Öğretmenler, öğrencilerin kral olduğu dönemde öğretmenlik yapıyorlar

kibela24

Nirvana
Kayıtlı Üye
29 Aralık 2007
6.205
48
44
Şimdiki öğretmenler öğrenci iken devamsızlıktan sınıfta kalıyor, tek dersten bile zayıfları olduklarında sınıf tekrarı yapıyor, genellikle idareye çağrıldıklarında haydar ile tanışıyorlardı. Tek ayaküstünde sınıfın köşesinde bekliyorlar, yolda öğretmenle karşılaştıklarında yollarını değiştiriyor, karşı kaldırıma geçiyorlardı. En ufak saygısızlıklarının bedelini ağır ödüyorlardı. Saçları uzun, sakalları varsa ve okul kıyafetleri uygun değilse okul kapısından geri çevriliyorlardı. Müdür yardımcısının elinde makas saçı uzunlara kertme atıyordu. Fauller en sorun olan kısımlardı öğretmen tuttu mu çekerdi acıtana kadar. Ama tatlı sert bir disiplin vardı.


O zamanlar eti senin kemiği benim diyen veliler öğrenciyi emanet ederlerdi öğretmene.


Şimdiki öğrencilere ise sınıfta kalmak nerdeyse imkânsız iken imkânsızı başarıyorlar. Devamsızlıktan sınıfta kalanlara bile af geliyor. Sigarasını neredeyse öğretmeninin yüzüne üfüren öğrenciler mevcut. Öğrenci tarafından kılık kıyafet serbestîsi disiplinsizlik olarak algılanıyor. Okullarda kimin öğrenci olduğu anlaşılmaz hale geldi. Öğretmenini bıçaklayan hatta öldüren öğrenciler görür hale geldik. Cep telefonu ile sınıfta klip çekenler öğretmenlerini gizli videoya çekenler mevcut. Öğrencinin kulağını çeken öğretmenlerin basında boy boy resimleri çıkar. Okulu basan öğrencinin yakınları uzar gider bu konu.


Bu tür özgürlükler sonucunda okulların yönetilemez ve disiplinsiz bir hal aldığını düşünenler çok, bende bunlardan birisiyim. Öğrenci özgürlüklerinin farkına varıp onları kullanmayı becerebilirse bir sorun çıkmaz ama bu özgürlükleri disiplinsizlik adına kullanırsa işte o zaman sorun çıkıyor.


Bu konular hakkında MEB’in acilen öğrenci ve öğretmenlere seminerler düzenlemesi gerekiyor. Burada en büyük sorun okulda, sınıfta bulunan öğrencinin gerçekte öğrenci olup olmadığı, Bizim zamanımızda farklı sınıftan öğrenciyi kendi sınıfımıza alıp öğretmen ne zaman far edecek diye öğretmene şaka yapmaya kalkardık.


Peki değişime karşı mı çıkalım?


Tanzimat fermanından sonra, idam cezasını uygulama ve suçluları cezalandırma yetkileri ellerinden alınan valiler temsil ettikleri makam açısından büyük oranda işlevsiz bir duruma indirgendiklerini zannıyla artık kimseye sözümüz geçmez telaşına kapılmışlardı. Valilerin idam yetkisi kaldırılınca, Sivas valisi “Ne günlere kaldık, tanrım, devletin bir vali paşasının artık adam asma yetkisi bile yok!” deyip ağlamıştı.


Şimdi ise öğrencilere kılık kıyafet, cep telefonu vb özgürlükler verildi diye okullar yönetilemez duruma mı geldi? Bunu zaman gösterecek ama görünen köyde kılavuz istemez. Ben umutsuzum.


Örneğin öğrenci ara zamanlarda dersinin olmadığı durumda okul dışına bırakılacak mı bırakılmayacak mı? Okullarda yaşanan en büyük sıkıntı şu an için bu.


John Stuart Mill; “Bir kişinin özgürlüğüne karışmak, sadece başkasına zarar vermesini engellemek içinse doğrudur.” demiş.


Sanırım öğrenciyi okul dışına bırakmayan yönetici ve öğretmenler hürriyeti tahdit suçlaması ile karşı karşıya kalabilirler. Benden uyarması!


Öğrenciyi okul dışına bırakmak istemeyen yönetici ve öğretmenler; okul çevresindeki insanlar bu durumdan rahatsız olmasınlar, okul öğrencileri sigara vb alışkanlıklarını okul dışında kullanmaya kalkmasınlar, okula laf söz gelmesin diye bu davranışı sergilerler. Ama okul forması da artık tarih olduğuna göre öğrencinin alnında okulun adı yazmadığına göre okul yöneticileri ve öğretmenler de bir mahcubiyette yaşamayacaktır. Okul çevresinde sigara içen öğrencileri gören yaşlı başlı adamlar artık sizi yetiştiren öğretmene diye başlamayacak lafa, belki yine başlarlar ama siz tıkayın kulağınızı.


Sadece öğrenciyi siz öğretmenler yetiştirmiyorsunuz ki, Facebook var, Twitter var, Cep telefonu ile çekilen mesajlar var. Var oğlu var, çağ iletişim çağı.


Sanırım öğrencinin okulda cep telefonu kullanmasını engelleyen yönetici ve öğretmenler iletişimi engellemek suçlaması ile karşı karşıya kalabilirler. Benden uyarması!


Unutmayın zamanın Milli Eğitim Bakanı okullarda cep telefonuna kısıtlama getiren yeni disiplin yönetmeliği hazırlanırken başarılı öğrencilere cep telefonu hediye etmişti. Bir ilin Valisi de YGS Türkiye birincisine yarım altın hediye etmişti. Bu hediyeleri neden eğitimle ilgili seçmiyoruz. Neden burs veya bilgisayar vermiyoruz da hediye olarak illaki cep telefonu ve altın hediye diyoruz?


Kısacası şimdiki öğretmenler; öğretmenlerin kral olduğu dönemde öğrenci, öğrencilerin kral olduğu dönemde ise öğretmenlik yapıyorlar. Durumun özeti bu


alıntı
 
Ayni durum yurddisindada var.
Ve bu durumu tekrar toparlamak bir kac sene surer galiba.
Gerci ben hem islam okulunda hemde butun dinlerden gelen cocuklarin okulunda calisiyorum.
Inan islam okulundaki cocuklar diger cocuklara nazaran daha terbiyeli ogretmenlerine karsi.
Diger okulda sinifta cocuklar birbirlerine ogretmenin yaninda bile acaip kufurler ediyolar ya,
sasmis kalmistim ilk is gunumde:KK37:
 
Kısacası şimdiki öğretmenler; öğretmenlerin kral olduğu dönemde öğrenci, öğrencilerin kral olduğu dönemde ise öğretmenlik yapıyorlar

ne kadar güzel ifade etmiş,gerçekten de öyle
 
"Öğretmenlerin kral olduğu dönemde öğrenci olduk, öğrencilerin kral olduğu dönemde ise öğretmenlik yapıyoruz"
Bu sözü mesleğimin baharındayken bile defalarca dedim...
Gerçekten eğitim sistemimizde telafisi zor hatalar yapılıyor...
 
hakikatten ya ne doğru sözmüş,çileden çıkıyorum davranışı bozuk öğrenciler yüzünden,ben toplama çıkarma öğretmekten çok edep haya utanma öğretmek istiyorum sınıfımda ama gelin görün ki ne sistem nede aileler buna izin veriyor herşeyi deneme sınavlarına bağlamışız,acaba bnm kızımda büyüdüğünde bende mi öyle olacağım sakın kızma yavruma aman şımarsın ama kimse zora sokmasın kızmasın kırmasın diyeceğim:KK20: bnm babamda öğretmendi ama bizi hiç öyle yetiştirmedi:KK50:
 
bu ülkede öğrenci merkezli eğitim anlayışını kesinlikle yanlış uyguluyoruz. öğrenci merkezlilik öğrenme esnasında kolaylık ve avantaj sağlayan bir yaklaşım. bizde olduğu gibi öğrencinin ve velinin öğretmeni ele geçirmesi ve ona hükmetmesi değil. 7 yıldır bu işi yapıyorum. bir velinin ya da öğrencinin şahsıma yönelik saygısızca davranmasına asla izin vermem. bir rehber öğretmen olmama rağmen öğretmen arkadaşlarımın ezilmesi karşısında da asla anlayışlı davranamam. gün içinde yaşadığım sorunlar karşısında hep mücadeleci oldum, olmaya da devam edicem.
 
bu ülkede öğrenci merkezli eğitim anlayışını kesinlikle yanlış uyguluyoruz. öğrenci merkezlilik öğrenme esnasında kolaylık ve avantaj sağlayan bir yaklaşım. bizde olduğu gibi öğrencinin ve velinin öğretmeni ele geçirmesi ve ona hükmetmesi değil. 7 yıldır bu işi yapıyorum. bir velinin ya da öğrencinin şahsıma yönelik saygısızca davranmasına asla izin vermem. bir rehber öğretmen olmama rağmen öğretmen arkadaşlarımın ezilmesi karşısında da asla anlayışlı davranamam. gün içinde yaşadığım sorunlar karşısında hep mücadeleci oldum, olmaya da devam edicem.


cok dogru ifade ettınız ...bır rehber öğretmen olarak
 
X