• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Okuyup beğendiğim kitaplardan 10 tane tavsiye :)

BayanHicKimse

.
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
4 Aralık 2012
14.265
10.145
198
1.Balayı- Susan Elizabeth Phillips
.
80114-1414344281-fe74b6bf89cfbb1b380c274662633bb1.jpg

Güney Carolina'da yaşayan ufak tefek ama bir o kadar da sert, öksüz Honey Moon için hayattaki en önemli şeylerden biri, hem içinde yaşayıp hem de neredeyse bütün sorumluluğunu üstlendiği lunaparkın muazzam hız treniydi. Lunaparkını ve hız trenini kurtarmak için para bulma umuduyla, kuzini Chantal'la giriştiği işlerin, Honey'yi hiç ummadığı yerlere getirip milyonların gözbebeği yapacağını kim bilirdi? Herkesin bayıldığı bu çocuk yıldız, yaşı dışında acaba başka neler gizliyor?
Cesur ve zeki bu küçük hanım gözü karalığıyla hayatındaki bütün erkekleri deli edecek! Bunlardan biri Eric Dillon; için için yanan kötü çocuk ve Hollywood'un son zamanlardaki en yetenekli oyuncularından biri. Ve Dash Coogan; kahraman kovboyların sonuncusu, efsanesini sürdürmek için kendisine pek ufak gelen beyaz cama hapsolmuş bir adam. Honey aşık olduğunda, bunu bildiği tek yolla yapacak tüm kalbiyle.
Susan Elizabeth Phillips bir kez daha, harika bir kadının hayatını anlatan, duygusal ve iyi örülmüş bir romanla karşımıza çıkıyor.
Romantic Times
Dünyaya asıl gereken, Susan Elizabeth Phillips tarafından yazılmış daha çok roman.
Elizabeth Lowell
En iyi ve en kötüyü yaşayıp alevlerin içinden yaralı ama yıkılmamış olarak çıkan bir kadının hikâyesi. Mükemmel bir roman.
Rendezvous
 
Son düzenleme:
2.Ada-Victoria Hislop

Hayatını değiştirecek bir karar alma noktasına gelen Alexis Fielding, annesinin geçmişini öğrenmek için yanıp tutuşuyordu. Annesi Sofia ise, geçmişten bahsetmemekte kararlıydı. Yalnızca, Londra’ya taşınmadan önce, Girit’te, küçük bir köyde büyüdüğünü söylemişti. Fakat Alexis, Girit’e gitmeye karar verdiğinde, Sofia, eski bir dosta götürmesi için kızına bir mektup verdi. Bu mektup, ailesinin geçmişine ait sırrı çözmesinde Alexis’e yardım edecekti.

Alexis, Plaka’ya vardığında, kıyının biraz uzağındaki küçük ve terkedilmiş Spinalonga Adası’nın bir zamanlar, Yunanistan’ın cüzzam kolonisi olduğunu öğrenecek ve sarsılacaktı. Çok geçmeden Fotini’yi bulacak ve Sofia’nın gizemli geçmişini keşfedecekti. Büyük büyükannesi Eleni ve kızlarının, cüzzam ve savaşla yaralanan trajik hikayesini ortaya çıkaracak, adayla ne kadar sıkı bir bağının bulunduğunu ve sırların yaşamlarını nasıl yönlendirdiğini anlayacaktı...

İngiliz yazar Victoria Hislop, uzun yıllar gazetecilik yaptıktan sonra yazmaya başladı. Yirmiden fazla dile çevrilen ilk kitabı Ada’yla sayısız ödül kazandı. Bir milyondan fazla okura ulaşan roman, Yunanistan’ın en büyük prodüksiyonlu dizisine konu oluşturdu. Yazar, iki çocuğu ve eşiyle birlikte Kent’te yaşıyor.
80115-1414344443-9604d3d1083e7bc00786b1da236fe758.jpg
 
3.Bir Beslemenin Günlüğü-Kathleen Grissom

80116-1414344607-f1cbd1b6ba8506f050e04a56d502ac7c.jpg


Küçük yaşta ailesinin yok oluşuna şahit olan bir kızın hayatı, zengin bir çiftlik sahibinin onu besleme olarak yanına
almasıyla değişir.

Kusursuz gibi görünen ihtişamlı bir dünyayı kısa zamanda aralamayı başaran bu kız, kendini birbirinden farklı iki yaşamın içinde sıkışmış bulur:

Bir yanda mükemmel gibi görünen, aslında ikiyüzlü ve hastalıklı alışkanlıklarla dolu sahte bir hayat,

Diğer yanda birbirine derin bir sevgiyle bağlı, sadakatten asla
ödün vermeyen masum insanlar...

Bu sıkışmışlık, genç kızın vereceği hayat sınavının
bir habercisidir aslında...

18. yüzyılın Amerika'sında geçen Bir Beslemenin Günlüğü, her türlü zorluğa rağmen sevginin ve sadakatin üstün geldiği, aile kavramının önemini ortaya koyan etkileyici hikâyesiyle dünya edebiyatına damgasını vuran güçlü bir roman.

"Kathleen Grissom, kölelik ve özgürlük arasında arafta kalmış beyaz bir beslemenin dünyasından bakıyor.
Her iki hayatı da muhteşembir anlatımla yansıtan bu özel bakış, Bir Beslemenin Günlüğü'nde yer alan tüm bu insanlar için okuyucuda derin hisler yaratan çarpıcı bir hikâyeye dönüşüyor."
Alice Randall

"Bu samimi ve şaşırtıcı hikâye okuyucuları heyecanlandıracak. Katleen Grissom aileler ve insanlık bağlarıyla ilgili olarak yeni ve unutulmayacak bir
perspektif sunarken, geçmişin derin gizemini de keşfediyor."
Robert Morgan

"Dokunaklı, tedirgin eden, oldukça cesur bir hikâye."
Kirkus
 
4.Gözyaşlarımı Sildiğim Gün

80117-1414344775-673219ec96ce07e7e188723075451abd.jpg

En tehlikeli kadın çocuğundan koparılmış olandır!

Milla ve David, aileye yeni katılan oğulları Justin'le mutlu bir hayat sürerken beklenmedik bir felaketle sarsılırlar. Organ mafyası ve çocuk tacirlerinin son hedefi Justin, aileden korkunç bir şekilde koparılmıştır. Gelecekle ilgili tüm hayalleri yıkılan çift için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Bu acıyla tek başına mücadele ederken çevresindekilerin hiç de güvenilir insanlar olmadığını anlayan Milla kendine bir rol belirler ve bambaşka birine dönüşür. Yaşamak için tek bir nedeni vardır artık; oğluyla birlikte kaybolan tüm çocukların izini sürmek...

Canı yanmış bir annenin oğluna kavuşmak için verdiği umut dolu mücadele, Linda Howard'ın güçlü kalemiyle buluşarak okuyucuyu dinmek bilmeyen bir heyecanın içine çekiyor.

"Linda Howard buram buram tutku kokan, duygusal iniş-çıkışlarla dolu, insanı esir alan bir gerilimle yeniden okuyucusuyla buluşuyor."
Publishers Weekly

"Alımlı ve kendinden emin bir kadının, kale gibi güçlü bir adamın ve acımasız bir suçlunun harikulade hikâyesini okurken tırnaklarınızı kemirmekten kendinizi alamayacaksınız."
The Oakland Press

"Her kitabıyla çok satanlar listesinde yerini alan Linda Howard bu romanında yine yepyeni ve tüyler ürpertici bir hikâyeyle okuyucusunu esir alıyor. Gerilim yüklü, heyecanlı ve arzu kokan bir hikâye..."
Romantic Times

"Linda Howard buram buram tutku kokan, duygusal iniş-çıkışlarla dolu, insanı esir alan bir gerilimle yeniden okuyucusuyla buluşuyor."
Publishers Weekly
 
5- Kitap Hırsızı

80118-1414344884-57261283d46059d242d546c2829751d7.jpg


Kitap Hırsızı, Avustralyalı yazar Markus Zusak tarafından kaleme alınmış romandır.[1] Kitap Nazi Almanyası'nda geçmekte ve son derece yoğun bir şekilde bu tarihte alınan notlar ile birlikte ölüm anlatılmaktadır. II. Dünya Savaşı'nın dorukta olduğu bu günlerde, bir üvey anne ve baba ile birlikte yaşayan genç kızın, evlerine sakladıkları genç ile aralarındaki ilişki anlatılır. İlk olarak 2005 yılında yayınlanan kitap pek çok ödül kazanmış ve 230 hafta boyunca New York Times En Çok Satanlar listesinde yer almıştır.[2]
 
6- Kelebeğin Kızı

80119-1414345101-e4a6d41478d41e96ec8d078f0d018aef.jpg


Her yıl kırılgan kanatlarıyla iki bin milden fazla uçarak Meksika'ya ulaşan kral kelebeklerinin hikâyesi, küçüklüğünden beri Luz Avila'yı büyülemişti. Onların mucizevi ve mistik hayatlarını, yanında büyüdüğü büyük annesinden öğrenmişti. Şimdi, tıpkı kelebekler gibi, bu uzun ve tehlikeli yolculuğa çıkma sırası ondaydı. Luz, sevgili büyük annesine karşı son görevini yerine getirmek için, onun küllerini alıp atalarının Meksika'daki köyüne götürmeliydi. Kökenleri zamanın buğusunda kaybolmuş bu eski gelenek, Luz için kendisini yürekten seven bir adamı geride bırakmak anlamına gelecekti. Ama geçmişiyle hesaplaşana kadar geleceğin kapılarını açamayacak bir kadın için, bu kaçınılmaz bir yolculuktu...

Eski bir minibüsle güneye ilerleyen Luz'un karşısına çıkan kadınlar, onun hayatında derin izler bırakacaktı. Rüzgârlarla savrulan özgür bir ruh, kendisine eziyet eden sevgilisinden kaçan çaresiz bir anne adayı, kendi hayatını yaşamaya kararlı yanlız bir kadın ve Luz'un hiç ummadığı biri, Meksika yollarında onu bekliyor.

Mary Alice Monroe'nun kelebekler kadar nazik kaleminden, birbirinden farklı dört kadının dönüşümünü ve huşu uyandıran bir doğa olayını konu alan, bir içsel yolculuk romanı...

"Mary Alice Monroe, kral kelebekleriyle ilgili birçok bilgiyi, nesiller ve gelenekler üzerine yazılmış zengin bir romana dönüştürüyor. Sıradışı kadın karakterlerle dolup taşan bu kitap, kütüphaneler ve kadın yazınına ilgi duyanlar için şiddetle tavsiye edilmeli."

-Library Journal-

"Bir kral kelebeği kadar güzel ve hayranlık verici bir roman."

-Ron Rash, Ödüllü New York Times Bestseller Yazarı
 
7-Tatlı Bela


80120-1414345207-c496aa07395ca5fcfb62d05acbd009db.jpg




Abby Abernathy karanlık geçmişiyle arasına mesafe koymuş olan, alkol kullanmayan, küfür bile etmeyen kendi halinde bir kız, fakat hayatını dövüşerek kazanan ve vücudu dövmelerle kaplı yakışıklı Travis Maddox onun hayatını değiştireceğe benziyor.

İyi kız ve kötü çocuk… Bu birliktelik bir aşkın mı habercisi yoksa bir felaketin mi?

Tatlı Bela sadece bir "bestseller" değil, uluslararası bir fenomen. Yayımlandığı günden beri tüm dünyada büyük yankı uyandıran bu kitabı okumayan kalmayacak.
(Tanıtım Bülteninden)
 
8-Kayıp Romanlar-Vedat Türkali

80122-1414345438-c1c8d8f7f4650064ac38a56bccd12421.jpg



Doktor Nihat Kotar yıllar süren siyasal sürgünden, tutkuyla bağlı olduğu İstanbul'una dönebildiğinde yetmişinin sonlarındadır. Devrimci bir emeklilik yaşam çizgisi çekmiştir kendince. İstanbul'uyla özlem giderecek, dış ülkelerde sürekli içinde olduğu sanat etkinliklerini ülkesinde izleyecek, artık kapalı olan eski örgütü adına dış ülkelerde sürdürdükleri etkinliklerden üstünde kalmış yüklüce parayı vereceği en uygun örgütü arayıp bu ağır yükten kurtulacaktır. Bir de roman yazmayı düşünmektedir bu arada. Çelişkilerle çalkalanarak değişen, değişmeyen Türkiye'de şaşkınca dolaşmaya başladığı daha ilk günlerinde bir genç kız çıkar karşısına. Aralarında yaş uçurumu olan, inandıklarının tam karşısında değerler tablosunu benimsemiş görünen bu genç kızla, Esme'yle karşılaşması yeni bir dönem başlatmıştır yaşamında.

Kızgınlıklar, karşılıklı suçlamalar içinde bağlı oldukları değerleri tartışmaları, birbirlerini gizli, açık, kaçınılmaz biçimde de kendilerini sorgulamaya başlamalarıyla yepyeni bir yola düşerler. Ülkenin özgürlük kavgası, tarihten gelen, çözüm bekleyen Kürt, Ermeni sorunları, tüm bu sorunlarla birlikte dış-iç egemen karanlık güçlerin, mafyaların kanlı gölgesi vardır bu bin bir tehlikeyle dolu yolun üzerinde.

Cennet, cehennem karışımı ülkemizde, yer yer yazarın da katıldığı kendine özgü acı, buruk tadıyla bir aşk romanı çıkar ortaya böylece.
 
9-Mülksüzler

80123-1414345550-d32218dda5b3540dd62f0c1843f2ebb3.jpg

"...Vermediğimiz şeyi alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir. Devrim'i satın alamazsınız. Devrim'i yapamazsınız. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadır ya da hiç bir yerde değildir." Konuşmasını bitirirken, yaklaşan polis helikopterlerinin gürültüsü sesini boğmaya başladı.

"Romanım Mülksüzler, kendilerine Odocu diyen küçük bir dünya dolusu insanı anlatıyor; Odo romandaki olaylardan kuşaklarca önce yaşamış, bu yüzden olaylara katılmıyor, ya da yalnızca zımnen katılıyor, çünkü bütün olaylar aslında onunla başlamıştı.

"Odoculuk anarşizmdir. Sağı solu bombalamak anlamında değil: kendine hangi saygıdeğer adı verirse versin bunun adı tedhişçiliktir. Aşırı sağın sosyal-Darwinist ekonomik özgürlükçülüğü de değil; düpedüz anarşizm: eski Taocu düşüncede öngörülen, Shelley ve Kropotkin'in, Goldmann ve Goodman'ın geliştirdiği biçimiyle. Anarşizmin baş hedefi, ister kapitalist isterse sosyalist olsun, otoriter devlettir; önde gelen ahlaki ve ilkesel teması ise işbirliğidir (dayanışma, karşılıklı yardım). Tüm siyasal kuramlar içinde en idealist olanı anarşizmdir; bu yüzden de bana en ilginç gelen kuramdır."
 
10-Serenad

80124-1414345666-3455ea204d363e73a0af3c62b201ef1f.jpg


Roman okumak istiyorsanız…
Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi’nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran’ın (36) ABD’den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner’i (87) karşılamasıyla başlar.

1930’lu yıllarda İstanbul Üniversitesi’nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile’ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir.

Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor.

Okurunu sımsıkı kavrayan Serenad'da Zülfü Livaneli’nin romancılığının en temel niteliklerinden biri yine başrolde: İç içe geçmiş, kaynaşmış kişisel ve toplumsal tarihlerin kusursuz Dengesi.
 
10-Serenad

80124-1414345666-3455ea204d363e73a0af3c62b201ef1f.jpg


Roman okumak istiyorsanız…
Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi’nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran’ın (36) ABD’den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner’i (87) karşılamasıyla başlar.

1930’lu yıllarda İstanbul Üniversitesi’nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile’ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir.

Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor.

Okurunu sımsıkı kavrayan Serenad'da Zülfü Livaneli’nin romancılığının en temel niteliklerinden biri yine başrolde: İç içe geçmiş, kaynaşmış kişisel ve toplumsal tarihlerin kusursuz Dengesi.



serenad bir harikaydı yaaaa..
 
5- Kitap Hırsızı

80118-1414344884-57261283d46059d242d546c2829751d7.jpg


Kitap Hırsızı, Avustralyalı yazar Markus Zusak tarafından kaleme alınmış romandır.[1] Kitap Nazi Almanyası'nda geçmekte ve son derece yoğun bir şekilde bu tarihte alınan notlar ile birlikte ölüm anlatılmaktadır. II. Dünya Savaşı'nın dorukta olduğu bu günlerde, bir üvey anne ve baba ile birlikte yaşayan genç kızın, evlerine sakladıkları genç ile aralarındaki ilişki anlatılır. İlk olarak 2005 yılında yayınlanan kitap pek çok ödül kazanmış ve 230 hafta boyunca New York Times En Çok Satanlar listesinde yer almıştır.[2]
filmini izlemiştim muhteşemdi
 
Back