Öğretmenlerimiz İyi ki Varsınız

Chilek

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
1 Kasım 2006
105
0
Bütün öğretmenlerimizin, Öğretmenler Günü kutlu olsun.


BAŞÖĞRETMENİM

Atatürk benim,
Başöğretmenim.
Ne öğrendimse
Ondan öğrendim.

Yenilikleri
Hep o düşünmüş
Milleti için,
Ağlamış, gülmüş

Çocuk kalbimle,
İlk onu sevdim.
Atatürk benim
Başöğretmenim

Tarık ORHAN


BEN ÖĞRETMENİM

Şanlı bayrağımı görünce
Okulumun gönderinde,
Daha bir başka çarpar yüreğim.
Her sabah açtığım kapının
Bilgiye, sevgiye, doğruluğa açıldığını
Çok iyi bilirim.
Gelecek yetiştiririm, geleceğim için
Çünkü;
Ben öğretmenim
Yeni nesil benim eserim!

Murat ŞENGÖNÜL


BENİ DE GÖTÜR AYDINLIĞINA
Öğretmenim İsrafil TURAN'a

İçimde ufkuma çizdiğin dağlar,
Adına gül gibi uzanıyorum...
Her çığlık kahrın önünde ağlar,
Seni yüreğimle selâmlıyorum.

Nasıl gizler yüreğini bir çocuk,
Islak yorganının karanlığına?
Sığmaz düşlerime bu koca boşluk,
Al beni de götür aydınlığına...

Ziller çalsın, yine sen dağları çiz,
Sevginin rengine boya suları.
Kucaklasın hasretimi bu deniz,
Büyüsün ellerinde güneşin yolcuları.

Bütün yıldızları sersem geceye,
Bütün çocuklara seni anlatsam,
Adın sığmaz kurduğum her tümceye,
Kıyametler kopar seni unutsam.

Nuri PEKÖZ
 
DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
Bütün çiçekleri getirin buraya.
Öğrencilerimi getirin buraya, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiçeklere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya.
Son bir ders vereceğim onlara.
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin... Ve sonra öleceğim.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum,
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları,
Geniş ovalarda kaybolur kokuları...
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri,
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin, görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini,
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini,
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,
Aman Isparta güllerini de unutmayın,
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum.
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyorum gönlümde,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden
Ne güller fışkırır çilelerimden,
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim,
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Güz geldi mi Kop dağına göçen,
Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen,
Muş ovasından, ağrı eteğinden,
Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, örtün beni,
Eğin türkülerinin içine gömün beni.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
En güzellerini saymadım çiçeklerin,
Çocukları, öğrencilerimi istiyorum,
Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini,
Köy okullarında açan gizli ve sessiz,
O bakımsız ama kokusu eşşiz çiçek,
Kimse bilmeyecek seni, seni kimse bilmeyecek
Seni, beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.

Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum,
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,
Tarümar olmasın istiyorum, perişan olmasın,
Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım,
Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
Okulun duvarı çöktü, altında kaldım,
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta,
Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta,
LÇile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Şimdi sustum, örtün beni, yatırın buraya.
Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.

Ceyhun Atıf KANSU

 
ÖĞRETMENİM

Köyde, kentte, bucakta
Uygarlık yolunda
İyilik, güzellik için
YARIŞTASIN

Adın dillerde, sevgin gönüllerde
Elinde hiç sönmeyen bir mum
Zifirî karanlıklarla
SAVAŞTASIN

Vatan denen yuvada
Atatürk'ün yolunda
Birlik, beraberlik için
BAŞTASIN

Tohumlar ekersin insanlık bahçesine;
Fidan olur, ağaç olur,
Meyve verir
KIVANÇTASIN

Anadolu'nun uzak yerlerinde,
Güçlükler içinde,
Çok şeyler beklemeden
UĞRAŞTASIN

F. Ceren DAYANGAÇ


SENİNLE HER MEVSİM BAHAR ÖĞRETMENİM

Bir gün dersem ki, ben öğretmenim
Kalemimin mürekkebi alın terindir.
Vedalaşıp gidersem öğretmenim
Unutmayı unuturum da, unutmadığım
Kalbimdeki en güzel yerindir.

Bir gün adımı soranda çocuklarım
Kendimden önce senin adını söylerim
Solmadan açabiliyorsa köpre tomurcuk,
Uğrunda harcanır boncuk boncuk,
Yine de bitmez öğretmenim var derim

Güllerin güzelliğini göstermeden önce
Gülşenin vurulduğu tebessümünü anlatırım
Her zil çalışında önce sen gelirsin aklıma
Senden incecik bir ışık gelir şiir şiir
Ben susarım, yine sen konuşursun gönlünce.

Bir gün dersem ki ben öğretmenim
Sen güneş kadar uzakta bile olsan
Her bakışımda gülümseyişini görürüm
Işıksız açmazmış çiçek, gelmezmiş bahar
İnan seninle her mevsim bahar öğretmenim.

Yılmaz İMANLIK​
 
ZİLLER ÇALACAK

Zil çalacak... Sizler derslere gireceksiniz bir bir
Zil çalacak, ziller çalacak benim için,
Duyacağım evlerden, kırlardan, denizlerden;
Ta içimden birisi gidecek uça ese...
Ama ben, ben artık gidemeyeceğim.

Zil çalacak... Siz geminize, treninize gireceksiniz bir bir
Zil çalacak, ziller çalacak benim için,
Duyacağım iskelelerden, istasyonlardan bütün;
Ta içimden birisi koşacak ardınızdan....
Ama ben, ben artık gelemeyeceğim.

Sonra bir gün bir zil çalacak yine
Hiç kimseler kimsecikler duymayacak,
Ne sınıflar, ne iskeleler, ne istasyonlar, ne siz...
Ta içimden birisi kalacak oralarda
Ben gideceğim.

Zeki Ömer DEFNE


KÖY ÖĞRETMENİ

Ben bir köy öğretmeniyim,
Anlımda ışık,
Gözlerimde nur...
Alıp götürmeyin beni şehirleri
Götürmeyin ne olur.

Bir köy öğretmeniyim,
Katıksız duygular içinde yaşarım.
Çıplak ayaklar basar yüreğime,
Onları tutar, okşarım.

Bir köy öğretmeniyim,
Çaresizlik ekmeğim, keder gözyaşım,
Umut ve sevgiyim çarpan kalplerde,
Dağlardan daha çok yücedir başım.

Ben bir köy öğretmeniyim,
Evlerde motif, dillerde destan
Gölgesi düşer ay-yıldızın üstümüze,
Ve gönüllerde büyür vatan...

Göktürk Mehmet UYTUN​
 
ÖĞRENCİLERİME

Ne servet isteriz, ne mevki, ne şan
Bize kuvvet verir, ağaran her tan
Tesellimiz olur, taze bir fidan.
Dugular yürekte nakış, nakıştır.
Sizin varlığınız bize alkıştır...

Bazen gaz lambası, bazen loş ışık,
Gözümüz ezelden buna alışık
Bozkırlar üstünde açan sarmaşık.

Duygu pınarıyla ruha akıştır,
Sizin varlığınız bize alkıştır.

Hep aynı sedalar kulağımızda,
Bilgi demetleri kucağımızda...
Al al gelincikler sancağımızda,

Bu nurlu yollardan göğe çıkıştır,
Sizin varlığınız bize alkıştır.

Yılları bıraktık, çok gerilerde,
Gençlik rüzgarları kalmadı sende
İlim yağmuruyla pek çok siperde,

Emelimiz şimşek, şimşek çakıştır,
Sizin varlığınız bize alkıştır.

Siz solmayan güller, yeşeren dallar,
Ay yıldız üstüne işlenen allar.
Seneler geçse de ayrılmaz yollar,

Tükenmez hazine, sıcak bakıştır,
Sizin varlığınız bize alkıştır...

Süleyman ÖZBEK


ÖĞRETMENİN VEDASI

Gidiyorum... Bir yanımda emeklerim,
Bir yanımda
Uçsuz bucaksız hayallerim.
Sizlerde yaşayacak onlar şimdi.
Bir damla gözyaşına kıyamadığım,
İçimin derdi, saçımın akı çocuklar...
Yavrularım...Evlâtlarım,
Kınalı kuzularım,
Avucu reyhan kokulu küçük dağlarım.
Kiminiz büyüdü, heybetiyle
Nam saldı, kâh korku yedi âleme,
Hatta bana bile!...
Kiminiz kurudu, kara saban arkasında
Ufalandı eller, parçalandı yürekleriniz
Toprakla beraber...Sevgisiz...
Kiminiz, daha çiçek açmadan meyve verdiniz...
Bu ihtiyarın derdi nedir bilir misiniz?
Dört adam,
Çıkacak mı benim dört kolluyu taşıyan?...
Ve olacak mı acep öbür tarafta
Yepyeni bir kara tahtam...
Benimle zamanı gelince oynadın da hazla
Alışamadığım dört duvar arasında ne işin vardı!
Hep benden önce oradaydın ne yazın ne kışın vardı...
İlk harfler, heceler, sözcükler derken
Ve o mabede seninle gelip giderken
Tutuştu ellerimiz birleşti gözlerimiz.
Karga seslerinin rüzgârlara karıştığı bir son yazdı
Son göz göze gelişimizde...
Buruk tebessümlerinle beni ağlatmıştın
ÖĞRETMENİM,CANIM....

Fatma AYDEMİR​
 

BEN KÜÇÜĞÜM ÖĞRETMENİM.

BEN ÇOCUĞUM İŞTE KÜÇÜĞÜM ANLA ÖĞRETMENİM,
SENİN SÖYLEDİKLERİNİ ANLAMIYORUM.
KARA TAHTAYA YAZDIĞIN O SES DEDİĞİN,
KİMİ YILANA BENZEYEN, BAZENDE MERDİVENİ HATIRLATAN ŞEYLER
BENİM KAFAMA GİRMİYOR ÖĞRETMENİM.
ARKADAŞLARIMIN KİTAPLARA BAKIP OKUDUKLARI ŞEYLERİ BEN BİLEMİYORUM, ONLARI
BECEREMİYORUM ÖĞRETMENİM!
DEDİM YA BEN KÜÇÜĞÜM…
BAKMAYIN OKULA GELDİĞİME BEN DAHA ANNE KUZUSUYUM.
GELİYORSAM OKULA GÖNDERDİKLERİ İÇİN GELİYORUM ÖĞRETMENİM.
SİZİN ANLATTIKLARINIZ BANA GÖRE DEĞİL.
BEN OYUN OYNAMAK İSTİYORUM…
KOŞMAK, EĞLENMEK.
KARA TAHTAYA İSTEDİĞİM ŞEYLERİ KARALAMAK, DEFTER, KİTAP YAPRAKLARIYLA UÇAK,
YAPMAK ÖZGÜRCE UÇURMAK.
GEMİLER YAPIP SU BİRİKİNTİLERİNDE YÜZDÜRMEK İSTİYORUM…
BEN KÜÇÜĞÜM ÖĞRETMENİM.
BÜYÜYEMEDİM DAHA, BEN OYUN BİLİYORUM.
BİRDE NE BİLİYORUM BİLİYORMUSUN ÖĞRETMENİM.
ANNE BİLİYORUM VE İKİ KÜÇÜK KARDEŞ BİLİYORUM.
BEN ABİYİM BİLİYOR MUSUN ÖĞRETMENİM.
EVDE BANA HEP BÖYLE DİYORLAR.
SENİN KARDEŞLERİN VAR ONLARA İYİ BAK.
ONA KARIŞMA, SUYUNU VER, ELİNİ TUT, ONLARLA İLGİLEN,
SEN BÜYÜKSÜN OKULA GİDECEKSİN, OKUYACAKSIN DİYORLAR.
BU YÜZDEN EVE GİTMEK ZOR GELİYOR BANA.
BEN BUNLARI İSTEMİYORUM ÖĞRETMENİM…
DEDİM YA BEN KÜÇÜĞÜM OYUN İSTİYORUM…
ANNEMİN YANINDA OLMAK, ONUNLA OYNAMAK,
KUCAĞINDA UYUMAK İSTİYORUM.
BEN ANNEMİ İSTİYORUM.
BİRDE BİRDE BABAMI İSTİYORUM ÖĞRETMENİM.
UZUN ZAMANDIR BENİ BIRAKIP GİDEN BABAMI İSTİYORUM ÖĞRETMENİM.
ONU ÇOK ÖZLEDİM ÖĞRETMENİM… KOKUSUNU ÖZLEDİM, SARILMASA BİLE KUCAĞINI
ÖZLEDİM…
BABA DEMEYİ ÖZLEDİM. BEN SİZİN ÖĞRETTİKLERİNİZİ İSTEMİYORUM.
BENİ BIRAKIP NEREYE GİTTİĞİNİ BİLMEDİĞİM BABAMI İSTİYORUM.
EVE GİDİP GELİRKEN ÇAMURLARA BATMAYI SEVİYORUM.
VERDİĞİNİZ BU İKİNCİ AYAKKABIMDA ESKİDİ.
ÖNLÜĞÜM DE, ÇANTAMDA ESKİDİ.
KÜÇÜCÜK YÜREĞİMDE ESKİDİ ÖĞRETMENİM.
BEN YENİLERİNİ İSTEMİYORUM.
BEN BABAMIN GERİ DÖNMESİNİ İSTİYORUM…
BANA YENİLERİNİ ONUN ALMASINI İSTİYORUM.
İNANIN ÖĞRETMENİM O NUN ALDIKLARINA ÇOK İYİ BAKACAĞIM,
HEP KENARDAN YÜRÜYECEĞİM ÇAMUR OLMASIN DİYE,
UÇAKLAR, GEMİLER YAPMAYACAĞIM DEFTERLERİMDEN.
YIRTMAYACAĞIM ONLARI.
TAHTAYI KARALAMAYACAĞIM, ARKADAŞLARIM GİBİ BENDE KİTAPLAR OKUYACAĞIM.
TAHTAYA YAZDIĞINIZ ŞEYLERİ BENDE ANLAYACAĞIM.
AMA ŞİMDİ OLMUYOR ÖĞRETMENİM.
ONSUZ OLMUYOR, BABAMSIZ OLMUYOR.
BABA DEMEK İSTİYORUM, KOŞUP SARILMAK İSTİYORUM.
YETERKİ DÖNSÜN BEN HİÇ BİRŞEY İSTEMİYORU
YALNIZ ONU ONU İSTİYORUM ÖĞRETMENİM…
DÖNSÜN ARTIK ÖĞRETNENİM NE OLUR BEN ONU İSTİYORUM, BEN ONU İSTİYORUM…

,
 
Zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen ona,
Kazanılan bir liranın,
bulunan beş liradan daha değerli olduğunu öğret.

Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve
hem de kazanmaktan neşe duymayı.

Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu. Eğer yapabilirsen,
Sessiz kahkahaların gizemini öğret ona.

Bırak erken öğrensin, zorbaların görünüşte galip olduklarını...

Eğer yapabilirsen, ona kitapların muzicelerini öğret.

Fakat ona sessiz zamanlar da tanı.
Gökyüzündeki kuşların, güneşin altındaki arıların,
ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin
ebedi gizemini düşünebileceği.

Okulda hata yapmanın, hile yapmaktan çok daha
onurlu olduğunu öğret ona.

Ona kendi fikirlerine inanmasını öğret.
Herkes ona yanlış olduğunu söylediğin de dahi.

Tüm insanları dinlemesini öğret ona,
Fakat tüm söylediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini,
ve sadece iyi olanları almasını da öğret.

Eğer yapabilirsen, üzüldüğün de bile
nasıl gülümseyeceğini öğret ona.

Gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret.

Ona kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene satmasını,
Fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna
fiyat etiketi koymamasını öğret.

Uğultulu bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona.

Ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa,
dimdik dikilip savaşmasını öğret.



 
X