- 23 Mart 2015
- 115
- 88
- Konu Sahibi cizgili pijamali kiz
- #1
Hanımlar merhaba, biraz fazla uzun olacak; kusura bakmayın.
Ben vakti zamanında çok aşırı tembellik yapmış, şu annelerinin "zeki ama çalışmıyor" dediği tiplerdenim. Fakat öte yandan küçüklüğünden beri okumak istediği bölüm hiç değişmeyen, bu konuda çok istikrarlı davranmış biriyim. Belki şu tembelliğim olmasa lise mezuniyeti sonrası kazanabileceğim okulu, araya yanlışlıkla girdiğim başka okul falan da karışınca 21 yaşındayken kazandım.
Fakat son kez üniversite sınavına girdiğim yıl şimdi eşim olan adamla tanıştım. İstanbul'da oturuyordu ve bulunduğum şehirden hiç hoşlanmadığı için oraya gelme niyeti hiç yoktu. Üniversite imkanları güzel olduğu için de ben istanbul'a gelme kararı verdim. Fakat okul konusu karışık oldu. Hiçbir zaman İngilizce eğitim alma gibi bir niyetim olmamıştı, okul dışında öğrenirim ama bölümü İngilizce okumak istemiyorum derdim hep. Fakat o dönemde İstanbul'da türkçe eğitim veren en iyi okul İstanbul Üniversitesi'ydi. Benim puanım da orası için epey fazlaydı ve babam bu puanı almışken Bilkent'te okumamı istiyordu. Türkçe okumak istiyorum dediğimde de o zaman Ankara üniversitesi olsun, aynı ayarda bir okul varken burada, ne işin var İstanbul'da dedi. Erkek arkadaşımdan haberi vardı tabi ki ve onun için İstanbul'a gelecek olmamdan hoşlanmadı haliyle. O dönemde eşim bir özel okuldan bahsetti. Bursu, akademik kadrosu, eğitimi iyi diye düşündük, babamın da kafasına yattı fakat İngilizce eğitim veren bir okul olduğu halde sırf İstanbul olsun, babam da razı olsun diye orayı yazdım.
İstanbul'a gelmeden de yıllardır süren aşırı adet sancılarım nedeniyle test yaptırmıştım ve sancılarla alakasız olarak sonucuma bakan hemşirenin, "Anormal olarak gözüken tek değerin fsh. Yumurta rezervlerin kritik seviyede, çocuk için 30'lu yaşları bekleme." sözleriyle şok oldum. Derken eşimin evlenelim, mezun olana kadar 5 yıl çok gibi ısrarlarının ve bu çocuk için çok bekleme olaylarının da etkisiyle hazırlığı bitirip IELTS i geçince evlendim 22 yaşımda. İlk sene evliliğe adaptasyon, okulla ev arası 2'şer saatlik 4 saat yol, ev işleri falan derken çok zorlandım. Çok az ders alabildim ve zaten İngilizce sevmeyen biri olarak eğitim dili İngilizce olan ve birçok yönden akademisyen yetiştirme çabasında olduğu için çok çok zorlayan, çok zaman isteyen okulun yanlış tercih olduğunu fark etmeye başladım.
Bir yandan da vajinusmus sorunu yaşıyordum. Çocuğumun olacağı varsa bile bu şekilde olamayacak korkusu sardı beni. Derken okuldaki 2. senemin yarı yıl tatilinde tedavi oldum. Okulu sonra da okurum ama bebeğim olmazsa sonra yapamam diyerek hiç korunmama kararı aldım ve ilk ilişkiyle hamile kaldım. Hamileliğin bulantılı dönemleri vize, ödev, sunum dönemleriyle paralel gidince de aldığım derslerin çoğundan çekilip sadece bir derse devam ettim. Sonraki yıl da doğum nedeniyle okulu dondurdum. Şimdi bebeğim 1 yaşında ve ben okula tekrar başladım ama yapamıyorum. İngilizce seviyem her kadar kitap okumaya, sohbet etmeye, film vs izlemeye yeterli olsa da akademik olarak birçok şeyi unutmuş durumdayım. Ve bırakın sınavı ödevi, normal bir derse giderken bile gerim gerim geriliyorum. Bir an önce okulu bitirip 2. çocuğumu kucağıma almak istiyorum ama bu okuldan mezun olmam ilk çocuğumun okula başlayacağı zamana kadar sürecek gibi duruyor. Böyle bir stres altındayken de benim ne çocuğuma faydam dokunuyor ne kendime ne eşime ne de evime.
Bu durumu duyan birçok kişiden bu kadar mutsuz olacaksan bırak okulu önerisi alıyorum ama bu benim için seçenek bile değil. Uğrunda bu kadar uğraştığım üniversite eğitimini, yıllarımı, harcanan paraları bir çırpıda çöpe atamam. Fakat bunun için daha uzun yıllar harcamak da çok korkutucu gözüküyor.
Sizce 3-4 yıl daha acı çekip şu okulu bitirmeye mi çalışmalı, yoksa kabul eder mi bilmiyorum ama İstanbul Üniversitesi'ne geçiş yapıp (lys puanımla başvuracağım çünkü ortalamam falan çok kötü) bir nevi sil baştan mı ?
Bir yandan türkçe okumakta çok sorun yaşayacağımı sanmıyorum. Muhtemelen şu an bu okulda kendimi yırtarak aldığım notları türkçe okurken çok zorlanmadan alırım. Ancak şu ana kadar aldığım dersler çok olmasa da yine 1 yıllık dersler. Fakat aynı bölüme geçecek olsam da bizim okulun saçma ders programı yüzünden birçoğunu saydıramayacağım. Bunu göze alıp geçiş yapmalı mıyım? Yani muhtemelen yine geç mezun olacağım ama daha az stres, daha az yorgunluk olacak.
Not: Bu kadar ayrıntılı yazma sebebim "niye hemen evlendin, niye bebek için mezuniyeti beklemedin" gibi soruların açıklamalarını da yapabilmekti.
Bu arada çok şükür evliliğimle ilgili hiçbir pişmanlığım yok. Tabi ki mezun olup evlenmeyi tercih ederdim ama bu benim ergen hayatımın, sorumsuz bakış açısının bir sonucu. İlerisini düşünmeden fazla tembel davrandım. Telafi edemiyorum.
Okuduysanız teşekkür ediyorum.
Ben vakti zamanında çok aşırı tembellik yapmış, şu annelerinin "zeki ama çalışmıyor" dediği tiplerdenim. Fakat öte yandan küçüklüğünden beri okumak istediği bölüm hiç değişmeyen, bu konuda çok istikrarlı davranmış biriyim. Belki şu tembelliğim olmasa lise mezuniyeti sonrası kazanabileceğim okulu, araya yanlışlıkla girdiğim başka okul falan da karışınca 21 yaşındayken kazandım.
Fakat son kez üniversite sınavına girdiğim yıl şimdi eşim olan adamla tanıştım. İstanbul'da oturuyordu ve bulunduğum şehirden hiç hoşlanmadığı için oraya gelme niyeti hiç yoktu. Üniversite imkanları güzel olduğu için de ben istanbul'a gelme kararı verdim. Fakat okul konusu karışık oldu. Hiçbir zaman İngilizce eğitim alma gibi bir niyetim olmamıştı, okul dışında öğrenirim ama bölümü İngilizce okumak istemiyorum derdim hep. Fakat o dönemde İstanbul'da türkçe eğitim veren en iyi okul İstanbul Üniversitesi'ydi. Benim puanım da orası için epey fazlaydı ve babam bu puanı almışken Bilkent'te okumamı istiyordu. Türkçe okumak istiyorum dediğimde de o zaman Ankara üniversitesi olsun, aynı ayarda bir okul varken burada, ne işin var İstanbul'da dedi. Erkek arkadaşımdan haberi vardı tabi ki ve onun için İstanbul'a gelecek olmamdan hoşlanmadı haliyle. O dönemde eşim bir özel okuldan bahsetti. Bursu, akademik kadrosu, eğitimi iyi diye düşündük, babamın da kafasına yattı fakat İngilizce eğitim veren bir okul olduğu halde sırf İstanbul olsun, babam da razı olsun diye orayı yazdım.
İstanbul'a gelmeden de yıllardır süren aşırı adet sancılarım nedeniyle test yaptırmıştım ve sancılarla alakasız olarak sonucuma bakan hemşirenin, "Anormal olarak gözüken tek değerin fsh. Yumurta rezervlerin kritik seviyede, çocuk için 30'lu yaşları bekleme." sözleriyle şok oldum. Derken eşimin evlenelim, mezun olana kadar 5 yıl çok gibi ısrarlarının ve bu çocuk için çok bekleme olaylarının da etkisiyle hazırlığı bitirip IELTS i geçince evlendim 22 yaşımda. İlk sene evliliğe adaptasyon, okulla ev arası 2'şer saatlik 4 saat yol, ev işleri falan derken çok zorlandım. Çok az ders alabildim ve zaten İngilizce sevmeyen biri olarak eğitim dili İngilizce olan ve birçok yönden akademisyen yetiştirme çabasında olduğu için çok çok zorlayan, çok zaman isteyen okulun yanlış tercih olduğunu fark etmeye başladım.
Bir yandan da vajinusmus sorunu yaşıyordum. Çocuğumun olacağı varsa bile bu şekilde olamayacak korkusu sardı beni. Derken okuldaki 2. senemin yarı yıl tatilinde tedavi oldum. Okulu sonra da okurum ama bebeğim olmazsa sonra yapamam diyerek hiç korunmama kararı aldım ve ilk ilişkiyle hamile kaldım. Hamileliğin bulantılı dönemleri vize, ödev, sunum dönemleriyle paralel gidince de aldığım derslerin çoğundan çekilip sadece bir derse devam ettim. Sonraki yıl da doğum nedeniyle okulu dondurdum. Şimdi bebeğim 1 yaşında ve ben okula tekrar başladım ama yapamıyorum. İngilizce seviyem her kadar kitap okumaya, sohbet etmeye, film vs izlemeye yeterli olsa da akademik olarak birçok şeyi unutmuş durumdayım. Ve bırakın sınavı ödevi, normal bir derse giderken bile gerim gerim geriliyorum. Bir an önce okulu bitirip 2. çocuğumu kucağıma almak istiyorum ama bu okuldan mezun olmam ilk çocuğumun okula başlayacağı zamana kadar sürecek gibi duruyor. Böyle bir stres altındayken de benim ne çocuğuma faydam dokunuyor ne kendime ne eşime ne de evime.
Bu durumu duyan birçok kişiden bu kadar mutsuz olacaksan bırak okulu önerisi alıyorum ama bu benim için seçenek bile değil. Uğrunda bu kadar uğraştığım üniversite eğitimini, yıllarımı, harcanan paraları bir çırpıda çöpe atamam. Fakat bunun için daha uzun yıllar harcamak da çok korkutucu gözüküyor.
Sizce 3-4 yıl daha acı çekip şu okulu bitirmeye mi çalışmalı, yoksa kabul eder mi bilmiyorum ama İstanbul Üniversitesi'ne geçiş yapıp (lys puanımla başvuracağım çünkü ortalamam falan çok kötü) bir nevi sil baştan mı ?
Bir yandan türkçe okumakta çok sorun yaşayacağımı sanmıyorum. Muhtemelen şu an bu okulda kendimi yırtarak aldığım notları türkçe okurken çok zorlanmadan alırım. Ancak şu ana kadar aldığım dersler çok olmasa da yine 1 yıllık dersler. Fakat aynı bölüme geçecek olsam da bizim okulun saçma ders programı yüzünden birçoğunu saydıramayacağım. Bunu göze alıp geçiş yapmalı mıyım? Yani muhtemelen yine geç mezun olacağım ama daha az stres, daha az yorgunluk olacak.
Not: Bu kadar ayrıntılı yazma sebebim "niye hemen evlendin, niye bebek için mezuniyeti beklemedin" gibi soruların açıklamalarını da yapabilmekti.
Bu arada çok şükür evliliğimle ilgili hiçbir pişmanlığım yok. Tabi ki mezun olup evlenmeyi tercih ederdim ama bu benim ergen hayatımın, sorumsuz bakış açısının bir sonucu. İlerisini düşünmeden fazla tembel davrandım. Telafi edemiyorum.
Okuduysanız teşekkür ediyorum.