Okul Öncesi Çocuklar İçin Dikkati Geliştirme Etkinlikleri

DenemelerdenDeneme

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
20 Ekim 2016
19
3
44
Son yıllarda yapılan çalışmalar ebeveyn ile çocuk arasındaki sosyal etkileşimin çocuğun dikkat kapasitesi üzerinde olumlu etkisi olduğunu söylüyor. Araştırma sonuçları annenin bebeğiyle oyun oynarken bir oyuncağa dikkatini vermesinin çocuğun da o oyuncağa odaklanmasını sağladığı gösteriyor. Bebeklikten itibaren çocukla birebir iletişim kurmak, onunla göz göze oyun oynamak, tamamıyla anda kalarak onunla vakit geçirmek bebeğin sosyal, duygusal, zihinsel gelişimi için olduğu kadar dikkat kapasitesi için de gerekli. Sürekli dikkat ve konsantrasyon becerisi, ebeveyn ile iletişimle gelişiyor.

Çocuğumuzdan bir şeye dikkatini vermesini isterken gerçekçi beklentiler içinde olmak için dikkat süresinin hangi yaşta ne kadar olduğunu bilmek önemli. Herhangi bir olaya, nesneye dikkatini odaklayabilme kapasitesi yaş ilerdedikçe artan bir beceri. Kabaca dikkat süresinin küçük çocuklarda yaş ile denk olduğunu söyleyebiliriz. 3 yaşında 3 dakika odaklanabilirken 4 yaşında bu 4 dakikaya çıkıyor. 5-6 yaşındaki çocuklar küçük gruplar halinde 10-15 dakika kadar bir aktivite ile ilgilenebilir. Büyük ihtimalle aklınıza şu gelecek “Çocuğumu bıraksam bütün gün hiç kalkmadan TV seyredebilir, demek ki dikkati çok iyi”. Ancak malesef bu doğru değil. TV karşısında oturmak pasif bir eylem. Çocuğun izlediklerine müdahale etme gibi bir seçeneği yok, sunulanı olduğu gibi kabul ediyor. Sürekli değişen görüntülerle bir anlamda beyni uyuşuyor. Bu da belli bir olaya, nesneye istemli olarak odaklanma becerisi olarak tanımlayabileceğimiz “dikkat” ten çok farklı bir durum. Küçük yaşlarda çok fazla TV izlemenin çocuğun zihinsel ve sosyal gelişimi için zararlı olduğunu hatırlatayım.

Çocuğunuzun dikkatini geliştirmek için bazı önerilerim olacak. Bu etkinlikleri düzenli olarak yapmanın faydalı olacağını unutmayın. Ayrıca gelişme gördüğümüz durumlarda çocuğu başarısından dolayı tebrik etmek, motive etmek, sabırlı olmak, kısa sürede sonuç alma telaşı içinde olmamak önemli. En önemlisi ise çocuğun “oyun” ile geliştiğini, değiştiğini, öğrendiğini ve eğlendiğini hep aklınızda tutmak....

Her gün açıkhavaya çıkın. Araştırmalar, doğada geçirilen zamanın DEHB’li (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) çocukların konsantrasyon becerilerini anlamlı ölçüde arttırdığını ortaya koyuyor. (Örnek bir araştırma için (İngilizce) Açıkhava çocuk parkı da olabilir, sahil kenarında yürüyüş de, ormanda bir gezinti de. Çevresel şartlarınız hangisi için uygunsa onu deneyebilirsiniz. Çocukların her gün açık havada oyun oynamasının zihinsel, duygusal ve fiziksel gelişimleri için çok gerekli olduğu son yıllarda sık sık dile getiriliyor. Burada dikkat edilmesi gereken eğer çocuk parktaysa onu kendi halinde bırakın, oyunlarına müdahale etmeyin, oturduğunuz banktan sürekli “Ahmet dikkat et, Ahmet düşeceksin, Ahmet oraya çıkma” diye bağırmayın. İnanın bu hem çocuğunuzu hem de parktaki diğer herkesi rahatsız ediyordur :). Zaten Ahmet de sizi dinlemeyip yapma dediğiniz her şeyi yapıyor di mi? Eğer arkadaşlarıyla oyun oynuyorsa onlara karışmayın, oyunu kendi aralarında kursunlar, kuralları kendileri koysunlar. Çocuklar serbest oyun sırasında inanılmaz değerli deneyimler edinirler. Çocuğunuzu bu fırsattan mahrum bırakmayın. Şunu da belirteyim, araştırmalar açıkhavada yapılan hareket ile zeka ve okul başarısı arasında da anlamlı ilişki olduğunu gösteriyor.

- Üfleyin. Evet birşeylere üfleyin. Örneğin; benim üfleme çiçeği olarak bildiğim karahindiba toplayın doğa yürüyüşünüzde, onları tüm gücüyle üflesin, çiçeğin üstündeki tüylerin rüzgarda uçuşunu seyredin beraber.
Balon şişirin, balonu başlangıçta şişirmek zordur, siz başlayın o devam etsin. İşin içine eğlence katın “Tüm üzüntülerimizi ya da kızgınlıklarımızı bu balona üflüyoruz” deyin. Sonra da balonu patlatın püffff bütün sıkıntılar gitti. Ya da balonu havaya atarak yere düşürmeme oyunu oynayın beraber.
Baloncuk yapın. Mutfak deterjanı, şeker ve suyu karıştırın, şişeye doldurun, yuvarlak baloncuk aleti ya da mandal yardımıyla baloncuklar yapın. Nefesini kontrol etmeye, baloncuğu şişirmeye çalışmak onu sakinleştirecektir. Baloncukları siz şişirin ve o yakalamaya çalışsın. Havada uçuşan saydam baloncukları gözleri ile takip etmesi, elleri ile onları yakalamaya çalışması onun için eğlence ve oyun ama aynı zamanda dikkat ve el-göz koordinasyonunu arttıran bir etkinlik. Aynı oyunu banyoda çocuğunuzu yıkarken de oynayabilirsiniz.


- Yaratıcı sanat etkinlikleri yapın. Örneğin, doğadan topladığınız yaprakları belli şekillerde boyamak, kağıt kesmek, örgü örmek (elbette basit örgüler:), mozaik dizmek, son aylarda moda olan mandala kitaplarını boyamak, oyuncak bebeği için kıyafet dikmek, boncuklardan bilezik ya da kolye yapmak, patates baskısı ile resim yapmak ve benzeri el işi etkinlikleri çocuğunuzun dikkat süresini arttırmanın yanında daha sabırlı olmasını sağlar, dürtüselliğini azaltır, hayal kırıklığı ile başa çıkma becerisini arttırır ve elbette el-göz koordinasyonunu ve problem çözme becerisini geliştirir.

- Yapbozları unutmayın. Küçük çocuklar için yaşına uygun sayıda parçadan oluşan yapbozlar hem eğlenceli hem de faydalı bir etkinlik. Her seferinde yeni yapboz almak yerine çevrenizdeki anneler ile yapboz değişimi yapmak çok daha mantıklı.

- Çocuğunuza kitap okuyun. Eğlenceli resimlerle bezeli kitaplar çocukların ilgisini çeker. Okurken sesinizi değiştirin, komik sesler çıkarın, hayvan taklitleri yapın. Kitapların faydaları yazmakla bitmez, o yüzden yazmıyorum :)

- Beraber yemek yapın. Mutfakta size yardım etmesine izin verin. Örneğin, kurabiye yaparken ona da hamur verin, hamurla şekiller yapsın, oyuncaklarını içine saklasın vb. ya da kurabiyeleri süslemesine izin verin. Kurabiye adamlara çikolatadan gözleri o koysun, emin olun bu işi düzgünce yapabilmek için tüm dikkatini verecektir. Benim kızım bu görevi yerine getirirken arada birkaç çikolata da kaçırıyor mutlaka.

- Müzik dinletin. Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma klasik müzik dinlemenin beynin sürekli dikkat becerisini geliştirdiğini iddia ediyor. (İlgilenenler için yazı bu linkte (İngilizce): Her gün belli süre çocuğunuzla klasik müzik, senfoniler, aryalar dinleyin. Benim kızım aryalara bayılır ve onların söyleyişini taklit ederdi bebekken. Küçük yaştan çocuğunuza insan ruhunu besleyen ve anlamlı müzikler dinletmeniz onun müzik zevkini geliştirir, zihnini dinlendirir ve onu sakinleştirir.

- Sabretmeyi öğrenin. Çocuğunuz legoları birleştiremediğinde, sütünü yere döktüğünde, düzgün bir çizgi çizemediğinde ya da başka bir hayal kırıklığı yaşadığında hemen müdahale ederek onu üzüntüden korumaya çalışmayın. Bırakın sorununu kendisi çözmeye çalışsın, belki biraz ağlayacak, sonra tekrar deneyip legoları takmayı başaracak. Sizin hemen elinizden alıp legoyu düzgün şekilde yapmanız ona ne mutluluk ne de zor bir işi başarma gururu yaşatır. Her defasında ona fırsat tanımadan birşeyleri düzeltmeye çalışmanız onun sabırla bir şey üzerinde çalışabilme, hayal kırıklığıyla baş edebilme, duygularını kontrol edebilme ve problem çözme becerilerinin gelişmesine engel olacaktır.

- Labirentlerde kaybolun. Çocuğunuzun yaşına uygun labirent çözme kitapları alın. Ya da internetten bulduklarınızın çıktısını alın. Önce gözleri ile labirenti çözmeye çalışmasını, sonra kalem ile nesneyi hedefe ulaştırmasını öğretin. Renkli ve sevdiği hayvanları, kahramanları içeren labirentler ilgisini çekecektir. Labirentleri kendiniz de çizebilir, oyuncakları kullanarak, iplerle ya da un, mercimek gibi malzemelerle masanın ya da yerin üzerinde yapabilirsiniz.


- Evde dikkat oyunları oynayın.
o Koltuğun üzerine çocuğunuzun en sevdiği 3-5 peluş oyuncağı yanyana oturtun. İsimlerini söyletin tek tek. Sonra gözlerini kaparttırın ve bir oyuncağı alın. Gözlerini açan çocuğunuza hangi oyuncağının eksik olduğunu sorun. Bu oyunda becerisi arttıkça oyuncak sayısını arttırabilirsiniz.
o Salona dikkatlice bakmasını isteyin, tüm eşyaları incelesin, sonra salondan çıksın. Odadaki büyük eşyalardan birinin yerini değiştirin. Hangi eşyanın yerinin değiştiğini bulmaya çalışsın. Bulamazsa ipuçları verebilirsiniz.
o Sıcak-soğuk oyunu oynayın. Bir oyuncağını salonda bir yere saklayın. Oyuncağa yaklaşınca “sıcak”, oyuncaktan uzaklaşınca “soğuk” diyerek onu bulmasını sağlayın.
o Lego bebekleri varsa bir parçasını çıkarıp (Örneğin, saçı, bir kolu, bacağı) bebeğin hangi parçasının eksik olduğunu sorun. Bu oyunu yaşına ve becerisine göre zorlaştırabilir, legodan yaptığınız arabanın ya da robotun hangi parçasının eksik olduğunu sorabilirsiniz. Bu oyunu çizerek de oynayabilirsiniz. Bir parçası eksik şekiller çizerek onun tamamlamasını isteyebilirsiniz.
o Yüzünüze dikkatlice bakmasını isteyin. Sonra gözlerini kapasın. Saçınızı açın, ruj sürün, yüzünüze bir ben çizin, kaşlarınızı birleştirin vb. yüzünüzde bir değişiklik yapın. Değişikliğin ne olduğunu bulmasını isteyin.


- Kağıt-kalem kullanın. Resimde çok yetenekli olmanıza gerek yok. Basit bir şekil çizin ve aynısını yapmaya çalışmasını isteyin. O çizsin siz onu taklit edin. Sınırlı boyamalar yapın. Parmak boyası ile kağıt üzerinde şekiller yapın. Hem eğlenceli hem de miniğinizin zihnini çalıştıran etkinlikler bunlar. İnternette böyle çizimler bulabilirsiniz.

Kızın yüzündeki eksik parçaları bulmasını isteyin. Zorlanırsa ipucu verin.



- Oynayın, oynayın, oynayın. Çocuğunuzla bol bol oyun oynayın. Aranızdaki iletişimi güçlendirmenin en iyi yolu bu. Özellikle yüzyüze ve temasa dayalı oyunlar bağlanmanızı güçlendirir, çocuğunuzun “dış dünya güvenli bir yer, seviliyorum, bu dünyada yerim var” algısını geliştirir.
 
Son düzenleyen: Moderatör: