilerinden bahsetmek bile istemiyorum. Böyle sürüp gidiyor. Her sezon 4 bölümden oluşuyor. Kültürlere merak duranlar için kesinlikle tavsiye edebileceğim bir seri
 
Herkese merhabalar,
Kendime odaklanmayı o kadar abarttım ki topiğe uğramayı unuttum. Şuan elimde harika heyecanlı bir kitap var. Onu okuyorum. Belgesel ve dizi izlemeye devam ediyorum. Hepsini bitirip toplu olarak yorumlayacağım
 
Elimdeki kitabımı bitirdim. Kitap Grange - Küllerin Günü'ydü. Uuuu çok heyecanlı gidiyordu. Özellikle bu kez yalın anlatımı ve katili deli gibi merak etmem kitabı bana bi çırpıda bitirtti. Hemen yeni bir kitap aldım, okumaya başladığım zaman hız kesmeden devam etmek istiyorum.

Dizi olarak ben hala How I Met Your Mother izliyorum. Aşırı sevdiğim bir diziydi ve kaçıncı kez baştan izlediğimi hatırlamıyorum. Benim için çok keyifli oluyor özellikle uyumadan önce 2 3 bölüm izleyip uykuya dalıyorum.

Belgesel serime devam ediyorum. Gökyüzünden Avrupa adlı bu belgesel bana inanılmaz bi kültür birikimi kazandırdı. Ülkeler ve onların kültürleri hakkında tabii ki az çok bilgim vardı ama bilmediğim yönleriyle görmek çok keyif vericiydi.
 
Bir durum güncellemesi yapmanın zamanı gelmişşşşş.
How I Met Your Mother'ı bitirdim. Eskiden çok akıcı bulduğum dizi bu kez sonlara doğru baymaya başladı hele 9. sezon benim için hiç akmadı ama bitti. Her şeye rağmen en favori dizim olacak. Eski dizilere dalmışken American Horror Story izlemeye karar verdim ama çok saçma gelmeye başladı ilk sezonun yarısında bıraktım.
Margot Robbie, Taylor Swift, Danzel Washington 'ın oğlu David Washington veee Robert De Niro' nun olduğu harika kadrolu Amsterdam adlı filmi izledim. Aşırı beğendiğim bir film oldu. Yorumlarda sıkıcı bulanlar olmuş tabii başlarda yönetmen senaryodan öne çıksa da sonu mükemmeldi diyebilirim. Tavsiye ederim kesinlikle.
Gökyüzünden Avrupa adlı belgesel serimi de tamamladım. Çok tatlı bir seriydi benim için. Ülkeler hakkında bilmediğim pek çok şey öğrendim. Akşamları çay, kahve içerken izlenebilecek çerezlik bir seri bence.
Çookk eski bir yapım olması dışında beni çocukluğuma götüren bi animasyon filmine denk gelmiştim. Ratatuy filmin adı. Şef olmaya karar veren minik bir farenin Paris'teki macerası anlatıyor çok çok tatlıydı.
Dizi film kuşağına dalmışken kitap okumayı bu aralar biraz ihmal ettim. Yazın son günleri olduğu için bol bol gezip gitmediğim şehirlere gitmeye çalıştım. Araya mini tatiller sıkıştırdım. Tabii sağlıklı yaşam, diyet / spor unutuldu biraz.
 
Yeni film yorumlarıyla geldimmm.
Disney yapım animasyonları oldum olası çok severim. Bu hafta animasyon üzerinden gittim denebilir aslında. Disney prenseslerine farklı bir bakış açısı kazandıran mükemmel prensin gelip sizi saraylardan kurtarmasına gerek olmadan güçlü olunabiliceğini vurgulayan klasik prenses vücudu / görünümü / kalıplaşan zerafeti dışında prensese yepyeni bi karakter kazandırmasını çok sevdiğim Brave ( Cesur) favorilerimden oldu.
Çok ama çok minnoş bir senaryoyu konu alan Bir Böceğin Yaşamı adlı 98 yapım animasyon da benim için dinlendirici ve çerezlik bi filmdi aslında.
Veee efsaneyi sona sakladım. Siyah Kuğu namı diyar The Black Swan. Natalie Portman'a en iyi kadın oyuncu Oscar'ını kazandıran efsane filmde gerçekten karakterin yaşadığı buhranı Natalie'nin yüzünden okuyabiliyor oluşum beni çok etkiliyor. Ne zaman izlesem sonu çook etkiliyor beni. 10/10 diyebileceğim bir film zaten aldığı ödüller filmi açıklıyor.
 
Film yorumlarımla devam ediyorummm kaldığım yerden.

2010 yılında Disney tarafından 170 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen Tron Efsanesi 400 milyon dolar gişe hasılatı bırakmış. Avatarla yarışabilecek kalitede görselleştirmesinin olduğunu düşünüyorum. Bilim kurgu seviyorsanız tavsiye ederim. Şahsen filmi çok beğendiğim için 2.sinin çıkmasını dört gözle bekliyor olacağım.

Denzel Washington 'ın başrolünde olduğu klasik ajan filmlerine bilim kurgu yorumu katılmış Deja Vu filminde. Başlarda aşırı zeki bir dedektifin feribot olayı aydınlatacağını düşünüyordum ama olaya çok farklı bir bakış açısı kazandırıyorlar ve film artık bilim kurgu filmi olmaya başlıyor. Ha, sonu bana bi tık garip geldi. Yani mükemmel bir kurgu vardı işin içinde belki daha iyi olabilirdi. Klasik mutlu sona bağlanmış
 
Bugünün filmi 2006 yapımlı ve Oscar adayı Şeytan Marka Giyer filmi. Lauren Weisberger'in The Devil Wears Prada adlı kitabından uyarlanan filmde Meryl Streep, Anne Hathaway, Stanley Tucci gibi bir çok isim var. Cruella havası olan tatlı bir komedi filmi gibi şöyle çerezlik sakin ve eğlenceli gidecek bir film arıyorsanız tavsiye ederim.

Bir diğer film Underwater (Derin Sular) bir bilimkurgu filmi ve başrolde Kristen Stewart var ama efektler çok basit kalmış. Şahsen Kristen'ın oyunculuğu da bence daha iyi olmalıydı. Bu filmi pek sevemedim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…