okul-bebek-evlilik-sinir-stres

cizgili pijamali kiz

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
23 Mart 2015
115
88
Hanımlar merhaba, biraz fazla uzun olacak; kusura bakmayın.
Ben vakti zamanında çok aşırı tembellik yapmış, şu annelerinin "zeki ama çalışmıyor" dediği tiplerdenim. Fakat öte yandan küçüklüğünden beri okumak istediği bölüm hiç değişmeyen, bu konuda çok istikrarlı davranmış biriyim. Belki şu tembelliğim olmasa lise mezuniyeti sonrası kazanabileceğim okulu, araya yanlışlıkla girdiğim başka okul falan da karışınca 21 yaşındayken kazandım.
Fakat son kez üniversite sınavına girdiğim yıl şimdi eşim olan adamla tanıştım. İstanbul'da oturuyordu ve bulunduğum şehirden hiç hoşlanmadığı için oraya gelme niyeti hiç yoktu. Üniversite imkanları güzel olduğu için de ben istanbul'a gelme kararı verdim. Fakat okul konusu karışık oldu. Hiçbir zaman İngilizce eğitim alma gibi bir niyetim olmamıştı, okul dışında öğrenirim ama bölümü İngilizce okumak istemiyorum derdim hep. Fakat o dönemde İstanbul'da türkçe eğitim veren en iyi okul İstanbul Üniversitesi'ydi. Benim puanım da orası için epey fazlaydı ve babam bu puanı almışken Bilkent'te okumamı istiyordu. Türkçe okumak istiyorum dediğimde de o zaman Ankara üniversitesi olsun, aynı ayarda bir okul varken burada, ne işin var İstanbul'da dedi. Erkek arkadaşımdan haberi vardı tabi ki ve onun için İstanbul'a gelecek olmamdan hoşlanmadı haliyle. O dönemde eşim bir özel okuldan bahsetti. Bursu, akademik kadrosu, eğitimi iyi diye düşündük, babamın da kafasına yattı fakat İngilizce eğitim veren bir okul olduğu halde sırf İstanbul olsun, babam da razı olsun diye orayı yazdım.

İstanbul'a gelmeden de yıllardır süren aşırı adet sancılarım nedeniyle test yaptırmıştım ve sancılarla alakasız olarak sonucuma bakan hemşirenin, "Anormal olarak gözüken tek değerin fsh. Yumurta rezervlerin kritik seviyede, çocuk için 30'lu yaşları bekleme." sözleriyle şok oldum. Derken eşimin evlenelim, mezun olana kadar 5 yıl çok gibi ısrarlarının ve bu çocuk için çok bekleme olaylarının da etkisiyle hazırlığı bitirip IELTS i geçince evlendim 22 yaşımda. İlk sene evliliğe adaptasyon, okulla ev arası 2'şer saatlik 4 saat yol, ev işleri falan derken çok zorlandım. Çok az ders alabildim ve zaten İngilizce sevmeyen biri olarak eğitim dili İngilizce olan ve birçok yönden akademisyen yetiştirme çabasında olduğu için çok çok zorlayan, çok zaman isteyen okulun yanlış tercih olduğunu fark etmeye başladım.

Bir yandan da vajinusmus sorunu yaşıyordum. Çocuğumun olacağı varsa bile bu şekilde olamayacak korkusu sardı beni. Derken okuldaki 2. senemin yarı yıl tatilinde tedavi oldum. Okulu sonra da okurum ama bebeğim olmazsa sonra yapamam diyerek hiç korunmama kararı aldım ve ilk ilişkiyle hamile kaldım. Hamileliğin bulantılı dönemleri vize, ödev, sunum dönemleriyle paralel gidince de aldığım derslerin çoğundan çekilip sadece bir derse devam ettim. Sonraki yıl da doğum nedeniyle okulu dondurdum. Şimdi bebeğim 1 yaşında ve ben okula tekrar başladım ama yapamıyorum. İngilizce seviyem her kadar kitap okumaya, sohbet etmeye, film vs izlemeye yeterli olsa da akademik olarak birçok şeyi unutmuş durumdayım. Ve bırakın sınavı ödevi, normal bir derse giderken bile gerim gerim geriliyorum. Bir an önce okulu bitirip 2. çocuğumu kucağıma almak istiyorum ama bu okuldan mezun olmam ilk çocuğumun okula başlayacağı zamana kadar sürecek gibi duruyor. Böyle bir stres altındayken de benim ne çocuğuma faydam dokunuyor ne kendime ne eşime ne de evime.
Bu durumu duyan birçok kişiden bu kadar mutsuz olacaksan bırak okulu önerisi alıyorum ama bu benim için seçenek bile değil. Uğrunda bu kadar uğraştığım üniversite eğitimini, yıllarımı, harcanan paraları bir çırpıda çöpe atamam. Fakat bunun için daha uzun yıllar harcamak da çok korkutucu gözüküyor.
Sizce 3-4 yıl daha acı çekip şu okulu bitirmeye mi çalışmalı, yoksa kabul eder mi bilmiyorum ama İstanbul Üniversitesi'ne geçiş yapıp (lys puanımla başvuracağım çünkü ortalamam falan çok kötü) bir nevi sil baştan mı ?
Bir yandan türkçe okumakta çok sorun yaşayacağımı sanmıyorum. Muhtemelen şu an bu okulda kendimi yırtarak aldığım notları türkçe okurken çok zorlanmadan alırım. Ancak şu ana kadar aldığım dersler çok olmasa da yine 1 yıllık dersler. Fakat aynı bölüme geçecek olsam da bizim okulun saçma ders programı yüzünden birçoğunu saydıramayacağım. Bunu göze alıp geçiş yapmalı mıyım? Yani muhtemelen yine geç mezun olacağım ama daha az stres, daha az yorgunluk olacak.

Not: Bu kadar ayrıntılı yazma sebebim "niye hemen evlendin, niye bebek için mezuniyeti beklemedin" gibi soruların açıklamalarını da yapabilmekti.
Bu arada çok şükür evliliğimle ilgili hiçbir pişmanlığım yok. Tabi ki mezun olup evlenmeyi tercih ederdim ama bu benim ergen hayatımın, sorumsuz bakış açısının bir sonucu. İlerisini düşünmeden fazla tembel davrandım. Telafi edemiyorum.

Okuduysanız teşekkür ediyorum.
 
merhaba, bebeğinizi analı babalı büyütün en kısa zamanda da okuldan mezun olun inşallah. türkçe-ingilizce tercihi bence bölüme göre değişebilir. mesela hukuk okuyorsanız türkçe de okuyabilirsiniz fakat mühendislik okuyorsanız ingilizce eğitim veren bir okuldan ayrılmayın derim. hangi bölümü okumaktasınız? okulunuza daha yakın bir yere taşınma ihtimaliniz yok mu?
 
Azminize hayran kaldım.. aynı anda öyle ya da böyle bi şekilde hepsini yürütüyorsunuz..

Biraz dişinizi sıkıp bu okulunuzu bitirin derim.. yok olmuyo yetemiyorum bittim tükendim derseniz de Türkçe eğitim verene geçin bence.. o diplomayı alıp iş hayatına atılın.. yarın nolucağımız hiç belli değil
 
merhaba, bebeğinizi analı babalı büyütün en kısa zamanda da okuldan mezun olun inşallah. türkçe-ingilizce tercihi bence bölüme göre değişebilir. mesela hukuk okuyorsanız türkçe de okuyabilirsiniz fakat mühendislik okuyorsanız ingilizce eğitim veren bir okuldan ayrılmayın derim. hangi bölümü okumaktasınız? okulunuza daha yakın bir yere taşınma ihtimaliniz yok mu?

Teşekkür ederim. Psikoloji okuyorum bozuk bir psikolojiyle. :KK66:

Taşınma ihtimalim ne yazık ki yok. Eşimin ailesinden bize verilen bir eve yeni taşındık, eşim başka yeri kabul etmiyor. Benim için rahatlık sağlayacak yerler de genelde pahalı. Ve okulum Anadolu yakasında, evim Avrupa, eşimin işi de burada.
 
Hanımlar merhaba, biraz fazla uzun olacak; kusura bakmayın.
Ben vakti zamanında çok aşırı tembellik yapmış, şu annelerinin "zeki ama çalışmıyor" dediği tiplerdenim. Fakat öte yandan küçüklüğünden beri okumak istediği bölüm hiç değişmeyen, bu konuda çok istikrarlı davranmış biriyim. Belki şu tembelliğim olmasa lise mezuniyeti sonrası kazanabileceğim okulu, araya yanlışlıkla girdiğim başka okul falan da karışınca 21 yaşındayken kazandım.
Fakat son kez üniversite sınavına girdiğim yıl şimdi eşim olan adamla tanıştım. İstanbul'da oturuyordu ve bulunduğum şehirden hiç hoşlanmadığı için oraya gelme niyeti hiç yoktu. Üniversite imkanları güzel olduğu için de ben istanbul'a gelme kararı verdim. Fakat okul konusu karışık oldu. Hiçbir zaman İngilizce eğitim alma gibi bir niyetim olmamıştı, okul dışında öğrenirim ama bölümü İngilizce okumak istemiyorum derdim hep. Fakat o dönemde İstanbul'da türkçe eğitim veren en iyi okul İstanbul Üniversitesi'ydi. Benim puanım da orası için epey fazlaydı ve babam bu puanı almışken Bilkent'te okumamı istiyordu. Türkçe okumak istiyorum dediğimde de o zaman Ankara üniversitesi olsun, aynı ayarda bir okul varken burada, ne işin var İstanbul'da dedi. Erkek arkadaşımdan haberi vardı tabi ki ve onun için İstanbul'a gelecek olmamdan hoşlanmadı haliyle. O dönemde eşim bir özel okuldan bahsetti. Bursu, akademik kadrosu, eğitimi iyi diye düşündük, babamın da kafasına yattı fakat İngilizce eğitim veren bir okul olduğu halde sırf İstanbul olsun, babam da razı olsun diye orayı yazdım.

İstanbul'a gelmeden de yıllardır süren aşırı adet sancılarım nedeniyle test yaptırmıştım ve sancılarla alakasız olarak sonucuma bakan hemşirenin, "Anormal olarak gözüken tek değerin fsh. Yumurta rezervlerin kritik seviyede, çocuk için 30'lu yaşları bekleme." sözleriyle şok oldum. Derken eşimin evlenelim, mezun olana kadar 5 yıl çok gibi ısrarlarının ve bu çocuk için çok bekleme olaylarının da etkisiyle hazırlığı bitirip IELTS i geçince evlendim 22 yaşımda. İlk sene evliliğe adaptasyon, okulla ev arası 2'şer saatlik 4 saat yol, ev işleri falan derken çok zorlandım. Çok az ders alabildim ve zaten İngilizce sevmeyen biri olarak eğitim dili İngilizce olan ve birçok yönden akademisyen yetiştirme çabasında olduğu için çok çok zorlayan, çok zaman isteyen okulun yanlış tercih olduğunu fark etmeye başladım.

Bir yandan da vajinusmus sorunu yaşıyordum. Çocuğumun olacağı varsa bile bu şekilde olamayacak korkusu sardı beni. Derken okuldaki 2. senemin yarı yıl tatilinde tedavi oldum. Okulu sonra da okurum ama bebeğim olmazsa sonra yapamam diyerek hiç korunmama kararı aldım ve ilk ilişkiyle hamile kaldım. Hamileliğin bulantılı dönemleri vize, ödev, sunum dönemleriyle paralel gidince de aldığım derslerin çoğundan çekilip sadece bir derse devam ettim. Sonraki yıl da doğum nedeniyle okulu dondurdum. Şimdi bebeğim 1 yaşında ve ben okula tekrar başladım ama yapamıyorum. İngilizce seviyem her kadar kitap okumaya, sohbet etmeye, film vs izlemeye yeterli olsa da akademik olarak birçok şeyi unutmuş durumdayım. Ve bırakın sınavı ödevi, normal bir derse giderken bile gerim gerim geriliyorum. Bir an önce okulu bitirip 2. çocuğumu kucağıma almak istiyorum ama bu okuldan mezun olmam ilk çocuğumun okula başlayacağı zamana kadar sürecek gibi duruyor. Böyle bir stres altındayken de benim ne çocuğuma faydam dokunuyor ne kendime ne eşime ne de evime.
Bu durumu duyan birçok kişiden bu kadar mutsuz olacaksan bırak okulu önerisi alıyorum ama bu benim için seçenek bile değil. Uğrunda bu kadar uğraştığım üniversite eğitimini, yıllarımı, harcanan paraları bir çırpıda çöpe atamam. Fakat bunun için daha uzun yıllar harcamak da çok korkutucu gözüküyor.
Sizce 3-4 yıl daha acı çekip şu okulu bitirmeye mi çalışmalı, yoksa kabul eder mi bilmiyorum ama İstanbul Üniversitesi'ne geçiş yapıp (lys puanımla başvuracağım çünkü ortalamam falan çok kötü) bir nevi sil baştan mı ?
Bir yandan türkçe okumakta çok sorun yaşayacağımı sanmıyorum. Muhtemelen şu an bu okulda kendimi yırtarak aldığım notları türkçe okurken çok zorlanmadan alırım. Ancak şu ana kadar aldığım dersler çok olmasa da yine 1 yıllık dersler. Fakat aynı bölüme geçecek olsam da bizim okulun saçma ders programı yüzünden birçoğunu saydıramayacağım. Bunu göze alıp geçiş yapmalı mıyım? Yani muhtemelen yine geç mezun olacağım ama daha az stres, daha az yorgunluk olacak.

Not: Bu kadar ayrıntılı yazma sebebim "niye hemen evlendin, niye bebek için mezuniyeti beklemedin" gibi soruların açıklamalarını da yapabilmekti.
Bu arada çok şükür evliliğimle ilgili hiçbir pişmanlığım yok. Tabi ki mezun olup evlenmeyi tercih ederdim ama bu benim ergen hayatımın, sorumsuz bakış açısının bir sonucu. İlerisini düşünmeden fazla tembel davrandım. Telafi edemiyorum.

Okuduysanız teşekkür ediyorum.
Bence bu okulu bırakmayın sil baştan saçma olur daha cok zaman kaybedersiniz dersleriniz sayılmayacakmış çünkü. Biraz daha sabredip bitirin bebeği o zaman düşünürsünüz
 
Çocuklu arkadaşlarım var benim okuyan. Sen de yaparsın. Ben de okul bitmeden evlenenlerdenim. Okulu uzuuun yıllarda bitirenler de var. Canını sıkma, hayat senin. Sindire sindire, sırasıyla gerçekleştir hayallerini. Umudunu kaybetme.
 
Bölümü ingilizce okumanız ne kadar faydali bölümünuzu bilmediğim için yorum yapamıyorum.. genelde çok faydalı tabiki..
Derslere mutlaka önceden çalışıp gidin.. mutlaka detaylı syllabus vermişlerdir ya da hocalardan öğrenin yardimci olurlar.. çalışarak gidince çok daha rahat edersiniz.. bence basarabilirsiniz.. Hamile iken doktora yapanlar var aynı zamanda çalışıp.. bebeginize kim bakacak çok mu ihmal edeceksiniz bu tabiki sizin karariniz.. Türkçe Bölüm okursanız çok daha kolay olacak bu net.. lisansim ingilizce idi yüksek lisansta türkçe eğitim veren bir uni.ye gittim cennete düşmüş gibiydim :)
 
Teşekkür ederim. Psikoloji okuyorum bozuk bir psikolojiyle. :KK66:

Taşınma ihtimalim ne yazık ki yok. Eşimin ailesinden bize verilen bir eve yeni taşındık, eşim başka yeri kabul etmiyor. Benim için rahatlık sağlayacak yerler de genelde pahalı. Ve okulum Anadolu yakasında, evim Avrupa, eşimin işi de burada.
hmm, psikolojide şöyle bir sıkıntı var, kuzenimden biliyorum, kaynakların çoğu ingilizce sanırım, bu yüzden aslında bölümünüzü ingilizce okumanız daha avantajlı, biliyorsunuz klinik psikolog olmak için bir de yüksek lisans yapmanız gerekecek, o zaman sizden muhakkak dil puanı isteyecekler bu konuda zorlanmazsınız en azından. bursunuz sadece öğrenim ücreti muafiyeti mi yoksa ek olarak nakit yardım gibi şeyleri var mı? eğer varsa gerçekten bulunmaz bir nimeti çöpe atarmışsınız gibi geldi bana. yine de son karar elbette sizin, bence çabalayabilirsiniz. :KK19:
 
Bence bu okulu bırakmayın sil baştan saçma olur daha cok zaman kaybedersiniz dersleriniz sayılmayacakmış çünkü. Biraz daha sabredip bitirin bebeği o zaman düşünürsünüz

Yani aslında tam sil baştan sayılmaz. 10-12 ders aldım, sanırım 6 tanesini falan saydırma şansım var. Emin değilim, isimleri falan farklı olduğu için. Bir de ingilizce derslerinden muaf olurum. Fakat şöyle de bir fark var: türkçe okurken dönemde 5-6 ders de alsam olur, burada 3-4 dersten fazlasını yapamıyorum.
 
Yani aslında tam sil baştan sayılmaz. 10-12 ders aldım, sanırım 6 tanesini falan saydırma şansım var. Emin değilim, isimleri falan farklı olduğu için. Bir de ingilizce derslerinden muaf olurum. Fakat şöyle de bir fark var: türkçe okurken dönemde 5-6 ders de alsam olur, burada 3-4 dersten fazlasını yapamıyorum.
Hımm anladım çok bir kayıp olmayacak o zaman türkçe olması da kolaylaştıracak madem geçin o zaman ama ikinci bebeği kesinlikle mezun olduktan sonra düşün bence
 
hmm, psikolojide şöyle bir sıkıntı var, kuzenimden biliyorum, kaynakların çoğu ingilizce sanırım, bu yüzden aslında bölümünüzü ingilizce okumanız daha avantajlı, biliyorsunuz klinik psikolog olmak için bir de yüksek lisans yapmanız gerekecek, o zaman sizden muhakkak dil puanı isteyecekler bu konuda zorlanmazsınız en azından. bursunuz sadece öğrenim ücreti muafiyeti mi yoksa ek olarak nakit yardım gibi şeyleri var mı? eğer varsa gerçekten bulunmaz bir nimeti çöpe atarmışsınız gibi geldi bana. yine de son karar elbette sizin, bence çabalayabilirsiniz. :KK19:

Yemek bursu, dönemlik kitap bursu ve nakit bursum da var. Yani aslında sıfır masraf okuyorum. :)
Ama ingilizce zaten biliyorum. O nedenle kaynak takip etme sıkıntım yok. Sadece akademisyen olacakmışım gibi devamlı makalelerle, sunumlarla boğuşmak zor geliyor.
Klinik psikoloji de düşünmüyorum. Ya gelişim ya da adli psikoloji sanırım.
 
Çocuklu arkadaşlarım var benim okuyan. Sen de yaparsın. Ben de okul bitmeden evlenenlerdenim. Okulu uzuuun yıllarda bitirenler de var. Canını sıkma, hayat senin. Sindire sindire, sırasıyla gerçekleştir hayallerini. Umudunu kaybetme.

Okul bana o kadar uzuuuun yıllar imkan tanımıyor ama ne yazık ki. :)
Bursum kesiliyor bir süre sonra ve yıllık 30 bin tl talep etmeye başlıyor.
 
Yetiyordu. Ara dönemde alıyorlar mı peki, bilginiz var mı?
hayir, Yök bu yil bir karar degisikligi yapmazsa, ki bu aralar cok sik değiştiriyor, sadece guz döneminden önce yapilabiliyor. yapacağınız sey oncelikle girmek istediginiz üniversitenin sizin sınava girdiginiz yilki taban puanina bakmak. eger sizin puanınizdan dusukse buyuk ihtimalle kabul edilirsiniz. sonrasinda ise ders icerik ve akts degerlerini karsilastirin. onumuzdeki donem ders secerken bunu goz onunde bulundurarak derslerinize agirlik verirsiniz
 
Hanımlar merhaba, biraz fazla uzun olacak; kusura bakmayın.
Ben vakti zamanında çok aşırı tembellik yapmış, şu annelerinin "zeki ama çalışmıyor" dediği tiplerdenim. Fakat öte yandan küçüklüğünden beri okumak istediği bölüm hiç değişmeyen, bu konuda çok istikrarlı davranmış biriyim. Belki şu tembelliğim olmasa lise mezuniyeti sonrası kazanabileceğim okulu, araya yanlışlıkla girdiğim başka okul falan da karışınca 21 yaşındayken kazandım.
Fakat son kez üniversite sınavına girdiğim yıl şimdi eşim olan adamla tanıştım. İstanbul'da oturuyordu ve bulunduğum şehirden hiç hoşlanmadığı için oraya gelme niyeti hiç yoktu. Üniversite imkanları güzel olduğu için de ben istanbul'a gelme kararı verdim. Fakat okul konusu karışık oldu. Hiçbir zaman İngilizce eğitim alma gibi bir niyetim olmamıştı, okul dışında öğrenirim ama bölümü İngilizce okumak istemiyorum derdim hep. Fakat o dönemde İstanbul'da türkçe eğitim veren en iyi okul İstanbul Üniversitesi'ydi. Benim puanım da orası için epey fazlaydı ve babam bu puanı almışken Bilkent'te okumamı istiyordu. Türkçe okumak istiyorum dediğimde de o zaman Ankara üniversitesi olsun, aynı ayarda bir okul varken burada, ne işin var İstanbul'da dedi. Erkek arkadaşımdan haberi vardı tabi ki ve onun için İstanbul'a gelecek olmamdan hoşlanmadı haliyle. O dönemde eşim bir özel okuldan bahsetti. Bursu, akademik kadrosu, eğitimi iyi diye düşündük, babamın da kafasına yattı fakat İngilizce eğitim veren bir okul olduğu halde sırf İstanbul olsun, babam da razı olsun diye orayı yazdım.

İstanbul'a gelmeden de yıllardır süren aşırı adet sancılarım nedeniyle test yaptırmıştım ve sancılarla alakasız olarak sonucuma bakan hemşirenin, "Anormal olarak gözüken tek değerin fsh. Yumurta rezervlerin kritik seviyede, çocuk için 30'lu yaşları bekleme." sözleriyle şok oldum. Derken eşimin evlenelim, mezun olana kadar 5 yıl çok gibi ısrarlarının ve bu çocuk için çok bekleme olaylarının da etkisiyle hazırlığı bitirip IELTS i geçince evlendim 22 yaşımda. İlk sene evliliğe adaptasyon, okulla ev arası 2'şer saatlik 4 saat yol, ev işleri falan derken çok zorlandım. Çok az ders alabildim ve zaten İngilizce sevmeyen biri olarak eğitim dili İngilizce olan ve birçok yönden akademisyen yetiştirme çabasında olduğu için çok çok zorlayan, çok zaman isteyen okulun yanlış tercih olduğunu fark etmeye başladım.

Bir yandan da vajinusmus sorunu yaşıyordum. Çocuğumun olacağı varsa bile bu şekilde olamayacak korkusu sardı beni. Derken okuldaki 2. senemin yarı yıl tatilinde tedavi oldum. Okulu sonra da okurum ama bebeğim olmazsa sonra yapamam diyerek hiç korunmama kararı aldım ve ilk ilişkiyle hamile kaldım. Hamileliğin bulantılı dönemleri vize, ödev, sunum dönemleriyle paralel gidince de aldığım derslerin çoğundan çekilip sadece bir derse devam ettim. Sonraki yıl da doğum nedeniyle okulu dondurdum. Şimdi bebeğim 1 yaşında ve ben okula tekrar başladım ama yapamıyorum. İngilizce seviyem her kadar kitap okumaya, sohbet etmeye, film vs izlemeye yeterli olsa da akademik olarak birçok şeyi unutmuş durumdayım. Ve bırakın sınavı ödevi, normal bir derse giderken bile gerim gerim geriliyorum. Bir an önce okulu bitirip 2. çocuğumu kucağıma almak istiyorum ama bu okuldan mezun olmam ilk çocuğumun okula başlayacağı zamana kadar sürecek gibi duruyor. Böyle bir stres altındayken de benim ne çocuğuma faydam dokunuyor ne kendime ne eşime ne de evime.
Bu durumu duyan birçok kişiden bu kadar mutsuz olacaksan bırak okulu önerisi alıyorum ama bu benim için seçenek bile değil. Uğrunda bu kadar uğraştığım üniversite eğitimini, yıllarımı, harcanan paraları bir çırpıda çöpe atamam. Fakat bunun için daha uzun yıllar harcamak da çok korkutucu gözüküyor.
Sizce 3-4 yıl daha acı çekip şu okulu bitirmeye mi çalışmalı, yoksa kabul eder mi bilmiyorum ama İstanbul Üniversitesi'ne geçiş yapıp (lys puanımla başvuracağım çünkü ortalamam falan çok kötü) bir nevi sil baştan mı ?
Bir yandan türkçe okumakta çok sorun yaşayacağımı sanmıyorum. Muhtemelen şu an bu okulda kendimi yırtarak aldığım notları türkçe okurken çok zorlanmadan alırım. Ancak şu ana kadar aldığım dersler çok olmasa da yine 1 yıllık dersler. Fakat aynı bölüme geçecek olsam da bizim okulun saçma ders programı yüzünden birçoğunu saydıramayacağım. Bunu göze alıp geçiş yapmalı mıyım? Yani muhtemelen yine geç mezun olacağım ama daha az stres, daha az yorgunluk olacak.

Not: Bu kadar ayrıntılı yazma sebebim "niye hemen evlendin, niye bebek için mezuniyeti beklemedin" gibi soruların açıklamalarını da yapabilmekti.
Bu arada çok şükür evliliğimle ilgili hiçbir pişmanlığım yok. Tabi ki mezun olup evlenmeyi tercih ederdim ama bu benim ergen hayatımın, sorumsuz bakış açısının bir sonucu. İlerisini düşünmeden fazla tembel davrandım. Telafi edemiyorum.

Okuduysanız teşekkür ediyorum.


Geçiş yapabiliyorsan önceliğin geçiş olsun.
Eğer olmazsa, 1 sene üniversite sınavına hazırlanıp girip istanbul universitesini yaz.
Ama kazanamam diyorsan okumakta olduğun yerden ne yap et mezun ol.

Hem kendi emeğine hem ailenin emeklerine yazık etme
Ve zamanın ne getirecegini bilemezsin, ileride pismanligin katlanarak artar
 
X